Ben Tracey , sunucunuzun yeni şifa dağıtanı.Daha önceleri Meran sunucusunda hayatımı sürdürmekte idim , şimdiyse bembeyaz bir sayfa açıyorum ve bu sayfayı sizlerin eşliğinde doldurmak istiyorum.Eğer elimden gelirse teşkilata katıldığım ilk andan itibaren olan önemli her şey bu günlüğün içinde yer alacak.Öyleyse başlayalım.
İlk fotoğraf şanlı bayrağımızın altından olsun, herkese selamlar.
Teşkilata katılmak için Agah Bey ile konuştum.Sağolsun hemen gerekli işlemleri yaptı ve beni Jandarma Ali'nin yanına gönderdi.Çok heyecanlıydım o her tarafta adından bahsettiren teşkilat neferlerinden biri olma şansı artık avucumun içindeydi.Hızla Ali'nin yanına koştum , gerekli ne varsa verdi baya bir muhabbet ettik.Meğer Ali cüzdanını Bankacıda unutmuş.Alıp alamayacağı mı sordu bende tereddütsüz kabul ettim.Bankacı'nın yanına vardığımda Zazadayı adlı bir neferle konuşuyordu.Ali'nin isteğini ilettim , cüzdanı alıp yola koyuldum.
Ali'nin ricasını yerine getirdikten sonra ilk resmi görevimi almıştım.Küçük bir fare temizliği yapacaktım.
Tabi ki zehire fazla dayanamadılar.Bir bir düştüler.Görevi teslime gidiyordum ki çarşıdan çıkan bir nefer esnaftan birinin ceviz yaprağı aradığını söyledi.Bende daha demin Aliden aldığım 3 tane ceviz yaprağı vardı.Düşünmeden çarşıya daldım.
Adı Şevket Bey imiş.Esnaf ona Aktar Şevket diyor.Kısa bir muhabbet ettik sonra ceviz yaprakları karşılığında bir kaç karışım hediye etti sağolsun.Artık çarşıdan da tanıdığımız vardı.Çarşıyı biraz dolandıktan sonra dışarı çıktım.Aliyle biraz muhabbet ettik.Beni sahildeki yıkık köprüye gönderdi.Tanışmam gereken biri varmış.
Köprüye vardığımda uzakları efkarlı efkarlı izleyen kel bir adam gördüm.Yanına yaklaştım, beni Ali yolladı demeye kalmadan ''Gel yeğenum gel, otur şuraya'' dedi.Tanıştık biraz muhabbet ettik.Sahilde sıkıntıları varmış.Yardım edebileceğimi söyleyince çok sevindi.Kertenkeleleri temizlemek için ayaklandım.
Farelerde olduğu gibi çok fazla zorlanmadım.İşimi bitirip tam veda edeyim derken İdris Usta bu sefer kemeleri temizlememi rica etti.Vay arkadaş elimizi verdik kolumuzu kaptın usta.Neyse elime yapışmaz ya.Şipşak iki zehirle iş tamam.
Çarşıya uğrarsam Demirciden sipariş ettiği ızgarayı getirmemi rica etti eyvallah İdris Usta deyip çarşıya yollandım.Caminin yakınından geçerken Ali ilk maaşımı Bankacıdan alabileceğimi söyledi.Balıkçıyı Demirciyi falan unutup direk bankanın yolunu tuttum.İlk maaş bu boru mu?
O ilk maaşın tadı var ya arkadaşlar , çok az şey bunun yerini tutar.İlk maaşıma herkese benden çay! İlk fırsatta bendensiniz
Bankacı gördü tabi mutlu olduğumu yapıştırdı ricayı.Kaçırır mı ? Küçük haşereler varmış çevreyi rahatsız eden.Hemen icabına baktım.
Yerdeki cinleri benden bilmeyin , onları jandarma hallediyor şimdilik
Burdaki işim bittikten sonra şarkılar söyleyerek çarşının yolunu tuttum.Tanışalım bakalım şu Demirci ile.
Heyt be! aslan parçası.İlah mısın silah mı?
