İKV Forum

Kişi isteği üzerine iletisi düzenlenmiştir.
ProtectorDragon.

lBlackDeathl yazdı:Yeni araştırmanda oldukça güzel. Benim merak ettiğim ise Migrattaki immune funitores evocati cent junon gibi düşmanların Roma mitolojisi (Herneyse) yeri. Bunun hakkında da araştırma yapanbilirsen ?
Net bilgi bulamadımda

Junon - Centrion - Evocati - Funditores - İmmune

Heratera yada bilinen adıyla Junon.

HERA (JUNON)

Kronos'un büyük kızı olan Hera aynı zamanda Baş Tanrının karısıdır. Zeus kendisine bir hayat arkadaşı aradığı zaman o henüz sütannesi Markis ile birlikte yaşayan genç bir kzdı, ve Markis onu hiç yalnız bırakmıyordu. Bununla beraber bir kış mevsiminin çok soğuk bir gününde Hera ıssız bir yerde yalnız başına bulunuyordu. Birden bire soğuktan üşümüş, titreyen bir kuğu geldi ve omzuna kondu. Üşüyen kuşa acıyan Hera onu yakalayıp ısıtmak için göğsüne yasladı. Oysa bu bir kuş değil Baş Tanrı Zeus'tu.

"Hera, dedi istiyorum ki sen benim karım olasın, büyük gözlü güzel Tanrıça benim peşimden gel, OlymposTa parlak bir that üzerinde ve benim sağımda oturarak saltanat sür.

Hera razı oldu ve Baş Tanrı düğünü yapmak için karısını Kitheron dağının ormanlarla süslenmiş en yüksek tepesine götürdü. Tanrıların evlenmesine sevinen ağaçlar onları selamlamak için dallarını eğdiler ve çeşmelerden Ambrosia (Tanrıların özel içeceği) kokusu yayıldı. Bütün Tanrı ve Tanrıçalar bu düğünde bulunmak için Olypos dağından aşağı indiler. Düğün çok muhteşem oldu. Düğünde göklerin ve yerin bütün Tanrıları, perileri hazır bulunmuştu. Düğüne yalnız Khelone adındaki bir peri kızı gelmemişti. Bu yüzden tembelliğinin cezası olarak onu ağır hareketin ve hantallığın sembolü olan kaplumbağaya çevirdiler. Hera Baş Tanrının elinden tutar tutmaz yaldızlı bir bulut onları neşe içinde Olympos'un tepesine Zeus'un sarayına götürdü.

Güzel Tanrıça Hera o günden sonra; Ölümsüzler arasında, Baş Tanrının karısı, Olympos'un sultanı olarak kaldı. İlahi otoriteyi kocası ile birlikte paylaştı. O'da Zeus gibi bazen göğün en yüksek yerinde gürler, öfkeye kapıldığı zaman rüzgarın zincirlerini çözer, denizleri altüst ederdi. Denizlere sözünü geçirir ve bazen ayaklarının altında parlayan yıldızlara bile karışır onları idare ederdi.

Olympos'ta oturan bütün Tanrıçaların en güzeli en çok saygı göreni idi. Kocasının sarayında toplantı salonuna girdiği zaman bütün Tanrılar ayağa kalkar onu selamlarlardı. Onun öfekiside Zeus'unki gibi korkunçtu, tahtında otururken sinirlendiği zaman bütün Olympos'u titretirdi.

Evocati, Roma ordusunda vatana bağlılıklarıyla bilinirler.
Roma ordusunda askerlik ve görev süresini tamamladıktan sonra kendi isteğiyle tekrar orduya dönen, Lejyonerlerden daha üst düzeylerde bulunan kişi yada askerlerdir.

Funditores, Roma ordusunda hekimlik ile askerliği aynı anda yapan kişilere verilen bir sınıflandırma. Asker rütbesindedirler. Hekimlikleri bütün Roma'ya ün salmıştır.

İmmune, asker sınıfının üyeleri. Fakat sıradan bir askerin yapabileceğinden çok daha fazlasını yapabilecek yeteneklere sahiptirler.

Centrion, ordu sisteminde her 100 kişiyi yönetenlere verilen bir rütbedir. (Yüzbaşı gb.)

PitbuLL yazdı:Merhaba,

Takdire şayan bir araştırma olmuş.
Her satırını keyifle okuyup, Her resmi yeniden inceledim.
Başarılarınızın devamını dilerim.
Yeni araştırmalarınızı dört gözle beklerim.

