2. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Re: Powerxfaruk'un Günlüğü - Beyazköşk

Gönderilme zamanı: 24 Mar 2016 22:24
gönderen MEDEA
Günlüğün hayırlı olsun. Yazdığın konu gerçekten farklı, karakterin Handan ve İsmetin oğlu olma ihtimali var. :) Günlüğünün devamını okumayı merak içinde bekliyorum.

Re: Powerxfaruk'un Günlüğü - Beyazköşk

Gönderilme zamanı: 26 Mar 2016 10:31
gönderen Fareke
Gözümü açtığımda etrafımda zırhlı muhafızlar duruyordu. Etrafa dikkatlice göz attığımda dalgalanan bir sancak gördüm. Bu lodos sancağı olmalıydı. Sanırım dün gece, bana koşarak gelen kişi beni öldürmeye çalışmıştı. Yanımdaki kişilerden biri konuşmaya başladı.
Lodos Muhafızı : Dün gece bir Arz tarafından saldırıya uğramışsın. Neferlerimizden biri seni buraya kadar getirdi.
Başımı onaylar şekilde aşağı yukarı salladım. Karşımdaki adam konuşmaya devam etti.
Lodos Muhafızı: Bugün Sancakta seçmeler olucak. Eğer istersen katılabilirsin. Bu sıralar güvenebileceğimiz neferlere ihtiyacımız var. Eğer istersen Saat 12.00'da buraya gel.
Ona bir soru sormam gerektiğinin farkına vardım. İsmet Bey'le tanışabilecek miydim?
Lodos Muhafızı: Bir yabancıya göre çok fazla şey biliyorsun. Ancak İsmet Bey'le tanışmak her yiğidin harcı değildir. Yalnızca mareşalleriyle görüşür. Bu klana ne kadar hizmet edersen, o kadar çok saygı görürsün. Aramıza yeni katılmış bir çaylağın ilk gününden İsmet Bey'le tanışması çok düşük bir ihtimaldır. Ancak adını ve şanını duyurabilirsen, İsmet Bey sancağımızı ziyarete gelir ve seninle özel olarak görüşür.
Muhafıza seçmelere katılacağımı söyleyip, adımı seçmelere yazdırdım. Öğlene kadar birkaç saat dinlendim. Ardından meditasyon yapıp, kendimi seçmelere odakladım. Lodos muhafızı bağırarak, seçmelere katılanların ismini okumaya başladı. Merakla adımın okunmasını bekliyordum. "Powerxfaruk"
Muhafız adımı okudu ve yanına hızlı adımlarla gittim. Sancaktaki neferler önce fiziğimi inceledi. Yüzlerindeki ifadeden bu testi geçtiğimi anladım. Ardından hangi büyülerle uğraştığımı sordular. İyileştirme büyüleri olduğunu onlara anlattım.
Ardından yapabildiklerimi göstermemi istediler. Onlara Yalnız Adam'dan öğrendiğim, birkaç büyüyü gösterdim. Bana hayran kaldılar ve "Yerine geçebilirsin" dediler.
Yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu. Seçmeler bittiğinde Lodos Muhafızı seçmeleri geçen isimleri okuyordu. Adımın o listede olduğundan emindim. Fakat yine de içimde heyecanlı bir bekleyiş vardı. Acaba ismim okunacak mıydı?

Lodos Muhafızı: ... Fatihreis, Kite , Fefhit , Gazapol , "Powerxfaruk" ...

Re: Powerxfaruk'un Günlüğü - Beyazköşk

Gönderilme zamanı: 27 Mar 2016 18:52
gönderen Fareke
Sabahın erken saatlerinde büyük bir gürültüyle uyandım. Bir nefer var gücüyle bağırıyordu.
"Büyük Hol bölgesinde bir grup neferimiz, arz kuvvetleri tarafından sıkıştırılmıştır. Beni duymakta olan bütün neferlerin yeni görevi, Büyük Hol bölgesindeki neferlerimizi kurtarmaktır. Ne kadar hızlı olabilirsek, o kadar çok neferimizi kurtarabiliriz!"
Apar topar hazırlandım ve yolu bilen bir neferle Büyük Hol'e doğru yola koyuldum. Yolda edindiğim bilgilere göre, dev akreplere ve dev örümceklere sıkça rastlıyacakmışız. Hol bölgesine giderken, Sivri Ada'dan çıkış biletim olan, dikilitaşın yakınından geçtim. Eski anılarım gözümün önünden geçti. Ama o lanet yere bir daha döneceğimi pek sanmıyorum.
Resim

