Sufizm yazdı: ↑02 Nis 2018 20:43
Şimdi şunu mu anlıyoruz
Zenginler farelerin bedenlerini kullanarak sonsuz yaşamaya çalışıyorlar. Bunun için devamlı fare asam üretiliyor. Hakir ise bölgeyi koruyan general
Peki kuklacı nu olayın neresinde acaba
Şöyle özetleyebiliriz sanırım. Lodos'un fareleri zehirlemesinden sonra fareler üreyemez hale gelmişler. Perihan Hanım'ın mektubundan etkilenen eski lakabı Falcı olan bir lodos bilim insanı(Yılan) yaptıklarından pişman olup farelere yardım etmek ister. GRC'nin başındaki kişi olan Fehim yıllar önce Arzuhalci diye birinin notlarından ruh taşlarının mekanizmasını öğrenir ve bunu farklı bir şekilde kullanabileceği bir icad yapar. Bilinç aktarımı. Daha sonra bu icadı farklı bir şekilde kullanmanın yolunu bulur. Frekans ayarı yapıldığında konak bir vücuda aktarılan birey bilinci o konakta da var olmaya başlar. Bunun yanında konak o hayatı yaşarken yaşlanır fakat kullanıcının vücudu yaşlanmaz. Bunu konak her öldüğünde tekrarlarsan sonsuza kadar yaşayabiliyorsun. Fehim de bunu hayata geçirdikleri bir klinik kurar. Burada kısır olan farelere de sonsuz yaşam vaad ettiği için bir nevi farelerin üreme sorununa da çözüm bulmuş olur. Yılan da vicdanını bu klinikte çalışarak rahatlatmak ister. Gizit lideri Hakir de fareler için bir çözüm olduğuna inandığı için bölgeyi koruma görevini üstlenir. Fakat burda bizim de daha bilmediğimiz sebepler var Hakir ile ilgili. Daha sonra öğreneceğiz.
Kuklacının şuan anlattıklarım ile bir alakası yok. Kuklacı bundan 40-50 sene önce Mansur Bey'in de yardımı ile fareadamları üretmiş bir büyücüdür. Şuan öldü mü hala yaşıyor mu bilmiyoruz.
yaşıyordur yaşaması lazım En son onu görmek lazım yoksa bunca zamandır peşinde koştuğumuz şey boşa olur
Ayrıca patlattığımız verici Konaklar ile müşterilerin bilinç aktarımını sağlayan frekansı yayıyor. Yani anteni patlattığımızda Fehim'in kurduğu bu sonsuzluk oyununu yıkmış oluyoruz.
GRC kulübünü sebepsizce siyonistlere benzetiyorum Bir amaçları var ama ne olduğunu şu anki hikayede net olarak kestiremiyorum. Domuz bize meran şehrini temizletti ve holde ayak bağı olabilecek akrep ve örümcekleri temizletti. Ve Fehim'in arkasındaki tablodan anlaşılacağı üzere Domuz'da GRC üyesi. Bu katliamların tek açıklaması GRC Kissless'in dönüşünü ilmek ilmek hazırladılar. Fehim'in bizden meran anılarımızı istemesinin tek sebebinin İflisin ölümüne yakın kendi kendini öldürmesi. Görev metinlerinin elimde olmaması sebebiyle bu konuda birşey söyleyemeyeceğim fakat hatırladığım kadarıyla İflissin ölüm şeklini biz herhangi birisiyle paylaşmıyoruz. Fehim bu anımızı bizden belkide bu yüzden istiyor. Fakat Karaköy hikaye örgüsünün şu ana kadar beni pek tatmin etmediğini söyleyebilirim çünkü çok yarım kaldı ve elle tutulur bilgilerden hiçbirini tam olarak ögrenemedik. Büyük Lider kim , Fehim'in tepkisi ne oldu, Perihan'ın mektubu ne sonuçlar doğurdu. Yani elde tutulur hiçbirşey yok Eline sağlık çok iyi iş çıkarmışsın turkoxhamster
AA47 yazdı: ↑02 Nis 2018 19:46
Ellerine sağlık usta çok güzel olmuş ama oyun hikayesinde daha çok şeyler bekliyordum duvardaki resimde arkası dönük kadın ve 5. kim vb. inşaAllah ilerde görürüz
Şuan başka bir görev yok gibi. Muhtemelen Karaköy yakın zamanda bir hikaye güncellemesi alacak. Çoğu şey yarım kaldı. Yazın bir güncelleme görmemiz muhtemel
Yanlış hatırlamıyorsam birisi Nerullun görevler bitsin tekrar konuştu demişti acaba şimdi ne olacak?
