4. sayfa (Toplam 8 sayfa)
Re: şifager'in günlüğü
Gönderilme zamanı: 15 Ağu 2018 16:31
gönderen xANARCHYx
Merhaba ;
Ufak bir öneri f7 basıp fotoğraf çekersen daha sağlıklı olur sizin için . İsimler , harcanan kudret ve giden canlar gözükmez.
Re: şifager'in günlüğü
Gönderilme zamanı: 16 Ağu 2018 00:16
gönderen Legenddx
xANARCHYx yazdı: ↑15 Ağu 2018 16:31
Merhaba ;
Ufak bir öneri f7 basıp fotoğraf çekersen daha sağlıklı olur sizin için . İsimler , harcanan kudret ve giden canlar gözükmez.
teşekkür ederim evet öyle daha rahatmış. bundan sonra kullanmaya çalışırım
Re: şifager'in günlüğü
Gönderilme zamanı: 16 Ağu 2018 00:19
gönderen Legenddx
selam, bugün biraz mutsuzum ya. kötü insanlarla karşılaştım hep. şimdi hep beraber onların arkasından sallayalım bari ne yapalım.
bugün oyuna girdiğimde ilk bir yarım saat falan büyücümdeydim. öyle yaptığım her görevi atmayacağım. sonuçta hepimizin yaptığı normal görevler. kesmeli, konuşmalı görevleri yapıyordum. SONRA İŞLENMİŞ GÜMÜŞ GÖREVİ GELDİ. yarım saat klandan, bölgeden işlenmiş gümüş aradım kimse vermedi. birisine sinir oldum onu göstereceğim şimdi size ama tabii ki de adı kapalı olacak.
bu ne ya. insan işlenmiş gümüşten para mı ister? vermedi arkadaşlar. ben sandım ki iyi gel vereyim der ama demedi. baya bir sinirlendim kendi kendime ama olsun. baktım veren yok gittim karakteri madenci yaptım, nikel-gümüş çekmeye başladım. bir tanesini kendim üretmiştim ki sağ olsun birisini buldum bana iki tane işlenmiş gümüş verdi. buradan ona teşekkür ederim, sağ ol. büyücümle hep görev falan yaptım yani anlatacak bir şeyim çok yok. kendisi şu an 23 level son halini göstereyim sizlere. güzel bir kadın oldu maşallah.
ya asası güzel yüzünü kapatmış. büyücümle yaptığım şeyler bu kadar işte. daha sonra şifager'e geçtim ve bir de ne göreyim. KEL ARZ OLMUŞ. çok şaşırdım. ama tabii ki de onu yalnız bırakmamak için gittim arz oldum. ikimiz de arz olduktan sonra hortlaklara gittik. orada kasıyorduk ki üç tane klansız, iki tane lodos geldi. slota falan karışmaya başladılar. benim içimden cazgır bir şey çıktı o sırada. hepsine saydırdım ama asla küfür etmedim. sonra lodosları kestik oh. klansızları tehdit ettim arkadaşlar. yapacak değildim ama çok sinirliydim dedim ki gitmezseniz bossunuzu kaçırırım kdfgkdsfkdsfk. gittiler. iyi oldu.
yaptığım şeyi onaylamıyorum ama utanmıyorum da yani. sinir etmeselerdi. hepsi hak etti. onlar gittikten sonra kasmaya devam ettik. hala 59 olamadım ya çok komik. azar azar kasıyoruz. kel 54 level oldu bu arada zırh falan giyiyor artık. tebrik ederim kel. biz kasılırken birden etkinlik olduğunu gördüm. arayan bulur etkinliği varmış. gittim eminönü'ne aramaya başladım her yerde. VE BİLİN BAKALIM KİM BULDU. DOĞRU BEN BULDUM. en komik yanı da uçakta bekliyormuş ve ben uçağa giderken üç kişi oraya bakmış geri dönüyordu. nasıl bulamadılar anlamadım. kısmet işi demek ki.
oh hayırlı olsun şifager. painite istemiştim aslında ama vermedi. keşke verseydi. ben ortalıkta aranırken mısır çarşısında grup toplanıyordu. ezikler toplanmış kenan kesecektik. mısıra gittim ben de. MISIRA GİTTİĞİMDE BANA KİM YAZDI SİZCE? hani beni migrata almayıp, karakürk-bronz kesimine çağıran var ya. bu sefer de solucan kesimine çağırmıştı. dedim ki işim var gelemem, bu sırada bir arkadaşım da dedi ki benim de solucan görevim var gidelim. madem öyle biz altı kişi kalktık solucana yardıma gitmeye. bunlar ne yapsa beğenirsiniz. görevi olan arkadaşımı gruba almadı. BÖYLE SAÇMA BİR ŞEY OLABİLİR Mİ YA? elli kere dedim ki adama grup atsanıza, adama grup atsanıza. atmadılar. ben de solucan canı on iken can basmayı bıraktım. hepsi öldü. canıma değsin yani. çok meraklıyım sanki sizin görevinizi yapmaya. sonra bir ton sövdüler.
burada canımı yiyen arkadaş üç dakika sonra çok sövdü arkadaşlar. valla çok sövdü ama neyse. demiştim zaten bunlar ezik diye. biz solucanı yapamayınca hazır olduğumuz altı kişi kenana gittik. bütün bossları kestik. düşüneni, motoru, kenanı hepsini. hiçbir şey atmadı bana çok da gerekli değildi zaten. tek tek bütün bossların kesimini atacağım şimdi.
bu düşünen.
bu motor.
burada da kenanı kestik ama kenanın ölüsü gözükmüyor.
bugün de böyle geçti yani. her gün çok şey yapmıyorum yani ama yine anlatacak kadar bir şeyler çıkıyor. bir de çekiğim madenleri göstereceğim. çok değerli bir şey yok ama unutmayın ben eziğim. ve ezikler için 500bin, 500bindir.
bu kadar. sanki hep aynı şeyleri tekrarlıyormuşum gibi hissediyorum ya. moralimi bozuyor bu durum ama yani sanki oyunda yapacak bir sürü farklı şey var da ben yapmıyorum. suçlamayın beni. bitti. öptüm.
