ERG (Kitap)

İKV için yazdığınız hikayeler, şiirler veya kurgusal eserleriniz
Kullanıcı avatarı
Retaliation
Cin Sigorta Üyesi
Cin Sigorta Üyesi
Mesajlar: 5030
Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
Sunucu: Eminönü
Konum: İstanbul

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Retaliation »

Birazcık daha sık yaz dostum. İyi gidiyorsun. Bu arada sana bir ara bir teklifte bulunacağım. :)
Resim
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Plafect00 »

BÖLÜM 1.4 [ZİYARET]

Karaya vuran gemi tamir edilip galataya çekildikten sonra sıra eskiden fareadamların mesken tuttuğu, lodos kalesinin aşağısındaki sahil parkına gelmişti. Park yeniden düzenlenmiş ve çevresindeki evler konaklamaya uygun hale getirilmişti. Tam olarak geminin bulunduğu noktadan sahil boyunca caminin zıt yönünde 30 km ilerlendiğinde oldukça sıkı korunmakta olan Recai Bey Bilim Fakültesine ulaşmak mümkündür. Burası Devletteki en zeki gençlerin İstanbul'un gelişimine katkıda bulunmak için eğitildiği bir okul. Eşref Bey oğlunun bu okul neticesiyle büyük bir adam olup iyi yerlere gelmesini hayatındaki her şeyden daha fazla istiyordu. Hali vakti yerinde birisi olan Eşref Bey oğluna her türlü imkanı sağlamaya çalışır. Oğlu okula birincilikle girmiştir ve oldukça zeki arkadaşlarına kıyasla oldukça zekidir.

- Selam baba!
Eşref Bey:
- Vay! Aslanım benim! Sonunda gelebildin.
- 30 kilometre dile kolay baba.
- Onu kasdetmediğimi çok iyi biliyorsun değil mi benim dahi oğlum ?
- Evet, kusura bakma 6 hafta oldu ama üzerinde çalıştığım şey son zamanlarda beynimi patlatıyor. Ona ulaşmadan çalışmayı bırakmak istemiyorum.
- Ne olduğunu hiç sormayacağım zira anlamayacağıma eminim.( İkiside güler.) Klişe bir soruyla devam edeyim; dersler nasıl ?
- Her zamanki gibi; basit ve sıkıcı.
- 1. Girdiğin okulda 1. Çıkmayı da bilirsin herhalde ?
Bu sorunun üzerine Fazıl konuyu değiştirmek için çabalar.
- Bir klişe de benden gelsin o halde; işler nasıl bakalım ?
- İyi Allah'a şükür. Menekşe Elması hala parlıyor. ( Bu söz bir özdeyişdir. "Hala para kazanıyorum." anlamına gelir. Menekşe Elması çok değerli bir madendir ve kıyamet yıllarında çok kullanıldığından tükenmiştir. Buradaki "elmasın parlaması" maden tükenmesine rağmen madenin fiyatı kadar parayı kazabiliyorum demektir.) Sizin şu mezuniyet töreni ne zamandı ?
- 2 ayımız kaldı.
- Az kalmış yahu. E kafanda ne var kesinleştirdin mi ? İstanbul'u Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği'mi yoksa Üstün Akıllar'mı ?
- Ben daha ziyade okulda kalıp araştırmalarıma devam etmek istiyorum.
- 3 senedir bitiremedin şu araştırmalarını. Belki de bırakmalısın oğlum. Belki de araştırdığın o şeyin -artık her neyse- olması imkansızdır.

