23. sayfa (Toplam 703 sayfa)

Re: <> Kurt Loncası <>

Gönderilme zamanı: 03 Nis 2010 07:16
gönderen Sariyerli
Eskiden mevcut bulunan ama sonradan sistem deişikliği nedeniyle iptal ettiğimiz savaş komutanlığı sistemi tekrar faal hala getirlmiştir takım Komutanlığına atanacak arkadaşlar şimdilik Kurtlarxjunior ve Kurtlarxsarıyer olarak karar verdik ileride sistem tam kurulduğunda bu komutanlar arttırılıcak
bana güvenip bu görevi verdiğiniz için teşekkür ederim Murat abi güveninize layık olmaya çalışıcam :)

Re: <> Kurt Loncası <>

Gönderilme zamanı: 03 Nis 2010 09:24
gönderen Sariyerli
Ergenekon Destanı

Türk illerinde Türk oku ötmeyen, Türk kolu yetmeyen, Türk'e boyun eğmeyen bir yer yoktu. Bu durum yabancı kavimleri kıskandırıyordu. Yabancı kavimler birleştiler, Türklerin üzerine yürüdüler. Bunun üzerine Türkler çadırlarını, sürülerini bir araya topladılar; çevresine hendek kazıp beklediler. Düşman gelince vuruşma da başladı. On gün savaştılar. Sonuçta Türkler üstün geldi.

Bu yenilgileri üzerine düşman kavimlerin hanları, beğleri av yerinde toplanıp konuştular. Dediler ki: ''Türkler'e hile yapmazsak halimiz yaman olur!''

Tan ağaranda, baskına uğramış gibi, ağırlıklarını bırakıp kaçtılar. Türkler, "Bunların gücü tükendi, kaçıyorlar'' deyip artlarına düştüler. Düşman, Türkler'i görünce birden döndü. Vuruşma başladı. Türkler yenildi. Düşman, Türkler'i öldüre öldüre çadırlarına geldi. Çadırlarını, mallarını öyle bir yağmaladılar ki tek kara kıl çadır bile kalmadı. Büyüklerin hepsini kılıçtan geçirdiler, küçükleri tutsak ettiler.

O çağda Türklerin başında İl Kağan vardı. İl Kağan'ın da birçok oğlu vardı. Ancak, bu savaşta biri dışında tüm çocukları öldü. Kayı (Kayan) adlı bu oğlunu o yıl evlendirmişti. İl Kağan'ın bir de Tokuz Oğuz (Dokuz Oğuz) adlı bir yeğeni vardı; o da sağ kalmıştı. Kayı ile Tokuz Oğuz tutsak olmuşlardı. On gün sonra ikisi de karılarını aldılar, atlarına atlayarak kaçtılar. Türk yurduna döndüler. Burada düşmandan kaçıp gelen develer, atlar, öküzler, koyunlar buldular. Oturup düşündüler: ''Dört bir yan düşman dolu. Dağların içinde kişi yolu düşmez bir yer izleyip yurt tutalım, oturalım.'' Sürülerini alıp dağa doğru göç ettiler.

Geldikleri yoldan başka yolu olmayan bir yere vardılar. Bu tek yol da öylesine sarp bir yoldu ki deve olsun, at olsun güçlükle yürürdü; ayağını yanlış yere bassa, yuvarlanıp paramparça olurdu.

Türklerin vardıkları ülkede akarsular, kaynaklar, türlü bitkiler, yemişler, avlar vardı. Böyle bir yeri görünce, ulu Tanrı'ya şükrettiler. Kışın hayvanlarının etini yediler, yazın sütünü içtiler. Derisini giydiler. Bu ülkeye ''Ergenekon'' dediler.

Zaman geçti, çağlar aktı; Kayı ile Tokuz Oğuz'un birçok çocukları oldu. Kayı'nın çok çocuğu oldu, Tokuz Oğuz'un daha az oldu. Kayı'dan olma çocuklara Kayat dediler. Tokuz'dan olma çocukların bir bölümüne Tokuzlar dediler, bir bölümüne de Türülken. Yıllar yılı bu iki yiğidin çocukları Ergenekon'da kaldılar; çoğaldılar, çoğaldılar, çoğaldılar. Aradan dört yüz yıl geçti.

