Hamid Karzai
Hamid Karzai, (d. 24 Aralık 1957, Kandehar) Afganistan eski devlet başkanıdır. Taliban sonrası ilk devlet başkanıdır. Popalzai kabilesine ait Paştun kökenlidir. 2001-2004 yılları arasında halk tarafından desteklenen Karzai, 2004 seçimleri sonrası dönemde yönetimde yolsuzluğun artması, ülke çapında Taliban ve El Kaide militanların tekrar güç kazanmasıyla birlikte hem Karzai'nin hükümetine karşı hem de ülkenin geleceğine karşı bir şüphe ve güvensizlik ortamı oluştu. Hamid Karzai 2009 yılı Kasım ayında bir kez daha devlet başkanı seçilmiştir.
***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Afganistan
Afganistan, resmî adıyla Afganistan İslam Cumhuriyeti Orta Asya'da yer alan ve denize sınırı olmayan bir ülkedir. Orta Asya'da bulunur; ama etnik ve kültürel bağlarından dolayı bazı kaynaklar tarafından Orta Doğu'da kabul edilir. Doğu ve güneyde Pakistan, batıda İran, kuzeyde Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan, doğuda da ufak bir sınırla Çin ile çevrilidir.
Afganistan, özellike güney bölgelerde yaşayan Peştun çoğunlukla birlikte Tacik, Hazara ve Özbek kökenli halkları da barındırır. Ayrıca nüfusa oranları %5'i geçmeyen birçok etnik kökenli halk da (örneğin Beluciler, Türkmenler, Nuristaniler, Araplar vs.) bu ülkede yaşamaktadır.
Ticaretin merkez noktalarından birinde olan Afganistan, bu stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca İranlılar, Yunanlar, Araplar, Moğollar, İngilizler ve Sovyetler gibi çeşitli ulusların istilasına uğramıştır.
Afganistan, resmî adıyla Afganistan İslam Cumhuriyeti Orta Asya'da yer alan ve denize sınırı olmayan bir ülkedir. Orta Asya'da bulunur; ama etnik ve kültürel bağlarından dolayı bazı kaynaklar tarafından Orta Doğu'da kabul edilir. Doğu ve güneyde Pakistan, batıda İran, kuzeyde Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan, doğuda da ufak bir sınırla Çin ile çevrilidir.
Afganistan, özellike güney bölgelerde yaşayan Peştun çoğunlukla birlikte Tacik, Hazara ve Özbek kökenli halkları da barındırır. Ayrıca nüfusa oranları %5'i geçmeyen birçok etnik kökenli halk da (örneğin Beluciler, Türkmenler, Nuristaniler, Araplar vs.) bu ülkede yaşamaktadır.
Ticaretin merkez noktalarından birinde olan Afganistan, bu stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca İranlılar, Yunanlar, Araplar, Moğollar, İngilizler ve Sovyetler gibi çeşitli ulusların istilasına uğramıştır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Leopold Kronecker
Leopold Kronecker (7 Aralık 1823 - 29 Aralık 1891) Alman matematikçi ve mantıkçı. "Tanrı doğal sayıları yarattı; gerisi insanların eseridir" diyerek matematiğin aritmetik ve analiz dallarının tam sayılar üzerinde kurulması gerektiğini savunmuştur.
1841 yılında Berlin Üniversitesine girerek Dirichlet ve Steiner gibi matematikçilerden öğrenim almıştır. Doktorasını 1845 yılında yine Berlin Üniversitesi'nde sayılar teorisinde kompleks birimler üzerinde yapmıştır.
Geliştirdiği finitizm anlayışı Kroneker'i, matematiğin temelleri arasında yer alan sezgicilik akımının öncülerinden biri yapmıştır.
Leopold Kronecker (7 Aralık 1823 - 29 Aralık 1891) Alman matematikçi ve mantıkçı. "Tanrı doğal sayıları yarattı; gerisi insanların eseridir" diyerek matematiğin aritmetik ve analiz dallarının tam sayılar üzerinde kurulması gerektiğini savunmuştur.
1841 yılında Berlin Üniversitesine girerek Dirichlet ve Steiner gibi matematikçilerden öğrenim almıştır. Doktorasını 1845 yılında yine Berlin Üniversitesi'nde sayılar teorisinde kompleks birimler üzerinde yapmıştır.
Geliştirdiği finitizm anlayışı Kroneker'i, matematiğin temelleri arasında yer alan sezgicilik akımının öncülerinden biri yapmıştır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Noam Chomsky
Avram Noam Chomsky, (d. 7 Aralık 1928) ABD'li dilbilimci, filozof, tarihçi, mantıkçı, aktivist, siyasi eleştirmen ve yazar.
