İkinci görevimin hazırlıklarına başlamıştım. Bir kitabın kayıp olduğu , acilen bulunması gerektiği kulağıma gelmişti. Kitap sözü geçtiği için Sahaf Necmi'yi bir ziyaret etmenin iyi olacağını düşündüm ve yanına doğru yola koyuldum.
Sahaf Necmi'nin yanına gittiğimde sanki beni bekliyormuşcasına olayı hızlıca anlatmaya başladı:
''İyi ki geldin, hemen teşkilattan birilerini bulmam gerekiyordu.Cinin teki çarşıya kadar girebilmiş.Bin defa söyledim Jandarma'ya,daha dikkatli olun bu hain mahluklara karşı diye. Kitaplarımdan birini çalmış,çok önemli bir kitap. Gözcülerimizden Recep,gar yönüne giden tramvay yolunda,şüpheli cini saptadığını söyledi.Haydi vakit kaybetmeden koş,Receple buluş.O kitabı mutlaka geri almamız lazım.'' dedi.
Sahaf Necmi sözünü bitirdikten sonra söylenilen yere,yani Recep Dayı 'nın bulunduğu yere doğru koşmaya başladım. Acil bir görev olduğu için var gücümle koşuyordum. Sonunda Recep Dayı'nın yanına kadar geldim.
Recep dayı sessizce konuşmaya başladı :
Güzel,çabuk geldin. Bir saniye bekle şimdi...
Biraz bekledikten sonra sözüne devam etti. Fark ettirmeden bak,şu arkadaki küçük avluda,kırmızı derili bir cin var,gördün mü ? Kitap o cinde. Saçma dillerden çıkarabildiğim kadarıyla adı Garr. Az önce bir fare adam geldi,bir şeyler konuştular ve fare adam ayrıldı. Etrafındakilere de dikkat et,silahlılar. Kitabı ondan geri alman lazım. Ben onların dikkatlerini çekemem,yoksa bir daha burada barındırmazlar beni. Çok çok dikkatli ol. '' dedi.
Sağıma baktığımda cinleri görmüştüm. 3 tanelerdi. Birisi kırmızı derili ve elinde eski yırtıkları olan bir kitap vardı.
Olaya hakimdim. Cini öldürüp kitabı almam gerekliydi. Pek zor bir iş değildi fakat yanına başka cinler de vardı. Önce onları öldürmeye karar verdim.
Yanındaki cinleri öldürdükten sonra Garr isimli cin ile baş başa kalmıştık. İçimdeki son gücü de toplayarak boynuna bir kılıç darbesi geçirdim. Yere yığılmıştı.
Elindeki kitabı alarak Recep Dayı'nın yanına gittim. Konuşmaya başladı :
''Kitabı aldın mı ? Bir ver bakayım...''
Biraz inceledikten sonra devam etti :
''Bravo! Aradığımız bu. Al bunu Sahaf Necmi'ye götür. Burada yapılacak pek bir şey kalmadı.''
Bunun üzerine Sahaf Necminin yanına gittim. Yanına geldim ve kitabı verdim.
Sayfalardan birkaçının eksik olduğunu ve bunun iyi olmadığını söyledi. Fakat ben bir görevimi daha başarı ile tamamlamıştım. Bundan memnundum.