Çok yoğundu muhabbete zaman kalmadı kendimi tanıtıp İdrisin ızgarasını yüklendim.İdristen dönerken yol üstünde Halime Teyze ile karşılaştım.Bana Savaştan haber getirmemi söyledi.Sözün bize emirdir teyzecim.Hemen.
Acaba neyin peşinde yine bu mahallenin eski hınzırı Savaş.Neyse bugün maaş günüm kimse keyfimi kaçıramaz
Kendiyle ilgili bir sürü şey anlattı , çok fazla dinlemedim.Lodoslarla alakalı bir durum varmış.Ne zamandan beri gidip görmek isterdim onları banada bahane çıktı.
Aman Allahım! Şu boylara, poslara, yiğitlere bakın.
Savaşı lodos muhafızı olarak hayal edemiyorum.Yok hayır, o çelimsizlikle hiç olmaz.Sanırım klanlara katılma zamanım gelince tereddütsüz Lodosları seçeceğim.Lodoslardan aldım cevabı , Savaşın sesini kestim , döndüm halime teyzeye.İki çift muhabbet ettik hemen bankacı damladı.Işık Hanım'a çiçek gönderecekmiş.Peh peh peh sen kiiim Işık kim? Neyse dediğim gibi bugün maaş günü insanları mutlu ediyoruz 
Kaptım Halime Teyzeden çiçeği doğru Işık hanımın yanına.
Gittiğimde arkası dönük sinirli sinirli bişeyler mırıldanıyordu.Neyse ki bana patlamadı.Bir güzel saydırdı çiçeği gönderenin arkasından.Çiçekte bana kaldı
Biraz zaman geçirmek için Mısır Çarşısına döndüm.Terzi Fahri'nin dükkanının önünden geçerken gözüm giysilere takıldı.
Baya bi içerli bakmış olacağımki , yanına çağırdı beni.Cinler bunun ketenlerini çalmışlar.Getir bana ketenlerimi istediğini al çık dedi.Haseki kapısına doğru yol alırken öncedende gördüğüm sahaf dikkatimi çekti.İlk defa bu sefer duvarına astığı Atatürk resmini görmüştüm.Ordan daldık bir muhabbete.Hırsız cinleri pataklamaya gideceğimi duyunca bir ricada bulundu.Onunda bir cilt kitabı çalınmış.Peşine düşmemi rica etti.Baş üstüne Necmi Bey!
Recep dayının yanına vardım olayı bir bir anlattım.Oda bunun peşindeymiş hemen Garr denen cin bozuntusunu gösterdi bana.Çıkardım çakıyı vuruyorum çaaat çaaat.Sahaf Necminin kayıp cilti bundan çıktı çıkmasına , Fahri'nin ketenleride yanındaki cinlerden çıktı.Bak sen hırsızlıkta geliyormuş ellerinden.
Recep Dayıya selam çakıp direk çarşıya döndüm.Sahaf'ın kayıp ciltini , Fahri'nin kayıp ketenlerini teslim ettim.İkiside teşekkür edip birşeyler hediye ettiler.Sahaf biraz pinti çıksada , Fahri sözünde durdu.Bakın bakalım yeni Tracey nasıl olmuş? Saç rengimle de çok iyi gitti bence bunlar
Biraz daha çarşıda gezdim.Sığınaklar için toparlanan neferler içimdeki heyecanı artırdı.Benim abim de 2 yıl öncesine kadar Teşkilattaydı , lakin Büyük Hole gittikten sonra hiçbirimiz ondan haber alamadık.Delirdiğine dair duyumlar dışında.Herneyse , konumuza dönelim.Ondan kalan tecrübelerle İşlenmiş Gümüşlerin ileride lazım olacağını biliyordum.Neferlerden rica ettim 9 ar gümüş ve nikeli olan var mı ? diye.Sağolsun Mcthreat adlı bir büyücü yardımcı oldu.Tekrar teşekkür ediyorum burdan.
