[FiaNNa Loncası] "Fianx"
Gönderilme zamanı: 13 Ara 2009 23:08
Peki ya Fianna?
Kelt mitolojisinde adı geçen, soylulardan değil de saygı, cesaret, erdem ve güven sahibi savaşçı, avcı ve ozanlardan oluşan klandır. Sıradan insanların ötesinde işler yaparlar, döneminin mitolojik tanrılarına dahi kafa tutarlar ve onlarla girdikleri savaşlarda başarısız olmazlardı. Hiç bir ülkenin, kralın yada bir tanrının buruğu altına girmeyi redederleri. Bir Fianna olmak kolay değildi. Klana kabul edilecek adaylar önce Fianna Tabu’larına bağlı kalacaklarına yemin ederlerdi, sonra yine Fianna savaşçıları ve avcıları tarafından zorlu ve ölümcül sınavlara tabii tutulurlardı. Şayet aday bir sınavdan daha en küçük bir yara izi alsa, başarısız sayılır ve klana kabul edilmezdi. Tabiki klana alınmak için iyi birer avcı yada savaşçı olmak ta yetersizdi, bir Fianna olabilmenin üçüncü koşulu ise yetenekli bir ozan olmaktan geçerdi. Her bir mensubun kendine ait kafiyeli mısraları olması gerekliydi. Fianna’lar bulundukları çevreye iyilik ve düzen getirmek, kötülük ve zulümden kurtarmak için savaşmışlardı. Bu yüzden masum ve saf düşünceye sahip olanların dışındakiler için en büyük korku unsuru olmuşlardır, zamanın mitolojik tanrılarının ve en güçlü kralların bile. Bir Fianna tek başına olsa dahi, sonucu ne olursa olsun asla kavgadan kaçmazdı ve ona öğretilen birinci ve en önemli dersi aklından hiç çıkarmazdı, çünkü hayatta kalmak için başka şansı olmadığını çok iyi bilirdi. “Savaş bitene kadar asla silahını elinden düşürme”. Doğruluğu taşımak kolay değildi ve bir Fianna’nın kaderi ise bu ağar yüktü. Bu yüzden kendilerine “Kader Savaşçıları” da denirdi.
Biz ve Fianna?
Yapmış olduğumuz isim ve anlam arayışları içerisinde, önceliği hep kendimizi anlatacak olan kelimelere verdik. Bir çok sonuçla karşılaştık, inceledik, tartıştık ve en uygun sonuca yani Fianna’ya ulaştık. Neden mi?
Bizim için önemli olan kişinin ismi, çevresi, yeniliği yada eskiliği önemli değildir. Bizler sadece yukarıda sayılı olan dört temel öğeyi göz önüne alırız.
• Saygı, kişilerin talep ve isteklerine gerekli özveriyi gösterip ona nedenlerini açıklamadan bu istekler dışında bir davranışta bulunulmaması, bu şekilde kimsenin mağdur ve rencide edilmemesidir.
• Cesaret, her ne koşulda olursa olsun olumsuz durumlarla karşılaşıldığında, karşıdaki kim ve kimler olursa olsun, haklı olunduğu durumda belirli çerçeveler içerisin de hakkını sonuna kadar savunmaktır. Olur ya bir anda haksız olunduğu anlaşılır, o zaman hatayı kabul etmek daha büyük bir cesaret işidir.
• Erdem, liderleri yada bir üye tarafından kendisine verilen görev ve istekleri bir engeli yoksa ve elinde gelebildiğince yapma isteğidir.
• Güven, biraz kişisel olacak ama benim en çok önem verdiğim unsurdur. Bir oluşum da lonca içerisinde herhangi biri bile olsa (ki bizim için herhangi biri kavramı yoktur) sözü anlamsız bir şekilde sorgulanıyorsa, burada derin bir güvensizlik ve bir sorun var demektir. Güven olmayan bir oluşum da sağlam değildir.
İşte bu unsurları taşıyan arkadaşlarımızı bünyemizde barındırıyoruz ve birbirimeze oldukça bağlıyız. Bulunduğumuz çevreye kendimizle birlikte, kimseyi kırmadan rencide etmeden bazen uyararakta olsa doğruluğu ve güzelli #@!?ürmeyi amaçladık ki bu günlerde sunucumuzda bunun önemini en iyi bilenlerdeniz. Umarım birlikteliğimiz, dayanışmamız ve hedeflediklerimiz herkesin örnek aldığı şeyler olur. Unutmadan eklemeliyiz ki; bizler iyiyiz ve “iyiler mutlaka kazanır”
Ozanlıktan bahsetmeyeceğim sanmayın, evet ozan olmak gerekir bir Fianna olabilmek için; elbette herkes bir ozan olamaz. Bunun farkındayız ve bu kaideyi biraz yumuşattık, ozanlıktan kastımız yaratıcı olmak. Biliyorum ki aramızda olan arkadaşlarım hepsi ayrı yönlerde yaratıcılar ve hepsini ayrı seviyorum.
Ve ilk temel kuralımızı açıklıyorum.