Fazıl biraz düşünür. Sabit bir noktada donakalmıştır. Babası bunu söyleyen en az 50. kişiydi. Belki de bırakmalıydı. Hem gerçekten de erg olsaydı bunu bilen birileri olurdu. Hükümet bunu biliyor olsa neden ülkenin en değerli beyinlerinden saklasın ki ? Ülke muhteşem bir şekilde gelişecekken hem de. Neden insanlar ergi kullanmak istemesin ? Neden böyle büyük bir güç saklansın ? Hem de kullanılabilecekken. Neden ?
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Kullanıcı avatarı
Retaliation
Cin Sigorta Üyesi
Cin Sigorta Üyesi
Mesajlar: 5030
Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
Sunucu: Eminönü
Konum: İstanbul

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Retaliation »

Plafect00 yazdı: 30 Ağu 2017 23:56


- İyi Allah'a şükür. Menekşe Elması hala parlıyor. ( Bu söz bir özdeyişdir. "Hala para kazanıyorum." anlamına gelir. Menekşe Elması çok değerli bir madendir ve kıyamet yıllarında çok kullanıldığından tükenmiştir. Buradaki "elmasın parlaması" maden tükenmesine rağmen madenin fiyatı kadar parayı kazabiliyorum demektir.) Sizin şu mezuniyet töreni ne zamandı ?
Güzel bir deyim. Bence oyuncular tarafından kullanılması gerekli. :)
Resim
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Plafect00 »

BÖLÜM 1.5 [ÇINARALTI]

- 3 gün yeterince uzun bir süre.
- Haklısın. Kal diye diretmeyeceğim. Malum, derslerin var.
- (Fazıl derin bir nefes alır.) Evet, dersler...
- Yolun açık olsun evlat!

Fazıl Eminönü'ne çıktı. Buradan ne zaman geçecek olsa meşhur Çınaraltı'na uğrardı. Burası ülkenin en iyi çaylarının yapıldığı yerdi. İçeri girdi, kendine köşeden iyi bir yer seçti. Burayı boş bulmak zordu. Eskiden kahvehane olan bu nezih mekan artık cafe niteliğinde ve çoğunlukla gençlerin uğradığı bir yer haline gelmişti. Yanına gelen garsondan çay istedikten sonra çantasından çıkardığı karalamalara son kez baktı. Artık onlara veda etme zamanı gelmişti. O sıkıcı derslere girmeliydi ve en büyük arzusundan vazgeçmeliydi. Kağıtları buruşturdu ve çöp kovasına fırlattı. Kovayı tutturamadı. Kovanın yanına düşen kağıdı almak üzere tam ayağa kalkacakken bir adam buruşturulmuş olan kağıtları aldı. Fazıl'ın masasına yaklaştı.
- Sanırım bu kağıtlara artık ihtiyacınız yok. Onları okumamın bir sakıncası var mı?

Fazıl buna katiyen müsade etmezdi. Ancak birden gözünde değersizleşen kağıtları harhangibirinin okumasında bir sakınca olmadığını düşündü. Nasılsa adam bir şey anlamayacaktı.
- Tabi, okuyabilirsiniz. Oturunuz lütfen.
- Teşekkürler.

Adam sandalyeyi düzeltirken Fazıl'ın çayı geldi. Fazıl garsona:
- Teşekkürler. Bir çay daha alabilir miyiz ?
Adam:
- Çok incesiniz.

Bu adamın son cümlesi olmuştu. Yüzündeki gülümseme aniden kaybolmuş, dikkatini önündeki kağıda vermişti. Deminki o güler yüzlü adamdan eser yoktu. Bir eli çenesinde olan adam kağıtlara hayretle bakıyor, arada Fazıl'ın yüzünü süzüyor sonra delici bakışlarını tekrar kağıda yöneltiyordu. 5 dakika kadar sonra çay geldi. Garson çayı usulca masaya bıraktı ve uzaklaştı. Adam tüm kağıtları masaya bıraktı, arkasına yaslanırken gözlerini Fazıl'dan hiç ayırmadı. Çayından bir yudum aldı, fincanı masaya bıraktı. Kollarını bağlamış vaziyette Fazıl'a bakmakta olan adamın yüzünde engelleyemediği bir gülümseme ve gözlerinde hayranlık vardı.

