3. sayfa (Toplam 4 sayfa)

Re: SUSTUM

Gönderilme zamanı: 09 Şub 2010 22:59
gönderen Alpaslanx
Selamlar.

10 şubat yani yarın biricik oğlumun yaş günüdür.
Dualarınızı benden ve oğlumdan esirgemeyin.


Oğlum diyor ki babamın dostlarının ellerinden öperim. :D
Ben dedirttim ama neyse gene de bu kelimeler ağzından çıktı.
Sonsuz sevgi ve saygılar.

Re: SUSTUM

Gönderilme zamanı: 11 Şub 2010 17:13
gönderen turkoxHAMSTER
Alpaslanx yazdı:Selamlar.

10 şubat yani yarın biricik oğlumun yaş günüdür.
Dualarınızı benden ve oğlumdan esirgemeyin.


Oğlum diyor ki babamın dostlarının ellerinden öperim. :D
Ben dedirttim ama neyse gene de bu kelimeler ağzından çıktı.
Sonsuz sevgi ve saygılar.

kaça giriyor abi*

Re: SUSTUM

Gönderilme zamanı: 11 Şub 2010 22:24
gönderen Perfectmagician
YiLMaZ yazdı:
ecrin yazdı:Oturduğu yerden usulca kalktı ve yüzünü gökyüzüne döndü. Rüzgar sanki bedenini alıp #@!? gibi esiyordu. Bedeni ise ona inat ayakta durmaya çalışıyormuş gibi hafif sallanarak dimdik ayaktaydı. Gözyaşları gözlerinden hırçınca çıkıyor, yanaklarından hızla süzülüp, yüreğine yavaşça akıyordu. Delip geçiyordu yağmur her yerini. Düşündüğü hatıralar yağmurla bir bir akıp gidiyordu içinden. Bir ara hatıraların birinde düşecekmiş gibi oldu. Eğer güçlü olmasaydı biliyordu ki o anda yere yığılıp kalacak ve bir daha kalkamayacaktı. Ölmek onun için aslında bir şey ifade etmiyordu. Ölse de olurdu, yaşasa da. Ölümü düşünmek için önünde yıllar varken o yaşa şimdiden girmişti…

O zaman neye direniyordu? Ölmeyi istiyorsa neden hala yaşıyordu?

Aslında bizim gibi o da bilmiyordu bu sorunun cevabını. Belki de onu yeniden kazanabilirim umudu içindi, yaşamayı seçmesi. Zor bir ihtimaldi belki de ama herşeye değerdi.

Kimse bilmiyordu içinde kopan fırtınaları, yaralandığını, savunmasız olduğunu. Dayanabilir sanıyorlardı oysa o çoktan yenilmişti. Gözyaşları yağmurla birleşip adeta göl oluşturmuşlardı. Saçlarında sanki bir ayrilik ezgisi dolaşıyordu.

Kimdi?

Neden böyleydi?

Neler yaşamıştı hayatın ve gerçeğin soğukluğunda…

Sevginin güzelliğini çoktan unutmuştu. Çok denemişti ondan sonra ama olmamıştı. Yapamamıştı.

Kimdi onu bu kadar yaralayan?

Yakalanamayan bir yüz mü yoksa bir ses mi?

Ondan gelecek tek bir haber bile yeterdi yaşamasına. Zaten bunun için yaşamıyor muydu?

Tek bir ses her şeyi yapmasına yeterdi.

Gel dese gelir, öl dese ölürdü.

Yağmur bir anda dinince, ilişkilerininde bir anda böyle nedensiz ansızın bitivermesini hatırladı.

Hayatında ilk defa mi seviyordu? Yok ikinci kez. İlkinde aşık olmuştu ama ikinci de tutulmuştu. Değişik bir sevgiydi onunki. Hem seviyor hem de nefret edebiliyordu. Yüreğinde iki zıt duyguyu aynı insan için besleyebiliyordu. Özlemi giderek artıyordu tıpkı denizin duvara hırçınca çarpması gibi özlemleri de kendisine çarparak büyüyordu. Buna bir türlü engel olamıyordu. Delicesine seviyor, delicesine özlüyor, delicesine kıskanıyor ve delicesine kin duyuyordu. Bitmeyen, yoğun duygulardı onun için. Aylardır tek başına sürdürüyordu içinde bu sevdayı. Aslında o bir ölüyü özlüyor ve seviyordu. Ölüden hiç bir farkı olmayan bir erkeğe böyle delicesine bağlanabiliyordu. Ölü biriydi çünkü onun ne sesini duyabiliyordu, ne kendisini görebiliyordu ve her şeyden önemlisi bir kalbi yoktu.

Kısa bir süre içinde onu etkilemeyi başarmıştı. Önceleri farketmemişti onu bu kadar çok sevdiğini. Güçlü sanıyordu kendini ama her görüşmelerinde yanan bir mum gibi eriyordu yavaş yavaş. Sonuna kadar yanacağını düşünürken bir rüzgarla söne vermişti mum. Çoktan sönmüştü de nedense dumanı hala daha sürüyordu. Ona yenilmişti ve ona karşı çok zayıftı. Karanlık çoktan çökmüştü ama o hala daha aynı yerdeydi. Bu akşam dolunay vardı gökyüzünde ve yıldızlar her zamankinden daha parlaktı. Oysa o bu güzellikleri göremeyecek kadar yastaydı. Bazen boşversede bu sevgiyi, özlem nöbetleri dinmek bilmiyordu. Birden haykırmaya başladı :

“NEDEEEENNN?”

