Kara Mesih - 3.Bölüm (Ben Erg'in Çocuğuyum)

İKV için yazdığınız hikayeler, şiirler veya kurgusal eserleriniz
Cevapla
onatcan3
Salgın Koruyucusu
Salgın Koruyucusu
Mesajlar: 23
Kayıt: 04 Nis 2012 21:09

Kara Mesih - 3.Bölüm (Ben Erg'in Çocuğuyum)

Mesaj gönderen onatcan3 »

Masallar kadar inandırıcı bir şey yok şu dünyada. Efsaneler de aynı şekilde... Ama beni en çok sarsan ve gerçek olacağı ihtimalini düşündüğüm şey, kıyametten önce yazan bazı şeyler... Gavurlar bu konuda gerçekten yaratıcıymış doğrusu.

Başını yavaşça arkaya doğru çevirdi siyah takım elbiseli adam ve çatlak mermer zemindeki adımlarını bir ritim içerisinde, bulunduğu holde dans etmeye başladı. Restore edilmemiş Galata Kulesi'nin son katında, Tulga'yı öldürebilmeyi başarmış olan(!) adam haricinde; tam ortasında duran, dizlerinin üstüne çökmüş bir siluet vardı siyahlar içerisinde. İki kişinin de siyah giyiniyor olması, ki ortada duran kişi siyah bir çarşaf içerisinde duruyor, yüzü gözükmüyordu, garip bir rastlantı mıydı yoksa bu adamın çevresindekiler siyah giymedikleri sürece pek de yaşamıyorlar mıydı?

Özellikle Lovecraft denen bir adamın yazdıklarını okumuştum en son. Tek kelimeyle muazzam ve Erg'i önceden gören ender insanlardan olması beni delirtti resmen! İnsanlar nasıl bu kadar minik şeylerden korkuyormuş, bunu öğrenmek beni gerçekten mutlu etti doğrusu.

Ayaklarının ilerlerdiği ritmi takip etmek kolay değildi. Her seferinde kaçırdığı üç adıma dikkat etmediğiniz takdirde, adamın aslında düzensizlik içerisine sakladığı o ayrı mesajı da anlamanız mümkün değildi.

Ama üzücü olan şu, dişime göre bir rakip çıkmadı şu ana kadar. Çıkanı da, ağladığı için kısa süre içerisinde öldürdüm.

Bir anda dans etmesi durdu ve yere oturdu hızlıca. Sağ dizi kalkık bir şekilde, sol ayağını sallayarak, yüzünde üzgün bir ifadeyle ortada duran siluete baktıktan sonra, başını kendi dizine yasladı katil.

Tanrılar, yaratıklar, yaratıcılar... Ben bunların tüm dünyadaki örneklerini tek tek yok ederken ve hakikati görmüşken; sizin hala dualara ve Erg ile olan basit etkileşiminize sarılmanıza gülüyorum doğrusu.

Cansız bir ses tonunda bunları söylerken, birden aklında bir ses yankılandı katilin.

Üstat, kötü haberlerim var.

Bir anda gözleri kapandı siyahlar içerisindeki adamın.

Anlat Sıçan. Ne o, yoksa kendine bir dişi mi buldun?

Sadece dudaklarından hafif bir mırıltı çıkarken, yüzünde sinsi bir gülümseme oluşmuştu.

Tulga Cevher, ölmemiş.

"Demek ölmemiş." diyebildi Sıçan'ın duymaması için sesli bir biçimde söyleyerek. Bu esnada, siyah çarşafın içindeki adam bir anda debelenmeye başlamıştı.

Senin !#$&@ koyarım ama! Hemen sevindin!

Hızlı bir şekilde ayağa kalkarken, ağzından çıkan bir kaç küfür daha savruldu ve çarşafı hızlıca kaldırdı siluetin üstünden. Çevresine şaşkınca bakan, kirli sakallı ve donuna kadar soyulmuş olan bir adam; ağzı bir bezle tıkalı şekilde ve elleri bağlıyken bile öfkeyle baktı Üstat denen kişiye. Üstat ile ne kadar bakıştıklarını, dışarıdan bakan birisi asla tahmin edemezdi.