Re: şifager'in günlüğü
Gönderilme zamanı: 16 Ağu 2018 23:27
gönderen Legenddx
selam, bugün de mutsuzum biraz. nazar değdi galiba, maşallah deyin. bugün oyunda çok fazla saat online-idim. ama hiçbir şey yapmadım ya hiçbir şey. keşke burada bugün ne yaptığımızı değil de ne yapmadığımızı anlatsaydık. tahminen kısa olur. belki de olmaz çok boş yaparım upuzun olur. BİLMİYORUM.
şaka maka hiçbir şey yapmamışım. aldığım ekran görüntülerine baktım üç tane. sadece üç. keşke büyücümü kassaymışım bari ben de bir değişiğim.
dün gibi bugün de ilk önce büyücüme girdim. kendisi en son yirmi-üç leveldi. bugün onun kitabe, salon keşfi, philotheos gibi görevlerini yapıp meteor görevlerini aldım. en son keşif görevlerini yapıp bıraktım. kendisi şu an otuz level. labirentte kasılırken saf altın çektim bir tane. büyücümle ilgili aldığım tek ekran görüntüsü o bugün. onu göstereyim bari.
çantamda duruyor işte öyle. ileride bir gün belki bana lazım olur. olmazsa da 1m'den falan satarım. işte bu görüntüyü aldığımda kan örümceği görevini yapıyormuşum. KAN ÖRÜMCEKLERİNİ VE GÖLGE AKREPLERİ KENDİ BAŞIMA KESTİM. bunu neden zor ya da çok önemli bir şeymiş gibi söyledim bilmiyorum ama söyledim işte. TEK KESTİM.
keşif görevlerini yapıp büyücümden çıkıp, şifager'e geçtim. canım şifager bugün seninle hep boşboşboşboş ve boş oturduk. ama olsun ya. ne demişler "yanında susarken bile sıkılmadığın insan dostundur" biz de bugün hiçbir şey yapmadık ama ben çok da sıkılmadım. kendimi şu an hastalıklı birisi gibi hissettim ya.
biraz maden falan gezdim. sadece çıka çıka bir tane skandiyum çıktı. ve tabii ki de görüntüsünü aldım.
bu sefer çantama koymadan çekebildim. eyyyy. başka da hiçbir şey çıkmadı. biraz moralim bozuldu ama arttırıcım yok yani normal karşılıyorum. ben böyle maden gezerken birisi cevriye sultana gelip gelemeyeceğimi sordu. gelirim tabii ki deyip gittim yanlarına. iyi ki de gitmişim. en azından yazacak iki-üç satır bir şeyler çıktı.
keserken değil de öldükten sonra ekran görüntüsünü almak aklıma geldi. GALİBA BEN DE ARTIK YAPTIĞIM HER GÖREVİN EKRAN GÖRÜNTÜSÜ ALACAĞIM YA ONLAR HAKKINDA KONUŞURUM EN KÖTÜ.
heh şimdi bir şey söyleceğim. etkinlik takvimine göre bugün "bul kazan" vardı. AMA YAPILMADI. gerçekten nasıl unuttunuz ya bunu? etkinlik saati boyunca, yarım saat boyunca facebook sayfanızı yenileyip durdum. gerçekten oyundaki hataların düzeltilmesini falan geçtim de bunu da unutmanız biraz fazla gibi. gönüllü olduğunuzun kesinlikle farkındayım -facebook hesabıyla kimin ilgilendiğini bilmiyorum. ama gönüllü ekibin ilgilendiğini düşünüyorum.- bir işiniz çıkmış olabilir, o an müsait olmamış olabilirsiniz. ama hadi bir kişi müsait olmasın, bir kişinin işi çıkmış olsun, üçüncü kişi bu etkinliği ayarlabilirdi diye düşünüyorum. isyanım tamamen o mikroçipi alamadığım içindir. çünkü dört tane facebook hesabı açmıştım YİNE DE ŞİMDİ VEREBİLİRSİNİZ.
bu arada buraya yazmaya alıştım, sevdim de bir nevi. birileri okuyor mu bilmiyorum ama ben yazmayı sevdim. yazacak, söyleyecek her şeyim bitti. gidiyorum şimdi. umarım hep mutlu olursunuz, umarım ben de hep mutlu olurum. öptüm.
Re: şifager'in günlüğü
Gönderilme zamanı: 18 Ağu 2018 11:04
gönderen HIStory
Devam devam ben severek okuyorum
Re: şifager'in günlüğü
Gönderilme zamanı: 18 Ağu 2018 19:50
gönderen Plafect00
Demek challange... Bir sonraki iletinde noktalama kullanma. Ha, unutmadan...
Re: şifager'in günlüğü
Gönderilme zamanı: 19 Ağu 2018 00:21
gönderen Legenddx
Re: şifager'in günlüğü
Gönderilme zamanı: 19 Ağu 2018 14:47
gönderen Plafect00
evet meydan okumamı kabul etmişsin tebessümle okudum ama gerçekten de sandığımdan daha zor bir işmiş şayet şu iletiyi noktalamasız yazarken acı çektim