Büyük Hol Gizemi- Bölüm I
…1986
Havada hafif bir yağmur vardı.Ama yağmur çamur dinelemeden ilerleyişlerini sürdürüyorlardı.En büyük ışık kaynakları olan güneşte onları yalnız bırakmak üzereydi.Bir çoğu nereye gittiklerinden bile bihaberdi.Sadece sessizce grup liderlerini takip ediyorlardı.Sahi ne arıyorlardı burada?
Çantaları oldukça ağırdı ve yanlarına aldıkları malzemeler omuzlarına yara edercesine yük oluyordu.Gerçekten çok bitkin durumdaydılar.Ne kadar saattir yürüdükleri hakkında hiçbir fikirleri yoktu.Birden grubun en ön saflarında ilerleyen grup liderinden bir emir geldi.”Bugünlük burada kamp yapacağız.Hava iyice karardı artık ilerleyemeyiz.Geceyi burada geçireceğiz.Hemen çadırları kuralım.”
O gece hiç biri neden buraya geldiklerini sormaya cesaret edemedi.Liderleri onlara başlarında ki kişiyi dinlemeleri ve onların sözünden çıkılmaması gerektiğini söylemiş, nereye gittikleri ve görevlerinin ne olduğu hakkında hiçbir bilgi vermemişti.Belli ki çok gizli bir görevdeydiler ve bundan kimsenin haberi yoktu.O gece saat başı sıra ile değiştikleri nöbetler ve bazen duydukları ve onları oldukça rahatsız eden kurt ulumaları haricinde uykularından uyanmadılar.
-Neredeler şu anda?
-Efendim meteor bölgesi yakınlarında bir kamp ateşi yaktılar.Sanırım geceyi orada geçirecekler.Oluşturduğumuz ekip her adımlarını izliyor.
-Sakın kaybetmeyin onları ne karıştıkdıklarını iyice öğrenin.
-Emredersiniz efendim!
Sabahın ilk ışıklarıyla beraber “Kalk!” emri geldi.Hemen uykularından apar topar uyanıp ellerine tutuşturulan atıştırmalık yiyecekleri yiyip tekrar yola koyuldular.Bir önceki gün olduğu gibi uzun saatler boyunca ve sırtlarındaki ağır malzemeler ile yürüdüler.Uzun zaman sonra liderleri bir dağ yamacını işaret ederek “Geldik.” dedi.Ekip hemen beraberinde getirdikleri malzemeleri çıkardı.Çantadan çıkanlar ise oldukça şaşırtıcıydı.Çantadan çıkan kazma, kürek gibi kazı yapmaya yarayan araç gereçler ilk önce onlar için hiçbir anlam ifade etmedi.Gizli bir maden mi keşfedilmişti?Görevleri bu madeni ortaya çıkarmak mıydı?
Tüm hazırlıklar tamamlandı ve ilk kazma vuruldu…
…
Günümüz
“Oraya gitmeyi aklından bile geçirme evlat!
“Neden?Bence eğlenceli olabilir.”
“Eğlenceli mi?Sen aklını mı kaçırdın?Oraya anca aptallar gider.”
“Oraya ne olursa olsun gideceğim ve gerçeği ortaya çıkaracağım.Buna kimse engel olamaz.Sen bile Agah Amca.”
Genç delikanlı hızlı adımlarla Agah Bey’ in odasından çıktı.
-Bu çocuğu takip edin.Ona zarar gelmesini istemiyorum.Gerekirse İsmet ve ya Handan Hanım’ a da haber verir onu takip etmek için birkaç klan görevlisi ayarlamasını söylerim.
-Peki efendim.Siz nasıl uygun görürseniz.
Bir anda geçmişi hatırlamanın acısı ile kendini öldürmek istedi.Sahip olduğu tek şey çaresizlikti.Evet oraya gidecekti ve gerçeği ortaya çıkaracaktı.Bunu yapmalıydı.
…1986
-Efendim onları haftalardır izliyoruz.Bulabildikleri tek şey birkaç değerli maden.
-İzlemeye devam edin.Bunların tek derdi maden değil belli ki.
-Emredersiniz efendim!
Haftalardır bu harabe yerde kazma sallıyorlardı.Bazen hava şartları bazende çevrede bulunan tehlikeli yılanların saldırıları sonucu çalışmalara ara veriliyor daha sonra tekrar başlanılıyordu.Burada bulabildikleri tek şey biraz altın ve gümüştü.Sanki buranın dibinde onları bekleyen çok büyük bir define varmış gibi kazmaya devam ediyorlardı.
Bir an kazma sallamaktan ve bazen toprağı eşelemekten yara olmuş, çiziklerle dolu ellerine baktı.Dur durak bilmeden kazıyorlardı.Bunun sonu ne olacaktı, bilmiyordu.Oğlunu hatırladı ve gözleri dolar gibi oldu.Daha yeni doğmuştu Mustafa’ sı.Gecenin bir yarısı gelip acil bir göreve gitmesi gerektiği söylendi klandakiler tarafından.O gece son kez görmüştü eşini ve oğlunu.Belki de gerçekten son kez görmüştü…
Aylar sonra…
-Efendim kazı ekibimiz çok ilginç bir şey buldular, bunu görmeniz gerekebilir.
-Ne buldunuz?
-Bir giriş…Büyük bir yere açılıyor.Son derece sağlam.İçeriyi yüzeysel bir kontrol ettik temizdi.
Kazı ekibi ortaya çıkardıkları bu şaşırtacak derecede sağlam ve nereye açıldığını bilmedikleri girişin haklı gururunu yaşıyorlardı.Liderleri Adem Bey ilk yaptığı incelemelerde bu girişe pek anlam veremedi.Yarın ilk iş olarak bir keşif ekibi oluşturulmasını isteyecekti.
O gece belki de ilk kez uykuya bu denli huzurlu dalmışlardı.Ancak bu huzur uzun sürmedi.Büyük bir gürültü ile uyandı Arzın Çocukları kazı ekibi.Bağırış ve çağırışlar içerisinde ne olduğunu anlamadan kendilerini kalabalık bir gruptan kaçarken buldular.Kaçtıkları bu grup Lodoslardı.Demek ki günlerdir onları takip ediyorlardı.Baskın yemişlerdi.Ellerinde onlarla savaşacakları teçhizatları yoktu.Bu yüzden son çare olarak yeni keşfettikleri girişten içeriye girerek oraya sığındılar.İçeriye giren Arz kazı grubu Lodosların arkalarından gelmeleri nedeniyle girişten ileriye doğru koşmaya devam ettiler.
İçerisi karanlıktı.Göz gözü görmüyordu adeta.Lodosların sesleri de artık duyulmuyordu.Bir tanesi lodoslardan kurtardığı gaz lambasını yakmaya çalışıyordu.Daha sonra çığlık sesine benzer bir ses duydular.Sesin geldiği yöne döndüklerinde lambada o anda yandı ve gördükleri karşısında sadece yutkunabildiler…
BÖLÜM SONU...
Okuduğunuz için teşekkür ederim.