Bu yolun sonuna vardığımızda bir çıkmazla karşılaştık. Büyük Holün girişi sağ taraftaydı. Sanki terkedilmiş bir madene benziyordu. Fakat üzerindeki hiyeroglifler , bu yapıya mistik bir hava katmıştı. Yazının yanına yaklaştım, fakat bu sefer Dikilitaşta olduğu gibi, yazılar anlamlı bir hal almadı. Yolu bilen nefer önderliğinde, içeri girdik.
Resim

İçeri girdiğimde, Lodos muhafızlarının bu bölgede toplandığını gördüm. Muhafızlar bizim de geldiğimizi görünce, Büyük Holün içerisine doğru ilerlemeye başladık. Bu bölgeye girince ilk farkettiğim şey, boğucu bir havasının olmasıydı. Sanki omuzlarımdan bir şey bastırıyordu. Kendimi büyük bir yükün altında gibi hissediyordum. Neyse ki birkaç saat sonra o etkiyi üstümden atabildim. Eğer o etki devam etseydi, bu baskıya dayanamayıp, kötü şeylere sebebiyet verebilirdim.
Resim

Birkaç saat daha içeriye doğru ilerledikten sonra, bir kamp kurduk ve dinlenmeye başladık.

Re: Powerxfaruk'un Günlüğü - Beyazköşk

Gönderilme zamanı: 27 Mar 2016 20:10
gönderen EfSaNee
Farklı bir anlatım ve tarz var günlügünüzde devamınıda aynı şekilde bekliyoruz başarılar

Re: Powerxfaruk'un Günlüğü - Beyazköşk

Gönderilme zamanı: 28 Mar 2016 20:17
gönderen Fareke
Lodos Neferleriyle içeriye doğru ilerledik. Yolun sonunda Maden Ocağı gözüküyordu. Güvenli bölge diye tabir edebileceğimiz üssümüz burasıydı. Neferler kendi aralarında konuşurlerken bu maden ocağının daha doğrusu Büyük Hol'ün hikayesine tanık oldum. [quote]1986 yılında meteor bölgesinde maden çıkartmak amacıyla kazı yapan Arzın Çocukları keşif grubundan bir ekip, büyük bir mekanın girişi olduğu düşünülen bir yer keşfetti. Arzın çocukları bu yeni mekanı uzun bir süre gizli olarak araştırdı. Adem Bey önderliğindeki küçük keşif ekipleri bu büyük girişin toprak altında kalmış kısımlarını ortaya çıkartmak için aylarca kazma salladılar. Ardından giriş kısmı şaşırtıcı derecede sağlam kalmış büyük bir hole doğru açıldı. Burası prizmatik şekillerin hakim olduğu, değişik bir medeniyete ait olduğu izlenimini veren bir mekandı. bir daha haber alınamadı.

Eski arz madenleri, senelerce kilit altında tutulduktan sonra, Domuz tarafından kullanıma açıldı. Bütün riski üzerine alan Domuz, bu alanlardan para kazanmak için pek çok maceracıya, yüksek miktarlarda yatırım yaptı.
Resim

Uzun yıllar önce kilit vurulan madenlerdeki cihazlar, işlerliğini kaybetmiş durumdaydı. Ayrıca bu kirli mekanda, seneler içerisinde çoğalmış akrep ve örümceklerin yanı sıra başka bazı süprizler de var.

Resim
[/quote]
Bu bölgeye Lodos Nefer'lerini kurtarmak için değil, bölgeyi keşfetmek için gelmiştik. Lodos Klanının bana böyle bir yalan söyleyeceğini asla ummazdım. Güvendiğim kişiler tarafından kandırılmak, cidden kötü bir duyguydu. Etraftaki satıcılardan biraz alkol alıp, bu akşam çilingir sofrası kuracağım. Kafamı dağıttıktan sonra ise, muhtemelen yarın, gidip bu bölgeyi keşfedeceğim. Ölüm riskini bile göze alıp, bölgenin uçsuz bucaksız yerlerine gideceğim.Çünkü kaybedecek hiç bir şeyim yok, ne bir sevenim ne de bir dostum.. [/color]