7 Aralık 1928'de Philadelphia, Pensilvanya'da doğdu. Rus göçmeni William Chomsky'nin oğludur.N. Chomsky Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde dilbilim profesörüdür. Kendi ismiyle adlandırdığı Chomsky Hiyerarşisi’ni geliştirmiştir. Dilbilimine olan katkısı Davranışçılık kuramının eleştirisinde çok etkili olmuştur. Ayrıca bilişsel bilimin popülaritesini artırmıştır. Dilbilimsel çalışmalarının yanı sıra Kuzey Amerika’nın en önemli sol politikacı entelektüellerinden biri sayılır. Vietnam Savaşı’ndan itibaren ABD’nin dış ve ekonomik politikalarında dünyaca tanınan katı bir eleştirmendir. 1992 yılında gerçekleşen Sanat ve İnsan Hakları Takdirnamesi’nde, 1980 ve 1992 yılları arasında dünyanın en çok alıntı yapılan yaşayan insanı seçilmiştir. Noam Chomsky Anarko-sendikalizm ile liberter sosyalizm ile aynı hizada görmektedir. Ve Dünya Endüstri İşçileri Vakfının bir üyesidir.
Avram Noam Chomsky, (d. 7 Aralık 1928) ABD'li dilbilimci, filozof, tarihçi, mantıkçı, aktivist, siyasi eleştirmen ve yazar.
7 Aralık 1928'de Philadelphia, Pensilvanya'da doğdu. Rus göçmeni William Chomsky'nin oğludur.N. Chomsky Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde dilbilim profesörüdür. Kendi ismiyle adlandırdığı Chomsky Hiyerarşisi’ni geliştirmiştir. Dilbilimine olan katkısı Davranışçılık kuramının eleştirisinde çok etkili olmuştur. Ayrıca bilişsel bilimin popülaritesini artırmıştır. Dilbilimsel çalışmalarının yanı sıra Kuzey Amerika’nın en önemli sol politikacı entelektüellerinden biri sayılır. Vietnam Savaşı’ndan itibaren ABD’nin dış ve ekonomik politikalarında dünyaca tanınan katı bir eleştirmendir. 1992 yılında gerçekleşen Sanat ve İnsan Hakları Takdirnamesi’nde, 1980 ve 1992 yılları arasında dünyanın en çok alıntı yapılan yaşayan insanı seçilmiştir. Noam Chomsky Anarko-sendikalizm ile liberter sosyalizm ile aynı hizada görmektedir. Ve Dünya Endüstri İşçileri Vakfının bir üyesidir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Oktay Ekşi
Oktay Ekşi, 7 Aralık 1932 tarihinde Ordu ilinin Mesudiye ilçesinde dünyaya geldi. Gazeteciliğe henüz 19 yaşındayken, 8.Ocak.1952 tarihinde, 'Ankara Ajansı' isimli özel haber ajansında başladı. Daha sonra Falih Rıfkı Atay'ın DünyaGazetesi'nde önce muhabir, 22 yaşından itibaren de Ankara Temsilcisi sıfatıyla 1960 yılına kadar görev yaptı.
27 Mayıs 1960’ı izleyen günlerde Dünya Gazetesi'nden istifa etti ve Ankara'da, 28 genç gazetecinin görev aldığı Öncügazetesinde İstihbarat Şefi oldu. Bu sırada 1961 Anayasasını yapmak üzere kurulan Kurucu Meclis üyeliği için yapılan seçimlere katıldı ve meslektaşları tarafından 'Basın Temsilcisi' seçildi.
Bu görev tamamlanınca, Ulus Gazetesinde bir yıl süreyle İstihbarat Şefi olarak çalıştı. Daha sonra lisan öğrenmek amacıyla Londra’ya gitti. Yurda 1966 yılında döndü ve Hürriyet grubuna bağlı Yeni Gazete'nin Ankara Temsilciliği görevini üstlendi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden bu sırada yani 1967’de mezun oldu.
Hürriyet Gazetesi'nin Ankara Temsilcisi iken gazetenin sahibi Erol Simavi'nin çağrısı üzerine 1974 Haziran'ındaHürriyet'in Başyazarı oldu. 1983'e kadar devam eden bu dönem, Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) kuruculuğunu kabul etmesiyle kesintiye uğradı. SODEP’in seçimlere girmesi engellenince tekrar mesleğine döndü. Önce Güneş Gazetesi'nin daha sonra da 1985'den itibaren tekrar Hürriyet Gazetesi'nin Başyazarı olarak görev yaptı. Bu görevini, son bir yazısına Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Ben böyle gazeteciliğe savaş ilan ederim. Göreceksiniz…” diyerek gösterdiği aşırı tepki üzerine, çalıştığı medya grubuna verilebilecek zararları önlemek amacıyla 30 Ekim 2010 tarihinde istifa edinceye kadar sürdürdü.