Üstat? Üstat?! Üstat iyi misiniz?!

Bakışma devam ederken, adam içerisindeki sese döndü tekrardan.

S... belanı, ikisini takip et ve şehri öğren. Sonrada ikisinden birini alıp gel.

Ve sonrasında, kaçırdığı adamın ağzından çıkardı bezi ve bir kenara savurdu. "Konuş hadi konuş. Belli yine anneme giydireceksin de, seni yine bayıltmadan önce bir kaç sözünü duyayım bari."

Ve aniden yüzüne gelen tükürük ile irkildi Üstat.

-Ben kırk yıllık "Şarapçı"yım, böyle kafa görmedim. Ulan siz nasıl karaktersiz insanlarsınız?

-İnsan mı? Dedi irkilmenin sonrasında Üstat. Yüzünde oluşmuş olan tiksinme ifadesiyle, Şarapçı'nın alnını kendi alnına yasladı. Nefesleri nefeslerine karışırken, Üstat'ın yüzündeki ifade, bir hakaret sonrasında ortalığı katleden bir adamın yüz ifadesinden farksızdı.

-Biz... İnsan değiliz. Senin sandığının aksine, bizler, insanoğlu değiliz. Anladın mı? Değiliz...

Sağ eli zangır zangır titrerken Üstat'ın, Şarapçı yüzünde sinsi bir gülümseme ile son adımı attı.

-Çok pardon, insana benzettim görünümünden dolayı.

Ve bir anda yüzüne inen sert bir darbe ile, sağındaki duvara kanlar içerisinde sürüklenirken Şarapçı; sağ kalan tek gözüyle dişlerinin ve bir gözünün başka yanlara savrulduğunu görebildi sadece. Sonrasında başını sertçe duvara çarptıktan sonra, tek gözü de kapandı dünyaya.

-BEN ERG'İN ÇOCUĞUYUM!

Üstat, kanla kaplanmış elini havaya kaldırırken, tüm öfkesiyle bağırdı şoka girmiş Şarapçı'ya.

BEN ERG'İN ÇOCUĞUYUM!
Kullanıcı avatarı
Cankurtarann
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 28 Ara 2012 11:28
Sunucu: Meran
Klan: Arzın Çocukları

Re: Kara Mesih - 3.Bölüm (Ben Erg'in Çocuğuyum)

Mesaj gönderen Cankurtarann »

Okumuyorum da güzel bi seri, takip edilmeli.
onatcan3
Salgın Koruyucusu
Salgın Koruyucusu
Mesajlar: 23
Kayıt: 04 Nis 2012 21:09

Re: Kara Mesih - 3.Bölüm (Ben Erg'in Çocuğuyum)

Mesaj gönderen onatcan3 »

Cankurtarann yazdı: 11 Haz 2018 21:16 Okumuyorum da güzel bi seri, takip edilmeli.
Çok teşekkür ederim Cankurtarann. Takip etmiş olmanı çok isterdim :")
Kullanıcı avatarı
Cankurtarann
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 28 Ara 2012 11:28
Sunucu: Meran
Klan: Arzın Çocukları

Re: Kara Mesih - 3.Bölüm (Ben Erg'in Çocuğuyum)

Mesaj gönderen Cankurtarann »

onatcan3 yazdı: 11 Haz 2018 23:53
Cankurtarann yazdı: 11 Haz 2018 21:16 Okumuyorum da güzel bi seri, takip edilmeli.
Çok teşekkür ederim Cankurtarann. Takip etmiş olmanı çok isterdim :")
İsteğini kısa zamanda gerçekleştireceğim, bundan emin olabilirsin :blush: .
Cevapla