Fazıl ürktü. Karşısındakinin sıradan biri olmadığı belliydi. Kağıtlardaki hesaplamaları ve teorileri besbelli anlamıştı.
- (Gülümseyerek.)Evet, delice. Biliyorum.
Fazıl kağıtları toplamaya başladı. Karşısındaki adam hala ona bakıyordu. Adam kollarını açmadan:
- Hayır. Dahice!
Fazıl donmuştu. İlk defa birisi çalışmaları hakkında böyle bir tepki vermişti. Kağıtları toplmayı bırakmıştı ama kağıtlar hala elindeydi. Adama donuk gözlerle bakıyordu. Adam ekledi:
- Hesaplamalar gerçeğe çok yakın. Teoriler oldukça mantıklı. Bu kadar kısıtlı dökümanla bu kadar iyi bir iş çıkarmışsın. Bu dahilikten de öte!

Fazıl kendine geldi. Kağıtları bıraktı, arkasına yaslandı kollarını bağladı.
- (Tereddütlü bir tonla.) Teşekkürler.
- (Fazıl'a elini uzatarak.) Ben Furkan. Gizit Klanı için çalışıyorum. Uzun bir süredir sizi takip ediyoruz. Erg ile ilgili araştırmalar yaptığınızdan haberdarız. (Neredeyse 5 dakikadır bağlı olan kollarını açtı, ellerini masaya koydu ve eğilerek Fazıl'a doğru yaklaştı. Kısık bir sesle.) Çalışmaların çok değerli ve senden yararlanmak istiyoruz.

Fazıl heykel gibi duruyordu. Adamın havadaki eline bakakalmıştı. Rüyada mıydı ? Bu gerçek olamazdı. Bu kesinlikle bir rüyaydı. Ama belki de bu "rüya" bir kabusa sebep olacaktı...
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Plafect00 »

BÖLÜM 1.6 ["EVSİZLERE YARDIM DERNEĞİ]

Meteor Bölgesi İstanbul'un Eminönü'nden sonraki en kalabalık semtidir. Halkın en fakir kısmı hayatını burada sürdürmektedir. Bir zamanlar adeta çöl olan bu bölgede artık eskiden tepegözlerin bulunduğu geçit haricindeki yerlerde toz bulmak çok zordur. Bu geçitteyse halkın en fakir kesimi bulunmaktadır. Domuz bölgede restorasyon çalışmaları ve çeşitli düzenlemeler yapmıştır.
İstanbul'u Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği ilgili çalışmaları üstlenmiş ve burayı bir şehir haline getirmiştir. Dernek tarafından krater doldurularak buraya bir park yapıldı. Sokaklar parke taşlarıyla kaplandı, topraktan duvarlar ileriye doğru kazılarak evler ve mağazalar inşa edildi. Eski çeteci mağaraları hastane haline getirildi, kurt mağaraları ise pasaj. Arz kalesi yeniden düzenlendi ve kütüphane haline getirildi. Yeni Bab-ı Ali yeniden tasarlandı. 100 yıl öncesinde neferlerden başka kimseye rastlanmayan bu yerlerde şimdi her tür insanı görmek mümkün.

Kalabalığın arasında ilerlemekte olan Furkan ve Fazıl pasaja yaklaşırlarken Furkan, Fazıl'a Gizit Klanı'yla ilgili bilgiler vermektedir.