Oktay Ekşi, 7 Aralık 1932 tarihinde Ordu ilinin Mesudiye ilçesinde dünyaya geldi. Gazeteciliğe henüz 19 yaşındayken, 8.Ocak.1952 tarihinde, 'Ankara Ajansı' isimli özel haber ajansında başladı. Daha sonra Falih Rıfkı Atay'ın DünyaGazetesi'nde önce muhabir, 22 yaşından itibaren de Ankara Temsilcisi sıfatıyla 1960 yılına kadar görev yaptı.
27 Mayıs 1960’ı izleyen günlerde Dünya Gazetesi'nden istifa etti ve Ankara'da, 28 genç gazetecinin görev aldığı Öncügazetesinde İstihbarat Şefi oldu. Bu sırada 1961 Anayasasını yapmak üzere kurulan Kurucu Meclis üyeliği için yapılan seçimlere katıldı ve meslektaşları tarafından 'Basın Temsilcisi' seçildi.
Bu görev tamamlanınca, Ulus Gazetesinde bir yıl süreyle İstihbarat Şefi olarak çalıştı. Daha sonra lisan öğrenmek amacıyla Londra’ya gitti. Yurda 1966 yılında döndü ve Hürriyet grubuna bağlı Yeni Gazete'nin Ankara Temsilciliği görevini üstlendi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden bu sırada yani 1967’de mezun oldu.
Hürriyet Gazetesi'nin Ankara Temsilcisi iken gazetenin sahibi Erol Simavi'nin çağrısı üzerine 1974 Haziran'ındaHürriyet'in Başyazarı oldu. 1983'e kadar devam eden bu dönem, Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) kuruculuğunu kabul etmesiyle kesintiye uğradı. SODEP’in seçimlere girmesi engellenince tekrar mesleğine döndü. Önce Güneş Gazetesi'nin daha sonra da 1985'den itibaren tekrar Hürriyet Gazetesi'nin Başyazarı olarak görev yaptı. Bu görevini, son bir yazısına Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Ben böyle gazeteciliğe savaş ilan ederim. Göreceksiniz…” diyerek gösterdiği aşırı tepki üzerine, çalıştığı medya grubuna verilebilecek zararları önlemek amacıyla 30 Ekim 2010 tarihinde istifa edinceye kadar sürdürdü.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
İbrahim Kutluay
İstanbul'da doğdu. Futbolcu olma isteğiyle büyüyen Kutluay, Basketbol'daki yeteneğinin ön plana çıkmasıyla 13 yaşında, Fenerbahçe altyapısında basketbola başladı ve 4 sene genç takımlarda mücadele etti.
1990 ylında genç oyunculara önem veren dönemin Fenerbahçe koçu Murat Özgül tarafından A takıma alındı. Kutluay, bu imkanı değerlendirmesini bildi ve başarılı oyunu onu Milli Takım'a kadar yükseltti. Özellikle yüksek dış atış yüzdesiyle takımın en önemli hucüm gücü oldu.
1998 - 1999 sezonunda 21,4 sayı ortamasına ulaştı ve Euroleague'de birinci sıradaya yerleşti. 1999 yılında, genç takımından başlayıp, 1986'dan beri formasını giydiği Fenerbahçe'den ayrılarak, Efes Pilsen'le anlaştı.
Efes Pilsen'de 1999 - 2000 sezonuyla sadece bir sene forma giyen Kutluay, 2000 yılında Yunanistan'ın AEK takımına transfer oldu. AEK'ya transferi Yunan takımında oynayan ilk Türk basketbolcu ünvanını beraberinde getiriyordu.
AEK'da oldukça başarılı bir sezon geçiren Kutluay ve takımı, "Yunanistan Ulusal Kupası"nı kazandı ve Kutluay, kupa maçının "En Değerli Oyuncusu" (MVP) seçildi. AEK'da da bir sene oynamasının ardından 2001 - 2003 seneleri arası formasını giyeceği Yunanistan'ın ve Avrupa'nın en değerli takımlarından biri olan Atina takımı Panathinaikos'a transfer oldu. Panathinaikos'la, 2002 yılında Bolonya'da "Avrupa Şampiyonluğu"nu kazandı.
2003 yılında Ülkerspor'la sözleşme imzalayarak Türkiye'ye döndü. Sözleşme 2007'ye kadar geçerliydi. Ülkerspor'a geldiği ilk sene, takımı, playofflarda yarı finalde Beşiktaş'ı eleyerek finale çıktı ancak finalde Efes Pilsen'e elendi. Daha dört senelik sözleşmesi olmasına rağmen, sözleşmede yer alan NBA ligi için özel maddeler, Kutluay'a, Amerika'da basketbol hayatını devam ettirme gibi riskli bir karar almasına imkan tanıdı.
