***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Tılsım sunucusuna ait Loncaların iletişim, bilgilendirme ve paylaşım alanı
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

İnsan yılda en az 1460 rüya görür.

Ben ömür billah yüz (100 ) rüya görmemişimdir. Benim rüya kamerası hep arıza yapıyor. :lol:
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

9 Mayıs Tarihte bugün.

Olaylar
1485 - Davutpaşa Lisesi, dönemin sadrazamı Davut Paşa tarafından 'Mekteb-i Sübyan' adıyla kuruldu. Okul 1874'te Rüştiye Mektebi'ne dönüştü.
1926 - ABD'li kaşif Amiral Byrd, Kuzey Kutbu'na doğru ilk uçuşunu yaptı.
1935 - Cumhuriyet Halk Fırkası Dördüncü Büyük Kurultayı toplandı. Kurultayda fırka yerine parti sözcüğü benimsendi. Altı ok daha ayrıntılı şekilde ele alındı. "Partinin güttüğü bütün bu esaslar Kemalizm prensipleridir" denilerek, Kemalizm ilk kez resmi olarak tanımlandı.
1936 - Benito Mussolini, İtalya Faşist İmparatorluğu'nu ilan etti.
1955 - Batı Almanya NATO'ya katıldı.
1958 - 'Yeni Gün' gazetesi ve 'Akis' dergisi birer ay kapatıldı. Yazı işleri müdürleri Mehmet Altan Öymen 10 ay, Tarık Holulu 16 ay hapis cezasına çarptırıldı.
1960 - ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) ilk doğum kontrol hapının piyasaya sürülmesini onayladı.
1978 - İtalya'da Kızıl Tugaylar örgütünün 16 Mart'ta kaçırdığı eski başbakan Aldo Moro'nun cesedi Roma'da bir arabanın bagajında bulundu.
1984 - Yaşar Kemal'e Fransız devlet nişanı "Legion d'Honneur" verildi.
1987 - Polonya havayollarına ait bir yolcu uçağı Varşova'dan New York'a gitmek üzere havalandıktan hemen sonra düştü: 183 kişi öldü.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
eseslisemi
İstihbarat Üyesi
İstihbarat Üyesi
Mesajlar: 1503
Kayıt: 01 Eyl 2010 19:13
Sunucu: Tılsım
Klan: Arzın Çocukları

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen eseslisemi »

ustax66 yazdı:
ayberk yazdı:kanka yok bu çarda bir şey var adini değiştir bir şey yap :D düşmüyor yav zıkkım.. adama ilk gidişinde düştü gözümün önünde yav..
Ayberk seninle beraber ikv de bir iki tur atalım bak nasıl kısmetin açılıyor. :D Yada bendeki kızmetsizliği görünce ben ballıyım dersin :lol:

Abı Bnm Kısmetim Acılcagını Bılsem Senle Gunde En Az 1o Tur Atarım :D
Börteçinexthoth
Börteçinexsemih





Çoook Eskilerden ...
Kullanıcı avatarı
Moreblood
Arzuhalci'nin Adamı
Arzuhalci'nin Adamı
Mesajlar: 1090
Kayıt: 25 Eyl 2010 17:55
Sunucu: Tılsım
Klan: Arzın Çocukları

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen Moreblood »

ustax66 yazdı:
Moreblood yazdı:
ustax66 yazdı:ZEKA BULMACASI

Elimdeki çiçeklerin ikisi hariç hepsi papatya, ikisi hariç hepsi gül, ikisi hariç hepsi karanfil olduğuna göre elimde hangi çiçekten kaçar tane bulunmaktadır ?
Bir tane papatya, bir tane gül, bir tane karanfil :)
Doğru cevap tebrikler.
Owww yeah
Mustafa OKTAR

