30. Son not

İKV için yazdığınız hikayeler, şiirler veya kurgusal eserleriniz
Cevapla
LadyEowyn
İri Fare Avcısı
İri Fare Avcısı
Mesajlar: 72
Kayıt: 08 Kas 2010 16:52
Sunucu: Beyaz Köşk

30. Son not

Mesaj gönderen LadyEowyn »

-‘Duydunuz mu? Gaffar bey Meclis’ten atılmış’, dedi Salih.
-‘Neden’, diye sordu Nur.
-‘Karakter turnuvasında Agah efendi’nin sözüne rağmen Efsun’u o geriçevirtmiş.’
-‘Neden yapsın ki bunu’, dedi Alper.
-‘Bilmiyorum.’
-‘Peki şimdi ne olacak’, diye sordu Alper.
-‘Bilmiyorum. Ama ters giden birşeyler varsa hemen öğrenmemiz lazım’, dedi Salih.
-‘Nasıl’, diye sordu Nur.
-‘Artık bizimle açık kart oynasınlar. Agah efendi ile bir görüşme ayaralayacağım’, dedi Salih ve gitti.
-Ne istiyorsun’, dedi jandarma Salih’e.
-‘Agah efendi ile konuşmak.’
-‘Az bekle.’
Jandarma içeriye girdi ve bir müddet sonra dışarıya çıktı: Agah efendi görüşmeyi kabul etmişti.
-‘Gel bakalım’, dedi Agah efendi.
-‘Buraya neden geldiğimi biliyorsunuz sanırım’, dedi Salih.
-‘Açıklama bekliyorsun.’
-‘Evet. Gaffar efendi dedikleri ihtiyar büyücü ve meclis üyesi Gaffar bey’in ilişkileri ne?’
-‘Otur önce. Çok yıllar önce bir çatışma ortaya çıkmıştı. Belkide biliyorsundur. Kütüphanenin kitaplarını didik didik okuduğunuzu duydum. Beyaz Köşk döneminde Gaffar efendi Beyaz Köşk’ün Beyaz Büyücülerini yönetiyordu ve Genç Bilgililer’e mekan sağlıyordu. Genç Bilgililer’den birisinin adı Nergis hanımdı. O ismi tarih kitaplarında bulamazsın çünkü...’ Agah efendi öksürmeye başladı. ‘Affedersin evlat. Gaffar efendi Nergis hanıma ayrı bir ilgisi vardı. Gizlice evlenmişlerdi. Bunu gizli tuttular çünkü Azat efendi buna karşı çıkacağına ve Nergis hanımı kovacağından eminlerdi. Nergis hanım Çemberlitaş’a yakınındaki jeneratöre devreye geçiren projeye imza atmıştı. Her bakımdan Gaffar efendi Nergis’e ihtiyacı vardı. Hem bilgisine hemde sevgisine. Sonra Nergis hanımın karnı büyümeye başlamıştı. Gaffar efendi istemiyordu bu çocuğu. Onların ayrılığı olabilirdi.’
-‘Bebek bekleyen bir çift neden ayrılsın ki?’
-‘Onlar ayrılmazdı ama onları ayırırlardı. Doğumdan sonra hiçkimsenin sormaya cesareti yoktu: bu çocuğun babası kim? Nergis hanım çocuğunu hep oğlum diye seviyordu. Kimse babasının adını taşıdığını bilmiyordu. Nergis hanım büyük çatışmada öldü.’
-‘Büyük çatışma neydi?’
-‘Gaffar efendi Genç Bilgililer için mekan ayırmıştı Beyaz Köşk’te. Beyaz Köşk’ün içinden biri dışarıdaki bi kuvvet için muhbircilik yaptı. Sonra onlar Beyaz Köşk’e saldırdılar. Fare adamları karşıkoyamadılar. Genç Bilgililer’in merkezleri projeleri ile beraber yandı kül oldu. Beyaz Büyücüler geç kalmıştı müdahale etmek için. Gaffar efendi olay yerine vardığında merkezin içindeki yangın herşeyi yok etmeye devam ediyordu. Nergis hanım içeride çığlıklar içinde yanarak öldü. Beyaz Büyücüler sağ kalan Genç Bilgilileri güvenli bir yere götürdüler. Gaffar efendi önce etrafına baktı ve herşeyi sindirdikten sonra en güçlü büyüsünü yapıp herşeyi yakıp yıktı. Çok kötü oldu, çok. Gaffar efendi bu olanlardan uzaklaşmak için Meteor Bölgesi’ne doğru yol aldı. Planı oraları geçmekti.’
-‘Kuklacı gibi’, dedi Salih.
-‘Evet.’
-‘Başarabildi mi?’
-‘Çemberlitaş’a gitti. Kalan Genç Bilgililer ile orada çalışmalarına devam ediyor. Zaten Gaffar Meteor Bölgesi’ne doğru yol aldığında herkez ona ‘efendi’ demeye başladı.’
-‘Peki oğlu?’
-‘O gitmedi. O zamanlarda Yükseliş Cemiyetini onarmakla meşguldük. Gaffar efendi gizilice emanet etti oğlunu bize. Gaffar’dan asla gizlemedik babasının kim olduğunu. Zaten Gaffar efendi her yıl gelirdi bir iki defa ziyaret etmek için. Yıllar içinde kitap baskıları tarihe büyük çatışmayı ve Beyaz Köşk’ü yazdıktan sonra Gaffar babasına karşı mesafesini korudu. Bu yüzden Gaffar efendi’nin Eminönü’ne gelmesi herkezi rahatsız eder. Asıl emelleri nedir kimse bilmez.’
-‘İlginç hikaye. Karakter turnuvasını Gaffar bey düzenlemedi mi?’
-‘Evet o düzenledi.’
-‘Peki neden Efsun’u geriçevirdi?’
-‘Onun nedeni...’, diye tereddüt etti Agah efendi.
-‘Anlatacaksınız değil mi? Hakkımız var bunu bilmeye.’
-‘Efsun gelip kendisi sorabilir. Sana anlatacak değilim. İstediği an gelip sorabilir soracaklarını.’
Salih karşılık vermeden Şifa Yurdu’na geri döndü. Anladığı kadarıyla Gaffarlardan biri iyi, diğeri kötü. Ama hangisi?
-‘Ne öğrendin’, dedi Nur Salih’e.
-‘Galiba Çemberlitaş’a giden yol Meteor Bölgesi’nden geçiyor.’
-‘İnanmıyorum’, dedi Alper. ‘Onca yıl yakınımızdamıymış? Bizde Eminönü’nde bekliyoruz böyle!’
-‘Efsun için ne söyledi’, diye sordu Nur.
-‘Gelip kendisi sorsun dedi.’

