Ejder asayı yapılacak düzenlemeyle kullanılabilir hale getirsinler ve trans kolye yüzük gibi şaheser takılar getirilebilir, yanlız bunu yaparken sığınak ve migrat çöp edilmemeli zaten edeceklerini de düşünmüyorum.
Oyunda tutan önemli birşey yok. Can sıkıntısına kafa dağıtmak için giriyorum. En son ne zaman girdiğimi bile hatırlamıyorum. Bu iletiden sonra Kıyamet Günlüğüme bakaağım. Forumda tutan önemli şey ise reklam yapmak.
Seven yazdı: ↑05 Eki 2017 17:28
Oyunda tutan önemli birşey yok. Can sıkıntısına kafa dağıtmak için giriyorum. En son ne zaman girdiğimi bile hatırlamıyorum. Bu iletiden sonra Kıyamet Günlüğüme bakaağım. Forumda tutan önemli şey ise reklam yapmak.
Kimisi günlüğü ile kimisi silah tasarımları ile saygılar başkan
Seven yazdı: ↑05 Eki 2017 17:28
Oyunda tutan önemli birşey yok. Can sıkıntısına kafa dağıtmak için giriyorum. En son ne zaman girdiğimi bile hatırlamıyorum. Bu iletiden sonra Kıyamet Günlüğüme bakaağım. Forumda tutan önemli şey ise reklam yapmak.
Kimisi günlüğü ile kimisi silah tasarımları ile saygılar başkan
İçiniz fesat öğle düşünmeyin üşenmeden 6000 konsu açarmı biri
Lahza yazdı: ↑04 Eki 2017 22:30Ejder asayı yapılacak düzenlemeyle kullanılabilir hale getirsinler ve trans kolye yüzük gibi şaheser takılar getirilebilir, yanlız bunu yaparken sığınak ve migrat çöp edilmemeli zaten edeceklerini de düşünmüyorum.
Konunun başlığını okuduğumda, neden başka bir oyunu değilde bu oyunu yıllarca oynadığım üzerine düşünmemi, üzerine düşündükçe ise oyun hayatımda geçmişe dönmemi sağladı. Bana hikaye doygunluğu yaşatamayan, bitirdiğimde " Vaktimi harcadığıma değdi. " diyemeyeceğim oyunları oynamamaya özen gösteren, bu sebeple tek kişilik oyun türü dışında fazla oyun oynamayan biriyimdir. Zamanında fazlasıyla çok oyunculu oyunları oynamaya çalışsam dahi, dört-beş saatimi harcadıktan sonra " Keşke başlamasaydım. " diyerek bilgisayarımdan kaldırmışımdır. Evet, İstanbul Kıyamet Vakti hikaye örgüsü ile benzerlerinden ayrılmakta ancak yaklaşık beş yıldır elle tutulur bir gelişme görmediğim, dolayısı ile beni tutmayı başaran hikaye doygunluğu hissinden uzaklaştırmakta olan bu çok oyunculu oyuna neden devam ettim? Peki yıllardır hemen hemen her gün saatlerimi harcadığım halde neden pişmanlık duymuyorum? Bu konuyu gördüğümde kendime bu soruları sormuş bulundum. Bu yüzden konuyu açan arkadaşa teşekkür ederim. Cevapları düşünecek olursam, sanal bir dünya üzerinde bu kadar vakit harcayıp pişman olmamayı sağlayacak tek etkenin gerçek arkadaşlar edinmek olduğunu düşünüyorum. Beş yıla yakın süredir tanıdığım, tanıdığım için çokta memnun olduğum, iyi ya da kötü oyundaki her türlü deneyimi birlikte yaşadığımız, muhabbetin gırla gittiği, -belki de en önemlisi- zamanında çabuk güvenip bol bol dolandırıldığım için oyun içerisinde karşısındaki insana/insanlara karşı, güven konusunda gardını her zaman yukarıda tutan benim gibi bir insanda bu gardı indirebilen, aynı loncayı paylaştığım dostlarımın varlığının beni oyunda tutan en önemli etken olduğunu düşünüyorum.
Yazıma son vermeden önce, 2012 senesi öncesinde birlikte bir çok görevi yaptığımız ( Özellikle meran şehrine gidip gelirken sürekli yolu kaybedip bana seslenen : ) ), oyuna ne zaman girsem halimi hatırımı soran, askere gitmek üzere oyunu bırakıp bir daha oyuna dönmeyen Ali isimli arkadaşım, bir şekilde forumda dolanıyor ve bu yazıyı okuyorsan, ben meran sunucusundan Sanalşifa isimli şifa karakterine ve Sanalkatil isimli savaşçı karakterine sahip Hakan arkadaşın. Özelden mesaj atarsan sevinirim.
kimisi silah tasarımları ile 
saygılar başkan 
üşenmeden 6000 konsu açarmı biri
bıraksammı ne yapsam