İKV Forum

wonka yazdı:Devamını bekliyorum

Merak etme fırsatım oldukça , yeni bölgelere girdikçe yazacağım . Bu arada günlüğün en sıkı takipçisi sensin galiba , teşekkür ederim ilgiden ötürü

Qheisenberg yazdı:

wonka yazdı:Devamını bekliyorum

Merak etme fırsatım oldukça , yeni bölgelere girdikçe yazacağım . Bu arada günlüğün en sıkı takipçisi sensin galiba , teşekkür ederim ilgiden ötürü

Malum oyun canlılığını kaybedince forumda kaybetti pek fazla kullanıcı yok artık onun için ilgi fazla olmuyor galiba.

Mutlakguven yazdı:SABIRSIZLIKLA bekliyorum.

Teşekkürler . Fırrsat buldukça , en kısa sürede yenisini yazacağım

Qheisenberg yazdı:

Mutlakguven yazdı:SABIRSIZLIKLA bekliyorum.

Teşekkürler . Fırrsat buldukça , en kısa sürede yenisini yazacağım

Bende sıfırdan bi karakter açıp günlük tutmayı planlıyorum bir süredir ama bende senin gibi son sınıf öğrencisi olduğumdan kalkışamıyorum böyle bir şeye anlatımını çok beğendim karakter gelişiminide heyecanla takip ediyorum

KiSSEFFECT yazdı:

Qheisenberg yazdı:

Mutlakguven yazdı:SABIRSIZLIKLA bekliyorum.

Teşekkürler . Fırrsat buldukça , en kısa sürede yenisini yazacağım

Bende sıfırdan bi karakter açıp günlük tutmayı planlıyorum bir süredir ama bende senin gibi son sınıf öğrencisi olduğumdan kalkışamıyorum böyle bir şeye anlatımını çok beğendim karakter gelişiminide heyecanla takip ediyorum

Öncelikle sanada teşekkür ediyorum ilginden dolayı . Sıfırdan karakter açmadım aslında , eski karakterimin e-posta ve şifresini unuttuğumdan dolayı hazırda duran bu karakteri kullanmak zorunda kaldım . Ama mutsuz değilim onu söylemeyelim bu günlük ve oyundaki görevler sayesinde bir çok yeni kişiyle tanıştım , dostlar edindim . Arada sırada zorlandığım oluyor Migrata , sığınağa girmekte ama sorun değil böyle şeyler . İşin en güzel tarafını söyleyeyim sana , bir şeyi yoktan varediyormuşsun gibi bir his veriyor sıfırdan karakter dizmek . Yani ne bana yardımcı olan geniş bir çevrem , nede pahalı tılsımlar var ama işin emek kısmı gerçekten keyif veriyor insana , oyuna tutunmamın sebebide bu yıllardır . Bence cesaretini kır ve bugünden itibaren günlük yazmaya başla haftada bir bile güncellesen kendini iyi hissetmeni , dost edinmeni sağlayacaktır . Yorumun içinde teşekkür ederim

Uyandığımda adadaydım , o keskin koku burnumu yok edecek gibiydi sanki . Kertenkeleler , tazılar , ajan cesetleri .. Cehennemden farksızdı burası . Bir grup büyücü ve şifacı yol üstünde Junon'a doğru yol alacaklarını konuşuyorlardı . Gruplarında yer varsa gelebileceğimi belirttim ve benide aralarına aldılar . Onlar son hazırlıklarını yaparken bende Adayı keşfediyordum , gözümden kaçan bir şeyler varmı diye . Gözüme bir gemi çarptı ve geçmişe gittim sanki o an .. Babamı sorduğumda herkes onun gemici olduğunu söylerdi . Onu hiç tanımamıştım ama bir önemi yoktu artık . Onsuz 49 yaşıma gelmiştim ve geri kalan hayatımda onsuz geçecekti .



Bölge için hazırlıklarımızı tamamlamıştık ve grubumuzun lideri herkes hazırsa gideceğimiz söylüyordu . Herkes hazır olduğunu söyledi ama tam ışınlanmadan önce gözümün önünde bir yaratık belirdi sanki .. Kocamandı ve diğer kertenkelelerden farklıydı DEV bir şeydi bu , güçlüydü ama ne olduğunu çözemeden dizlerimin yerden kesildiğini hissettim ve sonunda oradaydım ... O karanlık labirentte .

