Çanakkale Geçilmez!

Tüm İKV oyuncularının ortak paylaşım alanı
Kullanıcı avatarı
HorrorStory
Teşkilat Neferi
Teşkilat Neferi
Mesajlar: 564
Kayıt: 08 Eki 2013 18:05

Re: Çanakkale Geçilmez!

Mesaj gönderen HorrorStory »

Nezaman bu türküyü dinlesem içim tuhaf oluyor kelimelerim düğümleniyor, ailemden bir çok kişi bu savaşa katıldı Gazilik ve Şehitlik mertebelerine ulaştılar, keşke bizede nasip olsaydı...


Tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz..



[youtube]http://youtu.be/eltPkGySVYQ[/youtube]
Hamza Furkan ALTUNBAŞ
IRifatSrkyI
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 407
Kayıt: 25 May 2013 16:10

Re: Çanakkale Geçilmez!

Mesaj gönderen IRifatSrkyI »

99. yıl önce canları pahasına düşman ile savaşan Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını minnetle anıyoruz.
ARTIK BU FORUM HESABINI KULLANMIYORUM !
Kullanıcı avatarı
Ttaymmm
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 864
Kayıt: 04 Eyl 2013 14:28
Sunucu: Eminönü
Klan: Lodos
Lonca: R U S

Re: Çanakkale Geçilmez!

Mesaj gönderen Ttaymmm »

''Savaştan kaçıp gurursuzca yaşamak yerine onurumla ölmeyi yeğlerim" RUHUNUZ ŞAD OLSUN.
Kullanıcı avatarı
GWYNBLEIDD
Tılsım Tanığı
Tılsım Tanığı
Mesajlar: 1473
Kayıt: 30 Eki 2012 15:01
Sunucu: Kuklacı
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Hicret

Re: Çanakkale Geçilmez!

Mesaj gönderen GWYNBLEIDD »

Resim
Kanlarıyla toprağı ıslatmış Aziz Şehitlerimiz! Ruhunuz şad olsun...
Kullanıcı avatarı
Xxxreallovexxx
Sahaf Yardımcısı
Sahaf Yardımcısı
Mesajlar: 117
Kayıt: 10 Şub 2012 06:20
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: We are the best

Re: Çanakkale Geçilmez!

Mesaj gönderen Xxxreallovexxx »

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "Bu bir Avrupalı!"
Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında,
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ'ûna da zuldür bu rezil istilâ!
Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam,
Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak,
Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlâhî o metin istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi;
"O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme" dedi.
Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar...
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
"Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber....


Bu vatan herşeyini sizlere borçlu ruhunuz şad olsun...
Özümüz Var Özden Öte Sözümüz Var Sözden Öte Ötelerin ÖTesinde Gözümüz var Gözden Öte !!!
Resim
Resim
Resim
xHeDeFTuRaNx
xHeDeFTuRaNxIII
SKİLLFUL
xKRALİÇEx
xKRALİÇExII
Cevapla

“Genel Etkileşim” sayfasına dön