7 ARALIK 2014 - TARİHTE BUGÜN
Olaylar
1917 - I. Dünya Savaşı: ABD, Avusturya-Macaristan'a savaş ilan etti.
1941 - II. Dünya Savaşı: Kanada; Finlandiya, Macaristan, Romanya, ve Japonya'ya savaş ilan etti.
1941 - Pearl Harbor Saldırısı: Japon uçakları Amerikan deniz üssü Pearl Harbor'u bombaladı. 5 savaş gemisi, 14 gemi, 200 uçak yok edildi, 2400 kişi öldü.
1961 - MGK Başbakan İsmet İnönü'nün başkanlığında ilk toplantısını yaptı.
1975 - Endonezya, Doğu Timor'u işgal etti.
1979 - İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil öldürüldü. Olay yerine "Anti Terör Birliği" imzalı bir bildiri bırakıldı.
1988 - Ermenistan'da 6,9 şiddetinde bir deprem meydana geldi: 25.000’in üzerinde ölü, 15.000'den fazla yaralı, 400.000 kişi evsiz kaldı.
1999 - Düzce,Türkiye'nin 81. ili oldu.
2002 - Londra'da 51'incisi yapılan Dünya Güzellik Yarışması'nda Türkiye Güzeli Azra Akın Dünya Güzeli seçildi.
2004 - Hamid Karzai Afganistan devlet başkanlığı görevine başladı.
Doğumlar
1823 - Leopold Kronecker, Alman matematikçi ve mantıkbilimci (ö. 1891)
1928 - Noam Chomsky, Amerikalı dil bilimci, siyaset bilimci ve yazar
1933 - Oktay Ekşi, Türk gazeteci
1948 - Tom Waits, Amerikalı müzisyen
1973 - İbrahim Kutluay, Basketbol oyuncusu
Ölümler
MÖ 43 - Cicero, Romalı politikacı ve yazar (d. MÖ 106)
1803 - Küçük Hüseyin Paşa, Osmanlı devlet adamı ve Kaptan-ı Derya (d. 1757)
1956 - Reşat Nuri Güntekin, Türk yazar (d. 1889)
1993 - Abidin Dino, Türk ressam (d. 1913)
***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
I. Dünya Savaşı
1.dünya savaşının nedenleri ve sonuçları
Nedenleri:
- ham Madde ve sömürge arayışı.
-İngiltere ve Almanya arasındaki ekonomik rekabet.
-silahlanma yarışının hızlanması.
-Fransız ihtilalinin getirdiği milletçilik akımının etkisi.
-Fransızların alsos-loren bölgesini Almanlardan geri almak istemesi.
-devletlerarası bloklaşma.
-Avusturya’nın ve Rusya’nın balkanlar üzerindeki çıkar çatışmaları.
-siyasi birliğini geç tamamlayan Almanya ve İtalya’nın siyasi dengeleri değiştirmesi.
Üçlü ittifak:
Almanya, Avusturya-Macar imparatorluğu, İtalya (1915'e kadar), Bulgaristan, Osmanlı devleti
Üçlü itilaf:
İngiltere, Rusya, Fransa, İtalya (1915'ten sonra), Sırbistan, Japonya, Romanya, Portekiz, a.b.d. brezilya, Yunanistan
Osmanlı devletinin savaşa girmesi
Osmanlı devleti önce tarafsızlığını ilan etti. Almanya Osmanlı’nın jeopolitik konumundan yararlanarak yeni cephelerin açılmasını sağlamak ve halifelik sıfatından yararlanmak için savaşa girmesini istedi.
İtilaf devletleri Osmanlı devletinin savaşa girmemesi için kapitülasyonların kaldıracağını ve maddi yardım yapılacağını açıkladı. İttihat ve terakki yönetimi Almanların savaşı kazanacağını ve kaybedilen Toprakların geri alınacağını düşünerek kapitülasyonların tek yanlı olarak kaldırıldığını ilan etti. Midilli ve yavuzlu adı verilen alman gemileri Rus limanlarını bombaladılar. Bu olay sonucunda Osmanlı savaşa girmiş oldu.
1. dünya savaşı'nda Osmanlı devleti'nin savaştığı cepheler
Kafkasya cephesi:
Osmanlı devleti doğu Anadolu’da Ruslarla savaştı. Ruslar 1914 yılının aralık ayında doğu ana doluya saldırdı. Enver paşanın yönettiği karşı taarruz, şiddetli soğuklar yüzünden başarısız oldu. Bu nedenlerden dolayı Sarıkamış ve yöresinde askeri birliklerimiz çok kayıplar verdi.
1916 yılında muş ve Trabzon’u ele geçirdi. Ancak Çanakkale savaşlarından sonra gönderilen Mustafa kemal, muş ve Bitlis’i Ruslardan geri aldı.1917 Rus ihtilali, Kafkas cephesi'nde savaşın durmasına neden oldu.
Kanal cephesi:
Osmanlı Devleti, Mısır'da yeniden egemenlik kurmak ve Süveyş kanalı'nı ele geçirmek amacındaydı. Bu kanal Osmanlılar tarafından alınırsa, İngilizlerin, sömürgeleriyle olan bağlantısı kesilecek ve oralara n aldığı Asker ve malzeme desteği önlenecekti.
Bu yüzden Osmanlı Almanya’nın etkisiyle İngilizlerin Elinde bulunan Süveyş kanalı'na bir saldırı düzenledi.(1915) ancak gerekli önlemler alınmadan, hazırlıksız olarak yapılan savaşta İngiliz birlikleri karşısında başarılı olamadı. İngilizler, Sina yarımadası'nı ele geçirerek Suriye sınırına dayandı (1916)
Hicaz ve yemen cephesi:
NusRet mAyın gemisiBir kısım Osmanlı birlikleri kutsal yerleri korumak için bu bölgede İngilizlerle çarpıştı.
Ancak Sina’da gerek çölün olumsuz koşulları gerekse güçlü İngiliz kuvvetleri karşısında bir sonuç alınamadı.
Osmanlı devleti bu cephede, İngilizler Veonların kışkırttığı Araplarla mücadele etmek zorunda kaldı. Bu cephede İngiliz üstün duruma geçti.
Irak cephesi:
biRinci Dunya Savasiİngilizler, Türk kuvvetlerinin İran' a girmesi ve Hindistan’ı tehdit etmesini önlemek istiyordu. Ayrıca, kuzeye çıkarak Ruslarla birleşmek amacındaydılar. Irak petrollerini ele geçirmeyi planlayan İngiltere, Basra’ya asker çıkardı. İngiliz birlikleriyle savaşan Osmanlı kuvvetleri başarılı oldu.
Küt' ül amare denilen yerde, İngiliz kuvvetleri geri çekildi(1915). Ancak elde edilen bu başarı uzun sürmedi. Yeniden Basra’ya asker çıkaran İngilizler, 1917 yılında Bağdat' a girdiler.
Suriye ve Filistin cephesi:
biRinci Dunya SavasiBu cephede Türk kuvvetlerine, yıldırım ordular grup komutanı olan alman general liman
Von Sanders komuta ediyordu. Bu general, ateşkes hükmü gereğince görevden alındı, yerine Mustafa kemal paşa atandı. Suriye cephesi'nde İngilizlere karşı bazı başarılar kazandı. Mustafa kemal paşa, bugünkü Suriye sınırımızı savunmak için önlemler aldı.
Galiçya, Romanya ve Makedonya cepheleri:
Osmanlı devleti, Avrupa cephelerine kuvvet göndererek, kendi bağlaşıklarını desteklemişti gönderilen kuvvetler 1916–1917 yıllarında Avrupa cephelerinde muharebelere katıldılar. Rusya, Romanya ve Fransa' ya karşı mücadele ettiler.
Çanakkale cephesi:
NusRet mAyın gemisiTürk tarihinin kaderini değiştiren, Türk milletinin vatanını savunmak için canını feda etmekten çekinmediği önemli bir savaştır.
İtilaf devletlerinin bu cephedeki amacı; Rusya’ya silah yardımı yaparak bu devletin doğu Avrupa’ya yönelik saldırısını kolaylaştırmak, Almanya’nın doğuya yayılmasını önlemek, boğazlar ve İstanbul' u alarak Osmanlı devleti'ni savaş dışı bırakmaktı.
