Sivri Ada'nın hayatımızda ki yeri. Bir diğer adı Hayırsız Ada.

Tüm İKV oyuncularının ortak paylaşım alanı
Cevapla
Kullanıcı avatarı
korkmaz27
Acemi Savaşçı
Acemi Savaşçı
Mesajlar: 2
Kayıt: 23 Eki 2018 00:48
Sunucu: Eminönü

Sivri Ada'nın hayatımızda ki yeri. Bir diğer adı Hayırsız Ada.

Mesaj gönderen korkmaz27 »

Sivri Ada denilince akla ilk gelen şey tazılar...
Bildiğimiz üzre İstanbul Kıyamet Vakti oyunu gerçek hayatımızda ki, güzel şehrimizin tarihinden esinlenerek tasarlanmıştır.

Ele alınması gereken çok konu olsa da, Sivri Ada neden tazı ile dolu? neden Bronz civarında yıkıntılar var? bunları araştırma fırsatım oldu..

Buyrun, biraz geçmişe gidelim...

Hayırsız Ada Faciası memleketimizin bu güne kadar gördüğü en insafsız köpek katliamıdır. Başlangıcı 3 Haziran 1910'dur.Tam 108 yıl önce yaşanan bu olayı tüm detaylarıyla ele alalım...
Bizim geleneklerimize göre sokak köpekleri şehrin sakinleridir. Onlar 1910a kadar İstanbul'da kendi sokaklarında bakılarak, bizimle beraber yaşarlardı.
Avrupa'da ise parfüm/kimya sanayi için katliamları çoktan başlamış, sokaklar da tek bir köpek kalmamıştı. Fransızlar bizimkilere bir öneri getirdi: ''İstanbul'un sokak köpeklerini toplayın, iyi parayla satıl alalım''
Fransa ile anlaşma imzalandı. Ancak halk köpekleri vermedi, direndi. Her köpek kendi sokağının bir sakini gibiydi.Halktan destek gelmeyince bu işler paraya muhtaç olan insanlara, serserilere havale edildi.Toplama sürerken halk isyan etti, gemiyle Fransa'ya gönderilmek üzere Tophane'de bekletilen binlerce köpeği bir baskın yaparak kurtardı.

Ancak hükümet bir kez Fransa ile anlaşma yapmıştı, bu işten vazgeçmedi.Daha kapsamlı daha organize bir toplama işi başlatıldı.Kısa sürede tam 80 bin köpek toplandı ve Tophane'de bekletildi...
Halkın tekrar hayvanları kurtarmaması için, başlarına yüzlerce asker dikildi.

Fakat Fıransa'dan bir türlü yükleme talimatı gelmiyordu. Köpeklerin beslenmesi ve bakımı sorun olmaya başlamıştı.Fransa'dan yanıt gelmeyince hükümet köpeklerin fiyatını indirdi, sonra bedavaya vermeye bile razı oldu ama Fransa'dan çıt çıkmıyordu.
Köpekleri artık Tophane'de bekletme olanağı yoktu.Kentten uzak bir yer, Sivri Ada seçildi.Köpeklere bir süre daha burda bakıldı. Ta ki Fransa anlaşmayı fesih ettiğini, köpekleri almayacağını bildirene kadar.

Bu bildirim den sonra köpekler Sivri Ada'da tamamen kaderine terk edildi.Halk bir süre yiyecek taşıdı ama sonra bu da imkansız hale gelince...Köpekler açlıktan ve susuzluktan can verdiler. Kuzucukların acı çığlıkları Anadolu Yakası sahillerinde duyuluyor, sabaha kadar dinmiyordu.

Ölümler başlayınca, 2-3 yıl boyunca tüm sahil kokudan yaşanamaz hale gelmişti.İstanbul Halkı bu suçtan dolayı çok üzgün, ço çaresizlerdi.Pek çoğu sahildeki evlerini kapattı.