BÖRTEÇİNEXMERLİN

TicTacToe
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

eseslisemi yazdı:
ustax66 yazdı:
ayberk yazdı:kanka yok bu çarda bir şey var adini değiştir bir şey yap :D düşmüyor yav zıkkım.. adama ilk gidişinde düştü gözümün önünde yav..
Ayberk seninle beraber ikv de bir iki tur atalım bak nasıl kısmetin açılıyor. :D Yada bendeki kızmetsizliği görünce ben ballıyım dersin :lol:

Abı Bnm Kısmetim Acılcagını Bılsem Senle Gunde En Az 1o Tur Atarım :D
Ben madeni beklerim, kimse süresi dolmak üzere, sanki saat kurmuşlar da saat çalmış haber vermiş hooop bir iki kişi damlıyor maden başına, madenin çıktığını ben göremiyom bile sonra tekrar başlıyom süre dolsunda madeni benden hızlı çekecek biri gelsin diye :(
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

11 MAYIS TARİHTE BUGÜN

Olaylar
330 - Konstantinopolis Roma İmparatorluğu'nun resmi başkenti oldu.
1920 - Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'daki Divan-ı Harp tarafından idama mahkum edildi.
1938 - Atatürk, çiftliklerini ve taşınmazlarını ulusa bağışladı.
1960 - Nazi savaş suçlusu Adolf Eichmann, Buenos Aires'te bir Mossad ekibi tarafından kaçırıldı.
1961 - Yassıada'da Anayasa'yı ihlal davası başladı.
1997 - IBM'in süper bilgisayarı Deep Blue, gelmiş geçmiş en büyük satranç ustası olarak kabul edilen Gary Kasparov'u yendi.
2000 - Hint nüfus sayımında Hindistan nüfusu 1 milyar olarak açıklandı.
2000 - Hizbullah örgütü üyesi 32 sanığın yargılanmasına Ankara DGM'de başlandı.
2005 - Galatasaray, Türkiye Kupası finalinde Atatürk Olimpiyat Stadyumu'nda, Fenerbahçe'yi 5-1 mağlup ederek 14. Türkiye kupasını kazandı.
2008 - 4.Petrol Ofisi Türkiye Grand Prix'ini üst üste 3.kez Felipe Massa kazandı.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

GÜLÜMSE BİRAZ..

İlkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen
-"çocuklar konu serbest, hayvan resimleri çizin bakayım" dedi.

10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırdı. Öğretmen yanına geldi. Resim kağıdının üzerinde bir sinek duruyordu. Çocuğun bu sinekten şikayetçi olduğunu zanneden Öğretmen eliyle sineği kovaladı ama hayvan hiç hareket etmedi. Biraz daha dikkatli bakınca da sineğin gerçek olmadığını fark etti. Bu bir sinek resmiydi. Öğretmen şaşkınlıkla sordu;
-Sen mi yaptın oğlum bu resmi?
-Evet öğretmenim.
-Peki bir de at resmi yap bakayım.

Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki, at, sanki kağıttan fırlayıp çıkacak. O kadar canlı. Şaşıran öğretmen:
-Yavrum beni hemen babana götür. Sen müthiş bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir. Derhal güzel sanatlara transfer olman lazım. Babanla konuşmalıyım, dedi.
Son dersten sonra Ahmet le beraber yola koyuldular. Dar bir patikadan bir gecekonduya geldiler. İçerde, yatakta, dizlerini karnına çekmiş, üzerinde yorganı bir adam yatıyordu. öğretmen konuşmaya başladı;
-Geçmiş olsun efendim.
-Teşekkürler.
-Ben oğlunuzun...
-Allah kahretsin oğlumu.
-Aman böyle söylemeyin, yaptığı resimler...
-Onun yaptığı resimler yerin dibine batsın.
-Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocuğun...
-Yeteneğine başlatmayın şimdi.
-Peki ne oldu, niçin böyle kızgınsınız oğlunuza?
-Neden olacak, dün gece eve biraz çakırkeyif geldim. Bu eşşoğlu
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

İBRET VERİCİ HİKAYE..

Güzel bir yaz günüydü. Batur elinde sapan evlerinin yakınındaki ağaçlıkta kuş avına çıkmıştı. Gözleri radar gibi dikkatle çevreyi tarıyordu. Birden arkasında bir ses duydu: ’Vurma kuşları.’ Döndü, baktı. Seslenen yabancı değildi. Mahalle arkadaşı Sarper’di: “ Ne istersin şu küçük yaratıklardan bilmem ki? Ne zararı var onların sana? Bırak ötsünler, uçsunlar, kanat çırpsınlar. “

Batur: “ Sarper yine mi sen? Bu kaçıncı? İşime karışma demedim mi ben sana? Bak kuşları ürküttün, kaçıp gittiler. Kuş vurmak yasak mı yani? “

Sarper: “ Yasak tabii. Şu sıralar kuş yavrularının büyüme zamanı.

Batur: “ Amma yaptın ha.. Yasakmış.. Yasaksa yasak. Kim bilecek benim kuş vurduğumu? Çevrede bir yığın kuş var. Bir kuş vursam kuş kıtlığına kıran girmez ya, kuş nesli tükenmez ya. Bana bak Sarper, sen iyi bir arkadaşsın, fakat şu kuş işine karışma “ dedi ve ses çıkarmamaya dikkat ederek usul usul ilerlemeye başladı. Yirmi metre kadar gittikten sonra bir ağacın altında durdu. Sapanını yukarıya doğru kaldırdı. İyice nişan aldıktan sonra sapanındaki taşı fırlattı. Taş hedefini bulmuştu. Kuş yere düşerken aynı anda havalanan bir başka kuşun kanat sesleri duyuldu. Batur az ötesinde yere düşen kuşu aldı. Kuş can çekişmekteydi. Hemen kuşun kafasını kopardı. Kendisine doğru yürümekte olan Sarper’e dönerek:

“ Nasıldım ama? Tek atışta hedef on ikiden. Tık kafa gitti. Tüylerini yoldum mu, küçük bir ateş yakarım. Cız bız. Sonra deyme keyfime “ dedi.


Arkadaşının sözlerine aldırış etmemesine içerleyen Sarper:
“ Ne desem, ne söylesem boşuna. Başkalarının senden daha iyi düşünebileceğini hiçbir zaman kabul etmezsin zaten. Vurduğun bir yabani güvercin yavrusu. Yirmi gram et ya çıkar, ya çıkmaz. Hem düşünmediğin bir şey var. Bu yere düşerken kanat sesleri duymuştuk. Herhalde anne güvercindi uçan. Yabani güvercinler bildiğim kadarıyla kin tutarlar. Yavrusunu vurmakla hiç iyi yapmadın “ dedikten sonra geriye dönerek hızlı adımlarla oradan uzaklaştı.

Batur daha sonra ağaçlığın kenarında küçük bir ateş yaktı. Buraya gelirken yavru güvercinin tüylerini yolmuş ve iç organlarını temizlemişti. Kuşu pişirmeye başladı. Fakat arka tarafındaki ağaçlardan birinde üzgün ve yaşlı bir çift gözün kendisini izlediğinin farkında bile değildi.

Anne güvercin bir taraftan yavrusunu vuran çocuğu seyrederken, bir taraftan da düşünüyordu:

“ Aslında elinde sapanla bir çocuğun bize doğru yaklaştığını görmesek, duymasak bile hissederiz. Fakat biz kuşlar, ağaç dalları üzerinde otururken dalar gideriz. Geçmişi düşünürüz. Hatıralar gözlerimiz önünde canlanır. Doğrularımız, yanlışlarımız aklımıza gelir. Çoğu zaman da hayaller kurarız. Bunlar genellikle tadını damağımızda hissedeceğimiz hayallerdir. Yani gerçek olmasını istediğimiz. İşte bu gibi durumlarda bir sapanın veya bir tüfeğin bize doğru nişanlandığını görmemiz yahut yaklaşan birinin hışırtısını, ayak seslerini duymamız mümkün değildir. Biricik yavruma uçmayı öğretiyordum. Yavrum çok yorulmuştu. Bir ağacın dalına konduk, dinleniyorduk. Etraftaki ağaçlar kuş doluydu ve sanırım çoğu da benim gibi hayallere dalmıştı. Küt diye bir ses duydum ve yavrumun feryadı ile kendime geldim. Baktım yavrum vurulmuş düşüyordu. Kanatlarımı çırptım ve uçtum. Havada geniş bir daire çizdikten sonra olayın olduğu yere döndüm. Çevrede kuş yoktu, hepsi kaçıp gitmişlerdi. Olayın nasıl olduğunu kuşlardan sorar, öğrenirim. Neyse bırakayım şimdi bunları düşünmeyi. Yavrumu vuran çocuk kalktı, gidiyor. Gözden kaybetmeden takip edeyim şunu. Evinin nerede olduğunu öğrenirim hiç olmazsa. “

Batur yolda gördüğü bir arkadaşıyla konuştuktan sonra oturdukları apartmanın kapısından içeriye girdi. Oturdukları daire 4. kattaydı. Anne güvercin karşı sokaktaki bir apartmanın çatısında saatlerce bekledi. Akşam olunca odaların, salonların ışıkları yanmaya başladı. Yavrusunu vuran çocuğun girdiği binanın oda ve salonlarını kontrol etmeye başladı. Örtülmeyen veya aralık bırakılan perdelerin arkasından içeri bakıyordu. 4. kattaki balkonun korkuluk demirlerinin üzerine kondu.

Şöyle bir etrafına bakındı, bir tehlike var mı diye. Sonra ağır ağır başını pencere tarafına doğru çevirdi. Perdesi kapatılmamış pencereden içerisi rahatlıkla görünüyordu. Ve onu gördü…tam karşıda oturmuş, yanındaki birkaç kişiye bir şeyler anlatıyordu. El-kol hareketleri yapıyor, kahkahalarla gülüyor, etrafındakileri güldürüyordu. Onun son derece neşeli hali içini sızlattı. Bu sahneyi daha fazla görmeye dayanamadı, kanatlarını çırptı ve simsiyah gökyüzüne doğru uçup gitti.
Daha sonraki günlerde Batur evlerinin yakınındaki ağaçlıkta sık sık kuş avına çıktı. Fakat hayret!..Her zaman pek çok kuşun bulunduğu bu ağaçlıkta bir tek kuşa rastlayamıyordu.

Batur, yine bir gün elinde sapanıyla buraya geldi. Çevreden çıt çıkmıyordu, etrafta hiç kuş yoktu. Tam yavru güvercini vurduğu ağacın altına gelmişti ki, aniden kanat sesleri duydu. Şaşırmıştı. Üzerine doğru dalışa geçen kuşu son anda fark etti. Elleriyle yüzünü kapatması onu yaralanmaktan kurtardı. Kuş çığlıklar atarak hemen ikinci defa saldırıya geçti. Bu saldırı birincisinden çok daha şiddetli oldu. Kuşun kanat vuruşları birer tokat gibi yüzüne gelen Batur, sırtüstü yere yuvarlanırken eliyle kuşa sert bir darbe indirdi. Kuşun ilerdeki çalılıkların arasına düştüğünü gören Batur, arkasına bile bakmadan kaçıp gitti.

Batur o gece hiç uyuyamadı. Yatağında devamlı olarak bir o yana, bir bu yana döndü, durdu. Sabaha karşı şafak sökerken o kuşun kim olduğunu ve kendisine neden saldırdığını anlamıştı. O kuş, birkaç gün önce vurduğu yavru güvercinin annesiydi. Demek ki, anne güvercin yavrusunu vuranı unutmamış, devamlı olarak takip etmişti. Kuş vurmak için ağaçlığa gelirken orada bulunan kuşların kaçıp gitmesini sağlamıştı. Bu birkaç gündür ağaçlıkta hiç kuş görememesinin nedenini ortaya çıkarıyordu. Korkunç bir takip altındaydı. Eğer kuş vurmaya devam ederse anne güvercinin felaketine neden olacağını anladı. Zararın neresinden dönülürse kardı. Bir daha kuş avına çıkmazsam anne güvercin belki peşimi bırakır diye düşündü. Zaten sapanını anne güvercin ile boğuşurken düşürmüştü. Bundan sonra kuş vurmayacağına söz verdi.


Anne güvercin ise, Batur ile yaptığı mücadeleden sonra yerde bulduğu sapanı gagasının arasına kıstırıp uçup gitmiş, uzaklara, çok uzaklara, kimsenin onu bulup bir daha kuş vurmasına imkân bulamayacağı kadar uzaklara giderek oralarda bulduğu bir çukura sapanı atmış ve üzerine toprak, yaprak ne bulduysa doldurarak gömmüştü.

Anne güvercin daha sonraki günlerde ağaçlığın kenarında nöbet tutmaya devam etti. Birisi buraya gelmeye kalksa hemen ağaçlar üzerinde dinlenen, uyuklayan veya hayal kurmakta olan kuşları uyaracak ve bu ağaçlıkta kimsenin kuş vurmasına izin vermeyecekti. Böylece aradan haftalar geçti. Sonbaharın gelmesiyle havalar soğumaya başladı. Bütün göçmen kuşlar gibi anne güvercin de grubuyla birlikte kışı geçirmek için sıcak ülkelere göç etti.

Ertesi yıl nisan ayında anne güvercin grubuyla birlikte tekrar bu ağaçlığa geldi. Günler çok sakin ve olaysız geçiyordu. Anne güvercin fırsattan istifade ederek üç tane yumurta yumurtladı. Bu yumurtaların üzerinde günlerce kuluçkaya yattı. Sonunda yumurtalar çatladı ve üç tane minimini yavru sahibi oldu. Yaz mevsimi boyunca yavrularını büyüttü, onlara uçmayı öğretti. Hayatta kendilerine yönelebilecek tehlikelere karşı daima uyanık durumda bulunmayı öğütledi. Batur verdiği sözü tuttu. Bir daha onu kuş vururken gören olmadı.

Aslında kuş neslinin bir iki türü dışında bilinçsizce avlanması doğal olarak yasak olmalıydı. Çocuklara, özellikle ilköğretim çağlarında, bu durum tüm çıplaklığıyla anlatılmalıydı. Onlar işin önemini kavradıkları takdirde kuş avlama işine kendiliklerinden karşı çıkacaklardı. Kuşların da canı vardı. Onlar da can taşıyorlardı. Bir de kalpleri vardı, sevgi dolu, sevecen, başkaları için, kötülük düşünmeyen. Canları sıkılınca gökyüzüne yükselirler, özgürce uçarlar, yoruluncaya kadar kanat çırparlardı. Kuşlar, zararlı böceklerin, sineklerin hızla çoğalmasını önleyerek doğadaki hassas dengenin bozulmasına engel olurlardı. İnsanlığa, insan yaşamına değer veren herkesten uymalarını istediğim bir kural var: Vurmayın kuşları.

Yazan: Serdar Yıldırım

Hikaye yayınlayan bir siteden alınmıştır...
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

[quote="ustax66"]GÜLÜMSE BİRAZ..

İlkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen
-"çocuklar konu serbest, hayvan resimleri çizin bakayım" dedi.

10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırdı. Öğretmen yanına geldi. Resim kağıdının üzerinde bir sinek duruyordu. Çocuğun bu sinekten şikayetçi olduğunu zanneden Öğretmen eliyle sineği kovaladı ama hayvan hiç hareket etmedi. Biraz daha dikkatli bakınca da sineğin gerçek olmadığını fark etti. Bu bir sinek resmiydi. Öğretmen şaşkınlıkla sordu;
-Sen mi yaptın oğlum bu resmi?
-Evet öğretmenim.
-Peki bir de at resmi yap bakayım.

Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki, at, sanki kağıttan fırlayıp çıkacak. O kadar canlı. Şaşıran öğretmen:
-Yavrum beni hemen babana götür. Sen müthiş bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir. Derhal güzel sanatlara transfer olman lazım. Babanla konuşmalıyım, dedi.
Son dersten sonra Ahmet le beraber yola koyuldular. Dar bir patikadan bir gecekonduya geldiler. İçerde, yatakta, dizlerini karnına çekmiş, üzerinde yorganı bir adam yatıyordu. öğretmen konuşmaya başladı;
-Geçmiş olsun efendim.
-Teşekkürler.
-Ben oğlunuzun...
-Allah kahretsin oğlumu.
-Aman böyle söylemeyin, yaptığı resimler...
-Onun yaptığı resimler yerin dibine batsın.
-Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocuğun...
-Yeteneğine başlatmayın şimdi.
-Peki ne oldu, niçin böyle kızgınsınız oğlunuza?
-Neden olacak, dün gece eve biraz çakırkeyif geldim. Bu eşşoğlu üstüne çıplak kadın resmi çizip sobayı yakmış...
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

TARİHTEKİ TÜRK DEVLETLERİ

Tarihteki Türk Devletlerinin Kuruluş ve Yıkılış Tarihleri
Tarihteki Türk Devletleri'nin Kuruluş ve Yıkılış Tarihleri
Büyük Türk Devletleri
Büyük Hun İmparatorluğu/M.Ö. 4. asır - M.S. 48
Avrupa (Batı) Hun İmparatorluğu/374-496
Ak Hun (Eftalit) İmparatorluğu/4. asır sonları - 577
Birinci Göktrük İmpararorluğu/552-582
Doğu Göktürk İmparatorluğu/582-630
Batı Göktürk İmparatorluğu/582-630
İkinci Göktürk İmparatorluğu/681-744
Uygur İmparatorluğu/744-840
Avrupa Avar İmparatorluğu/6. asır - 805
Hazar İmparatorluğu/7. asır - 965
Karahanlılar Devleti/840-1042
Gazneliler Devleti/962-1187
Büyük Selçuklu Devleti/1038-1194
Harezmşahlar Devleti/1097-1231
Osmanlı Devleti/1299-1922
Timurlular Devleti/1370-1506
Bâbürlüler (Gürgâniyye) Devleti/1526-1858
Devletler
Kuzey Hun Devleti/48-156
Güney Hun Devleti/48-216
Birinci Chao Hun Devleti/304-329
İkinci Chao Hun Devleti/328-352
Hsia Hun Devleti/407-431
Kuzey Liang Hun Devleti/401-439
Lov-lan Hun Devleti/442-460
Tabgaç Devleti/386-557
Doğu Tabgaç Devleti/534-557
Batı Tabgaç Devleti/534-557
Doğu Türkistan Uygur Devleti/911-1368
Liang Şa-t'o Türk Devleti/907-923
Tana Şa-t'o Türk Devleti/923-936
Tsin Şa-t'o Türk Devleti/937-946
Kan-çou Uygur Devleti/905-1226
Türgiş Devleti/717-766
Karluk Devleti/766-1215
Kırgız Devleti/840-1207
Sabar Devleti/5. asır - 7. asır arası
Dokuz Oğuz Devleti/5. asır sonu - 6. asır sonu
Otuz Oğuz Devleti/5. asır sonu - 6. asır sonu
Basar-Alan Türk Devleti/1380-?
Doğu Karahanlı Devleti/1042-1211
Batı Karahanlı Devleti/1042-1212