-‘O büyüyü gördün mü’, dedi Uraz.
-‘Hayatımda daha önce böyle bir şey görmedim’, dedi Zerde. ‘Benim yaptığım büyüleri yapıyor. Hatta seninkileri bile Hanzade.’
-‘Benim yaptıklarımı hiçkimse yapamaz’, diye bağıran Hanzade hızlı kardeşlerinin yanında ayrıldı.
-‘Söylenenlere inanmadık’, dedi Zerde ardından.
-‘Evet. Üzerine bir de dayak yedik’, dedi Uraz.
-‘Hanzade bu işin peşini bırakmayacak.’
-‘Bende bırakmayacağım. O şifacının gizemini çözüceğim. Onca büyülerini gödükten sonra bunları nasıl yaptığını mutlaka öğrenmem lazım. Silahlarında yada zırhlarında bir numara yoktu.’
-‘Söylenenler doğru çıktı işte’, dedi Zerde ve ayağa kalktı. ‘Hadi gidelim artık. Bu konuları fazla kurcalamayalım.’

-‘Şifacıyı turnuvadan geri çektin ama bir işe yaramadı’, dedi Gaffar efendi. ‘Neden dövüşe izin verdin?’
-‘Meydan okuyacaklarından haberim olmadı. Benim iznimle alakası bile yoktu. İşler çığırından çıktı. o üçüz güçlüler ama Efsun onları yeneceği belli idi. Şimdi tüm İstanbul çalkalanacak. Haberler kim bilir nerelere kadar uçmuştur.’
-‘Diğerlerinin silahlarınıda kazandı. Çabalarımız boşa çıktı!’
-‘Çabalarımız mı? Sen onları Kenan’a karşı savaştırmak için kullanacaksın değil mi? Efsun’un da iyiliğini düşünmüyorsun.
-’Silahların reçetelerini hemen kabul ettin ama! Çemberlitaş’ın sırlarını bir ben bilirim. Neler yapabileceğini bir tek ben bilirim. Sakın bilgimden bir daha şüphe duyma.’
-‘Yoksa ne olur?’
-‘Bunu soran...!’
-‘Yeter artık’, diye bağırdı Gaffar babasına. ‘Hep böylesin ve böyleydin! Efsun’u kullanmak istiyorsun! Niyetin ne bilmiyorum ama seni durdurmak için herşeyi yapacağım. Efsun’u senden koruyacağım. Hatta Çemberlitaş hakkındaki sırrıda öğreneceğim.’
-‘Sen bunları başarmak için yeteri kadar büyümedin evlat.’
-‘Sende benim ne kadar büyüdüğümü görmek için pek ortalarda bulunmadın.’

