37. sayfa (Toplam 44 sayfa)

Re: Anka Dostları Sohbet Mekanı...

Gönderilme zamanı: 23 Oca 2011 23:57
gönderen TheRiamax
İnşallah ihsan :)

Re: Anka Dostları Sohbet Mekanı...

Gönderilme zamanı: 23 Oca 2011 23:58
gönderen TheRiamax
:) Eskiden hoca ali ata bak falan derdi. Bırak atı güzelim gözlerim hep sendeydi.

Re: Anka Dostları Sohbet Mekanı...

Gönderilme zamanı: 24 Oca 2011 19:25
gönderen AlpAykan
Bilgetonyukuk yazdı:Karakterimi açtım Anka'ya da el atıyorum artık arada halinizi hatrınızı sormaya gelirim dostlar esen kalın görüşmek ümidiyle ;)
Hoşgeldin safalar getirdin İhsan.
Burası zaten güccük Tılsım oldu sayılır.
Bizlerde burdayız , görüşmek üzre...


İbocan , İhsanın yardıma , ihtiyacı olursa hemen el atın.
Yabancılık çekmesin.
Ben bir kaç gün aranızda olamıyabilirim.
Hala memleketteyim.

Re: Anka Dostları Sohbet Mekanı...

Gönderilme zamanı: 24 Oca 2011 20:04
gönderen TheRiamax
Ayıb eddin şef ;) ihsana ben bakarım :)

Re: Anka Dostları Sohbet Mekanı...

Gönderilme zamanı: 24 Oca 2011 22:43
gönderen Vandervaart
S.Aleyküm Anka'lı kardeşlerim.Saygı duyduğum bi sunucu Anka.Burdan bütün Anka Sunucusuna selamlarımı yolluorum ..

Re: Anka Dostları Sohbet Mekanı...

Gönderilme zamanı: 24 Oca 2011 23:38
gönderen TheRiamax
Aleyküme selam dostum hoşgeldin

Re: Anka Dostları Sohbet Mekanı...

Gönderilme zamanı: 25 Oca 2011 13:12
gönderen AlpAykan
Vandervaart yazdı:S.Aleyküm Anka'lı kardeşlerim.Saygı duyduğum bi sunucu Anka.Burdan bütün Anka Sunucusuna selamlarımı yolluorum ..
Aleyküm selam , Saygı ve sevgi karşılıklı kardeşim biliyorsun.
Hoş sohbetlere kaldığı yerden devam edicez.
Selamlarını ileticem.Sağlıcakla kal...

Re: Anka Dostları Sohbet Mekanı...

Gönderilme zamanı: 25 Oca 2011 13:25
gönderen RushMoLe
Alp msne :D

Re: Anka Dostları Sohbet Mekanı...

