Bugün kısa bir gündü.Biraz inzivaya çekildim ve yazın ne yapacağım diye düşündüm.Önümde 2 seçenek vardı fakat biri maalesef ki elendi ve tek seçenek kaldı;tüm yazı bilgisayar başında geçirmek.Velhasıl,bugün PapazFikret adlı Forum kullanıcısına yardımcı olduk elimizden geldiğince.Haydi başlayalım.
Aynı adam yani materyalları satmış olduğum adam tılsım basacakmış.Kendisine eşlik etmemde ricada bulundu.Kırmadım ve kabul ettim.Kendisi M1 bastı.Hayırlı olsun.Bol bol Gaffarlarda ve Klan savaşlarında kullanması dileğiyle.
PapazFikret'in Dişi Örümcek görevi vardı.O görevi alana kadar biz de Hasan arkadaşımla Dişi Örümcek ile bir Selfie çekildik.Ölmeden önce son fotoğrafıydı hanımefendinin.
Günün Sözü: Dualar olmasaydı kim kovardı kalleş İblisi? -Sagopa Kajmer(Gölge Haramileri)
Bugün nadir bir şekilde oyunda oldum.Bugün İstanbul'da trafik çok yoğundu.İşten gelirken bir de Yol Durumu haberleri devreye girdi ve birkaç yer ismi saydı.Ayrıca saydığı bu Kentler arasında benim de oturduğum yer olan Bayrampaşa da geçince içimden "Tamam bugün de günlük kısa olacak" dedim ve bu kararım değişmedi.KP veya bölge atamadık haliyle.Çok az Hol bölgesi ve 1 tur da Migrat ile günü kapattım.Kısa zaten haydi başlayalım.
Centruion'dan düşürmüş olduğum Pantolon.
Junon'u kestik sonuç boş ama bir şey fark ettim.Junon'un salonunda,orta zeminde bulunan kendi kabartması,bir zamanlar 90'lı çocukların izlediği Tolga Ağabey ve Hugo programındaki Cadı Sila'yı anımsattı.Şahsen ben benzettim.
Günün Sözü: Gözler,İnsan Ruhunun Penceresidir. -Du Bartas.
o kabartma bana da Ebru Şallı'yı anımsattı nedense :mrgreen: :mrgreen:
Re: YaMaN-Retaliation Günlüğü
Gönderilme zamanı: 28 May 2016 08:30
gönderen batuhan27
Günlüğün çok aktif
Çok beğendim
Re: YaMaN-Retaliation Günlüğü
Gönderilme zamanı: 28 May 2016 09:15
gönderen Retaliation
batuhan27 yazdı:Günlüğün çok aktif
Çok beğendim
Teşekkür ederim.
Re: YaMaN-Retaliation Günlüğü
Gönderilme zamanı: 28 May 2016 19:06
gönderen Retaliation
Merhaba Sevgili Günlük;
Bugün 3 tur Kenan attık ve sonuç hüsran.Metalingus arkadaşımız seviye atladı.Şu sıralar oyunda pek olamıyorum.Bugün de Halı Saha maçı vardı.Meraklanma günlük,maçı kazandık. .Kısa olduğu için fazla tutmayayım.Sadece Motorin'den düşürdüklerimin fotoğrafı var zaten.Forumdaki TOLGARDA arkadaşımın sendromuna yakalanmış gibi hissediyorum.Şu sıralar oyunda değilim.
Günün Sözü: Dünyada hiçbir şey insanı kin besleme duygusu kadar yıpratmaz. -Nietzsche
Bab-ı Ali'deki işlerini tamamlayan ve şu sıralar Teşkilat'ın da kendisine henüz iş vermediği nefer,Mısır Çarşısı'ndaki esnaf ile muhabbet etmeye gitti.Herkesi teker teker dolaştıktan sonra sıra uzun yolun sonundaki Necmi Bey'de idi.Yaman bir an duraksadı,adımları ağırlaştı.Çekine çekine yanına gitti.Necmi raflardaki kitapların tozunu alıyordu.