İngiltere ayrıca, mısır'daki varlığını güvence altına almak, Ortadoğu’daki zengin petrol yataklarına sahip olmak istiyordu.
İtilaf devleri, Çanakkale boğazı'ndan geçmek için, Şubat 1915'ten itibaren saldırıya geçtiler. Güçlü top atışı ve
Nusret mayın gemisinin önceden boğaz'a döktüğü mayınlar yüzünden başarısızlığa uğradılar. 18 Mart 1915' te, daha büyük bir saldırı başlattılar. İtilaf devletleri' nin savaş gemilerinin bir kısmı batırıldı, bir bölümü ise saf dışı edildi.
Böylece Çanakkale’yi denizden geçilemeyeceğini anladılar. Bunun üzerine 25 Nisan tarihinde Gelibolu yarımadası' nda
Seddülbahir ve Arı burnu kıyılarına çıkarma yaptılar.
Amaç; Çanakkale’yi karadan geçmekti. İçlerinde Avusturya ve yeni Zelandalı askerlerden oluşan
Anzakların da bulunduğu itilaf devleti'nin birlikleri, karşılarında Mustafa kemal' i ve onun inançlı askerlerini buldular.
Türk ordusu, bu cephede büyük bir zafer kazandı. Boğazlar ve İstanbul’a yönelen tehlike önlendi. İtilaf devletleri amaçlarına ulaşamadılar. Bu cephede kazanılan zafer nedeniyle savaş bir süre uzadı.
Sonuçları:
1.Avrupa ve Asya’da devletlerarası dengeler bozulmuş, Osmanlı, Avusturya-Macar imparatorluğu ve Rusya tarihe karıştı.
2.Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya ve Macaristan kuruldu.
3.yeni siyasi rejimler ortaya çıktı.
4.yenilen devlerin imzaladığı ağır antlaşmalar 2. dünya savaşına ortam hazırladı.
5.sömürgecilik isim değiştirerek "mandacılık" adı altında devam etti.
6.Osmanlı devleti parçalanmış Hıristiyan azınlıktan sonra Müslüman Araplarda bağımsızlıklarını ilan etti.
7.a.b.d. bu savaştan sonra Avrupa politikasına karışmaya başladı.
8.cemiyet-i akvam kuruldu.
Yenilen devletlerin imzaladığı antlaşmalar:
Almanya: versay antlaşması
Avusturya: st. germain antlaşması
Macaristan:riyanon antlaşması
Bulgaristan: nöyyi antlaşması
Osmanlı devleti: Sevr antlaşması
1.dünya savaşının nedenleri ve sonuçları
Nedenleri:
- ham Madde ve sömürge arayışı.
-İngiltere ve Almanya arasındaki ekonomik rekabet.
-silahlanma yarışının hızlanması.
-Fransız ihtilalinin getirdiği milletçilik akımının etkisi.
-Fransızların alsos-loren bölgesini Almanlardan geri almak istemesi.
-devletlerarası bloklaşma.
-Avusturya’nın ve Rusya’nın balkanlar üzerindeki çıkar çatışmaları.
-siyasi birliğini geç tamamlayan Almanya ve İtalya’nın siyasi dengeleri değiştirmesi.
Üçlü ittifak:
Almanya, Avusturya-Macar imparatorluğu, İtalya (1915'e kadar), Bulgaristan, Osmanlı devleti
Üçlü itilaf:
İngiltere, Rusya, Fransa, İtalya (1915'ten sonra), Sırbistan, Japonya, Romanya, Portekiz, a.b.d. brezilya, Yunanistan
Osmanlı devletinin savaşa girmesi
Osmanlı devleti önce tarafsızlığını ilan etti. Almanya Osmanlı’nın jeopolitik konumundan yararlanarak yeni cephelerin açılmasını sağlamak ve halifelik sıfatından yararlanmak için savaşa girmesini istedi.
İtilaf devletleri Osmanlı devletinin savaşa girmemesi için kapitülasyonların kaldıracağını ve maddi yardım yapılacağını açıkladı. İttihat ve terakki yönetimi Almanların savaşı kazanacağını ve kaybedilen Toprakların geri alınacağını düşünerek kapitülasyonların tek yanlı olarak kaldırıldığını ilan etti. Midilli ve yavuzlu adı verilen alman gemileri Rus limanlarını bombaladılar. Bu olay sonucunda Osmanlı savaşa girmiş oldu.
1. dünya savaşı'nda Osmanlı devleti'nin savaştığı cepheler
Kafkasya cephesi:
Osmanlı devleti doğu Anadolu’da Ruslarla savaştı. Ruslar 1914 yılının aralık ayında doğu ana doluya saldırdı. Enver paşanın yönettiği karşı taarruz, şiddetli soğuklar yüzünden başarısız oldu. Bu nedenlerden dolayı Sarıkamış ve yöresinde askeri birliklerimiz çok kayıplar verdi.
1916 yılında muş ve Trabzon’u ele geçirdi. Ancak Çanakkale savaşlarından sonra gönderilen Mustafa kemal, muş ve Bitlis’i Ruslardan geri aldı.1917 Rus ihtilali, Kafkas cephesi'nde savaşın durmasına neden oldu.
Kanal cephesi:
Osmanlı Devleti, Mısır'da yeniden egemenlik kurmak ve Süveyş kanalı'nı ele geçirmek amacındaydı. Bu kanal Osmanlılar tarafından alınırsa, İngilizlerin, sömürgeleriyle olan bağlantısı kesilecek ve oralara n aldığı Asker ve malzeme desteği önlenecekti.
Bu yüzden Osmanlı Almanya’nın etkisiyle İngilizlerin Elinde bulunan Süveyş kanalı'na bir saldırı düzenledi.(1915) ancak gerekli önlemler alınmadan, hazırlıksız olarak yapılan savaşta İngiliz birlikleri karşısında başarılı olamadı. İngilizler, Sina yarımadası'nı ele geçirerek Suriye sınırına dayandı (1916)
Hicaz ve yemen cephesi:
NusRet mAyın gemisiBir kısım Osmanlı birlikleri kutsal yerleri korumak için bu bölgede İngilizlerle çarpıştı.
Ancak Sina’da gerek çölün olumsuz koşulları gerekse güçlü İngiliz kuvvetleri karşısında bir sonuç alınamadı.
Osmanlı devleti bu cephede, İngilizler Veonların kışkırttığı Araplarla mücadele etmek zorunda kaldı. Bu cephede İngiliz üstün duruma geçti.
Irak cephesi:
biRinci Dunya Savasiİngilizler, Türk kuvvetlerinin İran' a girmesi ve Hindistan’ı tehdit etmesini önlemek istiyordu. Ayrıca, kuzeye çıkarak Ruslarla birleşmek amacındaydılar. Irak petrollerini ele geçirmeyi planlayan İngiltere, Basra’ya asker çıkardı. İngiliz birlikleriyle savaşan Osmanlı kuvvetleri başarılı oldu.
Küt' ül amare denilen yerde, İngiliz kuvvetleri geri çekildi(1915). Ancak elde edilen bu başarı uzun sürmedi. Yeniden Basra’ya asker çıkaran İngilizler, 1917 yılında Bağdat' a girdiler.
Suriye ve Filistin cephesi:
biRinci Dunya SavasiBu cephede Türk kuvvetlerine, yıldırım ordular grup komutanı olan alman general liman
Von Sanders komuta ediyordu. Bu general, ateşkes hükmü gereğince görevden alındı, yerine Mustafa kemal paşa atandı. Suriye cephesi'nde İngilizlere karşı bazı başarılar kazandı. Mustafa kemal paşa, bugünkü Suriye sınırımızı savunmak için önlemler aldı.
Galiçya, Romanya ve Makedonya cepheleri:
Osmanlı devleti, Avrupa cephelerine kuvvet göndererek, kendi bağlaşıklarını desteklemişti gönderilen kuvvetler 1916–1917 yıllarında Avrupa cephelerinde muharebelere katıldılar. Rusya, Romanya ve Fransa' ya karşı mücadele ettiler.
Çanakkale cephesi:
NusRet mAyın gemisiTürk tarihinin kaderini değiştiren, Türk milletinin vatanını savunmak için canını feda etmekten çekinmediği önemli bir savaştır.
