14.10.2009 Saat 3:42 Karar örgüt evinden bildiriyorum.
Cinsel saldırı vakası. Sol omzunda silah yarası var. Yanında birtakım otlar ve boynunda bir muska bulundu. Kumral saçlı, 165 boylarında, kavruk tenli, yeşil gözlü. Mısır çarşısının arkasında, kumla kapalı yolda Rasim tarafından bulundu. Silahla vurulmuş olması çeteci ihtimalini azaltıyor. Tetikçi fare-adamlardan şüpheleniyorum. Sağlık durumu iyi. Ateşi düşüyor, sayıklıyor. Ana kuzusu değilse yarın kendine gelmiş olur.
1 zincir büyücüsü ele geçirildi. Cansız olarak... Dar sokaklar ve mevzilenmiş düşman operasyonu zorlaştırıyor. Ancak, istek ve arzumuz tam. Yılmadan çarpışıyoruz. Zayiat yok.
Lodos İstihbarat Subayı Ali Demirbilek bildirdi.
Karar
Re: Karar
14.10.2009
İğrenç hadisenin üstünden saatler geçti. Sabah oluyor. Allah kahretsin ki gözüme uyku girmedi. Hayalin başucunda sabahladım. Böyle bir güzelliğe nasıl kıyabilirler anlamıyorum. Sabah ezanında gözünü açar gibi oldu. Allahım, nasıl gözler onlar. Yaz yağmurlarıyla ıslanmış çiçek bahçeleri gibi yeşil...
Unutmak istemiyorum. 170 boylarında olmalı, sağ elinde bir şey tutuyordu ama karanlıktan seçemedim. Fare-adamlardan olmalı, Ali subaya da söyledim zaten. Kamburdu ve elindeki muhtemelen bir çifte idi. O şerefsizi bulacağım. Ant olsun ki, sana bunu yapana bedelini ödeteceğim.
Umudumuzu kaybetmememiz lazım. 2 hafta oldu bu cehennemdeyiz. Çeteciler, fare-adamlar, arzlar, mahlukatlar... Örgüt evinden çıktığımız gibi Allahın lanetlediği toprak ve insanların ortasına düşüyoruz. Lanetlenmemiş topraklar nerede bilmiyorum, belkide öyle bir yer yoktur.
Bugün Emin harika iş çıkardı. Ali subay hattı bozup zincirlerin üzerine doğru saldırdı. Emin peşinden gitmeseydi... Bilmiyorum, Ali subay yaralansa veya ele geçirilseydi ne yaparız bilmiyorum. Ben büyücülerin yıldırımlarından korkmuş, sığınacak bir delik bulmak için kaçmaya başlamıştım. Yakalanan zinciri sorgulamaya bile fırsat kalmadan paramparça etmiş Ahmet. Kıyametin delirttiklerinden birisi o. Hiç şüphem kalmadı, öyle. Bu gece ateşin başında kol ve bacaklar ile oturmuş "Bunu bulamayanlar var" diyerek gülümsüyordu bize. Akrep ve yılan yemekten bıktım ama bu... Bu insanlık dışı. Düşününce bile midem bulanıyor.
Bunları günlüğüme yazmaktan utanıyorum ama... Hayale saldıran sapığı engelleyebilirdim. Allahım ben ne yaptım? Ben ne yaptım? Çok korkmuştum, ben...Ben...Ben de o lanetlenmişlerden biriyim artık. Özür dilerim Hayal, affet beni, yalvarırım affet. Şimdi düşünüyorumda Ahmet o kadar deli gelmiyor gözüme. Hepimiz kendimizle baş başa kaldığımızda biraz deliyiz, biraz korkağız. Gizlediğimiz şeyiz biz. Ve işte ben, Rasim, bir korkağın tekiyim! Silah arkadaşını zincirlerin arasında koyup kaçan, bir kadının iffetinin kirlenmesine göz yuman bir korkağım! Allahın belası gün, doğ artık doğ!
Uyku bastırıyor.Güneş doğu cephesi pencerelerinde kırılıyor. Hayalin bir resmini çizip yatacağım. Bakalım ismimin hakkını verebilecek miyim?
