İKV KAYİP LONCA

İKV için yazdığınız hikayeler, şiirler veya kurgusal eserleriniz
Cevapla
Manman12asd
Salgın Koruyucusu
Salgın Koruyucusu
Mesajlar: 17
Kayıt: 29 Kas 2021 12:11

İKV KAYİP LONCA

Mesaj gönderen Manman12asd »

İKV ÜSKÜDAR. (KAYİP LONCA)
Yeraltında bir şeyler hareket ediyor. Depremler birbirini kovalıyor artık.Cin madenlerin bir kısmı çöktü , yeraltı şehri olduğundan daha da harap. Madenlerin en derinlerinde ki cinler örümcekler akrepler yüzeye kaçmaya çalışıyor.Korkuyorlar yüzyıllar önce madenin en dibinde ölüme terk edilenler uyandı , lanet tüm yer altını sarmaya başlıyor yavaş yavaş... Karanlıktan yükselen bir sis var...
İsmet bey ve Handan hanim hiç olmadığı kadar huzursuz.Yükselen sis haberleri çoktan Çınaraltı kahvesin ulaştı bile..Yeraltı şehri hiç olmadığı kadar sıkı korunuyor madenlere barikatlar çekildi devriye sayıları artırıldı.Çok az olan uyku artık hiç yok.Domuz horuldaniyor ,
Domuz : Demek sonunda büyü bozuldu...
Saat gece 03.00 tüm şehri sis kapladı yeraltına girişler ve çıkışlar denetleniyor.Gecenin sessizliğini sadece madenlerden gelen zincir ve acı sesleri bozuyor.
Agah bey durumdan haber edildi. Arzuhalci masasında bir takım notları kurcaliyor sinirle. Sahaf Necmi ise kitapliginin en arka noktalarına göz gezdiriyor.
Görev : (Agah Efendi) Lanet uyandı
Evet evlat sonunda mühürler kırıldı beklediğim gibi.Sana orada olanları anlatmak isterdim ama acelemiz var.Simdi sahaf Necmi,ye uğra sana mühürlü siyah bir kitap verecek geç olmadan onu Arzuhalciye götürmelisin.
Görev (Sahaf Necmi) Mühürlü kitap : Çok uzun zaman oldu bu kitabı görmeyeli , görmekte istemezdim aslına bakarsan ama mecburum sanırım buna. Yıllar önce olanlar bir daha olsun istemem .Elini çabuk tut...
Görev : (Arzuhalci) En derine daha derine : Sisin içine in yariktan geç ama fazla ilerleme sadece 5 mühürün fotoğrafını çek ve hemen geri dön.
Yeraltı şehrine girişte bir takım güvenlik önleminden geçiyorsun cin magaralarinin en dibine sisin kalbine iniyorsun yarıktan geçtigin anda büyük bir meydan görüyorsun ve yıkılmış bir kapı ama bir gariplik var yerde çok fazla ölü insan var bir kısmı lodos bir kısmı arz ama zirhlarindan taniyabiliyorsun.Ama taniyamadigin bir grup daha var zırhları altın sarısı kaskları işlemeleri hiç sıradan değil.Cesetlerin arasında dolaşırken dikkatini en köşede ceset çekiyor elinde parşömen var..
Parşömende yazanlar : İhanete uğradık kapılar mühürlendi Handan Hanim ve İsmet Bey askerlerini geri çekti belki de çekmek zorunda kaldı ama bu ihanet yinede. Tüm askerlerimi kaybettim yiyeceğim bile bitti sis yeniden gelmeden notlarımı tamamlamak zorundayım.Savasmaktan yoruldum , evlatlarım en yakın arkadaslarim sisin esiri oldu. Bir kaç ay direnebildik bu yeraltı sarayının bir kısmını keşf ettik. Ama buraya kadarmış yaralıyım..Neyse ki dışarıda bir kaç askerim kaldı umarım iyilerdir yaşasın GÜNEŞ,in evlatları kılıcınız her daim parlasın..İmza : Güneş Klanı Komutanı : Fa burada notlar bitiyor sadece kan ve elden kayan kalem izleri var.

