ŞİİR KÖŞESİ

İKV dışındaki konularla ilgili paylaşımlarınız
Kullanıcı avatarı
Titxaybala
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 341
Kayıt: 16 Ara 2009 22:56
Sunucu: Sancak
Klan: Lodos
Konum: TİT Loncaları Kurucu Üyesi ve Başkanı

Re: ŞİİR KÖŞESİ

Mesaj gönderen Titxaybala »

AFFET BENİ
İçimde bir umut vardı,
Beni sana bağlayan
Bu gün gördüm ki;
Sen onuda, aldın benden
Bendeki sen öyle senki;
Bunu asla bilemeyecektin
Sendeki beni benim bilemediğim gibi
Bir gün olurda ,
Sana bendeki seni anlatırsam
Sakın ola bana kızma
Neden daha önce anlatmadın diye
Ben sana demiştim,
Bir çok kez anlatmana fırsat vermiştim
Deme
Bilki çok istedim ama olmadı
Aşk bana uzak kalmış
Yerini yeni duygular sarmış
Affet beni desem
Affedermisin ?.....




NOT:Şiir bana aittir.
Titxaybala - Titxdenizkızı - Göksu
T.İ.T Loncaları Başkanı
Resim
Sen nekadar bilirsen bil, senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı avatarı
Titxdelikurt
Demirci Çırağı
Demirci Çırağı
Mesajlar: 697
Kayıt: 16 Ara 2009 14:37
Sunucu: Sancak
Klan: Lodos
İletişim:

Re: ŞİİR KÖŞESİ

Mesaj gönderen Titxdelikurt »

BEN SENİ KENDİME YASAKLADIM

ben seni kendime yasakladım
bütün gün evimizi temizliyorum
sevdiğim bir arabesk var
akşamları onu dinliyorum
gördüğüm bütün kötü düşleri görmezden geliyorum
adı konmamış duygularla dolar ya bazen insan
onlara birer isim uyduruyorum

ne zaman makas değiştirse bir tren
mutlaka bir sigara yakıyorum
(çakmakla değil, kibritten hoşlanıyorum)
istasyon şefi beni çok seviyor
onunla her akşa.m bir büyük deviriyorum

sonra kuşları düşünüyorum
(isimlerini bilmem, bir kaçı dışında)
çöp poşetlerini her sabah değiştiriyorum
(ne yapayım, havai bir adamım)
mümkün olduğu kadar acıkmamaya çalışıyorum

unutmadığım günler işe gidiyorum
(o kadar az çalışıyorum ki)
insanlarla hiç yüz vermiyoruz birbirimize
halbuki ben onlarla saatlerce konuşmak istiyorum

evime servisle dönüyorum
(yeşil bir midibüs var, ben hep onu bekliyorum)
şoföre kartımı gösterirken
kendimi fbi ajanı gibi hissediyorum
(şoför o kadar güleryüzlü biri ki, her seferinde
bu kadar olur diyorum)

sonra boylu boyunca uzanıp kitap okuyorum
çok yorulduğum için değil
ben öylesinden hoşlanıyorum
Bir de balıklarım var, ama bir akvaryumum olmadığı sürece
onlarla iyi ilişkiler kurabileceğimi sanmıyorum.

bazan biraz borç veriyorum kendime
(ama geri ödediğimi hiç anımsamıyorum)
yağmura ayıp olmasın diye
şemsiye falan da kullanmıyorum

hafızam pek güçlü değilse de
hiç olmazsa adını unutmamaya çalışıyorum
unutunca kızıma soruyorum
(sanki bir kızım varmış gibi)
çok sıkışınca anneme soruyorum
(her seferinde gözyaşlarına boğuluyor nedense
halbuki ben biraz gülsün diye böyle yapıyorum)




tıraş olmayı pek sevmiyorum
(gerek saç; gerekse de sakal)
mahallede bana robinson diyor olabilirler
bunu arada bir araştırıyorum

ama iş şiire gelince çok şey değişir
bütün şairlerle iyi geçiniyorum
(gerçi bazıları ödünç uyak istiyor benden ikide bir
kendi uyaklarınızı kendiniz uydurun bence diyorum)

bazan bütün bir yaz geçiyor ben denize girmiyorum
(ne yapayım, belki de ıslanmaktan hoşlanmıyorum)
ama deniz kenarında dolaşmayı çok seviyorum
(dönüşte bütün ayakizlerimi toplayıp çöp kutusuna atıyorum)

aslında senin beni anladığından da emin olamıyorum
(tamam tamam, ben de sana pek ipucu vermiyorum)
bunu bana iki de bir kızmandan anlıyorum
o zaman tarafsız olmaya çalışıyorum
(ama nedense her seferinde kendimi haklı buluyorum)


bazan çok güzel kızlarla çıkıyorum
(ama hiçbiriyle de tek kelime konuştuğum yok)
birkaç gün içinde terk ediyorlar beni
ben de ıslık çalarak oradan uzaklaşıyorum


mavi rengi çok seviyorum
gözkapaklarımı maviye boyuyorum
ne zaman markete gitsem
birkaç mavi yumurta alıyorum

kör olmaktan çok korkuyorum
o zaman oturup biraz ağlıyorum
televizyonu açıp konuyu değiştirmeye çalışıyorum
bir kıymık batmasın diye
sokaklarda gözü kapalı yürüyorum
(vatmansız bir tren gibi)

sana hiç laf söyletmiyorum
mesela, birisi beni hiç sevmediğini söyledi değil mi
(bu ben de olabilirim)
onu hemen oracıkta öldürüyorum

çocuklarla çok iyi anlaşıyorum
benimde sizin gibi bir kızım vardı diyorum
onlara günün birinde delirirsem sakın beni
taşlamayın diyorum
onlar da hemen söz veriyorlar
(ama çocukları bilirsiniz, onlara pek de güvenemiyorum)

çok yakın bir arkadaşım var
(adının ne olduğunu hala bilmiyorum)
bazan oturup birlikte içiyoruz
ona her seferinde kendine bir kız bul artık diyorum
(nedense o da bana aynı şeyi söylüyor
tuhaf bir durum, kabul ediyorum)

artık o şiirimi okumaya çok utanıyorum
(bütün yüzler bana çevrilecekmiş gibi geliyor)
çok istersem, biraz mehter dinliyorum
perdeleri çekip deli gibi dansediyorum
(kapı da sımsıkı kapalıysa)

İnsanlar durmadan konuşuyor
(ben kesinlikle cevap vermiyorum)
Başkalarının bu kadar akıllı oluşuna şaşıyorum
Nasıl olup da her şeyi biliyorlar
(bense hemen hemen hiçbir şey bilmiyorum,
buna da ayrıca şaşıyorum)

aynaya pek sık bakmamaya çalışıyorum
(söylemiştim, epeyce borcum birikti kendime)
ya da belki ismini sorar da bilemem diye korkuyorum
(yanlış hatırlamıyorsam bundan da biraz söz etmiştim)
ben de saçlarımı el yordamıyla tarıyorum
tıraş olmak içinse berbere gidiyorum
(tahmin edersin, aynaya sırtımı dönüyorum)

canım seni görmeyi çok isterse
oturup bir resmini yapıyorum
(sana benzetebildiğimi pek söyleyemem)
sonra kendime bir kadeh rakı hazırlayıp
sana bir aşk şiiri okuyorum
(bu şiirde ne buluyorum hiç anlamıyorum)


dışarıda yağmur yağmıyorsa acayip bozuluyorum
oturup bu şiiri ezberlemeye çalışıyorum
o sırada telefon falan çalarsa
kesinlikle cevap vermiyorum

bazan canım gerçekten sıkılıyor
o zaman kendime biraz içki koyuyorum
ışıkların hepsini kapatıyorum
ilk yudumu hep senin şerefine içiyorum
(bir keresinde unutmuştum bunu, saklamıyorum)

o gün senden bir haber almışsam
mutlaka oturup bunu not ediyorum
(üzerinde ne vardı, gülümsüyor muydun)
eğer birini sana benzettiklerini fark etmişsem
yazdıklarımı hemen o an yırtıyorum


bazen bütün gün şiir okuduğum oluyor
(kan dolaşımım biraz hızlansın diye)
örneğin bu sabah aynı şiiri yirmi defa okumuşum
(yine de ezberleyemedim, işte buna çok içerliyorum)

o gün günlerden Cuma’ysa
mutlaka biraz gülümsüyorum
en güzel giysilerimi giyip sokağa çıkıyorum
kızın biri şöyle alıcı gözle bakarsa bana
bu iş bu kadar deyip evime dönüyorum
(yanlış anlama, bunun pek sık olduğunu savunmuyorum)

bazan eski günlüklerimi karıştırıyorum
her seferinde kendime hayret ediyorum
ne acayip bir adammışım ben diyorum
(sanki şimdi çok normalmişim gibi)
yine de kendimi bir şekilde bağışlıyorum


sokaklarda hızlı hızlı yürüyorum
ya birisi bana saati sorarsa, ya biri el ilanı falan uzatmaya kalkarsa,
(böyle şeylerden pek hoşlanmıyorum)
ama bir tatlıcıya rastlamışsam
mutlaka girip oturuyorum
(bilirsin bir tatlıya, birde sana dayanamam)
ne yiyeceğime bir türlü karar veremiyorum,
bir iki saat öylece oturup düşünüyorum,
sonra da hiçbir şey yemeden kalkıyorum,
(bana sorarsan, böyle olacağını daha baştan biliyorum)

bu aralar sana biraz mesafeli davranıyorum
belki de fazla şımartmak istemiyorum
örneğin her sabah günaydın derim
ama bazen söylemeyi unutmuş gibi yapıyorum


insanlarla kavga etmemeye çalışıyorum
biri bana vurmuşsa başkasına benzetmiş olmalı diyorum
bir süre bunu itiraf etmesini bekliyorum
etmiyorsa adam sen de deyip oradan uzaklaşıyorum

kuşlarla aramdan su sızmıyor
(gerçi geçen gün bir tanesiyle biraz tartıştık,
neymiş, bayat yem atmışım önüne, böylesini yiyemezmiş,
karnı da öyle aman aman aç değilmiş zaten,
yemezsen yeme dedim ben de, mendebur hayvan,
onu da bulamayan kuşlar var, bence bunu biraz düşünmelisin)
(bazı kuşları anlamak gerçekten de mümkün olmuyor)

eskisi gibi barlara gitmeyi pek sevmiyorum
(dünya gözüme başka türlü görünmüyor)
eve gelip biraz uzanmayı tercih ediyorum
gerçi birkaç dakikadan fazla yatamıyorum
(sanırım biraz sinirli bir adamım)

bazen gelip benden bir şeyler istiyorsun
(bir çakmak, bir kitapçık)
nedense hep bende olmayan şeyleri seçiyorsun
her seferinde de iki elinle birden kapıya yaslanıyorsun
(bundan tuhaf bir zevk aldığımı itiraf ediyorum)

ama ben seni kendime yasakladım
bütün gün ikv oynuyorum
bazen kendime telefon ediyorum
nedense hiçbir zaman evde olmuyorum
(sandığından daha meşgul bir adamım)

bazıları biraz çatlak olduğumu düşünüyor
selam bile vermeden yanımdan geçiyorlar
ben de içimden canınız cehenneme diyorum
saati sorarlarsa mutlaka yalan söylüyorum


ne zamandır bir tiyatroya gideyim istiyorum
(sırf senle izlediğimiz tiyatrolara inat)
ama ya oyun iyiyse de sen kaçırdın diye üzülürsem deyip gitmiyorum
ben de oturup kendi oyunlarımı kendim yazıyorum
(çoğu atina’da geçiyor, balayımızdan esinleniyorum)

bazen seninle ne güzel anlaşıyoruz
(örneğin hangi diş macunu daha iyi, bu seçimlerde kime oy vermeli)
ama bazen de bütünüyle ters düşüyoruz
(ben beyaz şaraptan hoşlanıyorum , sen kırmızı)
o zaman birkaç gün hiç konuşmuyoruz

dedim ya, ben seni kendime yasakladım
bütün gün ağaçlara tırmanıyorum
(sırf kuşları şaşırtmak için)

çocuklara bilmedikleri oyunları öğretiyorum
(çoğunu bir gece önce uydurmuş oluyorum)
aslında çocuklarla konuşmak bile istemiyorum
ve bu şiirde adının bile geçmesine kıyamıyorum
ne o öyle, ne zaman görsem saklambaç, yakartop, birdirbir
klişelerden hiç mi hiç hoşlanmıyorum


arada bir tavlalara gidiyorum
seyislerden izin alıp atlarla biraz konuşuyorum
hepsi de beni öyle seviyor ki
her seferinde onlara daha çok şeker #@!?ürüyorum

sen şimdi şaşıyorsun ne çok şey yaptığıma
bu kadar iş yirmidört saate sığar mı diyorsun
(ilk bakışta ben de sana hak veriyorum)
ama bir şey söyleyeyim mi
bütün bunlardan sonra yine de boş vaktim kalıyor
hatta bütün bu saçmalıklar o kadar az vaktimi alıyor ki
bütün gün ne yapsam diye kara kara düşünüyorum

bazen serbest bırakıyorum seni kendime
o zaman hastane' ye geliyorum
(saat tam kaçta çıkacağını biliyorum)
çıkar çıkmaz sana saati soruyorum
(ne yapayım daha iyi bir mazeret bulamıyorum)
sen de her seferinde saatin olmadığını söylüyorsun
çok yazık deyip uzaklaşıyorum oradan
(bu her seferinde böyle oluyor
ama sen yine de bana hiç kızmıyorsun)

emiönündeki şarapçıyla yarenlik etmeyi seviyorum
(gerçi fazla samimi olmaya gelmiyor, çok içince mutlaka maraza çıkartıyor)
ona hayatın anlamını soruyorum
yanıt olarak benden bir sigara istiyor

sonra bir gemi batacakmış gibi oluyor
sakın ha diyorum bir batık daha kaldıramam
böyle şeyleri benden başka dert edinen olmamasına şaşıyorum

ama ben seni kendime yasakladım
bütün gün duvarları boyuyorum
(bir gün gözlerinin rengine, bir gün dudaklarının)
bütün kazancım boyalara gidiyor
ama olsun duvarlara bakınca gözlerini görmüş gibi oluyorum
(bazen de dudaklarına dokunmuş gibi)


canım sıkkınsa kimseyle konuşmuyorum
(o çok sevdiğim çocuklarla bile)
seninle bile
o zaman sanki bir kelebek şöyle bir perdeye tosluyor
ve tekrar senin koltuğunun ardına gömülüyor yarı baygın

kimi zaman akşa.m olmak bilmiyor
çocuklar bile asık yüzlüymüş gibi geliyor bana
sanki her ağaca asılı bir ölü var
böyle günlerde alıp başımı dalıyorum
meran muhafızlarının arasına
yürürken üzerimdekileri çıkarıp atıyorum bir yandan da
çırılçıplak kalınca geri dönmeye başlıyorum
(ama her seferinde ölüyorum)

belki de yasaklamamalıydım seni kendime
belki de daha sık düşünmeliydim seni
daha iyi şiirler yazmalı ya da hiç olmazsa
daha çok yangın çıkartmalıydım
;ki kül olup gitsin içinde avare kemiklerim


bütün gün lojman bahçesinde dolaşıyorum
askerler avare gözlerle bakıyorlar bana
çocuklar bana hiçbir şey söylemiyor
ben de onlara gülümsüyorum

bazan Ay bana bir sır verecekmiş gibi oluyor
sanki belli belirsiz boğazını temizliyor
buyrun diyorum ben de hemen, sizi dinliyorum
ama o sırtını dönüp uzaklaşmaya başlıyor

bütün gün pencerenin önünü temizliyorum
sonra ordan mavi bir kuş havalanıyor
(Oysa mavi bir melek olmasını dilerdim)
bir kedi ıslık çala çala önümden geçiyor
çöpçüler nedense hep mutsuz görünüyor

bu kış oldukça sert geçiyor
ceviz büyüklüğünde tanelerle yağıyor kar
bazan bir tanesi avuçlarıma düşüyor
buzdolabına yetiştiremeden avcumda can veriyor
ne yalan söyleyeyim işte o zaman boğazıma bir şeyler düğümleniyor

ben seni kendime yasakladım
bütün gün ikv nde oynuyorum
kırık bir dürbünüm var
bazan gözümü yapıştırıp dalıp gidiyorum saatlerce
sanki oradan birisi bana el sallıyor
(bu belki sensin, belki de değilsin, kesin olarak bilmiyorum)

sabah olunca kuşları uyandırıyorum
bazıları bana yeni öğrendikleri aryaları söylüyor
sonra da gagalarını uzatıp birer solucan istiyorlar
(sanki ben solucanlara kıyabilirmişim gibi)
elbette biraz susamla yetiniyorlar


sana öyle çok şiir yazdım ki
üst üste koyunca boyumu bile geçiyor
ama bazıları o kadar ahmakça şeyler ki
okurken utançtan yüzüm kızarıyor

ne zaman yağmur yağsa gözlerim biraz nemleniyor
ne gereği vardı şimdi diyorum
oturup güzel şeyler düşünmeye çalışırken
örneğin parktaki çocukları, o şoförü...

ama ben seni kendime yasakladım
oturup bütün gün bu şiiri yazıyorum..
Titxdelikurt - Titbxyavrukurt
BİR KURT'UN PEŞİNDE 40 KÖPEK HAVLAMIYORSA, O KURT, KURT DEĞİLDİR.
Resim
ARmut deyip geçmeyin, onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur !
Kullanıcı avatarı
Titxdelikurt
Demirci Çırağı
Demirci Çırağı
Mesajlar: 697
Kayıt: 16 Ara 2009 14:37
Sunucu: Sancak
Klan: Lodos
İletişim:

Re: ŞİİR KÖŞESİ

Mesaj gönderen Titxdelikurt »

Anlatamadım.. Anlatılmaz bu sevda,
Faydası yok hiç bir kelimenin,
Dillerde olsada tövben dua,
İmkanı yok affedilmenin...
Lale bahçeleri vaad etmemiştim oysa,
Ezelim olmadın, ebedim olmandı dileğim,
Mimarı bendim bu aşkın günahı bana,
Elinden içtiğim bir damla aşk ile öleceğim...


Bu da bana ait ;)
Titxdelikurt - Titbxyavrukurt
BİR KURT'UN PEŞİNDE 40 KÖPEK HAVLAMIYORSA, O KURT, KURT DEĞİLDİR.
Resim
ARmut deyip geçmeyin, onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur !
Kullanıcı avatarı
Titxaybala
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 341
Kayıt: 16 Ara 2009 22:56
Sunucu: Sancak
Klan: Lodos
Konum: TİT Loncaları Kurucu Üyesi ve Başkanı

Re: ŞİİR KÖŞESİ

Mesaj gönderen Titxaybala »

Artık yazmayacağım, kısa bir sürede olsa yazmayacağım..
Titxaybala - Titxdenizkızı - Göksu
T.İ.T Loncaları Başkanı
Resim
Sen nekadar bilirsen bil, senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı avatarı
HayLazzCoCuK
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 278
Kayıt: 15 Ara 2009 17:50
Sunucu: Meran
Klan: Arzın Çocukları
Konum: İstanbul/Güngören Çay İçmeye Bekleriz...

Re: ŞİİR KÖŞESİ

Mesaj gönderen HayLazzCoCuK »

Can Yücel - Aşkın Tarifi..
Aşkın Tarifi
O’nu hatırladıkta başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz...
Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz..
ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin...
O’nunlayken pervaneleşen yelkovanlar O’nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine bir akrep kadar hain...
sınıfta büroda yolda yatakta içiniz içinize sığmıyor O’ndan söz edilince yüzünüz sizden habersiz mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa ve O her durduğunuz yerde duruyor her baktığınız yerden size bakıyor siz keyiflendikçe gülüp hüzünlendikçe ağlıyorsa...
dünyanın en güzel yeri O’nun yaşadığı yer en güzel kokusu bedenindeki ter en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse...
hayat O’nunla güzel ve onsuz müptezelse... elmalar pembe kiremitler pembe gökyüzü yeryüzü O’nun yüzü pembeyse kışlar ilkbaharsa yazlar ilkbahar güzler ilkbahar...
her şiirde anlatılan O’ysa... her filmin kahramanı O...
her roman O’ndan söz ediyor her çiçek O’nu açıyorsa...
bir anlık ayrılık bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa iştahınız kapanıyor iştahınız açılıyor iştahınız şaşırıyorsa...
iştahınız hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa...
eliniz telefonda yaşıyor işaret parmağınızla ha bire O’nu tuşluyor dara düştüğünüzde kapıyı çalanın O olduğunu adınız gibi biliyorsanız...
mütemadi bir sarhoşluk halinde her çalan telefona O diye atlıyor vitrindeki her giysiyi O’na yakıştırıyor konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız...
okusu burnunuzdan sureti gözünüzden sesi kulağınızdan teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü...
özlemi sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu...
hem kimseler duymasın hem cümlealem bilsin istiyorsanız...
O’nsuz geceler ıssız sokaklar öksüzse...
ayrılık ölüme vuslat sehere denkse...
gamze gamze tebessüm de onun içinse alev alev öfke de; bunca tavır onca sabır ve nihayetsiz kahır hep O’nun yüzü suyu hürmetine...
uğruna ödenmeyecek bedel gidilmeyece
dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa nedensiz küsüyor sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız...
kaybetme korkusu kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim...
gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...
Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız sınırsız sabırsız doyumsuz bir tutkuyla...
...o halde yarın sizin gününüz!..
"Çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz.
Büyücüburock
Spannungxares
Spannungxadaş
Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur
Sâdıkâne belki ol bu âlemde dildâr olur
Yâr olur ağyâr olur dildâr olur serdâr olur

Yavuz Sultan Selim Han
Kullanıcı avatarı
Titxreis
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 278
Kayıt: 22 Şub 2010 16:22
Sunucu: Sancak
Klan: Lodos
Konum: TİT Loncaları Kurucu Başkanı
İletişim:

Re: ŞİİR KÖŞESİ

Mesaj gönderen Titxreis »

bu aşkın günahı yalnız benim mi
sen de en az benim benim kadar istedin
bir tadımlıkmıydın yoksa heves mi
beni aldatıpta günaha girme
ateş olmadan mı dumanım tüttü
bu aşkı içimde hırs mı büyüttü
bana her bakışın sonsuz ümitti
beni aldatıpta günaha girme i
istediğin kadar inkar etsende
benim tek şahidim yüce sevgimdir
uzanmayan elini nasıl tutardım
beni aldatıpta günaha girme
Titxreis-Titxatasagun
Resim
Bir gün tüm Türk Devletleri ile birlikte Çin seddinde buluşacağız... M.Kemal ATATÜRK
Gizlenmiş İçerikGöster
Bir Kurt' un Peşinden 40 Köpek Havlamıyorsa, O Kurt, Kurt Değildir.
Kullanıcı avatarı
HayLazzCoCuK
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 278
Kayıt: 15 Ara 2009 17:50
Sunucu: Meran
Klan: Arzın Çocukları
Konum: İstanbul/Güngören Çay İçmeye Bekleriz...

Re: ŞİİR KÖŞESİ

Mesaj gönderen HayLazzCoCuK »

Hani bazen çarpar ya hayatın tokad'ı yanağına. Hani ağlamak istersinde ağlayamaz ama için kan ağlar ya.Biri gelir aklına işte o an çok sevdiğin ama bir türlüsöyleyemediğin söyleyipte yüz üstü bırakıldığın ve ardından sinek misali ezilip geçildiğinama ne olursa olsun onun gülüşü gelir aklına ve sonra aynaya bakıp kendi kendine "ama,ama ben onu sevmiştim hemde köpekler gibi, ama o ama o ne yaptı onu seven gülü bıraktı dikenine baktı...



Not: Bana Aittir...
Büyücüburock
Spannungxares
Spannungxadaş
Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur
Sâdıkâne belki ol bu âlemde dildâr olur
Yâr olur ağyâr olur dildâr olur serdâr olur

Yavuz Sultan Selim Han
Kullanıcı avatarı
Titxaybala
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 341
Kayıt: 16 Ara 2009 22:56
Sunucu: Sancak
Klan: Lodos
Konum: TİT Loncaları Kurucu Üyesi ve Başkanı

Re: ŞİİR KÖŞESİ

Mesaj gönderen Titxaybala »

EL VEDA
Bilirmisin içimin nasıl acıdığını;
Aslında deliler gibi sevipte;
Seviyorum diyememeyi?
Bilirmisin?
Bilirsin bilirsin de;
Sende kendine yediremezsin
Anlamsız gelir
Bu kadar giz, ağır gelir,
Oysa sende bilirsin
Neden diyemediğimi
Yalan söyleyemem bilirsin,
Ama herkes söylermiş
Çok da zor değilmiş,
Ama çok yakıcı
İnsafsız; acımıyor ,acıtıyor
Yinede inanma sen bana
Bakma bu halime
Bir gün buda biter
Sen zaten unutmuşsun
Ama bilki;
Unuttum demek;
Asla unutmamak, daima hatırlamaktır.
Ben seni asla ama asla unutmayacağım,
Bende ki yerin her daim başka olacak
Senin bile bilemediğin,
Sen benim en gizlimsin
Bazen sana şiir yazıyordum
Sesim kötü kusura bakma
Bazen şarkı mırıldanıyordum
Kimi zaman iç geçirip ağlıyordum
Çoğu zaman çocuklar gibi
Bir tek sana şımarıyordum
Artık merak etme
Yapmayacağım hiç birini
Üzmeyeceğim ne seni ne de kendimi,
Görmeyeceksin yüzümü,
Duymayacaksın sesimi,
Ağlatamayacak bu hayat beni
Yıkamayacak, yıkılmayacağım.
Söylemeyecem, söyletemeyecek kimseler
Seni nasıl sevdiğimi!
Nedenini sende bilemeyeceksin
Bir anda çıkacağım hayatından
Belki veda bile etmeden
Kimbilir, belki de bu bir veda
Böyle veda olmaz deme;
Bu kadar acımasız olamazsın deme;
Bu benim için sondur bilesin
Bir daha asla bu kadar açık olmayacağım
Seni Rabbime emanet edip,
Kendimi O'na havale edip
Çekip gideceğim bu viran ellerden
Veda etmeden......

El veda




NOT: Şiir bana aittir.
Titxaybala - Titxdenizkızı - Göksu
T.İ.T Loncaları Başkanı
Resim
Sen nekadar bilirsen bil, senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı avatarı
Titxreis
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 278
Kayıt: 22 Şub 2010 16:22
Sunucu: Sancak
Klan: Lodos
Konum: TİT Loncaları Kurucu Başkanı
İletişim:

Re: ŞİİR KÖŞESİ

Mesaj gönderen Titxreis »

Sevilirken bilmedin mi?
Ben söylerken gülmedin mi?
Falımızda hasret var, ayrılık var demedim mi?

Anlamazdın anlamazdın,
Kadere de inanmazdın.
Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın?
Dilerim ki mutlu ol sevgilim,
Ben olmasam bile hayat gülsün sana.
Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.

Kalbim bomboş kaldı sanma,
Acılar geçer zamanla.
Aşka tövbe demem ben,
Görürsün sevince yeniden.
Titxreis-Titxatasagun
Resim
Bir gün tüm Türk Devletleri ile birlikte Çin seddinde buluşacağız... M.Kemal ATATÜRK
Gizlenmiş İçerikGöster
Bir Kurt' un Peşinden 40 Köpek Havlamıyorsa, O Kurt, Kurt Değildir.
Kullanıcı avatarı
Titxaybala
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 341
Kayıt: 16 Ara 2009 22:56
Sunucu: Sancak
Klan: Lodos
Konum: TİT Loncaları Kurucu Üyesi ve Başkanı

Re: ŞİİR KÖŞESİ

Mesaj gönderen Titxaybala »

AYNI DUYGULARI YAŞIYORUM
Sanmaki bir tek sen acı çekiyorsun
Bir seven sensin,
Bende aynı duyguları yaşıyorum
Katbe kat,
Bak sende yazıyorsun artık,
Çok da zor değilmiş
Demekki insan sevince,
Aşk uğruna her şeyi yapıyor.
Kendini ifade etmenin yolunu buluyor,
Ya da bulduğunu sanıyor
Belki acemice
Fakat anlamlı ,
İçinde sen varsın ,senin duyguların
Başka ne isterim ki,
Ellerin yazdığı sayfalar dolusu şiirlerden,
Senin yazdığın iki satır ,daha güzel
Daha samimi ve içten.
Sen sanıyorsun ki ;
Anlayamadım seni,
Taniyamadım, keşfedemedim,
Aldığın her nefeste,
Döktüğün buğulu göz yaşlarında,
Keşke dediğin her anında,
Bizim şarkımız çalarken ,
Dans edişimizi hayal ederken
Beraber yaptığımız her şeyi düşünürken
Kalbin benim için atarken
Benim yüreğimde;
Benim kalbimde ,evet var,
Hep öyle çarptı.
Aynı şeyleri farklı yaşamadık
Aynı yaşadık,
Aynı yaşıyacağız....
Bu ruh bu bedende oldukça...



Unutamam, unutama, unutma......


NOT:Şiir bana aittir.
Titxaybala - Titxdenizkızı - Göksu
T.İ.T Loncaları Başkanı
Resim
Sen nekadar bilirsen bil, senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Cevapla