turkoxHAMSTER yazdı: ↑02 Nis 2018 20:55
[quote=Sufizm post_id=<a href="tel:1184622">1184622</a> time=<a href="tel:1522690983">1522690983</a> user_id=50183]
Şimdi şunu mu anlıyoruz
Zenginler farelerin bedenlerini kullanarak sonsuz yaşamaya çalışıyorlar. Bunun için devamlı fare asam üretiliyor. Hakir ise bölgeyi koruyan general
Peki kuklacı nu olayın neresinde acaba
Şöyle özetleyebiliriz sanırım. Lodos'un fareleri zehirlemesinden sonra fareler üreyemez hale gelmişler. Perihan Hanım'ın mektubundan etkilenen eski lakabı Falcı olan bir lodos bilim insanı(Yılan) yaptıklarından pişman olup farelere yardım etmek ister. GRC'nin başındaki kişi olan Fehim yıllar önce Arzuhalci diye birinin notlarından ruh taşlarının mekanizmasını öğrenir ve bunu farklı bir şekilde kullanabileceği bir icad yapar. Bilinç aktarımı. Daha sonra bu icadı farklı bir şekilde kullanmanın yolunu bulur. Frekans ayarı yapıldığında konak bir vücuda aktarılan birey bilinci o konakta da var olmaya başlar. Bunun yanında konak o hayatı yaşarken yaşlanır fakat kullanıcının vücudu yaşlanmaz. Bunu konak her öldüğünde tekrarlarsan sonsuza kadar yaşayabiliyorsun. Fehim de bunu hayata geçirdikleri bir klinik kurar. Burada kısır olan farelere de sonsuz yaşam vaad ettiği için bir nevi farelerin üreme sorununa da çözüm bulmuş olur. Yılan da vicdanını bu klinikte çalışarak rahatlatmak ister. Gizit lideri Hakir de fareler için bir çözüm olduğuna inandığı için bölgeyi koruma görevini üstlenir. Fakat burda bizim de daha bilmediğimiz sebepler var Hakir ile ilgili. Daha sonra öğreneceğiz.
Kuklacının şuan anlattıklarım ile bir alakası yok. Kuklacı bundan 40-50 sene önce Mansur Bey'in de yardımı ile fareadamları üretmiş bir büyücüdür. Şuan öldü mü hala yaşıyor mu bilmiyoruz.
[/quote]
Lodosların fareleri zehirlemesinin sebebi Perihan Hanımın ölümü yüzünden değil mi ve buradaki Arzuhalci bizim bildiğimiz Arzuhalci mi?
AA47 yazdı: ↑02 Nis 2018 22:02
Lodosların fareleri zehirlemesinin sebebi Perihan Hanımın ölümü yüzünden değil mi ve buradaki Arzuhalci bizim bildiğimiz Arzuhalci mi?
Lodosların fareleri zehirlemesi ırklara karşı olmaları yüzünden. Perihan Hanım'ın ölümü aradaki düşmanlığı sembolik olarak arttırmış tabi ki ama bunun bir sabotaj olduğunu biliyoruz. Fakat Perihan'ın mektubunu okuduğumuzda anlıyoruz ki Perihan ve nişanlısı Gediz ırklara karşı değildi. İçlerinde barış ve iyilik vardı. Arzuhalci bizim bildiğimiz arzuhalci. 2. bölümde bu kısmı açıklamıştım.