- Tamam ama Furkan Bey...
- (Furkan, Fazıl'ın sözünü keserek) Furkan, sadece Furkan.
- Evet, daha öncede söylemiştiniz. Henüz alışamadım, kusuruma bakmayın. Furkan, anlattığın her şeyi çok iyi anladım. Erg için çalıştığınızı, gizli bir örgüt olduğunuzu...
Ancak takıldığım nokta örgütünüzün ismi. Tarih derslerinde bize anlatılana göre Gizit çok eskiden fareadamlar tarafından kurulmuş bir klan. Ve kötü bir klan. Yani Arzın Çocukları ve ya Lodos Muhafızları gibi değil. Ayrıca bu klanın fareadamların soyunun tükenmesiyle beraber yıkıldığını da biliyoruz.
- Şaşırmakta haklısın ve söylediklerin de harfi harfine doğru. Bizim ne fareadamlarla ne de eski Gizit Klanı'yla alakamız yok. Sana neden örgüte böyle bir isim koyduğumuzu söylerdim ama İhsan Bey bana kızar çünkü yeni üyelerimize bunu bizzat açıklamaktan keyif alır.
Furkan cümlesini bitirdiğinde artık durmuş ve Fazıl'a doğru dönmüştü. Pasaja çoktan girmişlerdi. Furkan "Evsizlere Yardım Derneği"nin önünde duruyordu.
Fazıl:
- İhsan Bey kim peki ?
Furkan gülümsedi, konuşmadan kapıyı açtı ve kapının kolunu bırakmadan kafasıyla Fazıl'a içeri girmesini işaret etti. Fazıl içeri girdi, arkasından da Furkan. Yuvarlak bir oda ve ortasında yuvarlak bir masa... İçerde oturan herkes Fazıl'ın içeri girmesiyle beraber ona kilitlendi. Furkan:
- Selam beyler, bu Fazıl. Örgütümüzün yeni üyesi. Kendisi Recai Bey Bilim Fakültesi'nin Mühendislik bölümüne 1.likle girmiştir. Masanın sol tarafında oturan bir adam kalktı. Fazıl'a doğru yürürken Furkan'a hiç bakmadan Furkan'a hitaben:
- Her seferinde çıtayı daha da yükseltiyorsun Furkan. Böyle zeki bir insanı nasıl ikna ettin anlamıyorum.
Furkan: Bu Nurettin. Hiç yerinde durmaz. İstanbul'un her yerini herkesten çok daha iyi bilir. Özellikle tehlikeli yerler daha çok ilgisini çeker. Bir gittiği yeri bir daha unutmaz.
Nurettin: (Elini uzatarak) Memnun oldum.(Cümlesinin ardından yüzüyle "ya senin adın ne ?" der gibi bir ifade yaptı.)
Fazıl: Fazıl, memnun oldum.
Furkan: Ayrıca Nurettin yemek konusunda da marifetlidir. Kendisi aynı zamanda aşçımız olur. Şu köşede ayakta duran kişi Hasan. Bitkiler konusunda alimdir diyebiliriz. İlaç ya da zehir yapma konusunda ondan iyisini bulamassın.
Hasan: Hoş geldin dostum.
Ayaklarını masaya atmış, elindeki bıçakla elma soyan kişi: Kendisi bizim çaycımızdır.
Hasan: Hadi lan oradan!
Hasanın bu cümlesinden sonra kendisi hariç odadaki herkes kahkaha attı.
Furkan: Dolayısıyla çay konusunda da iyidir tabi. (Masadaki kişiye ithafen) Bu Abdulkadir. Yakın dövüşte çok iyidir, ayrıca iyi bir nişancıdır.
Kadir: Aramıza hoş geldin kardeşim.
Birisi kapıyı hızla açıp içeriye daldı.
- Yeraltında sakın ticarete kalkışmayın iki kenevir lifine 40 lira para verdim. Hiç insaf yok bunlarda, hiç!
Furkan: Bu da Korcan.
Korcan: Vay! Taze kan. En sevdiğim. Hoş geldin.
Furkan: Kendisi görüp görebilecegin en iyi nişancıdır.
Korcan: (Gülümseyerek) Teveccühünüz.
Furkan: Bu gözlüklü arkadaşımız da Ender. Kendisi şifreleme ve deşifre konusunda harikadır. Ayrıca plan yapma konusunda da oldukça iyidir. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünür. İhsan Bey'den en fazla takdiri o toplar. Belki de bu yüzden onu kıskanmalıyız. (Furkan ve Ender gülümser.)
Ender: Aramıza hoş geldin.
Fazıl: Çok memnun oldum. (Kafasını Furkan'a çevirerek kısık bir sesle) İhsan Bey...