Tam günüm çok güzel , oh giysilerim harika derken Ali geldi.Hararetli hararetli cinlerle ilgili şeyler söyledi.Hiç bişey anlamadım deyince , Agah'ın yanına gitmemi söyledi.Agah'ın yanına vardığımda aynı hararet onda da vardı.Hemen Komutana gitmemi , bu notu ulaştırmamı söyledi.Koşa koşa komutana vardım.
Cinler yine bir haltlar yemiş olacakki , teşkilat saldırı kararı almıştı.Hızla Agah beye dönerken kıyametin en acı yüzüne tanık oldum.İnsanın insana kıyması.
Ama acelem vardı.Duramazdım.Hemen Agah'ın yanına vardım.Otuz dakika içerisinde vurabileceğim en ağır darbeyi vurmamı istedi.Bende kaptım değneği düştüm cinlerin peşine.
Biraz zorlandıysamda üstesinden geldim.Gururla Agah'a döndüm.Gereken darbenin vurulduğunu , şimdilik cinlerle işimiz kalmadığını söyledi.Şu cin muhabbetide çok sıktı , kıyamet yetmezmiş gibi birde bunlarla uğraşıyoruz düşünceleri eşliğinde sahile gittim.Şarapçı'nın biri çökmüş içiyordu.Oturdum yanına , 1 kadeh ikram edip edemeyeceğini sordum.Kahkaha attı ''Kadeh mi?'' diyerek koca bir şişeyi yuvarladı önüme.''Kadeh kurtarmaz, kurtarmaz'' diye sayıklayarak.Onun da dinledim hayat hikayesini.Biraz demlendikten sonra bir isteğini yerine getirmek için Antrepoya doğru yürümeye başladım.
Antrepodaki cinler bana ağır geldi.Nerden kalkıştıysam şu işe ah salak kafam diye yakınırken bir grup buldum.Sağolsunlar şipşak hallettiler ve beni zahmetten kurtardılar.
Agah'ın yanına uğradım.Boynu bükük duran bir çocuğu farkettim.Ne olduğunu sorduğumda olay açığa çıktı.Meğer akrepler ev yolunu işgal etmiş , yavrucak eve gidemiyor.Yürek dayanır mı ? Görelim bakalım şu akrepleri.
Bu işinde üstesinden geldikten sonra , çantamın ağırlaştığını farkettim.İşportacının yolunu tuttum.
Boş zamanlarımı geçirdiğim Mısır Çarşısına uğradım yine , sahafla iki lafın belini kırarız belki diye.Adam bildiğin beni kahve getirmeye yolladı.Taaa Hamit'in kahvesine kahve almaya gittim.Hamit babamın eski arkadaşlarındandır , ben onu tanırdım o beni tanımazdı.Bu vesile ile onunlada tanışmış olduk.Hem herkese benden çay sözüm vardı , onuda yerine getirdim.Tüm çarşıya çay ısmarladım.
Çarşıya dönerken Işık Hanım kahveleri bırak yanıma gel dedi.Eyvallah.Bıraktım kahveleri döndüm.Para karşılığında Fare Adamları indirmemi teklif etti.Gerçekten paraya çok ihtiyacım var.Helede ilerde iyi bir şifacı olmak istiyorsam.İşin ucunda PARA mı var ? O zaman :
Katletmek alışkanlık oldu artık.Bir bir düşüyorlar.
Paraya olan ihtiyacımı biliyor.Hemen bir iş daha teklif etti.Kızgın Kum.Bu iş bana şimdilik ağır gelirdi.Sağolsun Armason nickli bir savaşçıdan rica ettim.Kırmadı beni , sonunda öldüysekte Kızgın Kum yerdeydi.
Bankacıya uğradım , sonradan lazım olabilecek ama şuan sadece yük olan şeyleri emanet kasama bıraktım.
Günü bitirmeden antrepodaki cinlere son darbeleri vurmaya gönderildim.
Burda da işim bitince Agahla vedalaşıp Eminönü sokaklarını gezmeye başladım.Günü 12. seviye bir şifacı olarak kapattık çok şükür.Umarım verdiğim emeğe değmiştir , beğenmişsinizdir.Sağlıcakla kalın , görüşmek üzere.