İğrenç hadisenin üstünden saatler geçti. Sabah oluyor. Allah kahretsin ki gözüme uyku girmedi. Hayalin başucunda sabahladım. Böyle bir güzelliğe nasıl kıyabilirler anlamıyorum. Sabah ezanında gözünü açar gibi oldu. Allahım, nasıl gözler onlar. Yaz yağmurlarıyla ıslanmış çiçek bahçeleri gibi yeşil...
Unutmak istemiyorum. 170 boylarında olmalı, sağ elinde bir şey tutuyordu ama karanlıktan seçemedim. Fare-adamlardan olmalı, Ali subaya da söyledim zaten. Kamburdu ve elindeki muhtemelen bir çifte idi. O şerefsizi bulacağım. Ant olsun ki, sana bunu yapana bedelini ödeteceğim.
Umudumuzu kaybetmememiz lazım. 2 hafta oldu bu cehennemdeyiz. Çeteciler, fare-adamlar, arzlar, mahlukatlar... Örgüt evinden çıktığımız gibi Allahın lanetlediği toprak ve insanların ortasına düşüyoruz. Lanetlenmemiş topraklar nerede bilmiyorum, belkide öyle bir yer yoktur.
Bugün Emin harika iş çıkardı. Ali subay hattı bozup zincirlerin üzerine doğru saldırdı. Emin peşinden gitmeseydi... Bilmiyorum, Ali subay yaralansa veya ele geçirilseydi ne yaparız bilmiyorum. Ben büyücülerin yıldırımlarından korkmuş, sığınacak bir delik bulmak için kaçmaya başlamıştım. Yakalanan zinciri sorgulamaya bile fırsat kalmadan paramparça etmiş Ahmet. Kıyametin delirttiklerinden birisi o. Hiç şüphem kalmadı, öyle. Bu gece ateşin başında kol ve bacaklar ile oturmuş "Bunu bulamayanlar var" diyerek gülümsüyordu bize. Akrep ve yılan yemekten bıktım ama bu... Bu insanlık dışı. Düşününce bile midem bulanıyor.
Bunları günlüğüme yazmaktan utanıyorum ama... Hayale saldıran sapığı engelleyebilirdim. Allahım ben ne yaptım? Ben ne yaptım? Çok korkmuştum, ben...Ben...Ben de o lanetlenmişlerden biriyim artık. Özür dilerim Hayal, affet beni, yalvarırım affet. Şimdi düşünüyorumda Ahmet o kadar deli gelmiyor gözüme. Hepimiz kendimizle baş başa kaldığımızda biraz deliyiz, biraz korkağız. Gizlediğimiz şeyiz biz. Ve işte ben, Rasim, bir korkağın tekiyim! Silah arkadaşını zincirlerin arasında koyup kaçan, bir kadının iffetinin kirlenmesine göz yuman bir korkağım! Allahın belası gün, doğ artık doğ!
Uyku bastırıyor.Güneş doğu cephesi pencerelerinde kırılıyor. Hayalin bir resmini çizip yatacağım. Bakalım ismimin hakkını verebilecek miyim?
Re: Karar
14.10.2009 Saat 8:30 Lodos İstihbarat Teşkilatı Karargah Komuta Merkezi emirlerini bildiriyor! Dikkat!
Ekte göndermiş olduğunuz kimlik incelendi. Şahıs Hayal Masum. Kütük Samsun/Havza, doğum yeri Kadıköy. Anne ve baba uzun yıllar önce ölmüş. Şahıs dedesinin himayesinde büyümüştür. Dedesi teşkilatın eski neferlerinden Atilla Masum. 4 ay önce çeteciler tarafından öldürülmüştür. Şahıs kimsesizdir. Dedesinin hatırına binaen tedavisinin yapılması, müşkiliyetinin giderilmesi emrolunur!
Ali Subay, sokakta bulduğunuz her aciz insanı örgüt evine sokamazsınız! Şahısın akrabalarının hizmetleri sebebiyle bunu bir istisna olarak kabul ediyorum. Lodosa katılmak için başvuru yaptığı bilgisi mevcut. Bu konuda görevinizi aksatmamak şartı ile insiyatifi size bırakıyorum.
