Derin Bir Hikaye

Tüm İKV oyuncularının ortak paylaşım alanı
Kullanıcı avatarı
02ARMA02
Antrepo Bekçisi
Antrepo Bekçisi
Mesajlar: 721
Kayıt: 30 Nis 2013 21:48
Sunucu: Teşkilat
Klan: Lodos
Lonca: Hamunaptra

Re: Derin Bir Hikaye

Mesaj gönderen 02ARMA02 »

Plafect00 yazdı: 30 Eyl 2018 11:23 Şerzen’in geri dönememe pahasına karşıya geçmesi hoşuma gitti. Ama ilk yorumumda bahsettiğim sorunların devam etmesiyle beraber yeni çirkinliklere de rastladım. Birbirine benzeyen deyişleri çokça tekrar ediyorsun. Ayrıca okurken adeta dublajlı bir film izliyormuş gibi hissediyorum. Karakterlerin daha “bizden” konuşmaları gerekiyor. Sürükleyicileşiyor, takipteyim. 👍
Cano yorumun açıkçası güldürdü beni. :) dikkat etmeye çalışıyorum ama elimden gelen bu :))
...COMANDANTE...


... Semsûr...
Kullanıcı avatarı
02ARMA02
Antrepo Bekçisi
Antrepo Bekçisi
Mesajlar: 721
Kayıt: 30 Nis 2013 21:48
Sunucu: Teşkilat
Klan: Lodos
Lonca: Hamunaptra

Re: Derin Bir Hikaye

Mesaj gönderen 02ARMA02 »

(10) Sarı Labirent

Hangi yol gidiyordu şehire ? Yürüyordu ama, karadüzen bir şekilde yol alıyordu. Rast gele sağa sola dönüp gidiyordu. On dakika olmuştu yürümeye başlayalı, ayağına kemik benzeri şeyler takılıp duruyordu, bazen eğilip ne olduklarına baktığında uzun zaman önce ölmüş yılanların omurga kıkırdakları ve sönük derileri olduğunu görüyordu.
Meşalenin çırası bitmeye yakındı, sönmeden değiştirmesi gerekti dizlerinin üstüne çöküp, çırayı değiştirdi, koridorlarda yoluna devam etmeye başladı….

Sanki arkasında bir nefes vardı. Hissediyordu, ani bir refleksele arkasını döndü, ama hiçbirşey yoktu görünürde. İlerledikçe ürpertici seslerin uğultusu artıyordu. Yan yana sütunların bulunduğu büyükçe bir salona geldiğini fark etti. Salonun köşelerinde büyükçe küpler beliriyordu, her köşede birer tane vardı, herhalde ‘’süs olsun’’ diye koymuşlardır diye düşündü.
Ama küplere yaklaştığında bunların labirent yapımında çalışan işçilerin anısına yapılan bir çeşit anıt olduğunu anladı. İşçiler için bile anıt yapmışsalar, Kraliçeleri için nasıl bir Anıt yapmışlardır… Kim bilir ?
Salondan devam etti sağa döndüğünde daracık bir kapıdan geçmesi gerekiyordu, yüzüne ve kıyafetlerine örümcek ağı bulaşmıştı. Meşale ateşinin değdiği ağlar ise hemen barut gibi alev alıyordu…
Yolu yarılamış olduğunu düşündü. Yolu bilse erkenden gidebilirdi ama nerdeee… Daha geçen haftaya kadar yeraltında böyle bir yer olduğunu bile bilmiyordu Şerzen.
Eskiden şifacılar bu yolları on dakikada , savaşçılar ve büyücüler ise yirmi dakikada geçip şehre ulaşırmış, Tabi yolu bilenler … bu karmakarışık yollarda kimlerin kaybolduğu ise meçhul…
Başka bir salona gelmişti ki tavandan birşeyin sürtünerek geldiğini anladı , yaşlı adamın dediğiydi bu, Bomba !
Koşmaya başladı salonun kapısından çıktığında bomba müthiş bir gürültü ile patladı, yalnız tuhaf olan şey , ne yer sarsılmıştı nede duvarda hasar vardı .’’ Ne biçim bombaymış bu’’ dedi mırıldanarak. Daha dikkatli olmalıydı… Etrafa kükürt kokusunun yayıldığını fark etti, derhal uzaklaşmalıydı kükürt insan vucüdunda ağır hasarlara sebep oluyordu. Zikzakların olduğu bir yolda ilerliyordu, duvarda ki hiyeroglif yazılarını okumaya çalışıyordu, kendince doğru yolda olduğunu düşünüyordu, sandığı gibi tehlikerlerle karşılaşmamıştı ama bombadan korkmuştu, ufak ufak tırstığının farkında olunca kendine cesaret vermeye çalıştı.

- Kendine gel Şerzen sen korkak birisi değilsin !

Tam Şerzen’in ağzından bu laf çıkmıştı ki … gözlerinin önünde elbiselerin içinde çürümüş bir insan bedeniyle karşılaştı… Dilini yutmuş gibiydi Şerzen, bu adam neyin nesi ? Eski Teşkilat askerlerine benziyor gibiydi. Eğilip adamın bedenine dokundu , elini attığı yerin çürümenin etkisiyle dağıldığını fark etti. Daha fazla kurcalamak istemedi. Adamın cebinde bir kağıt parçası gözüne çarptı alıp almamakta kararsız kaldı.
‘’ Belki Şehrin yolunu gösteriyordur’’ diye düşününce, elini atıp kağıdı aldı. Kağıtta çürümeden nasibini almıştı un gibi dağılıyordu avucunda.
Kağıdın orta yerinde ‘’ Eminönü, Umut’un Evinin Batısı’’ diye bir not yazılıydı. Kağıdı cebine koymayı düşündü , sonra kağıdın halini görünce unutmamak için yanında ki not defterine kağıtta yazılanları kaydedip. Kağıdı avucunun içinde parçaladı.
Tekrar yoluna devam etmeye başladı…
Dar ve birkaç metre uzunluğunda bir yere gelmişti, ilk koridoru geçip solda küçük bir odaya geçti, duvarda ki hiyerogliflere göre gelmişti şehre, ama şehir neredeydi ?

Gene o ses !
Sürtünme sesini tekradan duyunca, var gücüyle koridora daldı , seslerin arttığını anlıyordu gittikçe hızlandı, bombalar arkasında sıra sıra patlıyordu bir, iki, üç… keskin bir dönüş yaparak sola döndü, bomba sesleri koridor ve karşı duvarlara gidip geliyordu kulağı delinmişti sanki müthiş bir patlama ! Bombalardan kurtulmuştu önünde küçük bir rampa vardı, rampayı aşınca gözleri kamaştı. Aman Allah’ım..! Buda ne böyle.! Korkunun ve bombaların şokunu atlatmış olan Şerzen, etrafı,müthiş bir mimari eser olan şehri izliyordu….

Gelmişti Devasa Şehre… Meranların Şehrine… Başarmıştı...
...COMANDANTE...


... Semsûr...
Kullanıcı avatarı
cepni
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 429
Kayıt: 28 Eki 2016 03:07
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Konum: 06 - 07

Re: Derin Bir Hikaye

Mesaj gönderen cepni »

Hayalinin değil merakının peşinden gitti büyük ihtimal sıkıntılı zor günler Şerzen i bekliyor
Göster
AltınvuruŞ
ULUBİLGİN
HARAÇ
SOLKAPALI
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: Derin Bir Hikaye

Mesaj gönderen Plafect00 »

Merakla devamını bekliyorum.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Cevapla