İtilaf devletlerinin bu cephedeki amacı; Rusya’ya silah yardımı yaparak bu devletin doğu Avrupa’ya yönelik saldırısını kolaylaştırmak, Almanya’nın doğuya yayılmasını önlemek, boğazlar ve İstanbul' u alarak Osmanlı devleti'ni savaş dışı bırakmaktı.
İngiltere ayrıca, mısır'daki varlığını güvence altına almak, Ortadoğu’daki zengin petrol yataklarına sahip olmak istiyordu.
İtilaf devleri, Çanakkale boğazı'ndan geçmek için, Şubat 1915'ten itibaren saldırıya geçtiler. Güçlü top atışı ve
Nusret mayın gemisinin önceden boğaz'a döktüğü mayınlar yüzünden başarısızlığa uğradılar. 18 Mart 1915' te, daha büyük bir saldırı başlattılar. İtilaf devletleri' nin savaş gemilerinin bir kısmı batırıldı, bir bölümü ise saf dışı edildi.
Böylece Çanakkale’yi denizden geçilemeyeceğini anladılar. Bunun üzerine 25 Nisan tarihinde Gelibolu yarımadası' nda
Seddülbahir ve Arı burnu kıyılarına çıkarma yaptılar.
Amaç; Çanakkale’yi karadan geçmekti. İçlerinde Avusturya ve yeni Zelandalı askerlerden oluşan
Anzakların da bulunduğu itilaf devleti'nin birlikleri, karşılarında Mustafa kemal' i ve onun inançlı askerlerini buldular.
Türk ordusu, bu cephede büyük bir zafer kazandı. Boğazlar ve İstanbul’a yönelen tehlike önlendi. İtilaf devletleri amaçlarına ulaşamadılar. Bu cephede kazanılan zafer nedeniyle savaş bir süre uzadı.
Sonuçları:
1.Avrupa ve Asya’da devletlerarası dengeler bozulmuş, Osmanlı, Avusturya-Macar imparatorluğu ve Rusya tarihe karıştı.
2.Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya ve Macaristan kuruldu.
3.yeni siyasi rejimler ortaya çıktı.
4.yenilen devlerin imzaladığı ağır antlaşmalar 2. dünya savaşına ortam hazırladı.
5.sömürgecilik isim değiştirerek "mandacılık" adı altında devam etti.
6.Osmanlı devleti parçalanmış Hıristiyan azınlıktan sonra Müslüman Araplarda bağımsızlıklarını ilan etti.
7.a.b.d. bu savaştan sonra Avrupa politikasına karışmaya başladı.
8.cemiyet-i akvam kuruldu.
Yenilen devletlerin imzaladığı antlaşmalar:
Almanya: versay antlaşması
Avusturya: st. germain antlaşması
Macaristan:riyanon antlaşması
Bulgaristan: nöyyi antlaşması
Osmanlı devleti: Sevr antlaşması


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
ABD, Avusturya-Macaristan'a savaş ilan etti
Savaş başladığı zaman İngiltere, donanmasına dayanarak Almanya’yı abluka altına aldı. Bu durum, Alman ticaretine büyük bir darbe vurdu. Bunun üzerine, Almanya Denizaltı Savaşını başlattı. İngiltere’ye mal götüren tüm gemilere ateş açtı. Bu arada birçok gemi battı ve birçok insan öldü. Ölenlerin arasında Amerikalıların da olması Amerikan halkının tepkilerine yol açtı. Alman denizaltılarının faaliyetleri Amerikan ticaretini de engelliyordu. Amerikan Başkanı Woodrow Wilson, Alman denizaltılarının Amerika’yı savaşa süreklemesinden korkuyordu. Bu nedenle, savaşı barışçı yollardan bitirmek amacıyla 1916 yılında bazı girişimlerde bulundu. Bu durum, Denizaltı Savaşı’nı bir süre engelledi. İki grubun birbirine kabul edemeyeceği barış önerileri sunması savaşın sürdürülmesineneden oldu. Wilson’un ortaya attığı “zararsız barış” görüşü İtilaf Devletleri’nce de olumlu bulundu. Avusturya-Macaristan da barış yapılmasını istiyordu. Fakat, Almanya’nın ara verdiği Denizaltı savaşını yeniden başlatması Amerika’yla Almanya’nın diplomatik ilişkilerinin kesilmesine neden oldu. Amerikan Kongresi, Amerikan ticaretinin korunabilmesi için ticaret gemilerinin top taşımasını kararlaştırdı. Bu sırada, Almanya’nın Meksika’yı Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı kışkırtması
Amerikan halkının tepkisine yol açtı.1917’de Amerika resmen savaşa girdi.
Savaş başladığı zaman İngiltere, donanmasına dayanarak Almanya’yı abluka altına aldı. Bu durum, Alman ticaretine büyük bir darbe vurdu. Bunun üzerine, Almanya Denizaltı Savaşını başlattı. İngiltere’ye mal götüren tüm gemilere ateş açtı. Bu arada birçok gemi battı ve birçok insan öldü. Ölenlerin arasında Amerikalıların da olması Amerikan halkının tepkilerine yol açtı. Alman denizaltılarının faaliyetleri Amerikan ticaretini de engelliyordu. Amerikan Başkanı Woodrow Wilson, Alman denizaltılarının Amerika’yı savaşa süreklemesinden korkuyordu. Bu nedenle, savaşı barışçı yollardan bitirmek amacıyla 1916 yılında bazı girişimlerde bulundu. Bu durum, Denizaltı Savaşı’nı bir süre engelledi. İki grubun birbirine kabul edemeyeceği barış önerileri sunması savaşın sürdürülmesineneden oldu. Wilson’un ortaya attığı “zararsız barış” görüşü İtilaf Devletleri’nce de olumlu bulundu. Avusturya-Macaristan da barış yapılmasını istiyordu. Fakat, Almanya’nın ara verdiği Denizaltı savaşını yeniden başlatması Amerika’yla Almanya’nın diplomatik ilişkilerinin kesilmesine neden oldu. Amerikan Kongresi, Amerikan ticaretinin korunabilmesi için ticaret gemilerinin top taşımasını kararlaştırdı. Bu sırada, Almanya’nın Meksika’yı Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı kışkırtması
Amerikan halkının tepkisine yol açtı.1917’de Amerika resmen savaşa girdi.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
ABD
Amerika Birleşik Devletleri (kısaca ABD) (İngilizce: United States of America (USA), ayrıca Birleşik Devletler olarak da bilinir), elli tane eyalet ve bir tane federal bölgeden oluşan bir federal anayasal cumhuriyettir. Ülkenin çoğu (48 tane eyaleti olan Kıta ABD'si ve ülkenin federal bölgesi olan Washington, DC), Kuzey Amerika'nın ortasında, Büyük Okyanus ve Atlas Okyanusu'nun arasında bulunmaktadır. Bu ülkenin vatandaşlarına Amerikalı veya Amerikan denir.
Kuzeyinde Kanada, güneyinde ise Meksika ile sınırı bulunur. Alaska eyaleti, kıtanın kuzeybatısında bulunarak doğusunda Kanada ve batısında Bering Boğazı'nın öbür tarafında bulunan Rusya'nın arasında bulunmaktadır. Hawaii eyaleti, Büyük Okyanus'un ortasında bulunan bir takımadadır. Ayrıca Karayipler ve Büyük Okyanus'ta bulunan birçok denizaşırı toprağı vardır. Resmî kuruluş tarihi 4 Temmuz 1776'dır.
Doğuda Atlas Okyanusu'ndan, batıda Büyük Okyanus'a kadar 4.500 km genişliğindedir. Alaska ve Hawaii'yi de içine alan Amerika Birleşik Devletleri'nin 9 milyon kilometrekareden fazla yüzölçümü vardır. Hawaii ise, Büyük Okyanus'ta olup, kıta üzerindeki Amerika Birleşik Devletleri'nden 3.200 kilometre uzaklıktadır. Alaska 50 eyaletin içinde yüzölçümü en büyük olanıdır. Ülkenin güney tarafında bulunan Teksas bu bakımdan ikinci sırada gelmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri (kısaca ABD) (İngilizce: United States of America (USA), ayrıca Birleşik Devletler olarak da bilinir), elli tane eyalet ve bir tane federal bölgeden oluşan bir federal anayasal cumhuriyettir. Ülkenin çoğu (48 tane eyaleti olan Kıta ABD'si ve ülkenin federal bölgesi olan Washington, DC), Kuzey Amerika'nın ortasında, Büyük Okyanus ve Atlas Okyanusu'nun arasında bulunmaktadır. Bu ülkenin vatandaşlarına Amerikalı veya Amerikan denir.