- Günaydın Necmi Bey,nasılsınız ne yapıyorsunuz? - Görmüyor musun?Kitaplarımın tozunu alıyorum.Tabi siz nereden bileceksiniz kitabı hiç okumuyorsunuz ki. - Haklısınız ama... - Tamam Vakit Kıyamet Vakti,elinizde illa ki silahlar olacak ama şu kitaplardan birini de neden yanınıza almazsınız ki?
Yaman bir an düşündü ve Necmi'nin elindeki kitaba baktı.Üzerinde Cezmi yazıyordu ve altında da Namık Kemal.Merakla sordu.
- Kimdir bu Namık Kemal?Cezmi? - Namık Kemal bir yazardır,Tanzimat Yazarı.Bu Cezmi de onun eseri.Biliyor musun bu kitap Türk Edebiyatı Tarihindeki ilk Tarihi Roman. - Kahramanlık var yani içerisinde? - Evet,tam siz savaşçıların istediği şeylerden. - Peki ödünç alabilir miyim bir süre?Tabi verecek olursanız? Ciddi misin?Sen...Tamam bakışların bunu gösteriyor.Alabilirsin.Kitabı incitme yeter. - Tamam teşekkür ederim.
Kitabı okumak için Çınar Altı'nın yolunu tuttu.Hamit'den bir çay aldı ve kitabını okumaya başladı.Bir haftanın sonunda kitabı bitirdi ve teslime verdi.
-Kitap Özeti-
Cezmi çok iyi bir atlı spor ustasıdır. Bu ustalığı sayesinde Ahmet Paşa ile tanışır. Ahmet Paşanın verdiği bir yemekte Cezmi’nin atlı sporda olduğu kadar şairlikte de usta olduğu anlaşılır. Şairliğinin ünüyle Nevi ile tanışır.
1570 yılında İran seferi başlar. Cezmi bu sefere gönüllü olarak katılır. Bu sefer sırasında çok ustaca ve zekice davranışlarda bulunur ve ünü bir kat daha artar. Hatta sefer sırasında düşman olduğu halde canı pahasına da olsa Pertev isminde bir İran askerini de nehirde boğulmaktan kurtarır. Bu sayede Pertev’lede çok iyi dost olurlar. Bir başka İran seferinde Cezmi, Adil Giray’la tanışır. Cezmi bu savaşlarda gösterdiği kahramanlık sayesinde Adil Giray’ın teveccühünü kazanır.
Kötü şans eseri Adil Giray ve kardeşi Gazi Giray savaş sırasında İranlılara esir düşer. Savaşta Adil Giray’ ı esir eden Hamza Mirza İran şahının oğlu ve komutan, Cengizoğullarından öyle iki kahraman şehzadeyi esir alarak başkente götürüp şöhret kazanmak ister.Adil Giray ve Gazi Giray , Şehriyar tarafından ayrı yerlere hapsedilirler. Adil Giray sarayda ağırlanırken Gazi Giray bir adada “Kahkaha Zindanı” denilen yerde hapsedilir. Bunun sebebi ise Şehriyar’ın Adil Giray’I ilk anda görüp aşık olması ve Gazi’nin bu durumu anlayıp sorun çıkarmaması içindir.
Şehriyar, Adil ile görüşebilmek için türlü entrikalar çevirir. Onunla buluşup konuşmasını ise Adil’den bilgi alıp, onunda yardımıyla Kırım Hanlığı’nı ele geçirecek planlar yapmak olarak yorumlar.
Adil’in esirliği zamanında İran devletini kör bir şah, onun karısı Şehriyar ve kardeşi Perihan idare ediyorlardı. Şehriyar’ın oğlu Hamza Mirza ise sadece savaşlarla ilgileniyordu.
Şehriyarın Adil Giray’la yaptığı ikili müzakereler Perihan’I şüphelendirir. Perihan’da müzakerelere devletin bir idarecisi olarak katılmak ister ve katılır.