Çetecilerin bulunduğu mevkide fare-adamlara rastlamanız ilginç. Gözlerinizi dört açın! Eğer fare-adamlar bu mevkide örgütlenme veyahut işbirliği amaçlı hareketleniyorsa en erken vakitte bunu bildiriniz.
Lodos İstihbarat Komutanı Hakan Erdoğan bildirdi.
Ekte göndermiş olduğunuz kimlik incelendi. Şahıs Hayal Masum. Kütük Samsun/Havza, doğum yeri Kadıköy. Anne ve baba uzun yıllar önce ölmüş. Şahıs dedesinin himayesinde büyümüştür. Dedesi teşkilatın eski neferlerinden Atilla Masum. 4 ay önce çeteciler tarafından öldürülmüştür. Şahıs kimsesizdir. Dedesinin hatırına binaen tedavisinin yapılması, müşkiliyetinin giderilmesi emrolunur!
Ali Subay, sokakta bulduğunuz her aciz insanı örgüt evine sokamazsınız! Şahısın akrabalarının hizmetleri sebebiyle bunu bir istisna olarak kabul ediyorum. Lodosa katılmak için başvuru yaptığı bilgisi mevcut. Bu konuda görevinizi aksatmamak şartı ile insiyatifi size bırakıyorum.
Çetecilerin bulunduğu mevkide fare-adamlara rastlamanız ilginç. Gözlerinizi dört açın! Eğer fare-adamlar bu mevkide örgütlenme veyahut işbirliği amaçlı hareketleniyorsa en erken vakitte bunu bildiriniz.
Lodos İstihbarat Komutanı Hakan Erdoğan bildirdi.
Re: Karar
14.10.2009 Saat 17:23 Karar örgüt evinden bildiriyorum.
Ölüm emri arz edilir. Hayal Masum isimli şahısa düzenlenen saldırının failinin Ahmet olduğu anlaşılmıştır. Örgüt evinde el ve ayakları bağlanmıştır. Zapt edilmiştir. Kendi itirafı da mevcuttur. Tekrar ediyorum, itirafı mevcuttur. Şüpheye yer yoktur. Lodos mensubu olmasından mütevellit, yargı ve infazını gerçekleştirilemedi. Ölüm kararının çıkarılması ve tarafıma bildirilmesi arz edilir.
Lodos İstihbarat Subayı Ali Demirbilek bildirdi.
Ölüm emri arz edilir. Hayal Masum isimli şahısa düzenlenen saldırının failinin Ahmet olduğu anlaşılmıştır. Örgüt evinde el ve ayakları bağlanmıştır. Zapt edilmiştir. Kendi itirafı da mevcuttur. Tekrar ediyorum, itirafı mevcuttur. Şüpheye yer yoktur. Lodos mensubu olmasından mütevellit, yargı ve infazını gerçekleştirilemedi. Ölüm kararının çıkarılması ve tarafıma bildirilmesi arz edilir.
Lodos İstihbarat Subayı Ali Demirbilek bildirdi.
Re: Karar
15.10.2009 Ceride-i Şeref.
Çeteci zulmü!
Hayal Masum isimli genç kız çetecilerin elinden kurtarılmıştır! Dün, sabah saatleri sırasında Mısır Çarşısı mevkinin tenha arka sokaklarında genç bir kız bulunmuştur. Saldırganların ağır yaraladığı kız "Allah Lodoslardan razı olsun, yetişmeseler neler olurdu düşünmek bile istemiyorum." dedi. Ağlamaktan bitap düşmüş kızcağız, Lodosların şefkatli kanatları altına alınmıştır. Lodos klanı başkanı İsmet Bey, "Kızcağız akşam vakti ot toplamak için çıkmış dışarı. Karanlığa kalınca sapa bir sokakta yakalamışlar. Çok şükür, başına bir zeval getiremeden tepelerine bindik alçakların!" dedi.
Çeteci zulmü!