Dört yüz yıl sonra kendileri ve süreleri o denli çoğaldı ki Ergenekon'a sığamaz oldular. Çare bulmak için kurultay topladılar. Dediler ki: ''Atalarımızdan işittik; Ergenekon dışında geniş ülkeler, güzel yurtla varmış. Bizim yurdumuz da eskiden o yerlerde imiş. Dağların arasını araştırıp yol bulalım. Göçüp Ergenekon'dan çıkalım. Ergenekon dışında kim bize dost olursa biz de onunla dost olalım, kim bize düşman olursa biz de onunla düşman olalım.''

Türkler, kurultayın bu kararı üzerine, Ergenekon'dan çıkmak için yol aradılar; bulamadılar. O zaman bir demirci dedi ki: ''Bu dağda bir demir madeni var. Yalın kat demire benzer. Demirini eritsek, belki dağ bize geçit verir. Gidip demir madenini gördüler. Dağın geniş yerine bir kat odun, bir kat kömür dizdiler. Dağın altını, üstünü, yanını, yönünü odun-kömürle doldurdular. Yetmiş deriden yetmiş büyük körük yapıp, yetmiş yere koydular. Odun kömürü ateşleyip körüklediler. Tanrı'nın yardımıyla demir dağ kızdı, eridi, akıverdi. Bir yüklü deve çıkacak denli yol oldu.

Sonra gök yeleli bir Bozkurt çıktı ortaya; nereden geldiği bilinmeyen. Bozkurt geldi, Türk'ün önünde dikildi, durdu. Herkes anladı ki yolu o gösterecek. Bozkurt yürüdü; ardından da Türk milleti. Ve Türkler, Bozkurt'un önderliğinde, o kutsal yılın, kutsal ayının, kutsal gününde Ergenekon'dan çıktılar.

Türkler o günü, o saati iyi bellediler. Bu kutsal gün, Türklerin bayramı oldu. Her yıl o gün büyük törenler yapılır. Bir parça demir ateşte kızdırılır. Bu demiri önce Türk kağanı kıskaçla tutup örse koyar, çekiçle döver. Sonra öteki Türk beğleri de aynı işi yaparak bayramı kutlarlar.

Ergenekon'dan çıktıklarında Türklerin kağanı, Kayı Han soyundan gelen Börteçine (Bozkurt) idi. Börteçine bütün illere elçiler gönderdi; Türklerin Ergenekon'dan çıktıklarını bildirdi. Ta ki, eskisi gibi, bütün iller Türklerin buyruğu altına girene kadar. Bunu kimi iyi karşıladı, Börteçine'yi kağan bildi; kimi iyi karşılamadı, karşı çıktı. Karşı çıkanlarla savaşıldı ve Türkler hepsini yendiler. Türk Devleti'ni dört bir yana egemen kıldılar.


Resim

Re: <> Kurt Loncası <>

Gönderilme zamanı: 03 Nis 2010 10:02
gönderen emrah
Murat kardesım oncelıkle ben Rxxe tarafından senın locana gırdım sevdıgımız loca sevdıgımız kısıler var dedık ama bız gırdıkten sonra carımı 45 level yaptım sonra locanıza dahıl olan Ayvegunes Kurtlarxsena denılen kısıler gırdıkten sonra Rxxe nın carı 34 leveldı o levelde bıraktık cunku locadan ayrılmayı zaten dusunuyorduk benı benım sevgılım yonetıcı gm dıye Tehdıt eden Kurtlarxsena denılen kısıyle aynı locada olmak ıstemıyordum ve ayvegunese gelelım bırılerının arkasından kufur edıpte sonra ona yalaklık yaparak bu oyunda bızle konusan kısıylede aynı locada olmak ıstemıyordum ben locada kalmak ısteseydım Rxxe nın carı yuzkere 49 olmustu

ve Ayvegunes herzaman sunudıyor benım kaynaklarım saglam Gmlerden bırısı aıle dosttumuz ıstedıgımı ıstedıgım zaman yaparım benım bılgılerı onceden alıyorum zaten dıyen bırısı

Kımsenın ıtemını madenını parasında gozum yoktur ben bu sunucuya geldıgımde sıfırdan basladım kımsenın bır kırık ıgnesını bıle almamısımdır almamda

Ve gelelım kufur konusuna bu sunucuda kufur etmeyen bırısı cıksın konussun ben kufur etmıyorum desın benım geldıgımden bu yana Masumprensesın azından kufur duymadım onuda dun bana kufur ett yan carıma ü


Atılıs sebebı kufur demıssın ben seneya kufur etmedım sena bana serefszısıznız dedı bende serefsız senın sulalen dedım .... foruma takılmadıgım ıcın yenı gordum yazdıklarını

oyunda basarılar dılerım sana murat bu yazıyı tekrar okuyacaksın unutma Keske dıycekgın gunler olcak


Cesurun bakısı korkagın kılıcından keskındır

Re: <> Kurt Loncası <>

Gönderilme zamanı: 03 Nis 2010 11:36
gönderen Rescuer
Komutanlarımız Hayırlı, uğurlu olsun.
İnşallah yeniliklerle beraber daha da güzel günlere kavuşuruz...