Kuzeyinde Kanada, güneyinde ise Meksika ile sınırı bulunur. Alaska eyaleti, kıtanın kuzeybatısında bulunarak doğusunda Kanada ve batısında Bering Boğazı'nın öbür tarafında bulunan Rusya'nın arasında bulunmaktadır. Hawaii eyaleti, Büyük Okyanus'un ortasında bulunan bir takımadadır. Ayrıca Karayipler ve Büyük Okyanus'ta bulunan birçok denizaşırı toprağı vardır. Resmî kuruluş tarihi 4 Temmuz 1776'dır.
Doğuda Atlas Okyanusu'ndan, batıda Büyük Okyanus'a kadar 4.500 km genişliğindedir. Alaska ve Hawaii'yi de içine alan Amerika Birleşik Devletleri'nin 9 milyon kilometrekareden fazla yüzölçümü vardır. Hawaii ise, Büyük Okyanus'ta olup, kıta üzerindeki Amerika Birleşik Devletleri'nden 3.200 kilometre uzaklıktadır. Alaska 50 eyaletin içinde yüzölçümü en büyük olanıdır. Ülkenin güney tarafında bulunan Teksas bu bakımdan ikinci sırada gelmektedir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Avusturya-Macaristan
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Orta Avrupa'da hüküm süren ve I. Dünya Savaşından sonra yıkılan bir imparatorluktur. Bu imparatorluğu Avrupa'nın birçok ülkesinde hüküm süren Habsburg Hanedanı yönetmiştir. Avusturya ve Macaristan aslında içişlerinde bağımsız olan iki ayrı ülkeydiler. Fakat dışişleri açısından tek bir Habsburg İmparatoru tarafından yönetilmekteydiler. Resmî para birimi Kron'du.
Habsburgların Avusturya'daki egemenliği 1282 yılına kadar uzanır. 1806 yılına kadar Avusturya bölgesi Kutsal Roma İmparatorluğunun bir parçasıydı ve Arşidüklük olarak kabul ediliyordu. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun etkinliği azaldıkça Avusturya arşidükleri bağımsız olarak hareket etmeye başladılar. 1806 yılında, Arşidük Franz kendini imparator (kayzer) ilan etti (Avusturya İmparatorluğu).
1866'da Prusya-Avusturya Savaşı yenilgisi ve Alman Konfederasyonunun dağılmasından sonra prestijini kaybeden Avusturya İmparatorluğu kesin olarak mutlakiyetçiliği terketti ve anayasal paralamenter bir hükümet kuruldu. Bununla birlikte, yıkılan monarşinin bütününü kapsayacak, içinde tüm ulusların eşitlik ve özerkliğe sahip olacağı gerçek bir federasyon kurlulacağı yerde; Macarlar'ın baskısı sonucunda, bir uzlaşma olarak 1867'de bir ikili monarşi kuruldu. Yeni devletin resmi adı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu idi. İkili monarşi, her iki kanadı ayrı parlementoları olan anayasal monarşiler olarak örgütledi. Hükümdar, ordu ve dış politika her ikisi için ortaktı. Diğer konularda her biri bağımsızdı. Monarşinin barıdaki parçası Avusturya'da çeşitli uluslar daha geniş özgürlüklerden yararlandılar Oy hakkı giderek yaygınlaştı. Ancak uluslar sorunu sürüyordu. 1875 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli yerlerinde ve Bosna-Hersek'te ayaklanmalar oldu. Buna bağlı olarak Rusya Osmanlılara savaş açtı ve Osmanlıları yenerek onların Avrupa'daki güçlerine son verecek olan barış antlaşmasını kabuk ettirdi. 1878 Berlin Kongresi Bosna ve Hersek'i Avusturya-Macaristan'ın işgal etmesine ve yönetmesine karar verdi. Bundan sonra Avusturya-Macaristan'ın Balkanlar'daki istekleri Rusya ve Sırbistan'ın istekleri ile çelişkili bir durum aldı. Otuz yıl sonra 1908'de Avusturya-Macaristan, Bosna ve Hersek'i resmen topraklarına kattı. Bu arada 1879'da Avusturya-Macaristan , Almanya ile bağlaşıklık antlaşması imzaladı. 1882'de İtalya'nın da katılması ile genişleyen bu antlaşma Rusya'ya karşı idi. Bu bağlaşıklık Avusturya-Macaristan monarşisindeki çeşitli ulular üzerinde farklı bir etki yaptı. Almanlar ve Macarlar ittifakı desteklerken; Slav uluslar, özellikle Çekler ve Güney Slavlar 1908'de Bosna ve Hersek'in ülkeye katılmasından da rahatsız oldular. O sıralarda Sırbistan Krallığı oldukça güçlü bir duruma gelmişti ve Avusturya-Macaristan'daki Güney Slavların üzerinde etkili oluyordu.
1. Dünya Savaşı
Ana maddeler: I. Dünya Savaşı, Doğu Cephesi (I. Dünya Savaşı), ve İtalya Cephesi (I. Dünya Savaşı)
28 Haziran 1914'de Avustuya veliahtı Arşidük Ferdinand, Bosna'nın başkenti Saraybosna'da bir Sırp yurtseveri tarafından öldürüldü. Beş hafta sonra Avrupa kendisini Birinci Dünya Savaşı'nın içinde buldu.
Doğu Cephesi
Savaşın hemen başında Ruslar, devletin Galiçya bölgesini ele geçirdi. Ama 1915 ve 1916 yıllarında, Alman, Osmanlı ve Bulgar desteğiyle bu bölge geri alındı.
İtalya Cephesi
1914-1917 yılları arasında, iki devlet karşılıklı olarak birbirne saldırdı. Ancak, iki devletin de hiçbir kazancı olmadı. Üstüne üstlük, fazla miktarda asker kaybı yaşadılar. 1917 yılında Alman desteğinin gelmesi, Avusturyalıların cephede üstün gelmesini sağladı. Ancak 1918 yılında, İtalyanların sert saldırıları nedeniyle, Avusturya kazandığı toprakları iade etmesine neden oldu.
Dağılış
İtilaf Devletleri ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu arasında, 3 Kasım 1918 tarihinde Villa Giusti Antlaşması ile ateşkes sağlanmıştı. İmzalayanlar: Pietro Badoglio ve Viktor Weber Edler von Webenau. 11 Kasım 1918 tarihinde de Almanya ile yapılan Rethondes Antlaşması ile Batı Cephesi'nde silahlar susmuştur. Aynı sıralarda Habsburg Hanedanı tahttan çekilmiş ve 12 Kasım 1918 tarihinde Viyana'da oluşturulan Geçici Ulusal Meclis, Avusturya'da cumhuriyet ilan etmiştir. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu böylece Avusturya ve Macaristan olmak üzere bağımsız cumhuriyetler haline gelmiştir.
Villa Giusti Antlaşması, bir ateşkes antlaşmasıdır. I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Avusturya ile İtilaf Devletleri arasındaki antlaşma ise St. Germain Antlaşması'dır. Antlaşma 10 Eylül 1919 tarihinde imzalanmıştır.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Orta Avrupa'da hüküm süren ve I. Dünya Savaşından sonra yıkılan bir imparatorluktur. Bu imparatorluğu Avrupa'nın birçok ülkesinde hüküm süren Habsburg Hanedanı yönetmiştir. Avusturya ve Macaristan aslında içişlerinde bağımsız olan iki ayrı ülkeydiler. Fakat dışişleri açısından tek bir Habsburg İmparatoru tarafından yönetilmekteydiler. Resmî para birimi Kron'du.