Hayal Masum isimli genç kız çetecilerin elinden kurtarılmıştır! Dün, sabah saatleri sırasında Mısır Çarşısı mevkinin tenha arka sokaklarında genç bir kız bulunmuştur. Saldırganların ağır yaraladığı kız "Allah Lodoslardan razı olsun, yetişmeseler neler olurdu düşünmek bile istemiyorum." dedi. Ağlamaktan bitap düşmüş kızcağız, Lodosların şefkatli kanatları altına alınmıştır. Lodos klanı başkanı İsmet Bey, "Kızcağız akşam vakti ot toplamak için çıkmış dışarı. Karanlığa kalınca sapa bir sokakta yakalamışlar. Çok şükür, başına bir zeval getiremeden tepelerine bindik alçakların!" dedi.
Re: Karar
15.10.2009
Harika resim çizmişim. Karımın tavsiyesi, doğacak kızımı çizmek için öğrendim. Kısmet değilmiş.
Aramızda bir hain olduğunu biliyordum. Yamyam herif! Çetecilerle geze geze onlara benzedi. Ne hikmetse çetecilere baskın yapacağımız gün hendek kazılmış, siper yapılmış. Bak sen şu tesadüfe(!) Pis, uzamış tırnaklarını boğazına sokasım geliyor. Hayale yaptığı şerefsizlikten suratı kızarmıyor bile. Tırnaklarıyla duvarı kazıyor, saatlerdir mırıldanıp duvarı kazıyor. Bu hasta herifin istihbaratta ne işi var anlayamıyorum. Şu emir çabucak gelsede kessek şu pisliğin dilini.
Yazık be! Kızın haline bak perişan olmuş. Ağlaya ağlaya göz pınarları kurudu. Ne bir şey yiyor, ne konuşuyor. Şu meymenetsiz "ne haber güzelim" diye çıkmasaydı karşısına... Belki bir şeyler daha öğrenirdik. Ne yapar, nerede yaşar, kimi kimsesi var mı?
Onu yazdığımı bilmiyor. Öylece geçmiş duvarın dibine, kapatmış başını dizlerine... Aşık mı oluyorum, kendimi suçlu hissettiğim için mi böyle? Çıplak ayaklarına, yere uzanan saçlarına bakıyorum. Kollarına, kafasının içine girmek istiyorum. Aynı acıyı çekmek istiyorum, onun acısını, anlıyor musun? O yalnızlığı, o umutsuzluğu paylaşsın benimle istiyorum! Paylaşsın ki acısı hafiflesin. Ama olmuyor. Uzansam, tutsam elini, kaldırsam başını, "Yanındayım, hep yanında olacağım. Bir daha canını yakamayacaklar." desem. Gerçi yalan söylemiş olurum. En az Ahmet kadar ben de suçluyum bu işte.
Nereden girdim bu işe anasını satayım! Git okulunu oku, adam gibi bir işe gir, yaşa. Ama böyle olmayacak diye girdim Lodosa. Korkmayacaktım. Her karanlıkta, her asalak görüşümde annesinin eteğine saklanan Rasim olmayacaktım. Şimdi saklanacak bir etek bile yok.
Bazen hayvanlara imreniyorum. Ne kadar muhteşem bir şey düşünmeden yaşamak. Tamam, onlarda acı çekiyor, aç kalıyor, yaralanıyor. Ama ne bileyim, düşünememek bir başka güzel olmalı. Hani bir kıssa vardı; Musa tanrı ile konuşur ve "Nedir bu eziyet, neden azap yollayıp duruyorsun bizlere tanrım?" der. Tanrı bunun son ve en büyük azapları olacağını, başka azap yollamayacağını söyleyip doyumsuzluğu bırakır insanlığa. O hikaye gibi işte, düşünmeyi bırakmış bizlere. "İnsan" olanların azabı bu! Düşünmek.
Harika resim çizmişim. Karımın tavsiyesi, doğacak kızımı çizmek için öğrendim. Kısmet değilmiş.
