Derin Bir Hikaye
- cepni
- FareAdam Düşmanı
- Mesajlar: 429
- Kayıt: 28 Eki 2016 03:07
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Konum: 06 - 07
Re: Derin Bir Hikaye
Oyuna üçüncü bir klan gelmesini hep istemişimdir
Göster
AltınvuruŞ
ULUBİLGİN
HARAÇ
SOLKAPALI
ULUBİLGİN
HARAÇ
SOLKAPALI
- 02ARMA02
- Antrepo Bekçisi
- Mesajlar: 721
- Kayıt: 30 Nis 2013 21:48
- Sunucu: Teşkilat
- Klan: Lodos
- Lonca: Hamunaptra
Re: Derin Bir Hikaye
...COMANDANTE...
... Semsûr...
... Semsûr...
- 02ARMA02
- Antrepo Bekçisi
- Mesajlar: 721
- Kayıt: 30 Nis 2013 21:48
- Sunucu: Teşkilat
- Klan: Lodos
- Lonca: Hamunaptra
Re: Derin Bir Hikaye
...COMANDANTE...
... Semsûr...
... Semsûr...
- cepni
- FareAdam Düşmanı
- Mesajlar: 429
- Kayıt: 28 Eki 2016 03:07
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Konum: 06 - 07
Re: Derin Bir Hikaye
Karaköyde arz ve lodoslar çarpışırken birden bir başka klan üyeleri gelip hem arzı hem lodosu katletsin teşkilat ve arzlar savaşsın efsane birşeyler olur
Göster
AltınvuruŞ
ULUBİLGİN
HARAÇ
SOLKAPALI
ULUBİLGİN
HARAÇ
SOLKAPALI
- 02ARMA02
- Antrepo Bekçisi
- Mesajlar: 721
- Kayıt: 30 Nis 2013 21:48
- Sunucu: Teşkilat
- Klan: Lodos
- Lonca: Hamunaptra
Re: Derin Bir Hikaye
...COMANDANTE...
... Semsûr...
... Semsûr...
- 02ARMA02
- Antrepo Bekçisi
- Mesajlar: 721
- Kayıt: 30 Nis 2013 21:48
- Sunucu: Teşkilat
- Klan: Lodos
- Lonca: Hamunaptra
Re: Derin Bir Hikaye
(5)
Gözlerini açtığında sabah güneşi odasına süzülüyor, uyuşuk gözlerle odayı inceliyordu. Ta ki gözü çantasına değene kadar. Yataktan fırlayıp, soluğu evin salonuna bakan balkonda aldı, Dilemma Hatun sandalyeye oturmuş sabah kahvesini yudumluyordu.
Merdivenleri üçer beşer inerek ;
- Dilemma Hatun , Dilemma Hatun !
- Ne var Şerzen , nedir bu telaşın sabahın köründe ?
- Baksana dün ormanda ne buldum !
Dilemma Hatunun gözleri fal taşı gibi açılmış neye uğradığını şaşırmıştı.
- Nerden buldun bunları !
- Dedim ya ormanda diye .
- Bunun hala yetişiyor olması mucize !
- Zehirli midir, öldürür mü ?
Dilemma Hatun mantarı eliyle inceleyerek
- Oğlum, bu bir çeşit ganodermaya benziyor, zehiri hakkında bilgim yok ama rengi ve üstünde ki kabarcık çiçekler biraz farklı gibi . Has Ganoderma çikolotaya benzerdi bu daha koyu duruyor hatta siyaha yakın, zamanında bazı reçetelerde isterdi bunlardan. Tabi Karaköy, Gezgin Şehir ve Kuklacı Çölü keşfedildikten sonra değeri kalmadı, soyu tükenip insanlar tarafından aranınca eskisinden daha kıymetli hale geldi… Belki bu Ganoderma’dan daha kıymetlidir.
Şerzen , kendi kendine düşünmeye başladı…
Demek adamlar bir şey saklamıyordu, birikmiş derken mantarın üreyip çoğaldığından bahsediyordu!
Ama bu adamlar kimin adamıydı ? Hala anlamış değildi…
Çeteciler ? Yağmacılar ? yoksa Savaş mı ?
Dilemma Hatuna dönüp,
- Hatun, ne işe yarardı bu mantar ?
- Oğlum dedim ya bunlar reçetelerde lazım olurdu… Hatta talep arttığı için insanlar katledirdi zamanında …! E tabi o gün uğruna kan dökülen eşyalar bugün işportacıların ve stokçuların mahzenlerinde çürüyor olmalı… İnsanoğlu iyisini gördü mü eskisini satar muhtaç kalacağını düşünmez !
Neyse sakla bunu işe yarayabilir, kimseye de bahsetme bundan. Hadi kahvaltıya geçelim öğleden sonra Gezgin Şehir’den misafirler gelecek. Onları ağırlamamız gerek.
Şerzen ‘’tamam’’ diyerek mantarları götürüp kimsenin göremeyeceği şekilde mahzende saklayıp masaya oturdu...
Gözlerini açtığında sabah güneşi odasına süzülüyor, uyuşuk gözlerle odayı inceliyordu. Ta ki gözü çantasına değene kadar. Yataktan fırlayıp, soluğu evin salonuna bakan balkonda aldı, Dilemma Hatun sandalyeye oturmuş sabah kahvesini yudumluyordu.
Merdivenleri üçer beşer inerek ;
- Dilemma Hatun , Dilemma Hatun !
- Ne var Şerzen , nedir bu telaşın sabahın köründe ?
- Baksana dün ormanda ne buldum !
Dilemma Hatunun gözleri fal taşı gibi açılmış neye uğradığını şaşırmıştı.
- Nerden buldun bunları !
- Dedim ya ormanda diye .
- Bunun hala yetişiyor olması mucize !
- Zehirli midir, öldürür mü ?
Dilemma Hatun mantarı eliyle inceleyerek
- Oğlum, bu bir çeşit ganodermaya benziyor, zehiri hakkında bilgim yok ama rengi ve üstünde ki kabarcık çiçekler biraz farklı gibi . Has Ganoderma çikolotaya benzerdi bu daha koyu duruyor hatta siyaha yakın, zamanında bazı reçetelerde isterdi bunlardan. Tabi Karaköy, Gezgin Şehir ve Kuklacı Çölü keşfedildikten sonra değeri kalmadı, soyu tükenip insanlar tarafından aranınca eskisinden daha kıymetli hale geldi… Belki bu Ganoderma’dan daha kıymetlidir.
Şerzen , kendi kendine düşünmeye başladı…
Demek adamlar bir şey saklamıyordu, birikmiş derken mantarın üreyip çoğaldığından bahsediyordu!
Ama bu adamlar kimin adamıydı ? Hala anlamış değildi…
Çeteciler ? Yağmacılar ? yoksa Savaş mı ?
Dilemma Hatuna dönüp,
- Hatun, ne işe yarardı bu mantar ?
- Oğlum dedim ya bunlar reçetelerde lazım olurdu… Hatta talep arttığı için insanlar katledirdi zamanında …! E tabi o gün uğruna kan dökülen eşyalar bugün işportacıların ve stokçuların mahzenlerinde çürüyor olmalı… İnsanoğlu iyisini gördü mü eskisini satar muhtaç kalacağını düşünmez !
Neyse sakla bunu işe yarayabilir, kimseye de bahsetme bundan. Hadi kahvaltıya geçelim öğleden sonra Gezgin Şehir’den misafirler gelecek. Onları ağırlamamız gerek.
Şerzen ‘’tamam’’ diyerek mantarları götürüp kimsenin göremeyeceği şekilde mahzende saklayıp masaya oturdu...
...COMANDANTE...
... Semsûr...
... Semsûr...
- 02ARMA02
- Antrepo Bekçisi
- Mesajlar: 721
- Kayıt: 30 Nis 2013 21:48
- Sunucu: Teşkilat
- Klan: Lodos
- Lonca: Hamunaptra
Re: Derin Bir Hikaye
İki gündür mesaiye kaldığım için yazamadım yarın akşam baya yazacağım.
...COMANDANTE...
... Semsûr...
... Semsûr...
Re: Derin Bir Hikaye
Bu tür paylaşımları eleştirmem, yorum yaparız şahsen. Ellerine sağlık
İKV dünyasında, sadece Eminönü Sunucusu'nda; EsedullahŞifa(59), EsedullahBüyü(59) ve esedullahAli(59) isimli karakterlerim bulunmaktadır. Çakma karakterin verdiği/vereceği huzursuzluklardan mesul değilim.
ÖZGÜR FİLİSTİN
- 02ARMA02
- Antrepo Bekçisi
- Mesajlar: 721
- Kayıt: 30 Nis 2013 21:48
- Sunucu: Teşkilat
- Klan: Lodos
- Lonca: Hamunaptra
Re: Derin Bir Hikaye
(6)
Öğleden sonra misafirler gelmiş,evin hizmetçisi kahve ve lokum ikram ediyordu,Dilemma Hatun ve misafirler muhabbet ediyor, Şerzen ise onları dinliyordu. Misafirler üç kişi idi,
Barut İsmail, Hurşit ve Öksüz Kasım . Üçüde birbirinden usta savaşçıydılar, Gezgin Şehrin koruma ekibindendendi bu üç arkadaş.
Dilemma Hatun Gezgin şehirde neler olup bittiğini sordu.
Hurşit ise biraz düşünceli olarak, Arz ve Lodos’un çarpıştığını Gezgin Şehrin yönetiminden sorumlu Tuğrul ve Tunç Beyin dahi sözünün para etmediğini dile getirdi. Bazı tuhaflıklar vardı aslında !
‘’Nedir’’dedi Hatun.
- Yeraltı’nda, Antrepo’da, Mısır Çarşısı’nda, Labirent’te ve belli başlı yerlerde çatışmak yasaktı, gerçi isteseler bile silahları doğrulmaz , asaları can yakmazdı. Ama Gezgin Şehir ve Kuklacı çölünde çatışmak serbest ! sence de tuhaf değil mi Dilemma Hanım ?
- Aslında evet tuhaf ama ne yapabiliriz ki elimizden hiçbirşey gelmez.
Sadece sabır edip ılımlı davranmak gerekir.
- Haklısın , istersen sana danışmak istediğimiz konuyu söyleyelim Dilemma Hanım.
- Sorun dinliyorum.
- Yeni zırh, silah ve asalar üzerinde çalışıyoruz, ticari açıdan yapabiliriz diye düşünüyoruz. Tuğrul ve Tunç beylere danıştık, olumlu veya olumsuz bir şey demediler size sormak istedik.
- Bakın çocuklar sizleri evladım gibi seviyorum, zaten Gatşers Klanı yeterince böyle işlerle uğraşıyor. Şimdi sizde kalkıp bu işe kalkışırsanız Gezgin Şehir ve Gatşers Klanı arasında husumet başlayacak. Zaten yeterince Arz ve Lodos kanı görüyoruz. Bir de Gatşers ve Gezgin savaşına sebebiyet vermeyelim. Hem şu da bir gerçek ki , sizden kat be kat güçlüler,bunu biliyorsunuz değil mi ?
- Biliyoruz ama bizim savaşmak gibi bir niyetimiz yok ki ?
- Sizin yok doğru ama , işin içine para ve kazanç girince neler olacak düşünebiliyor musunuz .
- …
- Bakın çocuklarım sakın ola habersiz iş yapmayın, büyüğünüz olarak sizden rica ediyorum.
Öğleden sonra misafirler gelmiş,evin hizmetçisi kahve ve lokum ikram ediyordu,Dilemma Hatun ve misafirler muhabbet ediyor, Şerzen ise onları dinliyordu. Misafirler üç kişi idi,
Barut İsmail, Hurşit ve Öksüz Kasım . Üçüde birbirinden usta savaşçıydılar, Gezgin Şehrin koruma ekibindendendi bu üç arkadaş.
Dilemma Hatun Gezgin şehirde neler olup bittiğini sordu.
Hurşit ise biraz düşünceli olarak, Arz ve Lodos’un çarpıştığını Gezgin Şehrin yönetiminden sorumlu Tuğrul ve Tunç Beyin dahi sözünün para etmediğini dile getirdi. Bazı tuhaflıklar vardı aslında !
‘’Nedir’’dedi Hatun.
- Yeraltı’nda, Antrepo’da, Mısır Çarşısı’nda, Labirent’te ve belli başlı yerlerde çatışmak yasaktı, gerçi isteseler bile silahları doğrulmaz , asaları can yakmazdı. Ama Gezgin Şehir ve Kuklacı çölünde çatışmak serbest ! sence de tuhaf değil mi Dilemma Hanım ?
- Aslında evet tuhaf ama ne yapabiliriz ki elimizden hiçbirşey gelmez.
Sadece sabır edip ılımlı davranmak gerekir.
- Haklısın , istersen sana danışmak istediğimiz konuyu söyleyelim Dilemma Hanım.
- Sorun dinliyorum.
- Yeni zırh, silah ve asalar üzerinde çalışıyoruz, ticari açıdan yapabiliriz diye düşünüyoruz. Tuğrul ve Tunç beylere danıştık, olumlu veya olumsuz bir şey demediler size sormak istedik.
- Bakın çocuklar sizleri evladım gibi seviyorum, zaten Gatşers Klanı yeterince böyle işlerle uğraşıyor. Şimdi sizde kalkıp bu işe kalkışırsanız Gezgin Şehir ve Gatşers Klanı arasında husumet başlayacak. Zaten yeterince Arz ve Lodos kanı görüyoruz. Bir de Gatşers ve Gezgin savaşına sebebiyet vermeyelim. Hem şu da bir gerçek ki , sizden kat be kat güçlüler,bunu biliyorsunuz değil mi ?
- Biliyoruz ama bizim savaşmak gibi bir niyetimiz yok ki ?
- Sizin yok doğru ama , işin içine para ve kazanç girince neler olacak düşünebiliyor musunuz .
- …
- Bakın çocuklarım sakın ola habersiz iş yapmayın, büyüğünüz olarak sizden rica ediyorum.
...COMANDANTE...
... Semsûr...
... Semsûr...