Re: Powerxfaruk'un Günlüğü - Beyazköşk

Gönderilme zamanı: 29 Mar 2016 20:42
gönderen Fareke
Sabah erkenden yola koyuldum. Daha önceleri Tren rayları olarak kullanılan bölgeye gittim. Bu kadar süre kapalı kaldıktan sonra, burası da değişmişti. İleride Lodos kıyafetleri giyen birkaç nefer gördüm. Fakat resmen insanlık özelliklerini kaybetmiş gibilerdi. Uzaktan dikkatlice baktım, delirmiş gibi hırlıyorlar ve etrafa bakıyorlardı. Sanırım bu bölgede, beklenmeyen birşeyler olmuştu.
Resim
Yanlarından sessizce geçmeye çalışırken , hırlayarak bana doğru bakmaya başladılar. Ardından içlerinden biri üzerimde bir büyü uyguladı. Hareket etmeye çalışıyordum fakat, bunu başaramıyordum. Büyü kullanmayı denedim fakat onu da başaramadım. Yaratıklar üzerime doğru koşmaya başlamıştı. Hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyordu. En çok merak ettiğim şey ise İsmet Bey'in kim olduğuydu. Onun kim olduğunu öğrenmeden, gözlerimi kapatmak istemezdim. Fakat İsmet Bey'le görüşmemin tek yolu, namımın onun tarafından da duyulmasıydı. Biraz cesur olup, yola devam etmeliydim.

Ben, tüm bunları düşünürken arkamdaki birkaç Büyücü nefer, yıldırım büyüsüyle beni bu yaratıklardan kurtardı. Yaratıklar, elektriğin o acı tadına bakarken çıkardıkları yanık kokuyu hala hatırlıyorum. Neferlerle birkaç kelam ettikten sonra, bu rayların sonunu keşfe gitmeye onları da ikna ettim. Birlikte rayların sonuna doğru ilerledik. Bu yaratıklara, ray boyunca epeyce rastladık. Elimizden geldiğince hızlı bir şekilde ilerlemeye çalıştık.

Birkaç saat içerisinde rayların sonundaydık. Daha doğrusu tünelin sonuna varmıştık. Çünkü bu bölümde, tavan çökmüştü ve tünel kapanmıştı. Yukarıdaki kırık bölümden mavi bir ışık saçılıyordu. Tırmanarak, ışığın geldiği yere doğru gittik. Burada değişik , kristal yapılar vardı. Kimse onların ne olduğunu bilmiyordu. Burada görevli olan neferler de, bu kristalleri ilk defa görmüştü. Onların fotoğrafını çektim.
Resim

Ayrıca, burada daha önce kimsenin görmediği mahluklar da vardı. Daha önce kimse, onlarla mücadele etmediği için sadece uzaktan bakmakla yetindik. Onları biraz inceleyip, kullandıkları silahları ve görünüşlerini çizdim. Bunları daha sonra inceleyip, detaylı olarak nasıl mücadele edeceğimizi araştıracaktım. Fakat bundan önce, Maden Ocağı'na gidip biraz dinlenmeliydim. Üssümüze doğru, temizlediğimiz yoldan geri döndük. Maden Ocağı'na döndüğümüzde, bulduğumuz şeylerin resmini, Sancağın yetkilisiyle paylaştım. Yüzündeki şaşkınlık görülmeye değerdi. Bana gülümseyerek, istediğim bir şey var mı diye sordu. Verdiğim cevabı tahmin edebiliyorsunuzdur. İsmet Bey'le görüşmek istediğimi söyledim. Gülümseyerek cevap verdi :[/color]
"İsmet Bey, zaten bu haberi öğrenince ilk işi buraya gelmek olucak. Bunu hızlandırmak için, hızlı koşan bir neferi göndereceğim. Muhtemelen yarın, İsmet Bey burada olur. Buraya gelince, bölgeyi ilk keşfedenin sen olduğunu ona bildireceğim."
Bu haberi öğrenince çok mutlu oldum. Yarın uzun bir gün olacaktı. Olacakların hayalini kurarak, gözlerimi kapadım..

Re: Powerxfaruk'un Günlüğü - Beyazköşk

Gönderilme zamanı: 30 Mar 2016 19:02
gönderen Fareke
Bana ayrılan barakada , sabaha kadar uyudum. Sabah gözlerimi açtığımda içimde bir mutluluk vardı. Sorularımın cevabını öğrenebileceğim için mutluydum. Barakadan dışarıya çıktım.
Resim
Maden ocağının merkezine doğru ilerledim. Beni gören neferler, elimi sıkarak beni tebrik etti. Bu başarının bir tesadüf olmadığını, cesaret ve güç gerektirdiğini söylediler. Elimdeki çizimleri güvendiğim bir neferle paylaştım. Çizimimi biraz daha detaylandırmamı önerdi. Birkaç saat boyunca çizim üzerinde değişiklikler yaptım. Ve sonuç olarak muazzam bir resim ortaya çıktı.
Resim
Bu resim, kanıt olarak kullanılmak için hazırdı. Tek gereken şey, İsmet Bey'i beklemekti. Ayrıca çadırdaki fotoğrafı da hazırlamıştım. O fotoğrafı da ona göstermeliydim. İsmet bey gelene kadar dinlenmek üzere, kenara çekildim...