Herkese iyi oyunlar...

Re: <> Kurt Loncası <>

Gönderilme zamanı: 03 Nis 2010 12:27
gönderen Kurtlarxjunior
Sariyerli yazdı:
Eskiden mevcut bulunan ama sonradan sistem deişikliği nedeniyle iptal ettiğimiz savaş komutanlığı sistemi tekrar faal hala getirlmiştir takım Komutanlığına atanacak arkadaşlar şimdilik Kurtlarxjunior ve Kurtlarxsarıyer olarak karar verdik ileride sistem tam kurulduğunda bu komutanlar arttırılıcak
bana güvenip bu görevi verdiğiniz için teşekkür ederim Murat abi güveninize layık olmaya çalışıcam :)

Kardeşim hayırlı uğurlu olsun birlikte nice savaşlara giricez inşallah.Ben yavaş yavaş üstümü dizmeye başlıycam.. :)



Reis üstten görme oalyını ben arada selam vermeye girdiğimde çok gördüm o 5 dkkada bile ama sadece uyardım undan sorna görürsem sana raporlarım şimdlik uyarıyla kalsınlar...

Re: <> Kurt Loncası <>

Gönderilme zamanı: 03 Nis 2010 13:14
gönderen Sariyerli
Kurtlarxjunior yazdı:
Sariyerli yazdı:
Eskiden mevcut bulunan ama sonradan sistem deişikliği nedeniyle iptal ettiğimiz savaş komutanlığı sistemi tekrar faal hala getirlmiştir takım Komutanlığına atanacak arkadaşlar şimdilik Kurtlarxjunior ve Kurtlarxsarıyer olarak karar verdik ileride sistem tam kurulduğunda bu komutanlar arttırılıcak
bana güvenip bu görevi verdiğiniz için teşekkür ederim Murat abi güveninize layık olmaya çalışıcam :)

Kardeşim hayırlı uğurlu olsun birlikte nice savaşlara giricez inşallah.Ben yavaş yavaş üstümü dizmeye başlıycam.. :)



Reis üstten görme oalyını ben arada selam vermeye girdiğimde çok gördüm o 5 dkkada bile ama sadece uyardım undan sorna görürsem sana raporlarım şimdlik uyarıyla kalsınlar...

inşAllah kardeşim bnm bol bol savascaz
üstünü diz miğrat gelsin nucleus ları düşürelim yazında ejder üretiriz fiyatlar düşünce
ohhh sonra çıkmasınlar karşımıza ;)

Re: <> Kurt Loncası <>

Gönderilme zamanı: 03 Nis 2010 13:43
gönderen cansuhzn
Dün gece yapmış olduğumuz toplantıda ciddi kararlara vardık geniş bir günemimiz vardı tamaını burada paylaşamıycamama bazı kararlardan bahsedicem ilk olarak daha öncedende sizlere duyurusunu yaptığım loncadaki sistemi toparlama işlenmelerni başlatmış bulunuyoruz ilk Kurtlar Konseyi oalrak alınan ortak kararlardan bazıları şunlar

Kurtlarxhezeyan ( Hüseyin ) arkadaşımız yönetim konseyine alındı yönetimdeki görevi forum sözcüsü



Öncelikle Beni Bu Goreve Yönetim Konseyine Seçen Arkadaşlarıma Kardeşlerime Dostlarıma Teşekkür Ederim.

Sizin Guveninizi Sizin Taktirinizi Bu Şekilde Kazanmak Almak Beni Gerçekten Çok Mutlu Etti.

Bende Bu Bana Verilen Bu Onur Verici Kararın En İyi Şekilde Layikıyle Altından Kalkmaya Çalışıcam.

Şeçilen Takım Komutanlarımıza Da Hayırlı Olsun Diyorum.

Bide Murat Kardeşim Bu Alttan Gorme Üstten Gorme Olayını Tam Kestiremedim Bizle İlgili Mi Bi Sorun Var Yoksa Başkalarıyla Mı ilgili?



