İKV Forum

xxcezaxx yazdı:

CekannN yazdı:Çekan ; kendi gerçek ismimdir. Anlamı osmanlıca ve farsca sözlüklerde gördüğüm kadarıyla Damlayan kan demek.

Vuuv Çekan isminden çok etkilendim :lol:

Tercihine saygı duyuyorum mustafacım ama cıx olmaz

kurtçuozii

Kurt yetiştirirdim vakti ile. Arkadaşlarda bana Ozi der. Birleşince bu oldu xD

YENİ ---> Beta döneminde açtığım 2. karakter oLduğu için ve o sırada yeni açıyor oLduğum için nick'i ''YENİ''
XxBaLıKeSiRLixX ---> MaLum toprağının kokusunu dahi sevdiğim memLeketim
anılbarış ---> ''AnıL'' ismim ve oyunu bana öneren kuzenim ''Barış'' oLduğundan doLayı karakterin ismi öyLe .
LEGOLASANIL ---> Beta döneminde karakteri açmadan önce ''YüzükLerin Efendisi''ni izLediğim için ve fiLmde ''LegoLas'' karakteri hoşuma gittiğinden doLayı karakteri öyLe açtım (Karakterim uzun süre önce çaLındı) .

Binyetmişbir (1071)
Anlaşılacağı üzere bu bir tarihtir. Önemli olan bu tarihin neyi kastettiğidir. 26.Ağustos.1071 tarihi Bizansın yıkılışının başlangıcıdır. 40 asırlık Türk Yurdunun yeniden keşfedilmesinin tarihidir. Bizim olan toprakların tekrardan ele alınmasıdır. Çağ kapatacak ve yeni bir Çağ açacak olan, aynı zamanda Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(SAV)'min “Kostantiniye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden emir ne güzel emir; onu fetheden ordu ne güzel ordudur.” övgüsüne Mazhar olmak için Kostantiniyeyi alacak olan Cennet Mekan Fatih Sultan Mehmet efendimizin ve İslam Ordusunun yolundaki kapıyı açan bir anahtardır 1071. ve bu ismin (Binyetmişbir) yükü çok ağırdır.

Ezberbozan
İsimlerimi seçerken dikkat ettiğim şey bir anlam yüklemektir. Buna yüklediğim anlam ise sınıfının(büyücü) gereği yaptığı işlerle karşısındaki daha yaklaşamadan onun benim hakkımda bildiği şeylerin ne denli yanlış olduğu ve benimle yüzleşmeden benim hakkımda kesin bir yorum yapmasının yanlış olacağı gerçeğini istemesede ona dikte etmektir.(zorla aklına yazdırmak.)

Boğachan
...yumruğunu boğanın alnına dayadı bi süre itiştiler
daha sonra boğaç han düşündü
çadırı tutan içindeki çıtadır
o halde ben niye bu boğaya çıta oluyorum dedi
yumruğunu çekti boğa yere selirdi
daha sonra çıkardığı bıçakla boğanın kafasını kesti
babası geldi onu kutladı ve dedi
dedem korkut gelsin bu oğlana bir ad koysun...

Pederinxkankası
Pederle kanka gıbıyız bız ondan

Bir hikaye ile giriş yapayım, Trabzonlu bi abimiz Hacca gider tavaf sırasında Din görevlisi olan Trabzonlu tanıdık bir hocaya denk gelir, nassın iyisin derken "Bordoo" der hoca, abimizi hocam yapma bura yeri değildur, yaw ben hocayım dinle beni "bordoooo" abimiz yine gülerek yaw hocam etme bırak tavaf edelim yeri değil deyince hoca Ula günah mı işleyruk "Bordooo Maviiiii Bize Her Yer Trabzon işte" demiş (yaşanmış bir hikayedir) Tabir caizse durum bu...
Fazla Söze ne Hacet Bize Her Yer Trabzon

bende charın adını asterx koyacakdım bi bakdım t yerine k yazmısım ozamandan beri asker usendım askerx yapmadım

SHaDouF anLamı yok tamamen kendi ürünüm yaklaşık 13 yıldır bu nicki kullanırım. ufakken salladım güzel olmamış mı

SHaDouF yazdı:SHaDouF anLamı yok tamamen kendi ürünüm yaklaşık 13 yıldır bu nicki kullanırım. ufakken salladım güzel olmamış mı

güzel

Klasisizm, 17. yüzyılda monarjinin egemen olduğu dönemde ortaya çıkmıştır. Şairin ya da yazarın yaratma evrenini belirli ölçülerde kurallara dayandırmayı amaçlayan bu akımın düşünsel yapısı monarşiktir. Siyasi yapı olarak monarşiyi dinsel yapı olarak da Hıristiyanlığı temel alarak kaynağını eski Yunan ve Latin edebiyatına dayandırır. 13. Louis döneminde mutlak monarşi düzenini egemen olduğu yıllarda siyasal alanda olduğu gibi edebiyatta da yaratı özgürlüğü ve kuralsızlık bir yana atılarak yazarların yaratılarına yön verecek birtakım kurallar konmuştur. Bu kurallar yeni bir aydın tipinin doğmasına neden olmuştur. Tek yönetim biçiminin monarşi, tek inancın ise Hıristiyanlık olduğu düşüncesine sıkı sıkı bağlanan bu aydın ve sanatçılar Latin ve Yunan edebiyatı geleneklerine de bağlı kalırlar. Bu kurallar içinde oluşan, seçkin çevrelere yönelik edebiyata klasik edebiyat, bu edebiyatın oluşturucularına da klasikçiler adı verilir.
Klasikler arasında sayabileceğimiz ilk adlar arasında Rene Descartes gelir. Klasik edebiyatın ilkelerini tiyatroya uygulayan Pierre Corneille’dir. Ağlatı şairlerinden Jean Racine, güldürü alanında Moliere, öğretici şiirler alanında La Fontaine gelir. İngiltere’de etkisini çok kısa sürdürmesine rağmen John Drydon ve Alexander Pope’u etkilemiştir.

Alman edebiyatında klasikçilerin kurallarına sıkı sıkı bağlı kalarak ürün veren yazarlara pek rastmanmaz. Bunun en önemli nedeni savaşlar nedeniye Almanya’nın Rönesans devrini yaşayamamasıdır. Aydınlanma çağı olarak adlandırılan 18. yüzyıl sonlarına doğru Alman edebiyatının yapısı büyük değişime uğramış olmasına rağmen eski Yunan etkisini sürdüren yazarların adı klasikçilerin arasında anılır olmuştur. Goethe, Gotthold Ephraim Lessing, Friedrich von Schiller bu yazarlardan sadece üçüdür. Ancak bu yazarlar terimsel anlamıyla Klasiszm akımını sürdürememiş Çoşumculuğun yollarını açmışlardır. İtalyan edebiyatında ise Klasisizm’in etkileri ancak 18. yüzyılda başlamış Goldoni, Prens Vittorio Alfieri, Giuseppe Parini bu akımın içinde yer almıştır. Rusya’da bu akımın güçlü yazarı diyebileceğimiz bir isim yoktur.

Ünlü bir yazarın soy ismidir.