“Karbon Kağıdı Değil Yaratıcı Ol”
Saygılarımızla Fianna Loncası “Fianx”
Kelt mitolojisinde adı geçen, soylulardan değil de saygı, cesaret, erdem ve güven sahibi savaşçı, avcı ve ozanlardan oluşan klandır. Sıradan insanların ötesinde işler yaparlar, döneminin mitolojik tanrılarına dahi kafa tutarlar ve onlarla girdikleri savaşlarda başarısız olmazlardı. Hiç bir ülkenin, kralın yada bir tanrının buruğu altına girmeyi redederleri. Bir Fianna olmak kolay değildi. Klana kabul edilecek adaylar önce Fianna Tabu’larına bağlı kalacaklarına yemin ederlerdi, sonra yine Fianna savaşçıları ve avcıları tarafından zorlu ve ölümcül sınavlara tabii tutulurlardı. Şayet aday bir sınavdan daha en küçük bir yara izi alsa, başarısız sayılır ve klana kabul edilmezdi. Tabiki klana alınmak için iyi birer avcı yada savaşçı olmak ta yetersizdi, bir Fianna olabilmenin üçüncü koşulu ise yetenekli bir ozan olmaktan geçerdi. Her bir mensubun kendine ait kafiyeli mısraları olması gerekliydi. Fianna’lar bulundukları çevreye iyilik ve düzen getirmek, kötülük ve zulümden kurtarmak için savaşmışlardı. Bu yüzden masum ve saf düşünceye sahip olanların dışındakiler için en büyük korku unsuru olmuşlardır, zamanın mitolojik tanrılarının ve en güçlü kralların bile. Bir Fianna tek başına olsa dahi, sonucu ne olursa olsun asla kavgadan kaçmazdı ve ona öğretilen birinci ve en önemli dersi aklından hiç çıkarmazdı, çünkü hayatta kalmak için başka şansı olmadığını çok iyi bilirdi. “Savaş bitene kadar asla silahını elinden düşürme”. Doğruluğu taşımak kolay değildi ve bir Fianna’nın kaderi ise bu ağar yüktü. Bu yüzden kendilerine “Kader Savaşçıları” da denirdi.
Biz ve Fianna?
Yapmış olduğumuz isim ve anlam arayışları içerisinde, önceliği hep kendimizi anlatacak olan kelimelere verdik. Bir çok sonuçla karşılaştık, inceledik, tartıştık ve en uygun sonuca yani Fianna’ya ulaştık. Neden mi?
Bizim için önemli olan kişinin ismi, çevresi, yeniliği yada eskiliği önemli değildir. Bizler sadece yukarıda sayılı olan dört temel öğeyi göz önüne alırız.
• Saygı, kişilerin talep ve isteklerine gerekli özveriyi gösterip ona nedenlerini açıklamadan bu istekler dışında bir davranışta bulunulmaması, bu şekilde kimsenin mağdur ve rencide edilmemesidir.
• Cesaret, her ne koşulda olursa olsun olumsuz durumlarla karşılaşıldığında, karşıdaki kim ve kimler olursa olsun, haklı olunduğu durumda belirli çerçeveler içerisin de hakkını sonuna kadar savunmaktır. Olur ya bir anda haksız olunduğu anlaşılır, o zaman hatayı kabul etmek daha büyük bir cesaret işidir.
• Erdem, liderleri yada bir üye tarafından kendisine verilen görev ve istekleri bir engeli yoksa ve elinde gelebildiğince yapma isteğidir.
• Güven, biraz kişisel olacak ama benim en çok önem verdiğim unsurdur. Bir oluşum da lonca içerisinde herhangi biri bile olsa (ki bizim için herhangi biri kavramı yoktur) sözü anlamsız bir şekilde sorgulanıyorsa, burada derin bir güvensizlik ve bir sorun var demektir. Güven olmayan bir oluşum da sağlam değildir.
İşte bu unsurları taşıyan arkadaşlarımızı bünyemizde barındırıyoruz ve birbirimeze oldukça bağlıyız. Bulunduğumuz çevreye kendimizle birlikte, kimseyi kırmadan rencide etmeden bazen uyararakta olsa doğruluğu ve güzelli #@!?ürmeyi amaçladık ki bu günlerde sunucumuzda bunun önemini en iyi bilenlerdeniz. Umarım birlikteliğimiz, dayanışmamız ve hedeflediklerimiz herkesin örnek aldığı şeyler olur. Unutmadan eklemeliyiz ki; bizler iyiyiz ve “iyiler mutlaka kazanır”
Ozanlıktan bahsetmeyeceğim sanmayın, evet ozan olmak gerekir bir Fianna olabilmek için; elbette herkes bir ozan olamaz. Bunun farkındayız ve bu kaideyi biraz yumuşattık, ozanlıktan kastımız yaratıcı olmak. Biliyorum ki aramızda olan arkadaşlarım hepsi ayrı yönlerde yaratıcılar ve hepsini ayrı seviyorum.
Ve ilk temel kuralımızı açıklıyorum.
“Karbon Kağıdı Değil Yaratıcı Ol”
Saygılarımızla Fianna Loncası “Fianx”