İKV Forum

Tekrardan hoş geldiniz. Umarım hedeflerinize ulaşırsınız.

Holly Shit! Sabırsızlıkla bekliyorum.

Karakter Adı : SyLaRGray
Sunucu : Kuklacı
Tarih : 21.07.2017

Bugün günlerden yeni bir gündü. Farklı tatlar ve heyecanlar aramak için Meteor Bölgesi'ne, kıyametin İstanbul'u vurduğu ilk noktaya gitmek için hazırlandım.

Güne başlar başlamaz sohbet penceresinde ilginç olaylar yaşadım .

Bunlardan sonra ise, yıllar önce yaptığım gibi tekrar ve tekrar araştırmalara devam ettim.

Büyük Hol, Meteor, Eminönü derken kendimi kaybetmişim. Yaptığım grup bölgelerinin fotoğraflarını çekmeme rağmen maalesef kaydedilmemiş . Bugün biraz eksik hissettim.

Karakter Adı : SyLaRGray
Sunucu : Kuklacı
Tarih : 22.07.2017

Hikaye kaldığı yerden devam ediyordu. İstanbul'u kanser gibi saran bu kıyametin, asıl kaynağını aramak için uğraşıp durdum.
Bir telefon, yaralı bir meran ve hiyerogliflere bakarken kendimi "Tik, Tak" sesinde kaybolurken buldum.

Böyle bir kuru kafa kime ait olabilirdi?

Acılar.. Dindirilemeyen, hatta ölümün bile seni kurtaramayacağı derin acılar vardır.. Kıyametin yaralarını sarmaya çalıştığımız dünyada kardeş kardeşe burada kıymaya başladı.. Derin ve uzun koridorların bulunduğu bir holde.

Kimisi para hırsı, kimisi de merak diyor ölümün asıl sebebine.

Ben ise ihanet diyorum. İçimi kemiren, kimin sebep olduğunu anlayamadığım bir ihanet..

Ve bir telefon... Fakat?! Fakat o da ne! Herhangi bir bağlantı yok. Bir kablo yok. Sadece anlamsız bir zil sesi.

"Alo..?"

Bana bak...
Kabul etmesen de akıbetin benim!
Erg her köşe başından fışkırdığında
Beynin erg basıncıyla patladığında
İki laf edecek adam kalmadığında
Kıyamet aktinde
SEnin için benden başka varoluş yok...

Her şeyden sonra ya bu sunaklar ne içindi? Bir sembol mü yoksa bir pantheon mu?

Yavaş yavaş sona yaklaştığımı hissediyordum.. Onu hissedebiliyordum artık. Erg beni kontrol ederken... Beynimdeki tik taklar beni nereye getirmişti? Junon'un uşağını yere serdikten sonra karşıma çıkan kapının birebir aynısıydı bu..

Ya yukarıdaki saatler? Kimin için, ne içindi?

Bir meran ve peşinden aklımda dönüp duran şu sözler ;

Kisles'in kültü uyandı artık.

...

"Önce dişi ve erkek vardı. Erkek göktü, ateşti. Güç, hız, heyecan ve hırs erkeğin içindeydi. Kadın topraktı, suydu. Yaşam, sabır, sevgi ve kskançlık kadının."

Sanırım kendimi yeni şeyleri araştırıp, paylaşmak için bilemeye başlamıştım. Ta ki çarklar çalışıp, her şey yerine oturuncaya dek.

Hazırlan benim asil neferim. Yakında büyülerinle daha büyük şeylerin peşine düşeceksin. Ergi kontrol ettiğin her saniye daha da acımasızlaşacak ve güçleneceksin.

O gün gelene dek..

İki ters, bir düz.

Resimler on numara..!

Mantar
Mantar
Ganoderma....

Huhu baba mrb.

Karakter Adı : SyLaRGray
Sunucu : Kuklacı
Tarih : 23.07.2017

Güne çok şanslı başlamıştım. Önce canını aldığım örümcekten biraz salgı, sonra ise kıskaçlarını kopardığım akrepten bir adet peptit klorotoksin elde etmiştim.

Güce giden yolda, yani tılsımlar için bana lazım olan materyallerden birkaçıydı sadece.

Girer girmez aldığım peptit klorotoksinden sonra işler çok garip haller almaya başlamıştı. Önce tek toplamada 2 adet Jadeit,
sonrasında ise tek toplamada 2 adet Safran.

Daha sonra ise bir arkadaşıma Meteorit 2 (II) tılsımı gerekiyordu. Onun için klan sohbetinden aramaya koyuldum. Bulduğum bir satıcı, daha doğrusu elçi (:P) ile aramızda geçen konuşma epey ironikti.

"Ben elçiyim" - "E, bende elçiyim yapsın bir kıyak?!"

Bunlardan sonra ise tek torbada 6 adet eşya! İlk defa böyle bir şeye denk gelmiştim yıllardır.

Bugünü de bu şekilde bitirelim isterim. Uzadıkça uzuyor çünkü öbür türlü .