Resim

Re: <> Kurt Loncası <>

Gönderilme zamanı: 03 Nis 2010 13:45
gönderen cansuhzn
Sariyerli yazdı:Ergenekon Destanı

Türk illerinde Türk oku ötmeyen, Türk kolu yetmeyen, Türk'e boyun eğmeyen bir yer yoktu. Bu durum yabancı kavimleri kıskandırıyordu. Yabancı kavimler birleştiler, Türklerin üzerine yürüdüler. Bunun üzerine Türkler çadırlarını, sürülerini bir araya topladılar; çevresine hendek kazıp beklediler. Düşman gelince vuruşma da başladı. On gün savaştılar. Sonuçta Türkler üstün geldi.

Bu yenilgileri üzerine düşman kavimlerin hanları, beğleri av yerinde toplanıp konuştular. Dediler ki: ''Türkler'e hile yapmazsak halimiz yaman olur!''

Tan ağaranda, baskına uğramış gibi, ağırlıklarını bırakıp kaçtılar. Türkler, "Bunların gücü tükendi, kaçıyorlar'' deyip artlarına düştüler. Düşman, Türkler'i görünce birden döndü. Vuruşma başladı. Türkler yenildi. Düşman, Türkler'i öldüre öldüre çadırlarına geldi. Çadırlarını, mallarını öyle bir yağmaladılar ki tek kara kıl çadır bile kalmadı. Büyüklerin hepsini kılıçtan geçirdiler, küçükleri tutsak ettiler.

O çağda Türklerin başında İl Kağan vardı. İl Kağan'ın da birçok oğlu vardı. Ancak, bu savaşta biri dışında tüm çocukları öldü. Kayı (Kayan) adlı bu oğlunu o yıl evlendirmişti. İl Kağan'ın bir de Tokuz Oğuz (Dokuz Oğuz) adlı bir yeğeni vardı; o da sağ kalmıştı. Kayı ile Tokuz Oğuz tutsak olmuşlardı. On gün sonra ikisi de karılarını aldılar, atlarına atlayarak kaçtılar. Türk yurduna döndüler. Burada düşmandan kaçıp gelen develer, atlar, öküzler, koyunlar buldular. Oturup düşündüler: ''Dört bir yan düşman dolu. Dağların içinde kişi yolu düşmez bir yer izleyip yurt tutalım, oturalım.'' Sürülerini alıp dağa doğru göç ettiler.

Geldikleri yoldan başka yolu olmayan bir yere vardılar. Bu tek yol da öylesine sarp bir yoldu ki deve olsun, at olsun güçlükle yürürdü; ayağını yanlış yere bassa, yuvarlanıp paramparça olurdu.

Türklerin vardıkları ülkede akarsular, kaynaklar, türlü bitkiler, yemişler, avlar vardı. Böyle bir yeri görünce, ulu Tanrı'ya şükrettiler. Kışın hayvanlarının etini yediler, yazın sütünü içtiler. Derisini giydiler. Bu ülkeye ''Ergenekon'' dediler.

Zaman geçti, çağlar aktı; Kayı ile Tokuz Oğuz'un birçok çocukları oldu. Kayı'nın çok çocuğu oldu, Tokuz Oğuz'un daha az oldu. Kayı'dan olma çocuklara Kayat dediler. Tokuz'dan olma çocukların bir bölümüne Tokuzlar dediler, bir bölümüne de Türülken. Yıllar yılı bu iki yiğidin çocukları Ergenekon'da kaldılar; çoğaldılar, çoğaldılar, çoğaldılar. Aradan dört yüz yıl geçti.

Dört yüz yıl sonra kendileri ve süreleri o denli çoğaldı ki Ergenekon'a sığamaz oldular. Çare bulmak için kurultay topladılar. Dediler ki: ''Atalarımızdan işittik; Ergenekon dışında geniş ülkeler, güzel yurtla varmış. Bizim yurdumuz da eskiden o yerlerde imiş. Dağların arasını araştırıp yol bulalım. Göçüp Ergenekon'dan çıkalım. Ergenekon dışında kim bize dost olursa biz de onunla dost olalım, kim bize düşman olursa biz de onunla düşman olalım.''