Habsburgların Avusturya'daki egemenliği 1282 yılına kadar uzanır. 1806 yılına kadar Avusturya bölgesi Kutsal Roma İmparatorluğunun bir parçasıydı ve Arşidüklük olarak kabul ediliyordu. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun etkinliği azaldıkça Avusturya arşidükleri bağımsız olarak hareket etmeye başladılar. 1806 yılında, Arşidük Franz kendini imparator (kayzer) ilan etti (Avusturya İmparatorluğu).
1866'da Prusya-Avusturya Savaşı yenilgisi ve Alman Konfederasyonunun dağılmasından sonra prestijini kaybeden Avusturya İmparatorluğu kesin olarak mutlakiyetçiliği terketti ve anayasal paralamenter bir hükümet kuruldu. Bununla birlikte, yıkılan monarşinin bütününü kapsayacak, içinde tüm ulusların eşitlik ve özerkliğe sahip olacağı gerçek bir federasyon kurlulacağı yerde; Macarlar'ın baskısı sonucunda, bir uzlaşma olarak 1867'de bir ikili monarşi kuruldu. Yeni devletin resmi adı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu idi. İkili monarşi, her iki kanadı ayrı parlementoları olan anayasal monarşiler olarak örgütledi. Hükümdar, ordu ve dış politika her ikisi için ortaktı. Diğer konularda her biri bağımsızdı. Monarşinin barıdaki parçası Avusturya'da çeşitli uluslar daha geniş özgürlüklerden yararlandılar Oy hakkı giderek yaygınlaştı. Ancak uluslar sorunu sürüyordu. 1875 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli yerlerinde ve Bosna-Hersek'te ayaklanmalar oldu. Buna bağlı olarak Rusya Osmanlılara savaş açtı ve Osmanlıları yenerek onların Avrupa'daki güçlerine son verecek olan barış antlaşmasını kabuk ettirdi. 1878 Berlin Kongresi Bosna ve Hersek'i Avusturya-Macaristan'ın işgal etmesine ve yönetmesine karar verdi. Bundan sonra Avusturya-Macaristan'ın Balkanlar'daki istekleri Rusya ve Sırbistan'ın istekleri ile çelişkili bir durum aldı. Otuz yıl sonra 1908'de Avusturya-Macaristan, Bosna ve Hersek'i resmen topraklarına kattı. Bu arada 1879'da Avusturya-Macaristan , Almanya ile bağlaşıklık antlaşması imzaladı. 1882'de İtalya'nın da katılması ile genişleyen bu antlaşma Rusya'ya karşı idi. Bu bağlaşıklık Avusturya-Macaristan monarşisindeki çeşitli ulular üzerinde farklı bir etki yaptı. Almanlar ve Macarlar ittifakı desteklerken; Slav uluslar, özellikle Çekler ve Güney Slavlar 1908'de Bosna ve Hersek'in ülkeye katılmasından da rahatsız oldular. O sıralarda Sırbistan Krallığı oldukça güçlü bir duruma gelmişti ve Avusturya-Macaristan'daki Güney Slavların üzerinde etkili oluyordu.
1. Dünya Savaşı
Ana maddeler: I. Dünya Savaşı, Doğu Cephesi (I. Dünya Savaşı), ve İtalya Cephesi (I. Dünya Savaşı)
28 Haziran 1914'de Avustuya veliahtı Arşidük Ferdinand, Bosna'nın başkenti Saraybosna'da bir Sırp yurtseveri tarafından öldürüldü. Beş hafta sonra Avrupa kendisini Birinci Dünya Savaşı'nın içinde buldu.
Doğu Cephesi
Savaşın hemen başında Ruslar, devletin Galiçya bölgesini ele geçirdi. Ama 1915 ve 1916 yıllarında, Alman, Osmanlı ve Bulgar desteğiyle bu bölge geri alındı.
İtalya Cephesi
1914-1917 yılları arasında, iki devlet karşılıklı olarak birbirne saldırdı. Ancak, iki devletin de hiçbir kazancı olmadı. Üstüne üstlük, fazla miktarda asker kaybı yaşadılar. 1917 yılında Alman desteğinin gelmesi, Avusturyalıların cephede üstün gelmesini sağladı. Ancak 1918 yılında, İtalyanların sert saldırıları nedeniyle, Avusturya kazandığı toprakları iade etmesine neden oldu.
Dağılış
İtilaf Devletleri ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu arasında, 3 Kasım 1918 tarihinde Villa Giusti Antlaşması ile ateşkes sağlanmıştı. İmzalayanlar: Pietro Badoglio ve Viktor Weber Edler von Webenau. 11 Kasım 1918 tarihinde de Almanya ile yapılan Rethondes Antlaşması ile Batı Cephesi'nde silahlar susmuştur. Aynı sıralarda Habsburg Hanedanı tahttan çekilmiş ve 12 Kasım 1918 tarihinde Viyana'da oluşturulan Geçici Ulusal Meclis, Avusturya'da cumhuriyet ilan etmiştir. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu böylece Avusturya ve Macaristan olmak üzere bağımsız cumhuriyetler haline gelmiştir.
Villa Giusti Antlaşması, bir ateşkes antlaşmasıdır. I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Avusturya ile İtilaf Devletleri arasındaki antlaşma ise St. Germain Antlaşması'dır. Antlaşma 10 Eylül 1919 tarihinde imzalanmıştır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
II. Dünya Savaşı
II. Dünya Savaşı, 20. yüzyılda dünya çapında yapılan iki savaştan ikincisi olup, dünya milletlerinin çoğunun yer aldığı, 1939'dan 1945'e kadar süren küresel bir askeri çatışmadır. Savaşa dönemin tüm büyük güçleri olan Birleşik Krallık, Sovyetler Birliği, ABD ve Fransa; Müttefik Devletler olarak, Almanya, İtalya ve Japonya; Mihver Devletler olarak katılmıştır. 100 milyondan fazla askeri personelin dâhil olduğu savaş, dünya tarihindeki en büyük savaştır. Savaşın önemli katılımcıları tüm ekonomik, endüstriyel ve bilimsel güçlerini, sivil ya da askeri kaynak farklılığı gözetmeksizin, bu savaş için kullanmıştır. Nükleer silahların kullanıldığı tek savaş olan ve Yahudi Soykırımı gibi kitlesel sivil ölümlerin gerçekleştirildiği II. Dünya Savaşı, insanlık tarihindeki en kanlı savaştır. Savaş boyunca 40-50 milyon insan hayatını kaybetmiştir.
Savaşın başladığı tarih olarak genellikle, Almanya'nın Polonya'yı işgal ettiği 1 Eylül 1939 kabul görür. Polonya'nın işgali ile birlikte Fransa ve Britanya İmparatorluğu ve İngiliz Milletler Topluluğu’na dâhil olan çoğu ülke Almanya'ya savaş ilan etti. Almanya, Avrupa'da büyük bir imparatorluk kurmayı amaçlıyordu. Almanya, 1939'un sonundan 1941'in başına kadar bir dizi muharebe ve antlaşma ile Avrupa topraklarının çoğunu ele geçirdi ya da bastırdı. Alman-Sovyet Antlaşması sürerken, sözde tarafsız Sovyetler Birliği, 6 komşu ülkesinin topraklarını tamamen ya da kısmen işgal etti ya da topraklarına kattı. Britanya ve İngiliz Milletler Topluluğu Kuzey Afrika'da ve genişleyen deniz savaşlarında Mihver Devletler'e karşı savaşı sürdüren tek büyük güç olarak kaldı. 1941 Haziran'ında Avrupalı Mihver Devletler, Sovyetler Birliği'ni işgal etmeye başladılar. Tarihteki en büyük kara savaşı cephesini başlatan bu işgal sonrası Mihver Kuvvetler askeri gücünün önemli bir bölümü bu savaş için ayırdı. 1941 Aralık ayında, 1937'den beri Çin'le savaşan ve Asya'ya hükmetmeye çalışan Japonya, Amerika Birleşik Devletleri’ne ve Pasifik Okyanusu'ndaki Avrupalı devletlerin topraklarına saldırdı ve kısa sürede bölgenin büyük bir bölümüne hâkim oldu.
