Bir iki eleştiri yapayım:
Bazı kısımlar biraz aceleyle yazılmış hissi uyandırdı. Örneğin:
Bu nedenle, yazdıklarını en azından bir gün sonra tekrar okumanı tavsiye ediyorum. Bu şekilde, büyük ihtimalle, birkaç noktayı revize etmek isteyeceksindir.
Diğer bir konu ise diyalogların uzunluğu. Diyalogları daha kısa parçalara bölmeni şiddetle öneriyorum. Arada karşı taraf onaylayıcı kısa cümleler kurabilir ya da konuşan kişinin mevcut durumu hakkında kısa bilgiler geçilebilir. Örneğin:
Yukarıdaki metni aşağıda örnek olarak hazırladığım şekilde yazman, şahsen, metnin beni daha çok içine çekmesini sağlardı:SkyBlue yazdı: ↑30 Ağu 2023 19:43Bölüm 1: MURAT
“Yarın için heyecanlı mısın?”
“Heyecan mı? Korku mu? karar veremiyorum. Büyük bir sorumluluk içine girdiğimi biliyorum. Fakat bu bende endişeye neden oluyor.”
“Bak evladım, birbirimizi yıllardan beri tanıyoruz. Seni çocuğum gibi sever, sayarım. Bu yüzden sana doğruları söylemek benim vazifemdir. Lütfen beni yanlış anlama. Yarın atacağın adımla birlikte hayatını farklı bir yola sokacaksın. Teşkilat, uzun yıllardır İstanbul’u sorunsuz bir şekilde yönetiyor olsa bile yine de geçmişimizden ders almak zorundayız. Okuduğun kitaplardan Beyaz Köşk olaylarını benden daha iyi biliyorsun. Azat Bey’i ve yaşadığı güç zehirlenmesinden sonra çıkan olayları sana bahsetmeme gerek yok diye düşünüyorum.
Allah göstermesin ama yine böyle bir durum ortaya çıkarsa senden vicdanının sesini dinlemeni istiyorum. Kendi doğrularını ve kendi yanlışlarını belirlemeyi öğren, sana doğru gelen neyse onu yap.”
Kitap okumayı çok seven bir arkadaşın olarak önerilerde bulunmak istedim.
“Yarın için heyecanlı mısın?”
“Heyecan mı? Korku mu? karar veremiyorum. Büyük bir sorumluluk içine girdiğimi biliyorum.”
“Bak evladım, birbirimizi yıllardan beri tanıyoruz. Seni çocuğum gibi sever, sayarım. Bu yüzden sana doğruları söylemek benim vazifemdir. Lütfen beni yanlış anlama."
"Sağ ol Hamit amca, ben de seni bir baba gibi görürüm. Lütfen buyur, can kulağıyla dinliyorum."
"Sağ olasın. Yarın atacağın adımla birlikte hayatını farklı bir yola sokacaksın. Teşkilat, uzun yıllardır İstanbul’u sorunsuz bir şekilde yönetiyor olsa da geçmişimizden ders almak zorundayız ve okuduğun kitaplar sayesinde, Beyaz Köşk olaylarını benden daha iyi biliyorsun."
Sandalyesinde huzursuzca kıpırdandı ve neredeyse fısıldayarak, "Azat Bey’i ve yaşadığı güç zehirlenmesinden sonra çıkan olayları bahsetmeme gerek yok diye düşünüyorum."
"Evet, maalesef. Üzücü olaylar. Aynı zamanda, bu olaylardan çıkartılacak çok ders var."
"Doğru dedin evlat, isteyene çok güzel dersler çıkar. İşte, Allah göstermesin ama yine böyle bir durum ortaya çıkarsa senden vicdanının sesini dinlemeni istiyorum. Kendi doğrularını ve kendi yanlışlarını belirlemeyi öğren, sana doğru gelen neyse onu yap.”
Başarılar dilerim.
Herkesin keyfi yerindedir umarım. Seviliyorsunuz.