Şehriyar bir şekilde aşkını Adil Giray’ a yalnız oldukları zaman açıklar. Fakat Şehriyar çok kıskanç kişiliğe sahip olduğundan Perihan’dan gelebilecek tehlikeler için Adil Giray’a Perihan’ı olduğundan çok zıt bir şekilde tanıtır. Adil’ de inanıyormuş gibi davranarak Şehriyar’ a bir şey sezdirmeyip, onu kullanıp, kardeşini de serbest bıraktırıp anavatanına dönmek istemektedir.
Perihan, Adil Giray’ı ilk gördüğünde aşık olmuştur. Fakat Adil, Perihan’nın o tatlı güzelliğini üstündeki peçe sayesinde görememiştir. Fakat ilk görüşmelerde Adil Perihan’nın ne kadar zengin kalpli olduğunu, Şehriyar’ın anlattığından çok farklı olduğunu anlamıştır. Perihan’ın yüzünü de göstermesiyle ona ilk görüşte aşıl olmuştur.
Şehriyar’ın delice şehveti Perihan’ın masumca aşkı her ikisini de birbirine düşürmeye yeter. Şehriyar ve Perihan aynı kişiye aşık olduklarını, anlayınca artık aralarında bir kıskançlık yarışı başlar. Ayrıca Adil’inde Perihan’ı sevdiğini anlayan Şehriyar her ikisini de öldürmek için planlar yapar.
Adil Giray esir düştükten sonra Cezmi bu haberi alır ve Adil’in yardımına koşar. Cezmi, bir şekilde Adil’in bulunduğu odaya girmeyi başarır. Bundan sonra kaçış ve İran devleti hükümetini yıkıp yerine kendilerini getirmek için planlar yapmaya başlarlar. Cezmi bu planları uygulamak için bir İran askeri olan Abbas’ı kullanır.
Şehriyar’ın yaptığı planlar yanlış zamanda uygulandığı için suya düşer. Hatta planın istediği gibi gitmemesi kendisinin ölümüne sebep olur.
Şehriyar’ın askerleri Perihan ve Adil Giray’ ı da öldürürler , fakat aşklarını yok edemezler. Her ikisi de aynı mezara Cezmi tarafından defnedilir.
Cezmi kılık değiştirerek vatanına geri döner.
Re: YaMaN-Retaliation Günlüğü
Gönderilme zamanı: 29 May 2016 18:01
gönderen Retaliation
Merhaba Sevgili Günlük;
Bugün dengeli bir gündü.Dengeliden kastım,yarı Migrat yarı da Hol.İkisini de dengeleyince vakit buldum oyunda.Sadece bir olaya sevinebildim.Geri kalan her şey monoton.Kısa keserek başlamak istiyorum:
Junon'da iken kesime başlamadan önce tazıları aldık şifacımızın görevi olduğu için.Onu aşağıda beklerken Anıl arkadaşımla bir kare fotoğraf aldık.
Kesim sonunda düşen zırh ve sevinebileceğim tek olay.
İki tur üst üste Centruion'dan iksirleri aldık.
Hol'de iken düşürmüş olduğum Pantolon.
Olmazsa olmaz reçeteler.
Hayallerimiz yine yıkıldı.
Son olarak da örse çıkmıştım.Ama benden önce biri geçmiş oralardan ve dağınık kesilmiş bir iki slot vardı.Bir iki tanesini öldürdükten sonra ben de aniden sersemletme yedim,bozmaya kalmadan öldüm.
Günün Sözü: Güzel konuşmak için bir tek yol vardır; dinlemeyi öğrenmek. -Christopher Morley
Bugün 40 dakika kadar oyundaydım.Bu süre zarfında Hol bölgesi'nde biraz koşuşturdum.Sonra Güvenli odaya çıkmamızı teklif eden Anıl arkadaşımla yola koyulduk ve gittik.Grup olduğumuz için pek bir şey düşmedi açıkçası.Dert değil.Bugün de böyle geçti.
Günün Sözü: Hiç bir ordu, vakti gelmiş bir fikir kadar güçlü değildir. -Victor Hugo