İsmet Bey, Lodos Muhafızlarıyla birlikte, maden ocağına geldi. Sancaktaki yetkili nefer hemen beni çağırdı. Çizimi ve fotoğrafı alıp, İsmet Bey'in yanına gittim.

Resim

Çizimleri İsmet Bey'e doğru uzattım. Çizimlerimi biraz inceledikten sonra, başını onaylar şekilde salladı.

İsmet Bey: Merhaba Nefer, yaptığın bu keşif, bize çok fayda sağlıyacak. En önemlisi de Arz kuvvetlerinden önce bu keşfi gerçekleştirmemiz. Yetkili Nefer'den adını duydum "Powerxfaruk". Bana sormak istediğin sorular varmış, seni dinliyorum.
Ona önce elimdeki fotoğrafı verdim. Bu fotoğrafı görünce çok şaşırdı. Yüzüme doğru şaşkınlıkla baktı.
İsmet Bey: Bu fotoğraf.. Bütün bu olaylar başlamadan önce çekilmişti. O zamanlar güzel zamanlardı. Bu yaratıklarla uğraşmak zorunda değildik. Yaşlılarımız, arkadaşlarımız, sevgililerimiz, çocuklarımız vardı.. Şimdi ise sadece en güçlü olanlar var. Artık bu hayatta zayıflara yer yok. Sakıncası yoksa gözlüğünü çıkarabilir misin?
Gözlüğümü İsmet Bey'in isteği üzerine çıkarttım. İsmet Bey, yüzüme hayretle bakıyordu. Gözlerinden birer damla yaş süzüldü. Ardından ileriye doğru sertçe baktı.
İsmet Bey: Bir zamanlar Sivri Ada'da yaşıyordun değil mi? Yalnız Adam'ı tanıyorsun, ve İyileştirme Büyülerini ondan öğrendin..
Bütün bunları nasıl biliyordu? Daha ilk defa karşılaştığım bir adam.. Cevap vermeye çalıştım fakat sesim çıkmıyordu. Böyle kudretli bir savaşçıdan, bu sözleri duyduktan sonra hem korkmuştum, hem de şaşırmıştım. Bu adamla nasıl bir bağlantım olabilirdi?
İsmet Bey: Oğlum, bu bölgeden hemen çıkmalısın. Seni birkaç neferle birlikte Eminönü bölgesine gönderiyorum. Lütfen karşı çıkma ve emirlere uy.
Oğlum da neydi? Hitabet olarak mı kullanmıştı? Ayrıca İsmet Bey'e cevaplarımı almadan hiçbir yere gitmeyeceğimi söyledim. İsmet Bey'le olan bağlantımı öğrenmeliydim. İsmet Bey, bu cevabım üzerine öfkelenmişti. Kaşlarını çattı ve Muhafızlara bir işaret verdi.
İsmet Bey: Bu neferin yeni görev bölgesi Eminönü'dür! Onu güvenli bir şekilde görev bölgesine ulaştırın. Ve güvende olduğundan emin olun.
Muhafızlar yanıma yaklaştı ve omzuma dokundu. Ayrılmadan önce İsmet Bey kulağıma birşeyler fısıldadı.
İsmet Bey: Yeni Camii'nin avlusundaki Agah Efendi ile tanış.
Başka hiçbir seçeneğim yoktu. Artık emirlere uymalıydım. Çünkü bu emir Lodos Klanı'nın kurucusu İsmet Bey tarafından verilmişti. Eminönü bölgesine varınca ilk işim Agah Efendi'yle tanışmaktı. Aradığım cevapları ona da soracaktım. Sorularımın cevaplarına giden yola ulaşmak için, Agah Efendi'yle tanışmalıydım...

Re: Powerxfaruk'un Günlüğü - Beyazköşk

Gönderilme zamanı: 31 Mar 2016 20:37
gönderen Fareke
Sabahın ilk ışıkları, Eminönü'ne doğru düşüyordu. Sonunda Eminönü'ne varmıştık. Muhafızlar beni, Lodos Kalesi'ne götürdüler. Kalacağım yeri gösterdiler ve dinlenmemi önerdiler. Yorgun olmama rağmen bu önerilerini reddettim, çünkü bir an önce Agah Efendi'yle tanışmak istiyordum.
Resim
Yeni Camii'nin yerini öğrendikten sonra vakit kaybetmeden yola koyuldum. Bir saat içerisinde Camii'nin avlusuna vardım. Siyah gözlüklü, siyah bir palto giyen, elinde siyah bastonu olan yaşlı bir adam Camii'nin avlusunda duruyordu. Yanına doğru yaklaştım ve Beni İsmet Bey'in gönderdiğini ve kendisinin Agah Efendi olup olmadığını sordum. Gülümseyerek cevap verdi.