Aramızda bir hain olduğunu biliyordum. Yamyam herif! Çetecilerle geze geze onlara benzedi. Ne hikmetse çetecilere baskın yapacağımız gün hendek kazılmış, siper yapılmış. Bak sen şu tesadüfe(!) Pis, uzamış tırnaklarını boğazına sokasım geliyor. Hayale yaptığı şerefsizlikten suratı kızarmıyor bile. Tırnaklarıyla duvarı kazıyor, saatlerdir mırıldanıp duvarı kazıyor. Bu hasta herifin istihbaratta ne işi var anlayamıyorum. Şu emir çabucak gelsede kessek şu pisliğin dilini.
Yazık be! Kızın haline bak perişan olmuş. Ağlaya ağlaya göz pınarları kurudu. Ne bir şey yiyor, ne konuşuyor. Şu meymenetsiz "ne haber güzelim" diye çıkmasaydı karşısına... Belki bir şeyler daha öğrenirdik. Ne yapar, nerede yaşar, kimi kimsesi var mı?
Onu yazdığımı bilmiyor. Öylece geçmiş duvarın dibine, kapatmış başını dizlerine... Aşık mı oluyorum, kendimi suçlu hissettiğim için mi böyle? Çıplak ayaklarına, yere uzanan saçlarına bakıyorum. Kollarına, kafasının içine girmek istiyorum. Aynı acıyı çekmek istiyorum, onun acısını, anlıyor musun? O yalnızlığı, o umutsuzluğu paylaşsın benimle istiyorum! Paylaşsın ki acısı hafiflesin. Ama olmuyor. Uzansam, tutsam elini, kaldırsam başını, "Yanındayım, hep yanında olacağım. Bir daha canını yakamayacaklar." desem. Gerçi yalan söylemiş olurum. En az Ahmet kadar ben de suçluyum bu işte.
Nereden girdim bu işe anasını satayım! Git okulunu oku, adam gibi bir işe gir, yaşa. Ama böyle olmayacak diye girdim Lodosa. Korkmayacaktım. Her karanlıkta, her asalak görüşümde annesinin eteğine saklanan Rasim olmayacaktım. Şimdi saklanacak bir etek bile yok.
Bazen hayvanlara imreniyorum. Ne kadar muhteşem bir şey düşünmeden yaşamak. Tamam, onlarda acı çekiyor, aç kalıyor, yaralanıyor. Ama ne bileyim, düşünememek bir başka güzel olmalı. Hani bir kıssa vardı; Musa tanrı ile konuşur ve "Nedir bu eziyet, neden azap yollayıp duruyorsun bizlere tanrım?" der. Tanrı bunun son ve en büyük azapları olacağını, başka azap yollamayacağını söyleyip doyumsuzluğu bırakır insanlığa. O hikaye gibi işte, düşünmeyi bırakmış bizlere. "İnsan" olanların azabı bu! Düşünmek.
Re: Karar
16.10.2009 Saat 8:30 Lodos İstihbarat Teşkilatı Karargah Komuta Merkezi emirlerini bildiriyor! Dikkat!
İsmet Beyden hediyeniz var. Ahşap işleme, 12 kalibre, çift kırma. Jandarmaların elindekilerden değil anlayacağınız. İsmet Beyin imzası bile var. Böyle bir çifte için Eminönünün yarısının adam öldüreceğinden eminim. "Kızcağız"ın durumundan bahsettim, "İyi iş çıkarmışsınız, Aliyi ve ekibini tebrik et." dedi.
Bak Ali Subay, benden örnek alman gereken şeyler var. Peki sen örnek alıyor musun? Hayır! Anlamadığın şey şu; İşler hallolmuş haliyle üstlerine bildirilir. Bir sıkıntı mı yaşıyorsun, hallet ve bana bildir. Ekibinden birisinin bir delilik yaptığını, kızın birine saldırdığını varsayalım. Böyle bir durumda meseleyi halletmeden bana bildiremezsin. Senin gibi değerli bir Subayımıza yakışmaz.
Şu bizim deli oğlan meselesine gelince... Aranızdan Lodos İstihbarata yaraşır bir iş yapan var mı? Eline silah tutuşturulmuş, önüne geleni kesip biçen yeni yetmelerden farkınız yok! En azından deli oğlan çetecilerin arasına sızabildi.