Japonya'nın Pasifik Cephesi'ndeki bir dizi yenilgisi ve Avrupalı Mihver ordularının Kuzey Afrika ve Stalingrad'daki yenilgileriyle birlikte Mihver Devletlerin ilerlemesi 1942 yılında durduruldu. 1943 yılında Doğu Avrupa'daki Alman yenilgileri, İtalya'nın Müttefik Kuvvetleri’nce işgal edilmesi ve Pasifik'teki Amerikan zaferleriyle birlikte Mihver Devletler savaştaki kontrolü kaybetti ve tüm cephelerde geri çekilmek zorunda kaldı. 1944'de Batılı İttifak Kuvvetleri Fransa'yı işgal etti, Sovyetler Birliği kaybettiği bölgeleri geri alıp Almanya’yı ve müttefiklerini işgal etti.
Sovyetler Birliği ve Polonya kuvvetlerinin Berlin’i ele geçirmesini takip eden Almanya'nın 8 Mayıs 1945'te koşulsuz teslimiyetiyle birlikte Avrupa’da savaş sona erdi. Japon orduları Birleşik Devletler tarafından yenilgiye uğratıldı. Bunu takiben Japon Adaları işgal edildi. Asya'da savaş, 15 Ağustos 1945 tarihinde Japonya’nın teslim olmayı kabul etmesiyle sona erdi.
Savaş, 1945 yılında Müttefik Devletler'in Almanya ve Japonya'ya karşı kesin zaferiyle sonuçlandı. İkinci Dünya Savaşı dünyanın politik düzenini ve sosyal yapısını derinden etkiledi. Sonraki yıllarda oluşabilecek çatışmaların önüne geçmek ve uluslararası dayanışmayı sağlamak için Birleşmiş Milletler (BM) kuruldu. Savaş sonrasında Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği gibi süpergüçler olarak ortaya çıktı. Bu durum süpergüçler arasında 46 yıl boyunca sürecek olan bir Soğuk Savaş dönemini başlattı. Bu dönemde Avrupalı büyük güçlerin etkisi azalmaya başladı ve Asya ve Afrika'daki sömürgeler bağımsızlıklarını kazanmaya başladı. Savaş süresince endüstrisi hasar gören birçok ülke ekonomisini tekrar yapılandırma dönemine girişti. Politik bütünleşme, savaş sonrası ilişkileri düzenlemek amacıyla, özellikle de Avrupa'da, önem kazanmıştır.
II. Dünya Savaşı, 20. yüzyılda dünya çapında yapılan iki savaştan ikincisi olup, dünya milletlerinin çoğunun yer aldığı, 1939'dan 1945'e kadar süren küresel bir askeri çatışmadır. Savaşa dönemin tüm büyük güçleri olan Birleşik Krallık, Sovyetler Birliği, ABD ve Fransa; Müttefik Devletler olarak, Almanya, İtalya ve Japonya; Mihver Devletler olarak katılmıştır. 100 milyondan fazla askeri personelin dâhil olduğu savaş, dünya tarihindeki en büyük savaştır. Savaşın önemli katılımcıları tüm ekonomik, endüstriyel ve bilimsel güçlerini, sivil ya da askeri kaynak farklılığı gözetmeksizin, bu savaş için kullanmıştır. Nükleer silahların kullanıldığı tek savaş olan ve Yahudi Soykırımı gibi kitlesel sivil ölümlerin gerçekleştirildiği II. Dünya Savaşı, insanlık tarihindeki en kanlı savaştır. Savaş boyunca 40-50 milyon insan hayatını kaybetmiştir.
Savaşın başladığı tarih olarak genellikle, Almanya'nın Polonya'yı işgal ettiği 1 Eylül 1939 kabul görür. Polonya'nın işgali ile birlikte Fransa ve Britanya İmparatorluğu ve İngiliz Milletler Topluluğu’na dâhil olan çoğu ülke Almanya'ya savaş ilan etti. Almanya, Avrupa'da büyük bir imparatorluk kurmayı amaçlıyordu. Almanya, 1939'un sonundan 1941'in başına kadar bir dizi muharebe ve antlaşma ile Avrupa topraklarının çoğunu ele geçirdi ya da bastırdı. Alman-Sovyet Antlaşması sürerken, sözde tarafsız Sovyetler Birliği, 6 komşu ülkesinin topraklarını tamamen ya da kısmen işgal etti ya da topraklarına kattı. Britanya ve İngiliz Milletler Topluluğu Kuzey Afrika'da ve genişleyen deniz savaşlarında Mihver Devletler'e karşı savaşı sürdüren tek büyük güç olarak kaldı. 1941 Haziran'ında Avrupalı Mihver Devletler, Sovyetler Birliği'ni işgal etmeye başladılar. Tarihteki en büyük kara savaşı cephesini başlatan bu işgal sonrası Mihver Kuvvetler askeri gücünün önemli bir bölümü bu savaş için ayırdı. 1941 Aralık ayında, 1937'den beri Çin'le savaşan ve Asya'ya hükmetmeye çalışan Japonya, Amerika Birleşik Devletleri’ne ve Pasifik Okyanusu'ndaki Avrupalı devletlerin topraklarına saldırdı ve kısa sürede bölgenin büyük bir bölümüne hâkim oldu.
Japonya'nın Pasifik Cephesi'ndeki bir dizi yenilgisi ve Avrupalı Mihver ordularının Kuzey Afrika ve Stalingrad'daki yenilgileriyle birlikte Mihver Devletlerin ilerlemesi 1942 yılında durduruldu. 1943 yılında Doğu Avrupa'daki Alman yenilgileri, İtalya'nın Müttefik Kuvvetleri’nce işgal edilmesi ve Pasifik'teki Amerikan zaferleriyle birlikte Mihver Devletler savaştaki kontrolü kaybetti ve tüm cephelerde geri çekilmek zorunda kaldı. 1944'de Batılı İttifak Kuvvetleri Fransa'yı işgal etti, Sovyetler Birliği kaybettiği bölgeleri geri alıp Almanya’yı ve müttefiklerini işgal etti.
Sovyetler Birliği ve Polonya kuvvetlerinin Berlin’i ele geçirmesini takip eden Almanya'nın 8 Mayıs 1945'te koşulsuz teslimiyetiyle birlikte Avrupa’da savaş sona erdi. Japon orduları Birleşik Devletler tarafından yenilgiye uğratıldı. Bunu takiben Japon Adaları işgal edildi. Asya'da savaş, 15 Ağustos 1945 tarihinde Japonya’nın teslim olmayı kabul etmesiyle sona erdi.
Savaş, 1945 yılında Müttefik Devletler'in Almanya ve Japonya'ya karşı kesin zaferiyle sonuçlandı. İkinci Dünya Savaşı dünyanın politik düzenini ve sosyal yapısını derinden etkiledi. Sonraki yıllarda oluşabilecek çatışmaların önüne geçmek ve uluslararası dayanışmayı sağlamak için Birleşmiş Milletler (BM) kuruldu. Savaş sonrasında Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği gibi süpergüçler olarak ortaya çıktı. Bu durum süpergüçler arasında 46 yıl boyunca sürecek olan bir Soğuk Savaş dönemini başlattı. Bu dönemde Avrupalı büyük güçlerin etkisi azalmaya başladı ve Asya ve Afrika'daki sömürgeler bağımsızlıklarını kazanmaya başladı. Savaş süresince endüstrisi hasar gören birçok ülke ekonomisini tekrar yapılandırma dönemine girişti. Politik bütünleşme, savaş sonrası ilişkileri düzenlemek amacıyla, özellikle de Avrupa'da, önem kazanmıştır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Kanada
Kanada (İngilizce: Bu ses hakkında Canada (yardım·bilgi); Fransızca: Bu ses hakkında Canada (yardım·bilgi)), eski adı ile Kanada Dominyonu, Kuzey Amerika kıtasının en kuzeyindeki ülkedir. 10 eyalet ve 3 bölgeden oluşan, merkezi olmayan, anayasal monarşi ile yönetilen, 1867'de Konfederasyon yasası ile kurulan bir federasyondur.
Kanada'nın başkenti Ottawa'dır. Eski bir Fransız ve İngiliz kolonisi olan Kanada, hem Frankofon, hem de İngiliz Milletler Topluluğuna bağlıdır. Ülke alan bakımından dünyanın en geniş ikinci ülkesidir.