Çok geç sayılabilecek bir yaşta 22 Eylül 2004 Tarihinde, 31 yaşındayken, Seattle SuperSonics ile sözleşme imzaladı. NBA'e Mirsad Türkcan, Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur'dan sonra giden 4. Türk oyuncu oldu.
Takım seçme konusunda büyük şanssızlık yaşamıştı. Zaten fiziksel olarak bu lige uygun olup olmadığı tartışılken, gittiği takımda kendi pozisyonunda, Ray Allen gibi takım için değişilmez ve değerli bir oyuncu vardı. Nitekim Ocak 2005 sonunda sözleşmesi feshedilene kadar sürekli takımın sakat listesinde (injury list) ve yedek kulübesinde tutuldu. Bu dönem içinde sadece beş maçta oyuna girebildi ve toplam 12 dakika süre aldı. 1 isabetsiz şut, 1 ribaunt ve 2 top kaybı istatistiklerini yaptı.
Şüphesiz NBA, kariyerinin en, belkide tek kötü kararı ve başarısızlığıydı. 2004 - 2005 sezonu ortasında tekrar Panathinaikos'a ve Atina'ya döndü. Alıştığı Avrupa Ligi'nde takımına katkı yapmaya devam etti. Takımı, Euroleague çeyrek finalinde Efes Pilsen'le Final Four'a çıkma mücadelesi verdi. Özellikle 6 Nisan 2005 günü Atina'a oynanan ilk maçtaki hırslı ve istekli görünümüyle takımına büyük katkı sağladı. İki gün sonra oynanan rövanşta Abdi İpekçi Spor Salonu'nda büyük tepki çekti. Ancak takımı Efes Pilsen'i eledi ve bir kez daha Final Four oynama başarısı elde etti.
İbrahim Kutluay 2005 - 2006 sezonu başında Ülkerspor'la 2 yıllık kontrat imzalayarak 5 yıl sonra Türkiye Basketbol Ligi'ne döndü. Aynı sene Fenerbahçe'nin Ülkerspor'u satın alıp birleşmesiyle, Fenerbahçe Ülkerspor oyuncusu oldu.
İstanbul'da doğdu. Futbolcu olma isteğiyle büyüyen Kutluay, Basketbol'daki yeteneğinin ön plana çıkmasıyla 13 yaşında, Fenerbahçe altyapısında basketbola başladı ve 4 sene genç takımlarda mücadele etti.
1990 ylında genç oyunculara önem veren dönemin Fenerbahçe koçu Murat Özgül tarafından A takıma alındı. Kutluay, bu imkanı değerlendirmesini bildi ve başarılı oyunu onu Milli Takım'a kadar yükseltti. Özellikle yüksek dış atış yüzdesiyle takımın en önemli hucüm gücü oldu.
1998 - 1999 sezonunda 21,4 sayı ortamasına ulaştı ve Euroleague'de birinci sıradaya yerleşti. 1999 yılında, genç takımından başlayıp, 1986'dan beri formasını giydiği Fenerbahçe'den ayrılarak, Efes Pilsen'le anlaştı.
Efes Pilsen'de 1999 - 2000 sezonuyla sadece bir sene forma giyen Kutluay, 2000 yılında Yunanistan'ın AEK takımına transfer oldu. AEK'ya transferi Yunan takımında oynayan ilk Türk basketbolcu ünvanını beraberinde getiriyordu.
AEK'da oldukça başarılı bir sezon geçiren Kutluay ve takımı, "Yunanistan Ulusal Kupası"nı kazandı ve Kutluay, kupa maçının "En Değerli Oyuncusu" (MVP) seçildi. AEK'da da bir sene oynamasının ardından 2001 - 2003 seneleri arası formasını giyeceği Yunanistan'ın ve Avrupa'nın en değerli takımlarından biri olan Atina takımı Panathinaikos'a transfer oldu. Panathinaikos'la, 2002 yılında Bolonya'da "Avrupa Şampiyonluğu"nu kazandı.
2003 yılında Ülkerspor'la sözleşme imzalayarak Türkiye'ye döndü. Sözleşme 2007'ye kadar geçerliydi. Ülkerspor'a geldiği ilk sene, takımı, playofflarda yarı finalde Beşiktaş'ı eleyerek finale çıktı ancak finalde Efes Pilsen'e elendi. Daha dört senelik sözleşmesi olmasına rağmen, sözleşmede yer alan NBA ligi için özel maddeler, Kutluay'a, Amerika'da basketbol hayatını devam ettirme gibi riskli bir karar almasına imkan tanıdı.