Fazıl bunu sorduğu anda odanın tam karşısında bulunan kapı açılır ve içerden bir adam çıkar.
- (Odadan çıktığı gibi konuşmaya ve Fazıl'a doğru yürümeye başlar.)İşte yeni üyemiz gelmiş. Hoş geldin Fazıl. Ben İhsan, İhsan SEVENER. Seni uzun zamandır takip ediyorduk.(Artık Fazıl'ın önüne kadar gelmiştir.) Öyle düşünüyorum ki beraber çok güzel işler yapacağız. Zaten dostlarımla tanıştın. Tanışmadığın bir üyemiz kaldı. Kendisi yoğun olduğundan şuan aramızda değil. Ünlü trilyoner, İstanbul'un en zengin iş adamı Asım BÜYÜK. Onunla da yakında tanışırsın zaten. Evet, Gizit Klanı'nın yeni üyesi. Aramıza Hoş geldin! (İhsan Bey, Fazıl'a elini uzattı.)

Fazıl yutkundu, doğru bir şey yaptığına emin değildi ama artık geri dönme ihtimali de yoktu. Elini çaresizce ama istekli uzattı.
- Hoş buldum.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Kullanıcı avatarı
Boribars
Cin Avcısı
Cin Avcısı
Mesajlar: 197
Kayıt: 06 Ağu 2017 16:50
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Jitem

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Boribars »

Güzel bir paylaş teşekkürler :slightly_smiling_face:
DuMaNiSTT / Boribars ve Niceleri...
Kullanıcı avatarı
Retaliation
Cin Sigorta Üyesi
Cin Sigorta Üyesi
Mesajlar: 5030
Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
Sunucu: Eminönü
Konum: İstanbul

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Retaliation »

Tanıdık isimleri görünce yüzümde tebessüm oluştu. Merakla beklemedeyiz. Acaba akıbeti ne olacak? :)
Resim
Esadullah
Kara Cin Düşmanı
Kara Cin Düşmanı
Mesajlar: 3436
Kayıt: 23 Nis 2010 23:38
Sunucu: Eminönü

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Esadullah »

Ellerine sağlık, takipteyiz..
İKV dünyasında, sadece Eminönü Sunucusu'nda; EsedullahŞifa(59), EsedullahBüyü(59) ve esedullahAli(59) isimli karakterlerim bulunmaktadır. Çakma karakterin verdiği/vereceği huzursuzluklardan mesul değilim.
ÖZGÜR FİLİSTİN :flag_ps: :flag_tr:
Kullanıcı avatarı
yun1010
Labirent Rehberi
Labirent Rehberi
Mesajlar: 1304
Kayıt: 11 Ara 2009 10:13
Sunucu: Teşkilat
Klan: Lodos
Lonca: Ancient Legends
Konum: Şanlıurfa / Viranşehir
İletişim:

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen yun1010 »

Ellerine sağlık severek okuyorum 😄
------------------------------------------Ancient Legends Lonca Lideri-----------------------------------------
Youtube Kanalım: https://www.youtube.com/watch?v=v_G6kEwdzfI
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Plafect00 »

BÖLÜM 1.7 [BİR ŞİİR KİTABI]