Demek oluyorki bunların olma ihtimali var.

bak çözebilirmisin bilmem ama şu junon perdelerinde ıs addo nex junon ve ıs addo nex jvnon yazıyor o hata diye bildirmiştim o hata değil dediler bence ipucu olabilir

kafemeze yazdı:bak çözebilirmisin bilmem ama şu junon perdelerinde ıs addo nex junon ve ıs addo nex jvnon yazıyor o hata diye bildirmiştim o hata değil dediler bence ipucu olabilir

Kafemeze,

bugün araştırmayı yaptım.
Sonuç olarak;
"Eski Junon ve Yeni Junon arasında bir fark yoktur." gibi bir yazı çıkıyor.

Emeğine sağlık diyorum çok ilginç ve çok ince ayrıntılar yakalamışsın ----- sanki İlluminati gördüm :? :?

Tesekkür ederim kardeşim

Junon - Centrion - Evocati - Funditores - İmmune

Heratera yada bilinen adıyla Junon.

HERA (JUNON)

Kronos'un büyük kızı olan Hera aynı zamanda Baş Tanrının karısıdır. Zeus kendisine bir hayat arkadaşı aradığı zaman o henüz sütannesi Markis ile birlikte yaşayan genç bir kzdı, ve Markis onu hiç yalnız bırakmıyordu. Bununla beraber bir kış mevsiminin çok soğuk bir gününde Hera ıssız bir yerde yalnız başına bulunuyordu. Birden bire soğuktan üşümüş, titreyen bir kuğu geldi ve omzuna kondu. Üşüyen kuşa acıyan Hera onu yakalayıp ısıtmak için göğsüne yasladı. Oysa bu bir kuş değil Baş Tanrı Zeus'tu.

"Hera, dedi istiyorum ki sen benim karım olasın, büyük gözlü güzel Tanrıça benim peşimden gel, OlymposTa parlak bir that üzerinde ve benim sağımda oturarak saltanat sür.

Hera razı oldu ve Baş Tanrı düğünü yapmak için karısını Kitheron dağının ormanlarla süslenmiş en yüksek tepesine götürdü. Tanrıların evlenmesine sevinen ağaçlar onları selamlamak için dallarını eğdiler ve çeşmelerden Ambrosia (Tanrıların özel içeceği) kokusu yayıldı. Bütün Tanrı ve Tanrıçalar bu düğünde bulunmak için Olypos dağından aşağı indiler. Düğün çok muhteşem oldu. Düğünde göklerin ve yerin bütün Tanrıları, perileri hazır bulunmuştu. Düğüne yalnız Khelone adındaki bir peri kızı gelmemişti. Bu yüzden tembelliğinin cezası olarak onu ağır hareketin ve hantallığın sembolü olan kaplumbağaya çevirdiler. Hera Baş Tanrının elinden tutar tutmaz yaldızlı bir bulut onları neşe içinde Olympos'un tepesine Zeus'un sarayına götürdü.

Güzel Tanrıça Hera o günden sonra; Ölümsüzler arasında, Baş Tanrının karısı, Olympos'un sultanı olarak kaldı. İlahi otoriteyi kocası ile birlikte paylaştı. O'da Zeus gibi bazen göğün en yüksek yerinde gürler, öfkeye kapıldığı zaman rüzgarın zincirlerini çözer, denizleri altüst ederdi. Denizlere sözünü geçirir ve bazen ayaklarının altında parlayan yıldızlara bile karışır onları idare ederdi.

Olympos'ta oturan bütün Tanrıçaların en güzeli en çok saygı göreni idi. Kocasının sarayında toplantı salonuna girdiği zaman bütün Tanrılar ayağa kalkar onu selamlarlardı. Onun öfekiside Zeus'unki gibi korkunçtu, tahtında otururken sinirlendiği zaman bütün Olympos'u titretirdi.

Evocati, Roma ordusunda vatana bağlılıklarıyla bilinirler.
Roma ordusunda askerlik ve görev süresini tamamladıktan sonra kendi isteğiyle tekrar orduya dönen, Lejyonerlerden daha üst düzeylerde bulunan kişi yada askerlerdir.

Funditores, Roma ordusunda hekimlik ile askerliği aynı anda yapan kişilere verilen bir sınıflandırma. Asker rütbesindedirler. Hekimlikleri bütün Roma'ya ün salmıştır.

İmmune, asker sınıfının üyeleri. Fakat sıradan bir askerin yapabileceğinden çok daha fazlasını yapabilecek yeteneklere sahiptirler.

Centrion, ordu sisteminde her 100 kişiyi yönetenlere verilen bir rütbedir. (Yüzbaşı gb.)