Gönderilme zamanı: 27 Oca 2011 17:31
gönderen ecrin
Zaman su gibi akıp geçerken her geçen dakikanın sadece zarar olduğunu biliyorum. Halbuki boşa harcanacak hiç vaktim yok. Sana o kadar uzun zaman bazı şeyleri anlatmaya çalıştım ki. Bir yerlerde sabrım taşacaktı.
Yüreğimde senden başka hiçbir sevgiye yer vermemiş ve bir başkasına dönüp güzel bile dememişken. Senin bu anlamsız kararsızlığına. Kanaat getirmek çok zor hele sen uzaklara doğru giderken usul usul. Yapılacak hiç bir şey yok. En azından benim için en azından senin için. Yada var ama yerini bilmediğim adını duymadığım bir sahte cennette.
Seni zaman zaman anlamaya çalışıyorum. Ama anlamak mümkün değil çünkü zaten anlam veremediğim o karamsarlığını, istemekle istememek arasındaki uçurumu anlayamadım henüz. Zaten anlasam ne olur san ki. O uçurum ki benden çok uzaklarda. O uçurum ki aramızda. Derin ve büyük. Belki de yüce ulu.
Bazen seni kaybetmek değil kaybetmeyi düşünmek geçmezken aklımdan. Bazense...
Sorma...
Şimdi sen gidiyorsun uzaklara. Benim için çok uzaklara. Hiç dönmeyecekmişsin gibi. Bir ömür sensiz geçecek gibi. Denizlerin ve dağların ötesine. Ulaşılması zor yelere. Benden uzak yüreğime yakın yerlere.
Kaybetmek kolaydır. Kaybetmeyi kabullenmekse çok zor ben senin yokluğunu kabullenemeyeceğim gibi senin uzaklara gitme ihtimalini de kabullenemiyorum. Aslında biraz ihtimalden öte bir durum bu.......
Hep söylüyorum sana seni gerçekten çok ama çok seviyorum.
Sana Koşmak geliyor içimden ama yapamıyorum her zaman yenik düşen ben oluyorum kaybetmek bana göre değil eğer bir gün kaybedeceksem bu şimdi olmalı.
Sonra bunu kaldıramaya bilirim.
Seni seviyorum. Bunu sana anlatmak öylesine zor ki. Kelimelerle ifade edilse bile bu kelimeleri ben bilmiyorum. Duygularla anlatılsa bile ben bu kadar anlatamıyorum. Ya gurbetin bilmediğim bir yerinde yada adını bile duymadığım bir taşra köyünde beni bekleyen bir umut var biliyorum. Ama ona yürümenin hep bir de bedeli var. Bu bedel sensin ve senin anlamak çok zor.
Ve şunu iyi bilmelisin ki yüreğimin derinliklerine gömdüm seni. Önce sevgimi sonra seviyesizliğimi suçladım. Dertlerimle baş başa kalıp gizli gizli nefret ettim nedendir bilinmez korku dolu gözlerimden süzülen yaşlarla ıslandı, fısıldadığım kelimeler. Kokularımla tek başıma kaldığım günler de bile özlemeye devam ettim.
Oysa gözlerinin gözlerimle buluştuğu anlarda, sıcaklığını hissetmek isterdim. Bir zamanlar yaşanan onca şeyin yorgunluğunu yaşarken, bir darbe daha yemek.... Duygularıma inanmamak için kendimle ne kadar mücadele ettiğimi anlatamam....
Duymak istediğim sıradan bir sesleniş ya da güzelliğini kalbimde saklayacağım tek şey, tebessümündü. bütün aşklara, sevgilere sırtımı döndüm. Sana da sırtımı dönmek isterdim ancak. Her dönüşte sarıldığım yine sen olduğun için yapamadım....
Atamadığım, hatta bırakamadığım ve belki de vazgeçilmez olandın benim için, içimdeki çocuğun barışık yaşayabileceği tek insan. Üzüntülerimi ve sevinçlerimi bunca yıl bu inançla paylaştım. Ne düşünür diye hiç düşünmedim. Nasıldı ve en çok kimi sevdin hiç bilmedim.
Kısa da olsa yaşadıklarım vardı. Ben hiç olmadığım kadar mutlu ve umutluydum. Dünya tersine dönse hani gökyüzündeki bütün yıldızlar küsse vazgeçmem derdim dedim de ne oldu sanki.
Küçücük bir çocuktan farksız saflığımın kurbanı oldum. Çünkü inandım. Benim seni sevdiğim kadar senin de beni sevdiğine inandım. İnanmak istedim en azından. Özlediğim kadar özlediğine inandım. Ancak hiçbir zaman anlayamadım. Benim seni sevdiğim kadar sen beni sevmedin. Ne yazık.....
Aşkımı yıllarca bir sır gibi yalnızlığımla paylaşmışım meğer... Anladım ki, ağladığımda sesimi duyacak, ses verecek, uzandığımda dokunacağım biri olsun istiyordum hayatımda. İşte her şey benim için o zaman başladı. “Hadi “ dedi yüreğim gidiyoruz. Nereye diyemedim.......
En son seni ne zaman düşündüm ya da anımsadım bilemiyorum ama, inandığım tek gerçek var o da, seni artık düşünmek istemediğim. Hayattan çok şey öğrendim. Tek başıma yaşadığım her şey meğer benimle bir bütün olmuş. Bunu için sevindim desem yalan olur.
Yalnızlığı, çaresizliği, umut etmeyi, hata yaşamayı öğrendim. Acı çektiğim sevilmediğim doğru fakat, ben gerçekten sevmeyi öğrendim.
Geleceğe pırıl pırıl parlayan gözlerle bakmak hoşuma gidiyor. Şimdi tanışsak, sevginin ne kadar büyük olduğunu gösterirdim sana.
Gerçekleştirmek istediğim, yaşamak istediğim o kadar çok şey var ki içimde. Bu sefer başka türlü haykırmak geliyor içimden.
Nefret ediyorum diye haykırmak istiyorum.

Re: Anka Dostları Sohbet Mekanı...

Gönderilme zamanı: 28 Oca 2011 19:18
gönderen AlpAykan
Öncelikle Ecrin Bacım , uzun bir aradan sonra foruma uğradığın için hoş geldin diyorum.
Ve ekliyorum ;
Yine efkar , yine efkar :(


Aslında , bu yazı hepimizin , hüzünlü de olsa yaşanmışlıklarını anlatıyor.
Bazen , düşünüyoruz ve tüm bu anlattıkların , gözümüzün önünden geçiyor.
Herkesin , bütün insanlığın , acı yada tatlı , hüzünlü ve sevinçli anları olmuştur.
Bu yazın , bizlere hüzünlü geçmişimizden bir perde izlettiriyor aslında.

Efkarı ve efkarlanmayı sevmediğimi biliyorsun , ama malesef yine efkarlı ve dokunaklı bir yazı ile foruma dönüyorsun.


Kaybetmek bana göre değil eğer bir gün kaybedeceksem bu şimdi olmalı........


Diyor ve seni daha fazla forumda görmeyi diliyorum.

Elllerine sağlık bacım ...