Görev İsmet bey veya Handan hanıma sual : Lodos olanlar İsmet beye Arz olanlar Handan hanima gidecek.
İsmet bey : Kanlı günlerdi , yeraltindan gelen sesler ve sis delirtiyordu bizi ama savaşmak zorundaydık.Buyuculer kapıyı mühürlemeye başlarken , Güneşin çocukları klanı daha derine gidiyordu bir bilinmeze doğru yararak.Biz ise Handan hanım ile kapıyı koruyorduk..Korumak zorundaydık.Günesin çocukları komutanı delirmişti sisin kalbine inmeye karar verdi..Kalbinde ne var bizde bilmiyoruz günlerce süren çatışmadan sonra kimse geri dönmedi mühürler tamamlandı çıkmak zorundaydık bu kadar..Orada ölümle oturmaya niyetim hiç yoktu..Dışarıya ciktigimizda ise Güneşin çocuklarından kalanlar ve yeni klan yöneticisi adeta bize korkak gibi bakıyordu. Mühürleri bozmaya karar verdiler ama Handan Hanim ve biz savaştık mühür açılamazdi hiç bir şekilde..En sonunda bu kanlı savasi bitirmek için Eminönü ahalisi Güneşin çocuklarına sürgün cezası verdi karşı gelenler ise infaz edildi.. Üsküdar,a sürgün edildiler bir daha dönmemek üzere.. Anlatacaklarim bu kadar o zamanlar sürgün kaptanı Balıkçı İdris söyleyeceklerim bu kadar..

Handan Hanım : Çok kayıp verdik o günlerde şiddet ve kaos bizi esir almıştı. Her ne olursa olsun kapıyı tuttuk , tutmak zorundaydık ve başardık.Ama Güneşin evlatları daha derine indi bir daha dönmemek üzere onları bekleyecek vaktimiz yoktu. Onları beklemek demek ölüme yürümek demekti..Hepsi bu kadar.
Görev Arzuhalcı : (Oburları yok ) 25 adet obur öldür..Oburlar yeryüzüne çıkmadan onları yok etmen gerek , o yarıktan bir tanesi bile geçmemeli. Mühürlerin bozulduğunu fark etmeden onlara ağır bir darbe indir...
Görev Arzuhalcı (Agah bey ile konuş) Aferin evladım , o oburlara ağır bir darbe vurmussun.Bu Obur Kralı sinirlendirmistir.Simdi git ve Obur Kralı yok ama tek gitme asla dönüşün olmayabilir...
Yeniden madenlerin en dibinde ki yarıktan geçiyorsun , büyük holden oburları keserek ilerliyorsun yeniden bir hol beliriyor önünde.Ama bu sefer oburlar yerine zırhları kararmış kan içinde lanetlenmiş Güneşin evlatları klanini askerleri ile savaşıyorsun ama ileride ki altın varakta Güneşin evlatları elçisi oturuyor..Güneşin evlatları elçisini kesince bir not düşüyor kağıtta yazanlar aynen şöyle.
Daha ne kadar derine gideceğiz , İsmet bey Ve Handan hanim ile iletisimim tek bu elçi gün içinde defalarca gidip geliyor , neyse burayı daha tutacak gücümüz var..Haber gelene kadar savaşacağız yaşasın Güneşin evlatları..
Elçiden sonra kocaman göbeği olan çirkin bir mahlukatla savaşıyorsun.Onuda yok edince Agah,a geri dönmek üzere yola cikiyorsun...
Görev Agah Bey ( Kayıp Lonca) : Demek elçi hiç mektubu ulastirmamiş , neyse ki o hainide yok ettin.Gunesin çocukları ile irtibat kurmamız gerek tabi mümkünse Balıkçı idrise git ve gemiyi hazırlamasını söyle..
Görev Balıkçı İdris : (Gemi) : Çalışirmi bilmem uşagim , hem o hainlerin yanina neden gideceksin..Gerçi Agah bey soylediyse sorgulamak olmaz..Bana antreponun zemin katından pervane ve biraz mazot getirmen gerek..Yalnız en katında ne oldugunu bilmiyorum söylentiye göre cinler bir takim teknolojik çalışmalar yapiyorlarmis hepsi bu...
Depodan girince Azulun arkasında ki eski kapaktan içeriye giriyorsun.Duvarlarda bir takım antik yazılar eşlik ediyor her yer hurda ve çöp patlama izleri mevcut. Bir kaç garip zırh giyen ellerinde tabanca olan cinlerle savaşıyorsun..Ardından beyaz önlüklü profesör cinleri kesince odanın en sonunda ki TeknoCin karşılıyor seni.Tekno cin küçük ama üstünde ki zırh parlıyor garip alasimla yapılmış ve elinde alev makinesi var..TeknoCin yok edilince arkada ki gemi pervanelerinden bir tanesini alıyorsun hemen..TeknoCinin üstünü karıştırmaya başladığında ise mazot bidonu alıyorsun...
Cevapla