Türkler, kurultayın bu kararı üzerine, Ergenekon'dan çıkmak için yol aradılar; bulamadılar. O zaman bir demirci dedi ki: ''Bu dağda bir demir madeni var. Yalın kat demire benzer. Demirini eritsek, belki dağ bize geçit verir. Gidip demir madenini gördüler. Dağın geniş yerine bir kat odun, bir kat kömür dizdiler. Dağın altını, üstünü, yanını, yönünü odun-kömürle doldurdular. Yetmiş deriden yetmiş büyük körük yapıp, yetmiş yere koydular. Odun kömürü ateşleyip körüklediler. Tanrı'nın yardımıyla demir dağ kızdı, eridi, akıverdi. Bir yüklü deve çıkacak denli yol oldu.

Sonra gök yeleli bir Bozkurt çıktı ortaya; nereden geldiği bilinmeyen. Bozkurt geldi, Türk'ün önünde dikildi, durdu. Herkes anladı ki yolu o gösterecek. Bozkurt yürüdü; ardından da Türk milleti. Ve Türkler, Bozkurt'un önderliğinde, o kutsal yılın, kutsal ayının, kutsal gününde Ergenekon'dan çıktılar.

Türkler o günü, o saati iyi bellediler. Bu kutsal gün, Türklerin bayramı oldu. Her yıl o gün büyük törenler yapılır. Bir parça demir ateşte kızdırılır. Bu demiri önce Türk kağanı kıskaçla tutup örse koyar, çekiçle döver. Sonra öteki Türk beğleri de aynı işi yaparak bayramı kutlarlar.

Ergenekon'dan çıktıklarında Türklerin kağanı, Kayı Han soyundan gelen Börteçine (Bozkurt) idi. Börteçine bütün illere elçiler gönderdi; Türklerin Ergenekon'dan çıktıklarını bildirdi. Ta ki, eskisi gibi, bütün iller Türklerin buyruğu altına girene kadar. Bunu kimi iyi karşıladı, Börteçine'yi kağan bildi; kimi iyi karşılamadı, karşı çıktı. Karşı çıkanlarla savaşıldı ve Türkler hepsini yendiler. Türk Devleti'ni dört bir yana egemen kıldılar.


Resim



Ellerine Saglık Toprağım Guzel Bir Paylaşım.


Resim

Re: <> Kurt Loncası <>

Gönderilme zamanı: 03 Nis 2010 16:39
gönderen samedsedir06
çok önemli bir konuda İkaz etme gereksinimi duydum arkadaşlar son zamanlarda aldığım bazı pm ler beni çok üzdü lonacmız üyelerinden dier oyuncuları hoş görme üstten bakma gibi ukala hareketler oluyormuş şimdi kimse burada yok olmuyor demesin söyleyen yalan söylüyorda demesin bana ben bu konuyu burada ayzmışsam eğer aldığım duyumu bana ileten adamlar yalan söylemeyecek ve art niyet taşımuycak adamlardır onun için imse itiraz etmiycek şunu herkes aklına yerleştiricek arkasınad bu lonca var diye kimse kimseye üstten bakamaz hor göremez kendini kimseden üstün görüp göstermeey çalışamaz bu uyarıyı buradan 1 defa yaptım 2. sinde aynı hatayı yapan olursa ikinci kez düşünmem ve ihraç ederim ayrıca daha öncede belirttim Kurtlar Loncası arz'ın çocukları klanına mensup bir lonca olabilir Lodos Klanı mensuplarıyla oyun kurulumu gereği düşman olabilirz her iki tarafta bir birini gördüğü yerde kesebilir ama bu demek deil ki önüne gelen lodosu kesecen oyundan bezdiricen bu loncada Gayri Nizami harp yasak savaşmayanlara kimse karışmıycak en şiddetli klan savaşlarında bile biri ben asvaşmıyorum gitmem lazım diyorsa bırakıcaksınız gidicek tabi lodos klanındaki kp açı ve hırsızlığı gibi bilinen şahıslar ki bizde kara listede olanları hepiniz bilirsiniz bunlar hariç bunlar görevde yapsa ticaretde yapsa kesin hak ediyorlar ama bunlar dışınada savaşmayanlara saldırılmıycak ...Kurt Loncası Genel Başkanı = Kurtreiis

Çaresizsen Çare Sensin ...


kurtreis
Katılıyorum reis ellerıne saglık....

HERKEZ haddini bilecek bilmiyene bidirilecek...


SAMEDSEDİR

Re: <> Kurt Loncası <>

Gönderilme zamanı: 03 Nis 2010 20:08
gönderen kurtreis
uyarıda bulunduğum konuda şahsa hitap etmedim yönetim dışında üyelerin çoğunda böyle davranışlar igözlemleniyormuş ...