Bu yazı bir yerden kopyalanma sanırım. Zeus'tur yok başka bir şeydir bunlar tamamen atmadır . Tek İlah vardır oda ; ALLAH(c.c)'tır. Genede emek var eline sağlık tekrardan.

lubnatsi yazdı:Junon - Centrion - Evocati - Funditores - İmmune

Heratera yada bilinen adıyla Junon.

HERA (JUNON)

Kronos'un büyük kızı olan Hera aynı zamanda Baş Tanrının karısıdır. Zeus kendisine bir hayat arkadaşı aradığı zaman o henüz sütannesi Markis ile birlikte yaşayan genç bir kzdı, ve Markis onu hiç yalnız bırakmıyordu. Bununla beraber bir kış mevsiminin çok soğuk bir gününde Hera ıssız bir yerde yalnız başına bulunuyordu. Birden bire soğuktan üşümüş, titreyen bir kuğu geldi ve omzuna kondu. Üşüyen kuşa acıyan Hera onu yakalayıp ısıtmak için göğsüne yasladı. Oysa bu bir kuş değil Baş Tanrı Zeus'tu.

"Hera, dedi istiyorum ki sen benim karım olasın, büyük gözlü güzel Tanrıça benim peşimden gel, OlymposTa parlak bir that üzerinde ve benim sağımda oturarak saltanat sür.

Hera razı oldu ve Baş Tanrı düğünü yapmak için karısını Kitheron dağının ormanlarla süslenmiş en yüksek tepesine götürdü. Tanrıların evlenmesine sevinen ağaçlar onları selamlamak için dallarını eğdiler ve çeşmelerden Ambrosia (Tanrıların özel içeceği) kokusu yayıldı. Bütün Tanrı ve Tanrıçalar bu düğünde bulunmak için Olypos dağından aşağı indiler. Düğün çok muhteşem oldu. Düğünde göklerin ve yerin bütün Tanrıları, perileri hazır bulunmuştu. Düğüne yalnız Khelone adındaki bir peri kızı gelmemişti. Bu yüzden tembelliğinin cezası olarak onu ağır hareketin ve hantallığın sembolü olan kaplumbağaya çevirdiler. Hera Baş Tanrının elinden tutar tutmaz yaldızlı bir bulut onları neşe içinde Olympos'un tepesine Zeus'un sarayına götürdü.

Güzel Tanrıça Hera o günden sonra; Ölümsüzler arasında, Baş Tanrının karısı, Olympos'un sultanı olarak kaldı. İlahi otoriteyi kocası ile birlikte paylaştı. O'da Zeus gibi bazen göğün en yüksek yerinde gürler, öfkeye kapıldığı zaman rüzgarın zincirlerini çözer, denizleri altüst ederdi. Denizlere sözünü geçirir ve bazen ayaklarının altında parlayan yıldızlara bile karışır onları idare ederdi.

Olympos'ta oturan bütün Tanrıçaların en güzeli en çok saygı göreni idi. Kocasının sarayında toplantı salonuna girdiği zaman bütün Tanrılar ayağa kalkar onu selamlarlardı. Onun öfekiside Zeus'unki gibi korkunçtu, tahtında otururken sinirlendiği zaman bütün Olympos'u titretirdi.

Evocati, Roma ordusunda vatana bağlılıklarıyla bilinirler.
Roma ordusunda askerlik ve görev süresini tamamladıktan sonra kendi isteğiyle tekrar orduya dönen, Lejyonerlerden daha üst düzeylerde bulunan kişi yada askerlerdir.

Funditores, Roma ordusunda hekimlik ile askerliği aynı anda yapan kişilere verilen bir sınıflandırma. Asker rütbesindedirler. Hekimlikleri bütün Roma'ya ün salmıştır.

İmmune, asker sınıfının üyeleri. Fakat sıradan bir askerin yapabileceğinden çok daha fazlasını yapabilecek yeteneklere sahiptirler.

Centrion, ordu sisteminde her 100 kişiyi yönetenlere verilen bir rütbedir. (Yüzbaşı gb.)

Bu yazı bir yerden kopyalanma sanırım. Zeus'tur yok başka bir şeydir bunlar tamamen atmadır . Tek İlah vardır oda ; ALLAH(c.c)'tır. Genede emek var eline sağlık tekrardan.

Beyaz kısım alıntıdır. Kalan kısımlar araştırma ürünüdür.

Junon, Baş Tanrı Zeus'un karısıdır. (Roma ve Yunan Mitolojisi).