Köpeklere dokunmanın büyük bir lanete yol açacağı düşünülüyordu.Sonunda o lanet 1912 yılında, koca bir deprem ile geldi.Bu büyük deprem köpeklerin ahına, günahına bağlandı.Adanın adı Hayırsız Ada oldu.Resmi kayıtlarda hala Sivri ada diye geçse de, orası bizim dilimizde Hayırsız Ada'dır.80 bin köpek dostumuzun mezarıdır.


UMARIM HOŞUNUZA GİDER. SADECE İÇİMDEN GELDİĞİ İÇİN YAZDIM. HAYIRLI GÜNLER DİLERİM.

SaNTi
birhesap
Cin Avcısı
Cin Avcısı
Mesajlar: 195
Kayıt: 21 Ara 2017 08:58
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: emekli oldum.

Re: Sivri Ada'nın hayatımızda ki yeri. Bir diğer adı Hayırsız Ada.

Mesaj gönderen birhesap »

BilgeTonyukuk yazdı: 26 Tem 2014 23:46 Selamun aleyküm;

Çok hoş sohbet konuları oluşturuyorsunuz, öncelikle tebrik ederim. Fakat bilgilendirmeleri yaparken kullandığınız kaynakların isimlerini, yazarlarını ve de kaynakçasını belirtirseniz daha hoş olur. Zira internetten aldığınız her bilginin doğruluk payı tartışmaya açıktır. Tarihçi kimliğimden gelen hassasiyet yüzünden konunuzda bir kaç düzeltmeye gitmek istiyorum;

Köpek gibi kuduz hastalığı bulaştıran, yeri geldi mi ölümcül ve saldırgan olabilen hayvanların sürgünleri, katliamları, itlaf ve imhaları tarihte yüzlerce devlet tarafından yapılmıştır. Bunun ilk örneği Osmanlı Devleti'nde yaşanmamıştır. Zira Hayırsız Ada, Bizans döneminde de köpekler için sürgün yeri olarak kullanılmıştır. İkinci Mahmud zamanında yine nüfusları artan ve hastalık bulaştırmaya başlayan köpeklerin, Hayırsız Ada'ya sürgününe karar verilmiştir. Fakat halk buna karşı çıkarak, hayvanlara eziyet etmenin uğursuzluk getireceğini öne sürmüştür. Ve İkinci Mahmud kararından vazgeçmiştir. 1910 yılında o zamanki unvanı "Şehremini" yani bugünkü deyişle Belediye Başkanı olan Suphi Bey köpeklerin durumundan rahatsız olarak bir kaç gün içerisinde 80.000'e yakın köpeği toplattırmış, ve Hayırsız Ada'ya sürgüne göndermiştir. Elimizdeki coğrafik ve harita bilgilerine baktığımızda o yıllarda Hayırsız Ada'nın kayalıklardan mürekkep, tek bir dikili ağacı bile olmayan bir yer olduğu görülüyor. Nitekim 80.000 köpek açlıktan birbirini yiyerek, iniltileriyle taa İstanbul'u inleterek hazin bir biçimde can vermiştir.
*

Tarih, çok hassas ve ince bir ilimdir. Öyledir ki, birilerini suçlamak veya yüceltmek için tek bir cümle yeterlidir. Delinin birisi kuyuya bir taş atar, kırk tane akıllı onu çıkaramaz misali. Ecdadımızı, atalarımızı suçlamak bize bir getiri sağlamaz, aksine bugün onları suçlayanların ekmeğine yağ sürer. Birilerini, hele ki bir padişahı ithamda bırakmadan önce, iyi düşününüz. İşin kul hakkı boyutuna girmiyorum bile, çünkü bahsedilen kişiler çoktan göçüp gitmiş, ve haklarında söylediğiniz şeyler yanlış ise helallik alınması mümkün olmayan kişiler. Şahsınıza ithamda bulunmuyor, yanlış bilgiyi düzeltmeye çalışıyorum. :) Umarım anlamışınızdır, sevgilerimle.

*Osman Gâzi'den Sultan Vahîdüddîn Han'a Osmanlı Tarihi, Çamlıca Yayınları, İstanbul, 2012.
Kg
MrdexteR
Cevapla