Efsane Bölüm - 1
Gökyüzünün, yeryüzüyle buluşacağı güne inat, her geçen gün daha bir sevinçli İstanbul sabahıyla uyanıyordu insanlar. Birçok efsane ve öngörüler, sadece hurafe olarak adlandırılmakta, kıyametin habercileri ve bilginleri adeta birer yalancı gibi anılır olmuşlardı.
İnsanoğlu, tüm yaşamını yeryüzünün aynı şekliyle sürdüreceğine o kadar inanmıştı ki, hiç birisi kıyametin geleceğine ihtimal dahi vermiyorlar, uyaranlara da alaylı bir gülüşle karşılık veriyorlardı…
Oysa bilselerdi ki, her şeyin bu kadar basit olamayacağını. Alay edilen ve gülerek eğlendikleri kişiler, gelecekte tüm İstanbul’a önder olacak, insanoğlunun kurtuluşu için son umut olacaklardı. Hiç unutmam, her sabah bir ses yankılanırdı sokaklarda, susmuşluğa inat, gökyüzünün berrak mavisi ve beyaz bulutlarına inat, koşup eğlenen çocuklara inat, kahve köşelerinde pinekleyen ve “bu ay çok açıldım, bu hükümetin hali ne olacak” diye dedikodu yapan insanların kalesizliğine inat ağlamaklı bir ses…
- Kıyamet. Kıyamet savaşları. Korkun ve kendinize gelin artık. Yeryüzü yeraltının esiri olacak! Cânım İstanbul yerle bir olacak! İnsanın insana kıyması bir ödül doğuracak…
Birden buz gibi kesmişti alaycı insanların kalplerini bu sözler. İnanılmayacak kadar korkunç bir duygu, bir o kadar da inanılmazdı bu sözlerin gerçek olmasını düşünmek, sadece olamaz ve imkansız homurtularıyla birkaç kahkaha bozmaktaydı bu sessizliği…
Günlerden Pazar’dı. Semih bey, alışılmışın dışında daha bir yoğun çalışıyordu. Agop tüm tezgahını boşaltmış ve değersiz madenleri yontmakla meşgul ediyordu kendisini. Tüm terziler olabildiğince deri satın alınacağına dair ilanlar vermekte ve o ana kadar kimsenin duymadığı isimler tüm kamu merkezlerinin başına geçirilmekteydi. Adeta gizli bir anlaşma yapılmış ve farklı bir teşkilatlanma oluşumuna girilmiş gibiydi.
…
Günler geçmişti ve tarih 25 Aralık 1956 gününü gösteriyordu… O güne kadar sürekli divane gibi ortalarda bağıran haberciler kalmamış, tüm resmi kurumlar adeta tatil edilmişçesine boşaltılmıştı. Kimse o an bir mantık erdiremese de gelecekte herkes gerçeği öğrenecekti…
Öğle saatleriydi, sanki yaz aylarından bir gün gibi sıcacıktı her yer ve muhteşem bi rüzgar vardı ve giderek şiddetleniyordu. Çarşı içi hınca hınç dolu ve tüm kapılarından akın akın girişler vardı. O kadar şiddetlenecekti ki rüzgâr, artık göz gözü göremeyecek ve her yer toz bulutuyla kaplı kalacaktı…
Taa ki o müthiş gürültü ve arkasından gelecek olan ve ilk kez duyulan korkunç homurtu ve çığlığı andıran sesler işitilene kadar… Gerçek ise dışarıda tüm heybeti ve korkusuyla insanoğlunu beklemekteydi.
1. Bölüm Sonu
Efsane Yazı Dizisi Bölüm-1
-
- Cin Avcısı
- Mesajlar: 185
- Kayıt: 13 Ara 2009 00:49
- Sunucu: Kuklacı
- Klan: Arzın Çocukları
- Konum: İstanbul
- İletişim:
Efsane Yazı Dizisi Bölüm-1
Re: Efsane Yazı Dizisi Bölüm-1
Okurken, nacizane cümlelerin arasında bize keyif aldıran ve bizi içine sürükleyen harika bir ''Mrdz'' klasiği.
Hikayenin 2. bölümünü, kıyamet sonrası yaşanan olayları merakla bekliyorum. Yüreğine, emeğine sağlık Ömer Abi.
JouRney[/size]
Hikayenin 2. bölümünü, kıyamet sonrası yaşanan olayları merakla bekliyorum. Yüreğine, emeğine sağlık Ömer Abi.
JouRney[/size]
2009-2013
- HaNdSoMe
- Yasemin'in Gözcüsü
- Mesajlar: 1250
- Kayıt: 05 Ara 2009 10:55
- Sunucu: Teşkilat
- Klan: Lodos
- Konum: Konya
Re: Efsane Yazı Dizisi Bölüm-1
Başarılı olmuş
Sanırım bir yerde Konya' da oturduğunuzu görmüştüm.
Yazınızda hiç Konyalı olduğunuzu belli edecek cümle göremedim
Sanırım bir yerde Konya' da oturduğunuzu görmüştüm.
Yazınızda hiç Konyalı olduğunuzu belli edecek cümle göremedim
xXHaNdSoMeXx-İkvteamhandsome
-
- Cin Avcısı
- Mesajlar: 185
- Kayıt: 13 Ara 2009 00:49
- Sunucu: Kuklacı
- Klan: Arzın Çocukları
- Konum: İstanbul
- İletişim:
Re: Efsane Yazı Dizisi Bölüm-1
Çok teşekkür ederim Sadece alışılagelmişten daha farklı bir konuda yazılmış bir yazı olacak diyebilirim.
-
- Cin Avcısı
- Mesajlar: 185
- Kayıt: 13 Ara 2009 00:49
- Sunucu: Kuklacı
- Klan: Arzın Çocukları
- Konum: İstanbul
- İletişim: