1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Farketmeki insan (Can Yücel'den alıntı)

Gönderilme zamanı: 06 May 2014 14:02
gönderen ghost
F A R K E T M E L İ İ N S A N



Bir damlacık Sudan
nasıl yaratıldığını fark etmeli.


Anne karnına sığarken
dünyaya neden sığmadığını
Ve
En sonunda bir metre karelik yere
nasıl sığmak zorunda kalacağını
Fark etmeli.

Şu çok geniş görünen dünyanın,
Ahirete nispetle
Anne karnı gibi olduğunu
Fark etmeli.


Henüz bebekken
Dünya benim! Dercesine
avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu,
ölürken de aynı avuçların
Her şeyi bırakıp gidiyorum işte!
Dercesine apaçık kaldığını
Ve kefenin cebinin bulunmadığını
Fark etmeli.


Baskın yeteneğini
Fark etmeli sonra.

Azrailin her an
sürpriz yapabileceğini,
nasıl yaşarsa
öyle öleceğini
Fark etmeli insan.


Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte
ama kendisinin
güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada
Yemek yediğini
Fark etmeli.

Yaratılmışların en güzeli olduğunu
Fark etmeli
Ve ona göre yaşamalı.


Gülün hemen dibindeki dikeni
Dikenin hemen yanı başındaki
gülü fark etmeli.


Evinde kedi, köpek beslediği halde
çocuk sahibi olmaktan korkmanın
mantıksızlığını fark etmeli.


Eşine seni çok seviyorum! Demenin
Mutluluk yolundaki müthiş gücünü
Fark etmeli.


Dolabında asılı 25 gömleğinin
Sadece üçünü giydiğini ama
Arka sokaktaki komşusunun
O beğenilmeyen gömleklere
muhtaç olduğunu fark etmeli.

Zenginliğin ve bereketin
Sofradayken önünde biriken
Ekmek kırıntılarını yemekte
gizlendiğini fark etmeli.


Annesinden doğarken
Tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve
aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini
Fark etmeli.

Fark etmeliyiz çok geç olmadan

Ömür dediğin
üç gündür,
dün geldi geçti
yarın meçhuldür

O halde
ömür dediğin
Bir gündür,
O da bugündür

Can Yücel

Re: Farketmeki insan (Can Yücel'den alıntı)

Gönderilme zamanı: 06 May 2014 15:08
gönderen KelwinLawyer
Ben Sadece...

Resim

Re: Farketmeki insan (Can Yücel'den alıntı)

Gönderilme zamanı: 24 Eki 2014 20:30
gönderen husban
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

(1949)

Necip Fazıl Kısakürek

Re: Farketmeki insan (Can Yücel'den alıntı)

Gönderilme zamanı: 05 Nis 2015 12:51
gönderen KARADAVUTs
KelwinLawyer yazdı:Ben Sadece...

Resim
:DD