Durmak bilmiyordu defalarca haykırdı en sonunda yoruldu ve yere çöküp ağlamaya başladı. Hıçkıra hıçkıra, gözyaşlarına engel olamıyordu. Birden sıcak bir el dokundu omzuna. O sandı birden ve aniden döndü ama o değildi.

“Lütfen artık içeri girin”dedi.

Ayağa kalktı ve yavaş yavaş yürümeye başladılar içeriye doğru.

Geride sadece deniz köpüklü, kollarını iki yana açmış, gel bana dercesine bir erkek resmi kaldı deliler hastanesinin o yalnızlık bahçesinde…


yaşanmış bir olaydır ..günlükten yazılmıştır..


Selamlar:

Çok etkileyici buldum.İzninizle ben bu yazıyı başka bir forumda paylaşmak istiyorum.Eski bir Anka oyuncusu olduğumdan izin verdiğinizi düşünüyor ve paylaşıyorum.... :)
Maaşallah roman yazmışınız :mrgreen:

Re: SUSTUM

Gönderilme zamanı: 11 Şub 2010 23:56
gönderen Fantomx
turkoxHAMSTER yazdı:
Alpaslanx yazdı:Selamlar.

10 şubat yani yarın biricik oğlumun yaş günüdür.
Dualarınızı benden ve oğlumdan esirgemeyin.


Oğlum diyor ki babamın dostlarının ellerinden öperim. :D
Ben dedirttim ama neyse gene de bu kelimeler ağzından çıktı.
Sonsuz sevgi ve saygılar.

kaça giriyor abi*
Dün Altı yaşına bastı Furkancım.

Alp

Re: SUSTUM

Gönderilme zamanı: 12 Şub 2010 16:18
gönderen turkoxHAMSTER
Fantomx yazdı:
turkoxHAMSTER yazdı:
Alpaslanx yazdı:Selamlar.

10 şubat yani yarın biricik oğlumun yaş günüdür.
Dualarınızı benden ve oğlumdan esirgemeyin.


Oğlum diyor ki babamın dostlarının ellerinden öperim. :D
Ben dedirttim ama neyse gene de bu kelimeler ağzından çıktı.
Sonsuz sevgi ve saygılar.

kaça giriyor abi*
Dün Altı yaşına bastı Furkancım.

Alp

büyümüş abi o baya :D

Re: SUSTUM

Gönderilme zamanı: 12 Şub 2010 16:36
gönderen Fantomx
Büyümüş mü ? :D
Hani ben bırakıyom ya benim yerime omu oynasın ikv yi :D


Alp

Re: SUSTUM

Gönderilme zamanı: 12 Şub 2010 16:47
gönderen turkoxHAMSTER
Fantomx yazdı:Büyümüş mü ? :D
Hani ben bırakıyom ya benim yerime omu oynasın ikv yi :D


Alp



eğer göze alabiliyorsan öğret abi ben okuldayken benm carda maden çekecek birinin olmasını ne kadar isterdim vallaha :)

Re: SUSTUM

Gönderilme zamanı: 12 Şub 2010 16:51
gönderen Fantomx
Aman Furkan Allah korusun hele bu yaşta ,
hiç olmaz


Alp

Re: SUSTUM

Gönderilme zamanı: 23 Şub 2010 02:42
gönderen Fantomx
Tüm Ankaya ve dostlarıma hayırlı geceler..

Kahreden Ayrılık…
Uzun bir zaman oldu ayrılalı ve sen gittikten sonra derin izler bıraktın hayatıma, anılarıma..
Uzun süren yorgun bir ilişkiydi bizimkisi ardından dağınık bir hayat geçmiş bir zaman ve hayat yorgunluğu kaldı üzerimde. Şimdi soruyorum ben kendime sabır ve zamandır şu an ihtiyacım olan hani herkesin tavsiye ettiği zaman! Aslında bu en büyük yalan…. O zaman ki, beni çoğu zaman kanatır eksiltir..Ve gün gelir bir gün başka bir mevsim, başka bir takvim başka bir ilişkide o eski ağrı ansızın geri teper üzerime.. Ne yaparım ben o zaman işte..
Belki muhtacımdır sana tekrar aynı duyguları yaşamaya yapamıyorum sevgilim ben başkasıyla , seninle ilgili bir yaram vardı acı acı kananyan birde saf sevgim. Şimdi güzel aşk sözleri kaldı dilimde, kalbimde, dudağımda bunları senden başka kimseye söyleyemiyorum. Olmadı sevgilim ölümüne dayanamıyorum sende beni çeken o kadar çok şey vardı ki sen ayrı bir mevsim ayrı bir tattın benim dünyamda…

Peki ya şimdi; sen gittin ben bittim tıkandı kelimeler sözcükler boğazıma her şey değişti bütün hayatım.. ama;ben yapamıyorum, yazamıyorum, göremiyorum, duyamıyorum ve dayanamıyorum dedim ya bir tanem ben senden sonra kendimi bile artık sevemiyorum…


Alp

Re: SUSTUM

Gönderilme zamanı: 23 Şub 2010 20:25
gönderen enfectionn
Alp Kardeşim Allah Analı Babalı Büyütsün.Doğum Günü Kutlu Olsun Sağlık , Mutluluk ve Başarı Hep Onunla Olsun..

Ben Bu Konuyu Kaçırmışım Alp Kardeşim Kusura bakma GEç Oldu Biraz Ama :D "Yeğenimizin Nerdeyse Bir dahaki Doğum gününü Kutlucaktık" ;)