-‘Yardımına ihtiyacım var’, dedi Işık Efe’ye.
-‘Sana yardım edeceğimimi düşünüyorsun?’
-‘Beni kırmayacağını biliyorum, o yüzden bu önsözü geçelim.’ Işık Efe’ye doğru yaklaştı. ‘Şifacı Arzuhalci ile görüşmesi gerek.’
-‘Hayır.’
-‘O şifacı’nın son yaptığı büyü var ya... yönlendirme derler ona. Onu yapabilmek için o şifacı’nın seviyesiz olması gerek.’
-‘O da ne demek’, diye sordu Efe.
-‘Arzuhalci az çok anlattı ama kavrayamadım. Yarın Efsun gelsin. Gizlice. Kimse bilmemeli.’

-‘Size gelmemi söylemişsiniz. Turnuvadan...’
-‘Turnuvadan neden geriçevrildiğini biliyorum. Ama bu önemli değil. Önemli olan şu...’, dedi Agah efendi ve cebinden bir kağıt çıkardı. ‘Son not bende. Okuduktan sonra ne yapman gerektiğini bileceksin.’
-‘Bunu size kim verdi?’
-‘Bunun...’, diye başladı Agah efendi.
-‘Bun notu size kim verdi!’
-‘Büyükannen. Siz buraya taşındığınızda Selami bey ve bana gelip derdini anlatmıştı. Selami bey öldü. Bu notu sadece ben biliyorum. Ama tüm İstanbulda seni biliyor.’
-‘Nerden anlıcağım bu notun sahte olmadıını?’
-‘Yazısından ve içeriğinden anlarsın. Unutma ki ben körüm. Ne yazabilirim nede okuyabilirim.’
-‘Söyleyecek başka bir şeyiniz yoksa ben izninizle gitmek istiyorum.’
-‘Var: Gaffar efendi’den uzak dur. O ihtiyar sana iyi gelmeyecek. Kanma oyunlarına. İnanma sana vaadedecek sözlerine.’
-‘Bana ne vaadedebilir ki?’
Agah efendi gülümsemeye başladı. ‘Duymak istediğin herşeyi’, dedi.
Efsun koşarak odasına gitti ve zarfı açtı. İçindeki notu çıkarttı ama sayfada bir şey yazmıyordu! ‘Büyükannem bana şaka mı yapıyor’, diye düşündü. Henüz ne yapması gerektiğini bilmediği için Efsun zarfı saklamak için güvenli bir yer aradı. Sonra kapısı çalındı. Efsun hemen zarfı cebine sakladı.
-‘Benim’, dedim. ‘Rüzgar.’
-‘Gel.’
-‘Sana bir şey göstereceğim’, dedim ve Efsun’u kolundan tutup dışarıya çektim.
-‘Nereye gidiyoruz’, diye sordu bana.
-‘İyi bir yere.’
Onu Türkiye İşbankasına götürdüm.
-‘Bak. İnsanlar burada bir hesap açıp saklamak istedikleri herşeyi depolayabiliyorlar. Teşkilat üyeleri için üçretsiz ama senin içinde bir şeyler hazırladım.’ Efsun’a bir anahtar uzattım.
-‘Hiçbir yerde kopyası yok. Bu kasa senin. İstediğini güvenle saklayabilirsin. Umarım bu yükünü biraz olsun hafifletir.’
Efsun sevinçten boynuma sarıldı ve koşarak odasına döndü. Tüm notları, defterleri ve günlüğünü geri getirip kasasına yerleştirdi.
-‘Artık içim dahada rahat. Benim önce bir yere gitmem gerek’, dedi Efsun.
-‘Nereye?’
-‘Sahaf Necmi’ye. Bana yardımcı olur inşallah. Bir konuda yardımı gerek.’
-‘Belki ben yardımcı olurum?’
-‘Sağol ama yapamazsın. Gerçekten. Ama benimle beraber gelebilirsin.’
Bir müddet sonra sahafın yanına cardik. Her zamanki gibi telaşlı ve huysuzdu.
-‘Çabuk ne istediğini söyle. Çok işim var’, dedi bize.
-‘Ben görünmez yazılar hakkında bilgi istiyorum’, dedi Efsun.
Sahaf elindeki işi bıraktı ve Efsun’a sanki bir deli görmüş gibi baktı.
-‘Saçmalamaktan bıkmayan toplumun içinde sıkışıp kaldım! Birinizde hayırlı bir şey isteyin! Sadece bir kez!’
-‘Anlatamadım galiba. Benim boş bir sayfam var. Sayfa bir nota ait. Kimse okumasın diye özel bir mürekkep böyle seçildiğini düşünüyorum.’
Sahaf çenesini biraz kaşıdı ve bir kutu kibrit verdi Efsun’a.
-‘Bunu nota yakın tut, ama kağıdı yakma! Eğer bir not varsa gerçekten, ateş bunu gösterecektir’, dedi ve sanki biz orada yokmuşuz gibi işine devam etti.
-‘Teşekkürler. İyi günler’, dedim ama oralı olan olmadı.
Biz oradan ayrılırken Efsun’un yüzünde telaşlı bir ifade vardı. Sanki notu okumaktan korkuyordu.
-‘İyimisin?’
-‘Kim? Ben? İyiyim’, dedi bana.
-‘Notlar kimden geliyor biliyormusun?’
-‘Evet. Büyükannemden.’
-‘İyi şeyler mi?’
-‘Sayılır. Bunu okuduktan sonra farkına varıcağım herşeyi. Beni yanlız bırakırmısın?’
Efsun odasında yanlız başına oturuyordu. Not masasında öyle bekliyordu. Elinde kibrit kutusuyla oynuyordu. Sonunda karar verdi ve masaya doğru gitti. Elindeki kibritlerden birini yaktı ve nota önüne tuttu: bir şey gözükmedi. Bir kibrit daha yaktı ve notun arkasına tuttu. Yine bir şey gözükmeyeceğini zannediyordu ama yavaş yavaş kelimeler kendini göstermeye başladı.

-‘Efsun kıza gerçekleri anlatmanın vakti geldi mi Selami’, diye sordu Agah efendi kendi kendine. ‘Aklım almıyor aslında. Onca yıl aradık! Gözümün önündekini bile farkedemiyorum. Herkezin kaderi onun ellerinde. Bu çok korkunç Selami. Daha güçlerinin anlamını bile bilmiyor. İnşallah Çemberlitaş’a vardıklarında yanlış seçimi yapmaz. Savaşın sonu gelmek üzere Selami. Benim ömrümde gittikce azalıyor. Bazan hissediyorum ölümün gözlerini ensemde. Tek isteğim düşmanın elinde can vermemek. Hayır! Tek isteğim pişman ölmemek! Arkamda yarım kalmış bir iş bırakmamak. Zaman çok azaldı eski dostum. Kuklacı ve Gaffar efendi Efsun’un haberini almış. Azat ve Kenan’da rahat durmayacaklar. Çok büyük çatışmalar olacak Selami. Efsun’un kazanmasına rağmen Teşkilat yinede kan kaybedecek. Meclis’in bölünmesinden korkuyorum. Aramıza yeni üyeler almamız gerekiyor yakında. Evet! Taze kan bizi bir arada tutacak.’
Kapı çalındı.
-‘Efendim? Sizinle görüşmek isteyen birisi var. Gaffar bey.’
-‘Buyursun’, dedi Agah efendi ve Gaffar bey’i misafir etti. Bu genç delikanlı sayesinde Çemberlitaş’a gideceklerdi.
Kullanıcı avatarı
halilumit
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 476
Kayıt: 02 Şub 2010 11:03
Sunucu: Beyaz Köşk
Konum: http://cizgifilmtvizle.com
İletişim:

Re: 30. Son not

Mesaj gönderen halilumit »

Tüm yazdıklarını Toplasak Herhalde roman olur tebrik ederim hayran kaldım :)
Kullanıcı avatarı
KingxReaper
Şarapçı'nın Sırdaşı
Şarapçı'nın Sırdaşı
Mesajlar: 89
Kayıt: 27 Ağu 2011 16:48
Sunucu: Sancak
Klan: Lodos

Re: 30. Son not

Mesaj gönderen KingxReaper »

keşke31. not olsa heycanla okudum ama isim le cok fazla bravoooooooooooo :D :D :D :D :D :D :D :mrgreen: :mrgreen: :mrgreen: :mrgreen: :mrgreen: :mrgreen: :mrgreen: :mrgreen:
Gizlenmiş İçerikGöster
cok güzel mutlakaoku[Dailymotion]
[/Dailymotion]
LadyEowyn
İri Fare Avcısı
İri Fare Avcısı
Mesajlar: 72
Kayıt: 08 Kas 2010 16:52
Sunucu: Beyaz Köşk

Re: 30. Son not

Mesaj gönderen LadyEowyn »

Cevapla