Çok geç sayılabilecek bir yaşta 22 Eylül 2004 Tarihinde, 31 yaşındayken, Seattle SuperSonics ile sözleşme imzaladı. NBA'e Mirsad Türkcan, Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur'dan sonra giden 4. Türk oyuncu oldu.
Takım seçme konusunda büyük şanssızlık yaşamıştı. Zaten fiziksel olarak bu lige uygun olup olmadığı tartışılken, gittiği takımda kendi pozisyonunda, Ray Allen gibi takım için değişilmez ve değerli bir oyuncu vardı. Nitekim Ocak 2005 sonunda sözleşmesi feshedilene kadar sürekli takımın sakat listesinde (injury list) ve yedek kulübesinde tutuldu. Bu dönem içinde sadece beş maçta oyuna girebildi ve toplam 12 dakika süre aldı. 1 isabetsiz şut, 1 ribaunt ve 2 top kaybı istatistiklerini yaptı.
Şüphesiz NBA, kariyerinin en, belkide tek kötü kararı ve başarısızlığıydı. 2004 - 2005 sezonu ortasında tekrar Panathinaikos'a ve Atina'ya döndü. Alıştığı Avrupa Ligi'nde takımına katkı yapmaya devam etti. Takımı, Euroleague çeyrek finalinde Efes Pilsen'le Final Four'a çıkma mücadelesi verdi. Özellikle 6 Nisan 2005 günü Atina'a oynanan ilk maçtaki hırslı ve istekli görünümüyle takımına büyük katkı sağladı. İki gün sonra oynanan rövanşta Abdi İpekçi Spor Salonu'nda büyük tepki çekti. Ancak takımı Efes Pilsen'i eledi ve bir kez daha Final Four oynama başarısı elde etti.
İbrahim Kutluay 2005 - 2006 sezonu başında Ülkerspor'la 2 yıllık kontrat imzalayarak 5 yıl sonra Türkiye Basketbol Ligi'ne döndü. Aynı sene Fenerbahçe'nin Ülkerspor'u satın alıp birleşmesiyle, Fenerbahçe Ülkerspor oyuncusu oldu.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Cicero
Marcus Tullius Cicero (MÖ 106 - MÖ 43), (Latin) Romalı devlet adamı, bilgin, hatip ve yazar. Felsefe öğrenimini, Epikürosçu Phaedros, Stoacı Diodotos ve Akademi'ye bağlı Philon'dan almış olan Cicero'nun önemi, Yunan düşüncesini daha sonraki kuşaklara aktarmasından oluşur. Bilgi kuramı açısından, kesinliğe bağlanmak yerine olasılıkların yolunu izlemeyi yeğleyen, buna karşın ahlak alanında, dogmatik bir tavır sergileyip, Stoacılara ve bu arada Sokrates'e yönelen Cicero, Latincenin felsefe dili olarak gelişmesine katkı yapmış ve bu arada, dinsel görüşleri açısından daima agnostik kalmıştır.
Marcus Tullius Cicero (MÖ 106 - MÖ 43), (Latin) Romalı devlet adamı, bilgin, hatip ve yazar. Felsefe öğrenimini, Epikürosçu Phaedros, Stoacı Diodotos ve Akademi'ye bağlı Philon'dan almış olan Cicero'nun önemi, Yunan düşüncesini daha sonraki kuşaklara aktarmasından oluşur. Bilgi kuramı açısından, kesinliğe bağlanmak yerine olasılıkların yolunu izlemeyi yeğleyen, buna karşın ahlak alanında, dogmatik bir tavır sergileyip, Stoacılara ve bu arada Sokrates'e yönelen Cicero, Latincenin felsefe dili olarak gelişmesine katkı yapmış ve bu arada, dinsel görüşleri açısından daima agnostik kalmıştır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Küçük Hüseyin Paşa
Küçük Hüseyin Paşa ya da Tayazade Damat Küçük Hüseyin Paşa (1757-7 Aralık 1803) Osmanlı devlet adamı ve Kaptan-ı Derya'ydı.
Küçük Hüseyin Paşa 1757 yılında Gürcistan'da doğdu. Topkapı Sarayı'ndaki Enderun'da eğitim gördü. Şehzadeliği sırasında III. Selim'in yakın arkadaşı idi. Hatta III. Selim'in sütkardeşi olduğu söylenir. IV. Mustafa ve II. Mahmut'un kızkardeşi olan Esma Sultan'la evlenerek Osmanlı hanedanına damat oldu. III. Selim 1789 yılında tahta çıkınca önce Küçük Hüseyin Paşa'yı Başçuhadar yaptı, 11 Mart 1792 tarihinde de Kaptan-ı Deryalığa tayin etti.