Agah Efendi: Evet, kudretli nefer. Agah Efendi benim. Buraya geleceğinden haberim vardı. Duyduğuma göre sorularına cevap arıyormuşsun. Bu soruların cevabını ancak mücadele ederek öğrenebilirsin.

İsmet Bey'le görüşmek için yaptığım keşiflerden, kendisine bahsettim. Daha ne kadar mücadele etmeliydim?

Agah Efendi: Sorularının cevabını yanlış kişide aramışsın. Fakat yaptığın keşiften dolayı seni takdir etmek isterim. Sorularının cevapları bende saklı. Eğer, benim yanımda mücadele etmek istersen, senin için bir teklifim var.
Kıyamet olayları gerçekleştikten sonra, şehrimizi savunmak için bir Teşkilat kuruldu. Bu Teşkilat tarafsız ve halkı korumak için canını feda edebilen neferlerden oluşuyor. Neferler, küçük yaşlarından beri eğitilip, mücadele etmeye hazır hale getiriliyor. Erg'i kullanabilen kudretli neferler, silahtarlar, zırhçılar, kimyacılar kısacası her işlevden neferlere aramızda yer var. Teşkilat'taki neferlerin sayısı gün geçtikçe çoğalıyor. Bizim için mücadele etmeye hazırsan, hem de kendi sorularının cevabını bulmak istersen, aramıza katılabilirsin. Bu Teşkilat'taki birinci önceliğinin, halkın huzur ve güvenliğini korumak olduğunu unutma.

Resim
Agah Efendi'nin konuşması bana güven vermişti. Büyük bir Teşkilat'a katılacağımın farkındaydım. Bu Teşkilat'ın Lodos Klanı gibi gerçekleri çarpıtıp, neferlerini kullanacağına ihtimal bile vermiyorum. Ayrıca sorularımın cevaplarını öğrenmek benim için değerliydi. Cevaplar için mücadele etmem gerekiyorsa, mücadele ederim. Agah Efendi'ye teklifini kabul ettiğimi bildirdim.
Agah Efendi: Teklifimi kabul ettin demek.. O zaman sana ilk görevini veriyorum. Mısır Çarşısı'na git ve Aktar Şevket'ten senin için hazırlattığım iksirleri al. Mısır çarşısındaki esnaflarla tanışmayı da ihmal etme.
Yeni Camii'den çıkar çıkmaz Mısır Çarşısı'nı gördüm. Sakin bir şekilde yürüyerek, Mısır Çarşısı'nın girişinden içeri girdim. İçeri girdiğimde beni ilk karşılayan Agop oldu. Kendisinin sarraf olduğunu öğrendikten sonra değerli taşlar üzerine biraz sohbet ettik. En yakın zamanda tekrar uğramamı söyleyip, beni uğurladı.
Resim
Ardından Terzi Fahri Bey ile tanıştım. Kendisi çok usta bir terzi. Ölçülerimi aldıktan sonra, bir adet takım sipariş ettim.
Bir hafta içinde gelip alabileceğimi söyledi.
Resim
Ardından Demirci Rüstem'le tanıştım. Bu zamanda böyle yiğit kişiler bulmak biraz zor. Kendisi silah konusunda uzman. Biraz muhabbet ettik. En kısa zamanda kendisine tekrar uğramamı söyledi.
Resim
Ardından Aktar Şevket'i gördüm. Agah Bey'in hazırlattığı iksirleri aldım. Ayrıca bana birkaç kudret iksiri daha verdi. Bu zamanlarda böyle cömert ve usta Kimyagerler bulmak cidden insanı sevindiriyor.
Resim
Ve son olarak, Mısır Çarşısı'nın en bilge insanı Sahaf Necmi'yle tanıştım. Ayrıca kendisi koyu bir kahve tiryakisi. İstemediğim halde, bana bir kitap verdi. Bir hafta içinde, kitabı okuyup ona geri getirmem hakkında söz verdim. Kitapsız yaşamanın kör, sağır ve dilsiz yaşamaya benzediğini söyledi.
Resim
Mısır Çarşısı'nın arka kapısından dışarı çıktım. Yol yorgunluğu ve onca koşuşturmanın yorgunluğunu atmak için Lodos Kalesi'ne gittim. Kendime ayrılan odada dinlenmeye çekildim ve günü bitirdim..