Kanada çağdaş ve teknolojik olarak ilerlemiş bir ülkedir ve fosil yakıt kaynakları, nükleer enerji üretimi ve hidro-elektrik güç üretim imkânları ile enerji bakımından genelde kendine yeterlidir. Ekonomisi geleneksel olarak yüksek miktarlardaki doğal kaynaklarına dayalıdır. Her ne kadar çağdaş Kanada ekonomisi çeşitlenmişse de doğal kaynakların kullanımı halen çoğu bölgesel ekonominin önemli bir parçasıdır.
Güney komşusu ABD'nin onda biri nüfusu ile, Kanada'nın ekonomik gücünün de onda biri olması beklenirken; gerçekte bu orandan daha fazladır.
Kanada (İngilizce: Bu ses hakkında Canada (yardım·bilgi); Fransızca: Bu ses hakkında Canada (yardım·bilgi)), eski adı ile Kanada Dominyonu, Kuzey Amerika kıtasının en kuzeyindeki ülkedir. 10 eyalet ve 3 bölgeden oluşan, merkezi olmayan, anayasal monarşi ile yönetilen, 1867'de Konfederasyon yasası ile kurulan bir federasyondur.
Kanada'nın başkenti Ottawa'dır. Eski bir Fransız ve İngiliz kolonisi olan Kanada, hem Frankofon, hem de İngiliz Milletler Topluluğuna bağlıdır. Ülke alan bakımından dünyanın en geniş ikinci ülkesidir.
Kanada çağdaş ve teknolojik olarak ilerlemiş bir ülkedir ve fosil yakıt kaynakları, nükleer enerji üretimi ve hidro-elektrik güç üretim imkânları ile enerji bakımından genelde kendine yeterlidir. Ekonomisi geleneksel olarak yüksek miktarlardaki doğal kaynaklarına dayalıdır. Her ne kadar çağdaş Kanada ekonomisi çeşitlenmişse de doğal kaynakların kullanımı halen çoğu bölgesel ekonominin önemli bir parçasıdır.
Güney komşusu ABD'nin onda biri nüfusu ile, Kanada'nın ekonomik gücünün de onda biri olması beklenirken; gerçekte bu orandan daha fazladır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Finlandiya
Finlandiya (Fince: Suomi, İsveççe: Finland) ya da resmî adıyla Finlandiya Cumhuriyeti, Kuzey Avrupa'da Baltık Denizi kıyısında bir Kuzey Avrupa ülkesi. İskandinavya yarımadasındadır, başkenti Helsinki'dir. Doğusunda Rusya, kuzeyinde Norveç ve batısında İsveç yer alır.
6 Aralık 1917 tarihinde Finlandiya Rusya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiştir. Finlandiya yüzyıldan uzun bir süre önce kendi anayasası ve devlet şekli ile özerk bir devlet olarak varlığını Rusya İmparatorluğunda bir Çar Dukalığı olarak sürdürmüştür. Fin Anayasası oldukça uzun süre geçerliliğini korumuştur.
Parlamento, Hükümet ve Cumhurbaşkanı arasındaki yetkilerin önemini ve dengesini belirleyen Anayasa Hukuku (Hallitusmuoto), İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaşın ardından da değişikliğe uğramamıştır.
Önemli bir anayasal reform 2000 yılında gerçekleşmiştir. Tadil edilen Anayasa çerçevesinde, Cumhurbaşkanının yetkileri kısıtlanmıştır. Parlamenter gruplar hükümetin kurulmasında öncü bir rol üstlenmiştir. Cumhurbaşkanının kararname çıkarmaya ilişkin yetkileri Kabinenin kararına bağlanmıştır. Başbakan ve kabinenin merkez rolü üstlendiği Avrupa Birliği konuları dışında Cumhurbaşkanı, Finlandiya’nın dış politikadaki öncülüğünü korumuştur.
Finlandiya (Fince: Suomi, İsveççe: Finland) ya da resmî adıyla Finlandiya Cumhuriyeti, Kuzey Avrupa'da Baltık Denizi kıyısında bir Kuzey Avrupa ülkesi. İskandinavya yarımadasındadır, başkenti Helsinki'dir. Doğusunda Rusya, kuzeyinde Norveç ve batısında İsveç yer alır.
6 Aralık 1917 tarihinde Finlandiya Rusya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiştir. Finlandiya yüzyıldan uzun bir süre önce kendi anayasası ve devlet şekli ile özerk bir devlet olarak varlığını Rusya İmparatorluğunda bir Çar Dukalığı olarak sürdürmüştür. Fin Anayasası oldukça uzun süre geçerliliğini korumuştur.
Parlamento, Hükümet ve Cumhurbaşkanı arasındaki yetkilerin önemini ve dengesini belirleyen Anayasa Hukuku (Hallitusmuoto), İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaşın ardından da değişikliğe uğramamıştır.
Önemli bir anayasal reform 2000 yılında gerçekleşmiştir. Tadil edilen Anayasa çerçevesinde, Cumhurbaşkanının yetkileri kısıtlanmıştır. Parlamenter gruplar hükümetin kurulmasında öncü bir rol üstlenmiştir. Cumhurbaşkanının kararname çıkarmaya ilişkin yetkileri Kabinenin kararına bağlanmıştır. Başbakan ve kabinenin merkez rolü üstlendiği Avrupa Birliği konuları dışında Cumhurbaşkanı, Finlandiya’nın dış politikadaki öncülüğünü korumuştur.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Macaristan
Macaristan (Macarca: Magyarország IPA: [ˈmɒɟɒrorsaːɡ] ( dinle)), Orta Avrupa'da Karpatlarda kurulu olan ve denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Komşuları batıda Avusturya ve Slovenya, kuzeyde Slovakya, doğuda Romanya ve Ukrayna, güneyde Sırbistan ve Hırvatistan'dır. Başkenti Budapeşte olan Macaristan, OECD, NATO, AB, Visegrád Grubu ve Schengen üyesidir. Ülkedeki resmi dil, Fin-Ugor dillerinden olan ve Avrupa Birliği'nin 24 resmi dilinden biri olan Macarcadır. Bu bağlamda Macarca, Avrupa Birliği'nde Fince, Estonca ve Maltaca ile beraber Hint-Avrupa dillerinden olmayan dört dilden biridir.
Hüküm süren Kelt (MÖ 450 sonrası) ve Roma (MÖ 9 - 5. yüzyıl) dönemlerinden sonra Macaristan'ın kuruluşu 10. yüzyılda Roma tarafından 1000 yılında tahta oturtulan I. István'ın büyük büyükbabası Árpád önderliğinde Macarların Asya'dan bölgeye gelişiyle Macaristan tarihi başlar. Macar Krallığı çeşitli kesintilerle de olsa 946 yıl varlığını sürdürdü. Bu süreçte de batının kültürel merkezlerinden biri oldu. Zamanının süper güçlerinden olan Macaristan, ittifak devletleriyle girdiği I. Dünya Savaşı'nı kaybedince ülke topraklarının üçte ikisinden fazlasını 3.3 milyon etnik Macar halkıyla beraber kaybetti. Buna neden olan ve 1920 yılında imzalanan Trianon Antlaşması, Macar tarihinin en kötü olaylarından biri olarak kabul edildiği gibi, ağır şartlarıyla bilinmektedir. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası ile birlik olan Macaristan, bunun ardından Sovyet Rusyası tarafından ele geçirildi ve 1947 ile 1989 yılları arasında komünist yönetimi benimsedi. Bu dönemde Macaristan, 1956 Macar Devrimi gibi olaylarla uluslararası bir tanınırlık elde etti. Macaristan 1989 yılındaki devrimle Doğu Bloğu'nun çökmesiyle sınırlarını Avusturya'ya açtı. Bu yıldan sonra da parlamenter cumhuriyet sıfatını elde etti. Bugün ülke geniş gelire sahip bir ekonomi barındırmaktadır. Ayrıca bölgesel bazı kaynakları da tekelinde bulundurmaktadır.
Önceki on yılda Macaristan dünyanın onuncu dinamik ekonomisi olarak gösterildiği gibi, dünyanın on beş turistik merkezinden biridir. Aynı şekilde başkent Budapeşte, dünyanın en güzel kentlerinden biri olarak gösterilmektedir. Ülkedeki Hévíz Gölü, dünyanın en büyük ikinci termal gölüdür. Yine Balaton Gölü, Orta Avrupa'daki en büyük göldür. Son olarak Hortobágy, Avrupa'nın en geniş otlağıdır.