Küçük Hüseyin Paşa Akdeniz'deki korsanları temizlemek konusunda başarılı oldu. III. Selim'in Osmanlı donanmasında yaptığı reformları gerçekleştirdi. Mühendishane-i Berri Hümayun'dan ayı olarak Mühendishane'i Bahri Hümayün kuruldu.
II. Selim'in Napolyon Bonapart'a karşı Mısır'da İngiliz donanmasıyla birlikte çarpıştı. Napolyon Mısır'ı terk etmek zorunda kaldı.
12 yıla yakın bir süre Osmanlı Devletine Kaptan-ı Derya olarak hizmet veren Küçük Hüseyin Paşa 7 Aralık 1803 tarihinde öldü, cenazesi Eyüp'teki Mihrişah Valide Sultan türbesinin yanına gömüldü.
Küçük Hüseyin Paşa ya da Tayazade Damat Küçük Hüseyin Paşa (1757-7 Aralık 1803) Osmanlı devlet adamı ve Kaptan-ı Derya'ydı.
Küçük Hüseyin Paşa 1757 yılında Gürcistan'da doğdu. Topkapı Sarayı'ndaki Enderun'da eğitim gördü. Şehzadeliği sırasında III. Selim'in yakın arkadaşı idi. Hatta III. Selim'in sütkardeşi olduğu söylenir. IV. Mustafa ve II. Mahmut'un kızkardeşi olan Esma Sultan'la evlenerek Osmanlı hanedanına damat oldu. III. Selim 1789 yılında tahta çıkınca önce Küçük Hüseyin Paşa'yı Başçuhadar yaptı, 11 Mart 1792 tarihinde de Kaptan-ı Deryalığa tayin etti.
Küçük Hüseyin Paşa Akdeniz'deki korsanları temizlemek konusunda başarılı oldu. III. Selim'in Osmanlı donanmasında yaptığı reformları gerçekleştirdi. Mühendishane-i Berri Hümayun'dan ayı olarak Mühendishane'i Bahri Hümayün kuruldu.
II. Selim'in Napolyon Bonapart'a karşı Mısır'da İngiliz donanmasıyla birlikte çarpıştı. Napolyon Mısır'ı terk etmek zorunda kaldı.
12 yıla yakın bir süre Osmanlı Devletine Kaptan-ı Derya olarak hizmet veren Küçük Hüseyin Paşa 7 Aralık 1803 tarihinde öldü, cenazesi Eyüp'teki Mihrişah Valide Sultan türbesinin yanına gömüldü.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri, 25 Kasım 1889 yılında İstanbulda doğmuştur. Emekli binbaşı Dr. Nuri Bey ile Kars valisi Yaver Paşanın kızı Lütfiye Hanımın oğludur. Çanakkalede Mekteb-i İptidaiyi bitirdikten sonra Çanakkale İdadisinde okudu. Daha sonrada İzmir Frerelerde devam eden lise öğrenimini, İstanbul Saint Joseph Lisesinde tamamladı. Sınavla girdiği, İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesini bitirdi.
Babasının memurluk yaşantısı sonucunda, Anadolunun pek çok yerini görme şansını yakaladı. İyi bir gözlemci olma yeteneği ile de gördüklerini ilerleyen yıllarda kaleme aldığı eserlerine yansıttı. Bursada Fransızca öğretmenliği yaptı. İstanbulda Türkçe ve Fransızca öğretmenliği ve çeşitli okullarda müdürlük yaptı. Kabataş Lisesinde felsefe derslerine girdi. Galatasaray Lisesinde Türkçe öğretmenliği, Erenköy Kız Lisesinde Edebiyat ve felsefe öğretmenliği yaptı. 1929 – 1931 yıllarında Dil Heyetinde görev aldı. 1931 yılında müfettişlik yaptı. Çanakkaleden milletvekili seçilerek 1939 – 1943 mecliste bulundu. Milletvekilliği sona erince Milli Eğitim Baş Müfettişliği görevini yürüttü. 1947 Paris Kültür Ataşesi oldu. 1954de emekliye ayrıldı. Akciğer kanserine yakalandı. Tedavi için gittiği Londrada 7 Aralık 1956da yaşamını yitirdi. Karacaahmet mezarlığına gömüldü.