Burada bahsettiğimiz şey "İş" Ali Subay. Lodos bile olmayan bir zilliye kimin ne halt ettiği umurumda bile değil. Lodosa hizmetleriyle bilinen bir ailenin evladı kurtarılır ve biz tebrik ediliriz. Bu kadar! Bir sonraki sefere Lodos öldürmek için izin isteyeceğin zaman işe yaramayan birisi olsun.
Tüfek şimdilik bende kalsın, ikinci kolun çıkarsa haber et, hediyeni veririm.
Lodos İstihbarat Komutanı Hakan Erdoğan bildirdi.
İsmet Beyden hediyeniz var. Ahşap işleme, 12 kalibre, çift kırma. Jandarmaların elindekilerden değil anlayacağınız. İsmet Beyin imzası bile var. Böyle bir çifte için Eminönünün yarısının adam öldüreceğinden eminim. "Kızcağız"ın durumundan bahsettim, "İyi iş çıkarmışsınız, Aliyi ve ekibini tebrik et." dedi.
Bak Ali Subay, benden örnek alman gereken şeyler var. Peki sen örnek alıyor musun? Hayır! Anlamadığın şey şu; İşler hallolmuş haliyle üstlerine bildirilir. Bir sıkıntı mı yaşıyorsun, hallet ve bana bildir. Ekibinden birisinin bir delilik yaptığını, kızın birine saldırdığını varsayalım. Böyle bir durumda meseleyi halletmeden bana bildiremezsin. Senin gibi değerli bir Subayımıza yakışmaz.
Şu bizim deli oğlan meselesine gelince... Aranızdan Lodos İstihbarata yaraşır bir iş yapan var mı? Eline silah tutuşturulmuş, önüne geleni kesip biçen yeni yetmelerden farkınız yok! En azından deli oğlan çetecilerin arasına sızabildi.
Burada bahsettiğimiz şey "İş" Ali Subay. Lodos bile olmayan bir zilliye kimin ne halt ettiği umurumda bile değil. Lodosa hizmetleriyle bilinen bir ailenin evladı kurtarılır ve biz tebrik ediliriz. Bu kadar! Bir sonraki sefere Lodos öldürmek için izin isteyeceğin zaman işe yaramayan birisi olsun.
Tüfek şimdilik bende kalsın, ikinci kolun çıkarsa haber et, hediyeni veririm.
Lodos İstihbarat Komutanı Hakan Erdoğan bildirdi.
Re: Karar
16.10.2009
Aramıza yeni birisi katıldı. Hayal de artık bizim ekipten birisi. İki saat kadar önce Ali Subay söyledi. Sahiden çok sevindim bu habere. Son görüşüm olacak diye korkuyordum.
Biraz toparladı kendini. Saçlarını taradık. Güzel bir örgü yaptım elimden geldiğince. Ayrıca zulamı açtım onun için. Zaten azıcık makarnam kalmıştı, operasyonlardan önce yediğim. Övünmek gibi olmasın iyi yemek yaparım. Karım hamileyken yemekleri ben yapardım. Sonraları bana yemek yapacak birisi kalmadı zaten. Asıl bomba Hayale altınlarımdan ikram ettiğimde patladı. Benim yaşımdakilerin asla unutamayacağı çocukluğumuzun efsanesi altın kaplama çikolatalar... Ne güzel yıllardı. Çocuktum diye mi güzeldi, yoksa sahiden öyle miydi? Neyse işte, dört tane altın verdim. Başta çikolata olduğunu anlamadı tabii, "Kabuğunu soyup ısır." dedim. Kadınların çikolataya doğaüstü bir biçimde düşkün olduğunu biliyordum. Ancak çikolatayı yediğinde gözleri dolan ve bana sarılan bir kadına ilk kez rastlıyorum. Seninle aramızda bir sır olarak kalsın bu günlük; on, on beş altın çikolatam daha var sakladığım. Kıyamet günü benim gibi bir korkağın, kadınları etkilemek için başka çaresi yok. Ne yaparsın işte.
