Betayım eskiyim alfayım dedim birşey oldum zannettim.
Yerliyiz destek verin dediler,
Gaymeleri saydım hem oyuna hem adama,
Yıllar yılları kovaladı, beraber büyüdük oyunla ben yaşlandım o öldü.
Bu şiirim ölen koca çınara ağıdımdır.
Bugün de girebiliyorum foruma, oyun kapanmamış cancağızım..
Oyuna şiir yaz
Re: Oyuna şiir yaz
Karaköyde güncelleme beklerim.
Hani benim emeklerim.
Hani benim emeklerim.
Re: Oyuna şiir yaz
Karaköy gelmeden önce yazmıştım.
Huzursuzluğum
Başlarda çok güzeldi İstanbul'da savaşmak
Meteor Yolu'na varmak, Eminönü'yü aşmak
Labirentte kaybolmak, boss peşinde koşturmak
Görevleri bitirip ganimete ulaşmak
Herkes dosttu İstanbul'da herkes arkadaş...
Boss kesmeye giderken yanında pek çok yoldaş
Azaldı git gide yoldaş, kalmadı pek arkadaş,
Bıraktı dostlar oyunu, bıraktı yavaş yavaş...
Sonra oldu 49, yeni bölge yeraltı
Derin sır bizim için, Yeraltı'nın en altı
Kadim'den pençe aldık, Dişi'den Örümcek Gözü
Yavaş yavaş kayboluyordu oyunun özü
Topladık malzemeyi, tamamladık hepsini
Rüstem'den satın aldık Ejder reçetesini
Yetmedi bize yeni bölge diye direttik,
Kendi sonumuzu kendimiz hazır ettik
Sonra Çemberlitaş, oyuncular toplandı
Kimi grup kurarken kimi durup yalvardı
"Sen gelemezsin, hasarın düşük." dedik,
Oyunu sevenleri oyuna girmez ettik.
Ve geldi Büyük Hol, giydik transları
Sabah akşam koşturup topladık tılsımları
Bu sefer de Gaffar'a m1'sizi almadık,
Kalan oyuncuların da yarısını yolladık.
Ne oyuncu kaldı, ne de yönetecek biri
Forum aynı; düzeltin, ama hangi birini?
Artık yok kalabalık, tenha hep sunucular
Bir şaheserdi oyun mahvetti, batırdılar
Nereye baksan hata yapılan her şey kusur
Yok artık oyunda ne dostluk ne de huzur
Belli belirsiz oldu oyunda varlığım ve yokluğum
Demek buymuş bu görevin manası:"Huzursuzluğum"
Huzursuzluğum
Başlarda çok güzeldi İstanbul'da savaşmak
Meteor Yolu'na varmak, Eminönü'yü aşmak
Labirentte kaybolmak, boss peşinde koşturmak
Görevleri bitirip ganimete ulaşmak
Herkes dosttu İstanbul'da herkes arkadaş...
Boss kesmeye giderken yanında pek çok yoldaş
Azaldı git gide yoldaş, kalmadı pek arkadaş,
Bıraktı dostlar oyunu, bıraktı yavaş yavaş...
Sonra oldu 49, yeni bölge yeraltı
Derin sır bizim için, Yeraltı'nın en altı
Kadim'den pençe aldık, Dişi'den Örümcek Gözü
Yavaş yavaş kayboluyordu oyunun özü
Topladık malzemeyi, tamamladık hepsini
Rüstem'den satın aldık Ejder reçetesini
Yetmedi bize yeni bölge diye direttik,
Kendi sonumuzu kendimiz hazır ettik
Sonra Çemberlitaş, oyuncular toplandı
Kimi grup kurarken kimi durup yalvardı
"Sen gelemezsin, hasarın düşük." dedik,
Oyunu sevenleri oyuna girmez ettik.
Ve geldi Büyük Hol, giydik transları
Sabah akşam koşturup topladık tılsımları
Bu sefer de Gaffar'a m1'sizi almadık,
Kalan oyuncuların da yarısını yolladık.
Ne oyuncu kaldı, ne de yönetecek biri
Forum aynı; düzeltin, ama hangi birini?
Artık yok kalabalık, tenha hep sunucular
Bir şaheserdi oyun mahvetti, batırdılar
Nereye baksan hata yapılan her şey kusur
Yok artık oyunda ne dostluk ne de huzur
Belli belirsiz oldu oyunda varlığım ve yokluğum
Demek buymuş bu görevin manası:"Huzursuzluğum"
- zamanvakti
- Cin Avcısı
- Mesajlar: 178
- Kayıt: 29 Haz 2015 16:16
- Klan: Lodos
- Lonca: -.-
Re: Oyuna şiir yaz
Gözümü İstanbul'da açtım
Eminönü'nde başladı hikayem
Yaşananlar bir rüyaymış meğer
Güzel günler geride kalmış
Çemberlitaş'ın değeri bilinememiş
Gitmek mi zor kalmak mı
bilemezdim bu kadar zor olduğunu
Kalamadım , gidemedim
Eminönü'nde başladı hikayem
Yaşananlar bir rüyaymış meğer
Güzel günler geride kalmış
Çemberlitaş'ın değeri bilinememiş
Gitmek mi zor kalmak mı
bilemezdim bu kadar zor olduğunu
Kalamadım , gidemedim
Beyazköşk (50) Tuğrabey (Şifacı)