Yazın Hayatı
1917 yılında Diken dergisinde yayımlanan Eski Ahbap adlı uzun öyküsüyle başlamıştır. Zaman gazetesinde tiyatro eleştirmenliği yapmıştır. Dersaadet gazetesinde Hayrettin Rüştü takma adı ve kendi adıyla pek çok öyküsü yayınlanmıştır. Asıl ününü Vakit gazetesinde yayımladığı Çalıkuşu adlı romanıyla kazanmıştır. Reşat Nurinin romanları sanat anlayışı bakımından ikiye ayrılır. 1. Duygusal romanlar 2. Sosyal romanlar Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi romanları duygusal romanlarıdır. Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Miskinler Tekkesi gibi romanlarında da sosyal olaylar ön plandadır. Kuşaklar arası anlaşmazlıklar, batılılaşmanın yanlış yorumlanması, eğitimin önemi bu eserlerdeki başlıca temalardır. Dili yapmacıksız ve sadedir. Konuşma diliyle yazdığı için eserleri geniş halk kitleleri tarafından rahatlıkla okunmuştur. Bir başucu kitabı olma özelliğini yakalamıştır.
Milli edebiyat akımı içerisinde yer almıştır. Milli edebiyat akımının en önemli özelliği olan dilde yalınlık, Arapça ve farsça kelimelerin Türkçe karşılığını kullanma, İstanbul Türkçesini kullanma konusundaki görüşleri eserlerinde uyguladığı görülmektedir. Bugün bile okunup anlaşılabilir olmasının nedeni de büyük ölçüde eserlerinde kullandığı dildir. Yirminci yüzyılın en önemli romancılarındandır.
*Roman;
* Gizli El,
*Çalıkuşu,
* Damga,
*Dudaktan Kalbe,
*Akşam Güneşi,
*Bir Kadın Düşmanı,
*Yeşil Gece,
*Acımak,
*Yaprak Dökümü,
*Kızılcık Dalları,
*Gökyüzü,
*Eski Hastalık,
*Ateş Gecesi,
*Değirmen,
*Miskinler Tekkesi,
*Harabelerin Çiçeği,
*Sönmüş Yıldızlar,
*Kan Davası,
*Son Sığınak
*Kavak Yelleri,
Öykü
* Roçild Bey,
*Eski Ahbap,
*Sönmüş Yıldızlar,
*Tanrı Misafiri,
*Leyla ile Mecnun,
*Olağan İşler,
*Aşk Mektupları
Oyun
*Hançer,
* Eski Rüya,
*Ümidin Güneşi,
*Gazeteci Düşmanı, Şemsiye Hırsızı, İhtiyar Serseri (üç oyun),
*Taş Parçası,
*Yeşil Gece,
*İstiklâl,
* Hülleci,
*Yaprak Dökümü,
*Eski Şarkı,
*Balıkesir Muhasebecisi,
*Tanrıdağı Ziyafeti,
*Bir Köy Öğretmeni,
*Çalıkuşu,
*Kavak Yelleri
*Gezi
*Anadolu Notları
Reşat Nuri, 25 Kasım 1889 yılında İstanbulda doğmuştur. Emekli binbaşı Dr. Nuri Bey ile Kars valisi Yaver Paşanın kızı Lütfiye Hanımın oğludur. Çanakkalede Mekteb-i İptidaiyi bitirdikten sonra Çanakkale İdadisinde okudu. Daha sonrada İzmir Frerelerde devam eden lise öğrenimini, İstanbul Saint Joseph Lisesinde tamamladı. Sınavla girdiği, İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesini bitirdi.
Babasının memurluk yaşantısı sonucunda, Anadolunun pek çok yerini görme şansını yakaladı. İyi bir gözlemci olma yeteneği ile de gördüklerini ilerleyen yıllarda kaleme aldığı eserlerine yansıttı. Bursada Fransızca öğretmenliği yaptı. İstanbulda Türkçe ve Fransızca öğretmenliği ve çeşitli okullarda müdürlük yaptı. Kabataş Lisesinde felsefe derslerine girdi. Galatasaray Lisesinde Türkçe öğretmenliği, Erenköy Kız Lisesinde Edebiyat ve felsefe öğretmenliği yaptı. 1929 – 1931 yıllarında Dil Heyetinde görev aldı. 1931 yılında müfettişlik yaptı. Çanakkaleden milletvekili seçilerek 1939 – 1943 mecliste bulundu. Milletvekilliği sona erince Milli Eğitim Baş Müfettişliği görevini yürüttü. 1947 Paris Kültür Ataşesi oldu. 1954de emekliye ayrıldı. Akciğer kanserine yakalandı. Tedavi için gittiği Londrada 7 Aralık 1956da yaşamını yitirdi. Karacaahmet mezarlığına gömüldü.