AA47 yazdı: ↑02 Nis 2018 22:02
Lodosların fareleri zehirlemesinin sebebi Perihan Hanımın ölümü yüzünden değil mi ve buradaki Arzuhalci bizim bildiğimiz Arzuhalci mi?
Lodosların fareleri zehirlemesi ırklara karşı olmaları yüzünden. Perihan Hanım'ın ölümü aradaki düşmanlığı sembolik olarak arttırmış tabi ki ama bunun bir sabotaj olduğunu biliyoruz. Fakat Perihan'ın mektubunu okuduğumuzda anlıyoruz ki Perihan ve nişanlısı Gediz ırklara karşı değildi. İçlerinde barış ve iyilik vardı. Arzuhalci bizim bildiğimiz arzuhalci. 2. bölümde bu kısmı açıklamıştım.
Gediz Bey lodos lideri ve ırklar kardeşliğinden bahsederken lodosların ırklara karşı olan tutumu nerden geliyor bunu anlamadım açıkçası. Evet hatırlıyorum o kısmı ama bu bölümdekini okurken sanki başka birinden bahseder gibi okudum. Birde merak ettiğim yanlış hatırlamıyorsam Arzuhalci ruh taşı labirent görevleri ile bizimle birlikte öğrenmemiş miydi eğer böyle ise hangi ara Fehim bu notları aldı da başka bi alanda bu kadar geliştirdi?
AA47 yazdı: ↑02 Nis 2018 22:02
Lodosların fareleri zehirlemesinin sebebi Perihan Hanımın ölümü yüzünden değil mi ve buradaki Arzuhalci bizim bildiğimiz Arzuhalci mi?
Lodosların fareleri zehirlemesi ırklara karşı olmaları yüzünden. Perihan Hanım'ın ölümü aradaki düşmanlığı sembolik olarak arttırmış tabi ki ama bunun bir sabotaj olduğunu biliyoruz. Fakat Perihan'ın mektubunu okuduğumuzda anlıyoruz ki Perihan ve nişanlısı Gediz ırklara karşı değildi. İçlerinde barış ve iyilik vardı. Arzuhalci bizim bildiğimiz arzuhalci. 2. bölümde bu kısmı açıklamıştım.
Gediz Bey lodos lideri ve ırklar kardeşliğinden bahsederken lodosların ırklara karşı olan tutumu nerden geliyor bunu anlamadım açıkçası. Evet hatırlıyorum o kısmı ama bu bölümdekini okurken sanki başka birinden bahseder gibi okudum. Birde merak ettiğim yanlış hatırlamıyorsam Arzuhalci ruh taşı labirent görevleri ile bizimle birlikte öğrenmemiş miydi eğer böyle ise hangi ara Fehim bu notları aldı da başka bi alanda bu kadar geliştirdi?
Olay da bu zaten. Lodos klanı ırklara karşıdır fakat Gediz Bey Perihan Hanım'a olan aşkı ile fikirlerinde değişikliğe gitmiş. Öncelleri ırkçı bir insan iken Perihan Hanım onu hümanist bir insan haline getirmiş. Mektubun olayı da bu zaten. Yılan da bunu öğrenince fikir değiştirmiş zaten. Arzuhalci bizden önce de araştırıyormuş bu işleri.
Son olarak sonsuzluk frekansını yayan anteni patlattığımıza göre artık GRC'nin sonsuzluk hizmetini kullanan herkes artık bir ölümlü. Domuz, Sis, Fehim ve bu teknolojiyi kullanan herkes. Hikaye nereye gidecek diye soranlar bunu düşünerek hareket edebilir.
Eline sağlık. Aklıma Kaan Ünsal Alphan geldi ya . Belgesel tadında anlatımları var. Kimine göre burnundan konuşan kimine göre burnunu kapatıp ağızdan konuşan bir belgesel