Karanlık bir yolda ilerliyorduk , herkes iç içe girmiş bir şekilde etrafı kolaçan ediyor ve hazırlıksız yakalanmamak için sürekli tetikte bekliyorduk . Bir çok kez şifacımızın can kurtarmaları sayesinde hayatımız kurtulmuştu . Eskiden olsa korkardım ölümden , bu karanlık koridorda yürümekten .. Ama artık nedenini bilmesemde korkmuyordum . Beni korkutan şey ölmekten çok yaşamaktı bu ıssız İstanbul'da . Bir amacım yoktu benim ; teşkilat adına çalışan iz bırakmayacak paralı bir askerdim onlar için . O motive eden sözlerin hepsi birer yalandı , tıpkı büyüyünce her şeyin farklı olacağını söyledikleri gibi ...

Çetecinin bahsettiği kitabı bulmuştum , önümdeydi ve ufak bir ''Araştırma' 'yaptıktan sonra fotoğrafını çekerek yola koyuldum .



Kitabın bahsettiği yeri bulmalıydım , Centurion'un arkasında bir gezgin şehirden söz ediyordu ve orayı bulmak için arkadaşlarımla beraber yola koyulduk . Bunca mezarın ne olduğunu anlamasamda tüylerimin diken diken olması için yeterliydi .



Centurion'un kellesini aldıktan sonra , kitapta bahsedilen yeri aramaya koyuldum ve bulması çok zor değildi . Tam karşımdaydı '' Gezgin Şehir '' . Ve ileride buraya benzer bir çok yer göreceğim izlenimine kapılmıştım ...



Yılanlar , muhafızlar , Funditoresler , Evocatiler derken sonunda ulaşmıştık labirentin sonuna . Ve korkunç düşmanımız tam karşımızdaydı . Herkesin nutku tutulmuştu bu kudretli büyücüyü görünce ... Sonumuzun ne olacağını bilmiyorduk ama içimde ona karşı inanılmaz bir öfke patlaması hissettim . Ve belkide sonumuzu getirecek bir savaşa girişmeye başladık ...



Junon'un üzerinde bir çok yara açmıştık ve onunla savaşırken bir yandanda duvardaki yazılara göz atıyordum . Korkutucu bir yerdi burası ve bir anda ayaklarım yerden kesildi . O mitolojik yerdeydim işte Junon'un zindanında karşımda alevler içinde bir adamın yardım çağrısına kulak verirken buldum kendimi ...



Ona sırtımı çevirmek istedim ama yapamadım , benden tek bir isteği vardı bu kaybolmuş adamın .. Oda Junon'u öldürüp kendisini serbest bırakmamdı ve karşılığına bana çok özel bir hediye vereceğini söylemişti ...

Tekrar karşımdaydı JUNON ... Ama tam yanına ayak bastığımda birden can verdi o son elektrikler büyüleriyle . Üzerinde o adamın bahsettiği anahtarı bulmuş ve adamın yanına doğru tekrar yola koyulmuştum . Deliler gibi teşekkür ediyordu bana bu adam .. Hediyemi verdikten sonra bana Arzuhalciyle ilgili bir şeyler söyledi ama ne dediğini duyamadan kendimi Migrat'ın dışında buldum çünkü grup arkadaşlarım o bölgeden çıkmıştı :evil:




Uzun bir süre yoktum ama bu günlüğü boşladığım anlamına gelmez . Fazla bölgeye giremediğim için maden çekiyor ve ara sıra Hol'de peptit kasıyorum . Şu an 22 m civarı bir param oldu , kayda değer maceralarla karşılaştıkça yazmaya devam edeceğim . Takipte kalın

Yeniden selamlar malumunuz lise son sınıf öğrencisiyim ve YGS , LYS derken oyuna fazla vakit ayıramadım . Girdiğimde ise sadece arkadaşlarımla 2-3 kelam edip oyundan çıktım . Artık yavaştan eskisi gibi oynamaya , günlük yazmaya çalışacağım . 3 Aylık bir zaman geçmiş girmeyeli foruma o yüzden Qheisenberg isimli forum hesabımın şifresini unuttum bu yüzden yeni bir oturum açma gereği duydum . Artık günlüğüme bu isim altında devam edeceğim yarın sabahtan itibaren . Takipte kalınn