Yazın Hayatı
1917 yılında Diken dergisinde yayımlanan Eski Ahbap adlı uzun öyküsüyle başlamıştır. Zaman gazetesinde tiyatro eleştirmenliği yapmıştır. Dersaadet gazetesinde Hayrettin Rüştü takma adı ve kendi adıyla pek çok öyküsü yayınlanmıştır. Asıl ününü Vakit gazetesinde yayımladığı Çalıkuşu adlı romanıyla kazanmıştır. Reşat Nurinin romanları sanat anlayışı bakımından ikiye ayrılır. 1. Duygusal romanlar 2. Sosyal romanlar Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi romanları duygusal romanlarıdır. Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Miskinler Tekkesi gibi romanlarında da sosyal olaylar ön plandadır. Kuşaklar arası anlaşmazlıklar, batılılaşmanın yanlış yorumlanması, eğitimin önemi bu eserlerdeki başlıca temalardır. Dili yapmacıksız ve sadedir. Konuşma diliyle yazdığı için eserleri geniş halk kitleleri tarafından rahatlıkla okunmuştur. Bir başucu kitabı olma özelliğini yakalamıştır.
Milli edebiyat akımı içerisinde yer almıştır. Milli edebiyat akımının en önemli özelliği olan dilde yalınlık, Arapça ve farsça kelimelerin Türkçe karşılığını kullanma, İstanbul Türkçesini kullanma konusundaki görüşleri eserlerinde uyguladığı görülmektedir. Bugün bile okunup anlaşılabilir olmasının nedeni de büyük ölçüde eserlerinde kullandığı dildir. Yirminci yüzyılın en önemli romancılarındandır.
*Roman;
* Gizli El,
*Çalıkuşu,
* Damga,
*Dudaktan Kalbe,
*Akşam Güneşi,
*Bir Kadın Düşmanı,
*Yeşil Gece,
*Acımak,
*Yaprak Dökümü,
*Kızılcık Dalları,
*Gökyüzü,
*Eski Hastalık,
*Ateş Gecesi,
*Değirmen,
*Miskinler Tekkesi,
*Harabelerin Çiçeği,
*Sönmüş Yıldızlar,
*Kan Davası,
*Son Sığınak
*Kavak Yelleri,
Öykü
* Roçild Bey,
*Eski Ahbap,
*Sönmüş Yıldızlar,
*Tanrı Misafiri,
*Leyla ile Mecnun,
*Olağan İşler,
*Aşk Mektupları
Oyun
*Hançer,
* Eski Rüya,
*Ümidin Güneşi,
*Gazeteci Düşmanı, Şemsiye Hırsızı, İhtiyar Serseri (üç oyun),
*Taş Parçası,
*Yeşil Gece,
*İstiklâl,
* Hülleci,
*Yaprak Dökümü,
*Eski Şarkı,
*Balıkesir Muhasebecisi,
*Tanrıdağı Ziyafeti,
*Bir Köy Öğretmeni,
*Çalıkuşu,
*Kavak Yelleri
*Gezi
*Anadolu Notları


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Abidin Dino
Abidin Dino, (d. 23 Mart 1913, İstanbul - ö. 7 Aralık 1993, Paris) Türk ressam, karikatürist, yazar, film yönetmeni.
Çok yönlü bir kültür adamı olan Abidin Dino, çağdaş Türk resminin öncülerindendir. Türk resim tarihinde D Grubu ve Yeniler Grubu adlarıyla anılan sanat topluluklarının öncülerinden olmuştur. Türkiye'nin yanı sıra Fransa, Cezayir, ABD gibi ülkelerde sergiler açmış; yurtdışında Fransa Plastik Sanatlar Birliği Onur Başkanlığı, New York Dünya Sanat Sergisi Danışmanlığı gibi görevler üstlenmiştir. Sol görüşlü bir aydın olan Dino, siyasi düşünceleri nedeniyle bir süre Türkiye'de sürgünde yaşamış 1952'den itibaren Paris'te hayatını sürdürmüştür.
Şair Arif Dino'nun kardeşi, yazar Güzin Dino'nun eşidir.
Abidin Dino, (d. 23 Mart 1913, İstanbul - ö. 7 Aralık 1993, Paris) Türk ressam, karikatürist, yazar, film yönetmeni.
Çok yönlü bir kültür adamı olan Abidin Dino, çağdaş Türk resminin öncülerindendir. Türk resim tarihinde D Grubu ve Yeniler Grubu adlarıyla anılan sanat topluluklarının öncülerinden olmuştur. Türkiye'nin yanı sıra Fransa, Cezayir, ABD gibi ülkelerde sergiler açmış; yurtdışında Fransa Plastik Sanatlar Birliği Onur Başkanlığı, New York Dünya Sanat Sergisi Danışmanlığı gibi görevler üstlenmiştir. Sol görüşlü bir aydın olan Dino, siyasi düşünceleri nedeniyle bir süre Türkiye'de sürgünde yaşamış 1952'den itibaren Paris'te hayatını sürdürmüştür.
Şair Arif Dino'nun kardeşi, yazar Güzin Dino'nun eşidir.


[right]Arif YAMAN[/right]