Fergana Karahanlı Devleti/1042-1212
Oğuz-Yabgu Devleti/10. asrın ilk yarısı - 1000
Suriye Selçuklu Devleti/1092-1117
Kirman Selçuklu Devleti/1092-1307
Türkiye Selçuklu Devleti/1092-1307
Irak Selçuklu Devleti/1157-1194
Eyyubîler Devleti/1171-1348
Delhi Türk Sultanlığı/1206-1413
Mısır Memlûk Devleti/1250-1517
Karakoyunlu Devleti/1380-1469
Akkoyunlu Devleti/1350-1502
Beylikler
Tulûnlular/868-905
İhşidîler/935-969
İzmir Beyliği/1081-1098
Dilmaçoğulları Beyliği/1085-1192
Danişmendli Beyliği/1092-1178
Saltuklu Beyliği/1092-1202
Ahlatşahlar Beyliği/1100-1207
Artuklu Beyliği/1102-1408
İnaloğulları Beyliği/1098-1183
Mengüçlü Beyliği/1072-1277
Erbil Beyliği/1146-1232
Çobanoğulları Beyliği/1227-1309
Karamanoğulları Beyliği/1256-1483
İnançoğulları Beyliği/1261-1368
Sâhib Atâoğulları Beyliği/1275-1342
Pervâneoğulları Beyliği/1277-1322
Menteşeoğulları Beyliği/1280-1424
Candaroğulları Beyliği/1299-1462
Karesioğulları Beyliği/1297-1360
Germiyanoğulları Beyliği/1300-1423
Hamidoğulları Beyliği/1301-1423
Saruhanoğulları Beyliği/1302-1410
Aydınoğulları Beyliği/1308-1426
Tekeoğulları Beyliği/1321-1390
Eretna Beyliği/1335-1381
Dulkadıroğulları Beyliği/1339-1521
Ramazanoğulları Beyliği/1325-1608
Doburca Türk Beyliği/1354-1417
Kadı Burhaneddin Ahmed Devleti/1381-1398
Eşrefoğulları Beyliği/13. asır ortaları - 1326
Berçemeoğulları Beyliği/12. asır
Yarluklular Beyliği/12. asır
Atabeylikler
Böriler/1117-1154
Zengîler/1127-1259
İl-Denizliler/1146-1225
Salgurlular/1147-1284
Hanlıklar
Büyük Bulgarya Hanlığı/630-665
İtil (Volga) Bulgar Hanlığı/665-1391
Tuna Bulgar Hanlığı/981-864
Peçenek Hanlığı/860-1091
Uz Hanlığı/860-1068
Kuman-Kıpçak Hanlığı/9. asır - 13. asır
Özbek Hanlığı/1428-1599
Kazan Hanlığı/1437-1552
Kırım Hanlığı/1440-1475
Kasım Hanlığı/1445-1552
Astrahan Hanlığı/1466-1554
Hive Hanlığı/1512-1920
Sibir Hanlığı/1556-1600
Buhara Hanlığı/1599-1785
Kaşgar-Tufan Hanlığı/15. asır başları - 1877
Hokand Hanlığı/1710-1876
Türkmenistan Hanlığı/1860-1885
Cumhuriyetler
Azebaycan Cumhuriyeti/1918-1920
Batı Trakya Türk Cumhuriyeti-I/31 Ağustos 1913
Batı Trakya Türk Cumhuriyeti-II/1915-1917
Batı Trakya Türk Cumhuriyeti-III/1920-1923
Türkiye Cumhuriyeti/1923-...
Hatay Cumhuriyeti/1938-1939
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti/1983-...
Azerbaycan Cumhuriyeti/1991-...
Kazakistan Cumhuriyeti/1991-...
Kırgızistan Cumhuriyeti/1991-...
Tacikistan Cumhuriyeti/1991-...
Özbekistan Cumhuriyeti/1991-...
Türkmenistan Cumhuriyeti/1991-...
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Cevapla

“Lonca İletişim” sayfasına dön