Sevgililer günü umrumda değil. Bir tanesi var nadide, bir tanesi var özel. Güne de aya da yetmezse yıllara da geçer ya hani nazı. Umrumda olan tek saçmalığım o belki de... İçimdeki çocuk, bir günah gibi suçlu hala. Sizin hala mı elleriniz soğuk? Gözleriniz mi yağmurlu? Elimden gelen kadar yaptığım ...

Şimdi hacılar, Rücu / hiciv denen bir tür var bu edebiyatta. Yani, kızdırırken güldürmek, yermek gibi bir şey. Bunun olayı biraz argo, yani darılma gücenme yok. Adamlar yüzyıllar öncesinden yapmış bu işi.Şimdi pek bilmiyor benim yaşlardaki elemanlar. Ama zamanında bir kaç örnek okumuş heveslenmişti...

Bu da bizden olsun mu? O zaman, doldurun bakalım kardeş şu anasonlu içkiden! Raki, balik, ve entellektüel zımbırtonikler olsun bu yazımın adı! Yaz sıcağından henüz kurtulamayan akşamlar var burada. Neme hasret çiçekler… Hem ne’me gerek alıngan soğukluğu İstanbul akşamlarının? Kurtulamamış nostjisin...

Azme nükseden gayret, birilerini de karalamayı gerektirmiyor. Gayet safi bilinçlendirme için açılmış bir konu nüshası "vay efendim şu şöyle idi, vay efendim bu böyle idi" tatsızlığında yakarışlarla kritik haline getiriliyor. Kan kapanı, kan davasına dönüşürse, diğer adı ile şimdiki ölüm oy...