Macaristan (Macarca: Magyarország IPA: [ˈmɒɟɒrorsaːɡ] ( dinle)), Orta Avrupa'da Karpatlarda kurulu olan ve denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Komşuları batıda Avusturya ve Slovenya, kuzeyde Slovakya, doğuda Romanya ve Ukrayna, güneyde Sırbistan ve Hırvatistan'dır. Başkenti Budapeşte olan Macaristan, OECD, NATO, AB, Visegrád Grubu ve Schengen üyesidir. Ülkedeki resmi dil, Fin-Ugor dillerinden olan ve Avrupa Birliği'nin 24 resmi dilinden biri olan Macarcadır. Bu bağlamda Macarca, Avrupa Birliği'nde Fince, Estonca ve Maltaca ile beraber Hint-Avrupa dillerinden olmayan dört dilden biridir.
Hüküm süren Kelt (MÖ 450 sonrası) ve Roma (MÖ 9 - 5. yüzyıl) dönemlerinden sonra Macaristan'ın kuruluşu 10. yüzyılda Roma tarafından 1000 yılında tahta oturtulan I. István'ın büyük büyükbabası Árpád önderliğinde Macarların Asya'dan bölgeye gelişiyle Macaristan tarihi başlar. Macar Krallığı çeşitli kesintilerle de olsa 946 yıl varlığını sürdürdü. Bu süreçte de batının kültürel merkezlerinden biri oldu. Zamanının süper güçlerinden olan Macaristan, ittifak devletleriyle girdiği I. Dünya Savaşı'nı kaybedince ülke topraklarının üçte ikisinden fazlasını 3.3 milyon etnik Macar halkıyla beraber kaybetti. Buna neden olan ve 1920 yılında imzalanan Trianon Antlaşması, Macar tarihinin en kötü olaylarından biri olarak kabul edildiği gibi, ağır şartlarıyla bilinmektedir. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası ile birlik olan Macaristan, bunun ardından Sovyet Rusyası tarafından ele geçirildi ve 1947 ile 1989 yılları arasında komünist yönetimi benimsedi. Bu dönemde Macaristan, 1956 Macar Devrimi gibi olaylarla uluslararası bir tanınırlık elde etti. Macaristan 1989 yılındaki devrimle Doğu Bloğu'nun çökmesiyle sınırlarını Avusturya'ya açtı. Bu yıldan sonra da parlamenter cumhuriyet sıfatını elde etti. Bugün ülke geniş gelire sahip bir ekonomi barındırmaktadır. Ayrıca bölgesel bazı kaynakları da tekelinde bulundurmaktadır.
Önceki on yılda Macaristan dünyanın onuncu dinamik ekonomisi olarak gösterildiği gibi, dünyanın on beş turistik merkezinden biridir. Aynı şekilde başkent Budapeşte, dünyanın en güzel kentlerinden biri olarak gösterilmektedir. Ülkedeki Hévíz Gölü, dünyanın en büyük ikinci termal gölüdür. Yine Balaton Gölü, Orta Avrupa'daki en büyük göldür. Son olarak Hortobágy, Avrupa'nın en geniş otlağıdır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Romanya
Romanya (Rumence:/ro.mɨˈni.a/ Bu ses hakkında România (yardım·bilgi)) veya resmî adıyla Romanya Cumhuriyeti, Orta Avrupa'nın güney doğusunda, Balkan Yarımadası'nın kuzeyinde bulunan bir ülke. Ülke kuzeyde ve kuzeydoğuda Ukrayna, kuzeydoğuda Moldova, kuzeybatıda Macaristan, güneybatıda Sırbistan, güneyde Bulgaristan ile komşudur. Ayrıca ülkenin doğuda Karadeniz'e kıyısı vardır.
Avrupa Birliği üyesi olan ülke birlik ülkeleri içinde 7. büyük yüz ölçümü, 9. büyük nüfusa sahiptir. Ülkenin başkenti ve en büyük kenti konumundaki Bükreş, 2,2 milyon nüfusu ile Avrupa Birliği'nin en büyük 6. kentidir. Erdel bölgesinin büyük kentlerinden Sibiu, 2007 Avrupa Kültür Başkenti seçilmiştir.
238,391 km²'lik bir alana yayılan Romanya, Avrupa'nın en geniş yüz ölçümüne sahip 12., dünyanın 82. ülkesidir. Ülke toprakları dünyanın %0.16'sına sahiptir. Bulgaristan ve Sırbistan ile olan sınırının büyük kısmı Tuna Nehri ile çizilen Romanya'nın, Tuna'nın bir kolu olan Prut Nehri ile de, Ukrayna'nın güneyi ile olan sınırı ve Moldova'nın tamamı ile sınırı çizilir. Tuna Nehri'nin, Karadeniz'e döküldüğü delta'nın büyük kısımı Romanya'dan geçmekle beraber ülkenin güneyi, güneybatısı, batısı ve kuzeydoğusu bu nehir ve kolları ile çevrilidir.
Ayrıca Tuna Nehri'nin kolu olan Tisza, Romanya'nın Ukrayna ile olan sınırının bir kısmını çizip Macaristan topraklarına girmektedir. Kısacası Tuna Nehri ülke toprakları için paha biçilemez bir öneme sahiptir.
Ülke toprakları güney ve doğuda kalan yerler hariç Avrupa'nın en dağlık alanlarından biridir. Dağlar ülkenin kuzeyi ile batısı arasında bir yay çizerek uzanır. En önemli dağlar Karpat Dağları olmakla birlikte ülkede yüksekliği 2,000 metreyi geçen kırktan fazla dağ bulunmaktadır.
Romanya (Rumence:/ro.mɨˈni.a/ Bu ses hakkında România (yardım·bilgi)) veya resmî adıyla Romanya Cumhuriyeti, Orta Avrupa'nın güney doğusunda, Balkan Yarımadası'nın kuzeyinde bulunan bir ülke. Ülke kuzeyde ve kuzeydoğuda Ukrayna, kuzeydoğuda Moldova, kuzeybatıda Macaristan, güneybatıda Sırbistan, güneyde Bulgaristan ile komşudur. Ayrıca ülkenin doğuda Karadeniz'e kıyısı vardır.
Avrupa Birliği üyesi olan ülke birlik ülkeleri içinde 7. büyük yüz ölçümü, 9. büyük nüfusa sahiptir. Ülkenin başkenti ve en büyük kenti konumundaki Bükreş, 2,2 milyon nüfusu ile Avrupa Birliği'nin en büyük 6. kentidir. Erdel bölgesinin büyük kentlerinden Sibiu, 2007 Avrupa Kültür Başkenti seçilmiştir.
238,391 km²'lik bir alana yayılan Romanya, Avrupa'nın en geniş yüz ölçümüne sahip 12., dünyanın 82. ülkesidir. Ülke toprakları dünyanın %0.16'sına sahiptir. Bulgaristan ve Sırbistan ile olan sınırının büyük kısmı Tuna Nehri ile çizilen Romanya'nın, Tuna'nın bir kolu olan Prut Nehri ile de, Ukrayna'nın güneyi ile olan sınırı ve Moldova'nın tamamı ile sınırı çizilir. Tuna Nehri'nin, Karadeniz'e döküldüğü delta'nın büyük kısımı Romanya'dan geçmekle beraber ülkenin güneyi, güneybatısı, batısı ve kuzeydoğusu bu nehir ve kolları ile çevrilidir.
Ayrıca Tuna Nehri'nin kolu olan Tisza, Romanya'nın Ukrayna ile olan sınırının bir kısmını çizip Macaristan topraklarına girmektedir. Kısacası Tuna Nehri ülke toprakları için paha biçilemez bir öneme sahiptir.
Ülke toprakları güney ve doğuda kalan yerler hariç Avrupa'nın en dağlık alanlarından biridir. Dağlar ülkenin kuzeyi ile batısı arasında bir yay çizerek uzanır. En önemli dağlar Karpat Dağları olmakla birlikte ülkede yüksekliği 2,000 metreyi geçen kırktan fazla dağ bulunmaktadır.


[right]Arif YAMAN[/right]