Fazıl kahvesinden bir yudum alır, fincanı önündeki sehpaya bırakıp arkasına yaslanır.
- Anladım. Peki, neden "Gizit" ismini seçtiniz ?
Fazıl'ın bu sorusunun ardından İhsan Bey'in yüzünde memnuniyet ifadesi vardı. Sanki bu soruyu bekliyordu.
- Bu sorunun cevabı çekmecemde gizli. (İhsan Bey eğilerek masasının çekmecelerinden birini anahtarla açtı. İçerden çok kalın olmayan, yıpranmış bir kitap çıkardı.)
- Nedir bu ?
- Bu bir şiir kitabı.
İhsan Bey'in bu sözü Fazıl'ın yüzünde bir tür şaşkınlık ifadesi oluşturdu. İhsan Bey bu ifadeyi bekliyormuş gibiydi. Artık yüzündeki memnuniyet ifadesi bir ton daha artmıştı.
- Zamanında Domuz'a bir iyiliğim dokunmuştu. Bir suikast girişiminden sağ çıkmasını sağlamıştım. O da bana dedi ki "Dile benden ne dilersen.". Kendisine meclis kütüphanesinden bir kitap seçip almak istediğimi söyledim. Önce yüzünü ekşitti ama sonra kabul etti. Ben de bir gün boyunca meclis kütüphanesinin izin verilen kısımlarının altını üstüne getirdim. Tabi görevlilerin gözetimi altında.
- Ve seçe seçe bir şiir kitabı seçtiniz.
- (İhsan Bey gülümser) Evet, şiiri severim. Ama bu kitabı seçmemin özel bir sebebi var. Bu kitap kıyametin bitişinden 2 yıl sonra yazılmış. İçerisinde ergle ilgili bilgiler var.
- (Fazıl erg kelimesini duyduğu anda heyecanlandı ama heyecanını bastırarak gayet sakin) Yani koca meclis kütüphanesinde ergle ilgili tek bir kitap bulabildiniz öyle mi ?
- Evet. Ama bu orada ergle ilgili sadece bir kitap bulunduğunu göstermez. Az önce söylediklerime dikkat ettiysen izin verilen yerleri gezdim demiştim. Hem de görevlilerin gözetimi altında. Neden bu kadar tedbirliler ? Bir şeyler sakladıkları için. Beni sürekli yönlendiriyorlardı. Bazı yerlere girmeme katiyen müsade etmiyorlardı.
- Yani ergle ilgili kitapların tutulduğu biryerden mi bahsediyorsunuz ?
- Evet, muhtemelen. Çünkü eski kitaplardaki ergle ilgili bilgilerin sansürlü olduğunu farkettim. Ergle ilgili yerleri kısaltmış olmalılar. Kısaltılamayacak yerlerde ise "bilinmeyen enerji", "güçlü enerji" ya da "mor bulut" gibi terimler kullanmışlar.
- Peki, madem bu kitapta ergle ilgili bilgiler var. Neden bu kitabı saklamamışlar ?
- Gözden kaçan bir kitap bu. Şiir kitaplarının içerisinde ergle ilgili bilgi bulunmayacağını düşünmüş olmalılar ki bu kitapta da çok kısıtlı bilgiler var. Gerçekten de orada incelediğim şiir kitaplarında ergle ilgili bir bilgiye rastlamadım. Bu kitap dışında.
- Her şeyi çok iyi anladım. Ama hala neden Gizit ismini seçtiğinizi anlayamadım.
- Bu kitabı bir fareadam yazmış. (Fazıl'ın yüzüne şaşkınlık ifadesi 3. kez yerleşti) Üstelik bir Gizit Klanı mensubu. Klanın son üyesi.
- (Dalga geçer gibi) Minnet borcu ?
- (İhsan Bey güler) Hayır. Bu bende bir fikir uyandırdı. Eğer bu ismi seçersem bizden kimse şüphelenmezdi. Çünkü bu klan seneler önce yıkılmıştı ve daha da önemlisi bu klana sadece fareadamsan girebilirdin. Yani diyelim ki devletle ters düşen bir iş yapmak zorunda kaldık ve görevi verdiğimiz kişi yakalandı. Ne kadar işkence yaparlarsa yapsınlar o üye zaten doğruyu söyleyecek. Ama ona kimse inanmayacak. Bu sayede hem bizi ele vermemiş olacak hem de onu deli sanarak salacaklar. Bu kadar basit göründüğüne bakma. Bizden biri bu şekilde kurtuldu ve hakkında hiç şüphe yok. (Biraz bekledikten sonra) Biliyorum, delice geliyor.
- (Fazıl'ın aklına Furkan'la Çınaraltı'nda ki diyalogları geldi. Gülümsedi, arkasına yaslandı, kollarını bağladı.) Hayır, dahice!
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Cevapla