Şu bizim maymun suratlı haine gelince... Komutan "İşini yapsın, kontrol altında tutun. Operasyon bitince kellesini koparacağım." demiş. Geç gelen adalet işte, elimizden bir şey gelmiyor. Ali Subayın da bayağı sıkılmış canı bu işe.Normalde operasyonları bile Ahmet dışında hiç birimize haber vermeden yürütür. Komutanın postası gittikten sonra oturup mektuptan bahsetti biraz. "Yarın gece hazırlıklı olun, operasyona çıkacağız." dedi. Yine tam detayını anlatmadı ama olsun, en azından ne zaman olacağını biliyoruz.
Ali Subayı çok seviyorum. Adam gibi adam harbiden. Hayali de Lodos yaptı, artık öl dese ölürüm subayım için. Gerçi artık kod adı Elif oldu. Ama daha haber vermedim. Yılların Lodosudur Ali Subay, sol kolunu kaybetmiş kurt mağarasındaki keşiş örümceklerinin zehrinden. Ama bana mısın demiyor. Arap palasını bir hünerli kullanıyor ki sorma. Ali Subay ile aylar önce bir görevde beraberdik. Yakalanan düşmanlar sorgulanacak halde olmaz bazen. Doğal olarak bana getirirler, düşmanları tedavi etmeyi çok sevdiğimi söyleyemem ama benim işim bu. Ben bir şifacıyım sonuçta. Dualar eder, kanamayı durdurur, yaralarını dikerim. Arap palasıyla öyle bir doğrar ki düşmanları, kesikler içinde ve her yeri kanla kaplı adamlar rüyalarıma bile girer bazen. İncecik kesikler atar arap palası, 2 hafta dikişli dursun, yarayı göremez bile bu işten anlamayanlar.
Elif bu tarafa bakıyor. Kağıt kalem sesinden herhalde. Cennete gitmeme gerek kalmadan, meleklerin nasıl tebessüm ettiğini anlıyorum ona baktığımda. Tıraş olduğum ufak ama işimi gören bir aynam var. Keşke o da güzel yüzünü, gözlerini, saçlarını görebilse aynamda.
Aramıza yeni birisi katıldı. Hayal de artık bizim ekipten birisi. İki saat kadar önce Ali Subay söyledi. Sahiden çok sevindim bu habere. Son görüşüm olacak diye korkuyordum.
Biraz toparladı kendini. Saçlarını taradık. Güzel bir örgü yaptım elimden geldiğince. Ayrıca zulamı açtım onun için. Zaten azıcık makarnam kalmıştı, operasyonlardan önce yediğim. Övünmek gibi olmasın iyi yemek yaparım. Karım hamileyken yemekleri ben yapardım. Sonraları bana yemek yapacak birisi kalmadı zaten. Asıl bomba Hayale altınlarımdan ikram ettiğimde patladı. Benim yaşımdakilerin asla unutamayacağı çocukluğumuzun efsanesi altın kaplama çikolatalar... Ne güzel yıllardı. Çocuktum diye mi güzeldi, yoksa sahiden öyle miydi? Neyse işte, dört tane altın verdim. Başta çikolata olduğunu anlamadı tabii, "Kabuğunu soyup ısır." dedim. Kadınların çikolataya doğaüstü bir biçimde düşkün olduğunu biliyordum. Ancak çikolatayı yediğinde gözleri dolan ve bana sarılan bir kadına ilk kez rastlıyorum. Seninle aramızda bir sır olarak kalsın bu günlük; on, on beş altın çikolatam daha var sakladığım. Kıyamet günü benim gibi bir korkağın, kadınları etkilemek için başka çaresi yok. Ne yaparsın işte.
Şu bizim maymun suratlı haine gelince... Komutan "İşini yapsın, kontrol altında tutun. Operasyon bitince kellesini koparacağım." demiş. Geç gelen adalet işte, elimizden bir şey gelmiyor. Ali Subayın da bayağı sıkılmış canı bu işe.Normalde operasyonları bile Ahmet dışında hiç birimize haber vermeden yürütür. Komutanın postası gittikten sonra oturup mektuptan bahsetti biraz. "Yarın gece hazırlıklı olun, operasyona çıkacağız." dedi. Yine tam detayını anlatmadı ama olsun, en azından ne zaman olacağını biliyoruz.
Ali Subayı çok seviyorum. Adam gibi adam harbiden. Hayali de Lodos yaptı, artık öl dese ölürüm subayım için. Gerçi artık kod adı Elif oldu. Ama daha haber vermedim. Yılların Lodosudur Ali Subay, sol kolunu kaybetmiş kurt mağarasındaki keşiş örümceklerinin zehrinden. Ama bana mısın demiyor. Arap palasını bir hünerli kullanıyor ki sorma. Ali Subay ile aylar önce bir görevde beraberdik. Yakalanan düşmanlar sorgulanacak halde olmaz bazen. Doğal olarak bana getirirler, düşmanları tedavi etmeyi çok sevdiğimi söyleyemem ama benim işim bu. Ben bir şifacıyım sonuçta. Dualar eder, kanamayı durdurur, yaralarını dikerim. Arap palasıyla öyle bir doğrar ki düşmanları, kesikler içinde ve her yeri kanla kaplı adamlar rüyalarıma bile girer bazen. İncecik kesikler atar arap palası, 2 hafta dikişli dursun, yarayı göremez bile bu işten anlamayanlar.
Elif bu tarafa bakıyor. Kağıt kalem sesinden herhalde. Cennete gitmeme gerek kalmadan, meleklerin nasıl tebessüm ettiğini anlıyorum ona baktığımda. Tıraş olduğum ufak ama işimi gören bir aynam var. Keşke o da güzel yüzünü, gözlerini, saçlarını görebilse aynamda.
Re: Karar
17.10.2009 Saat 19:13 Karar örgüt evinden bildiriyorum.
Gece Sirkeci Garına operasyon düzenlenecek. Fare-adamlar ve yedikleri kertenkelelere düzenlenen saldırılar işe yaradı. Güvenlik hattı oldukça zayıfladı. Bölgeyi incelemek için Kızgın Kum ile Handan Hanımın geleceği bilgisi sızdırıldı. Kafa koparan taşıyan kel bir adam sızdırmış bilgiyi. Ahmetin ajan olduğunu anladıklarından şüpheleniyorum. Bu bir tuzak olabilir. Her ihtimale karşın operasyona katılmamanız gerektiğine kanaat getirdim.
Lodos İstihbarat Subayı Ali Demirbilek bildirdi.
Gece Sirkeci Garına operasyon düzenlenecek. Fare-adamlar ve yedikleri kertenkelelere düzenlenen saldırılar işe yaradı. Güvenlik hattı oldukça zayıfladı. Bölgeyi incelemek için Kızgın Kum ile Handan Hanımın geleceği bilgisi sızdırıldı. Kafa koparan taşıyan kel bir adam sızdırmış bilgiyi. Ahmetin ajan olduğunu anladıklarından şüpheleniyorum. Bu bir tuzak olabilir. Her ihtimale karşın operasyona katılmamanız gerektiğine kanaat getirdim.
Lodos İstihbarat Subayı Ali Demirbilek bildirdi.
Re: Karar
17.10.2009 Saat 19:54 Lodos İstihbarat Teşkilatı Karargah Komuta Merkezi emirlerini bildiriyor! Dikkat!
Hayatımda ilk kez evden çıkıp işe gelmek için bu kadar istek duydum Ali Subay. Ve bunun tehlikeli olduğunu söylüyorsun bana. Komutanını hiç tanımamışsın. Topyekün orada olacağız. Çevre güvenliğini biz sağlayacağız. Mezarlıkta olacağım, Kızgın Kum ve ekibini takip etmek daha kesin bir sonuç doğurur.
Lodos İstihbarat Komutanı Hakan Erdoğan bildirdi.
Hayatımda ilk kez evden çıkıp işe gelmek için bu kadar istek duydum Ali Subay. Ve bunun tehlikeli olduğunu söylüyorsun bana. Komutanını hiç tanımamışsın. Topyekün orada olacağız. Çevre güvenliğini biz sağlayacağız. Mezarlıkta olacağım, Kızgın Kum ve ekibini takip etmek daha kesin bir sonuç doğurur.
Lodos İstihbarat Komutanı Hakan Erdoğan bildirdi.