@Kıyamette neyi satabilirsin ki? Güneş görmeyen tatsız domatesleri, çürümüş karpuzları, sıçan etini mi? Sefalet ve ölümden başka birşey deneyimlememiş zavallıların yazdığı kitapları mı? Katletmenin türlü farklı şekli olan bir kaosta, kimsenin yüzüne bakmayacağı silahları mı? Ömrün 30 yılı ender geçebildiği bir mezarlıkta ilaç mı, sağlık kürü mü? Bunlarla ancak günü kurtarırsın...
Sadece tek birşey gerçekten kazandırır, cep doldurur ve kimbilir belki de yeni bir kültürün yolunu açar...
Dehşete düştün değil mi?
Sanırım yeni bölgeye giriş madalya ile olabilir
Kıyamette
- madmuh
- İri Fare Avcısı
- Mesajlar: 51
- Kayıt: 21 Ara 2016 22:14
- Sunucu: Beyaz Köşk
- Klan: Lodos
- Konum: Konya
Re: Kıyamette
Bu cümlenin karşılığı bence ya Lonca[Dostluk, Güven vb.] yada bir büyü çeşidi.
Önemli günlere bu kadar yaklaşmışken merakın üzerine yeniden katlanarak gelen merak çığı
Jotem-MEHMETTI
- arifemredemir29
- Şarapçı'nın Sırdaşı
- Mesajlar: 77
- Kayıt: 08 Eki 2017 18:58
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Lodos
- Lonca: Reich
- arifemredemir29
- Şarapçı'nın Sırdaşı
- Mesajlar: 77
- Kayıt: 08 Eki 2017 18:58
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Lodos
- Lonca: Reich
- turkoxHAMSTER
- Dipsiz Kuyu Gözcüsü
- Mesajlar: 4285
- Kayıt: 04 Ara 2009 18:06
- Sunucu: Teşkilat
Re: Kıyamette
Aynen kardeş ergden kafayı yemiş karakterimiz ticarete atılıyor. Bu sözleri söyleyen de bir torbacı.
Re: Kıyamette
Bizler Daimi Tanıklarıyız
Hep var olacak Kentimizin
Şimdi ve Kıyamette..
Hep var olacak Kentimizin
Şimdi ve Kıyamette..
Re: Kıyamette
Kıyamet sözü paylaşmadım kardeşim. Nerul'un ikv'nin 10. yılına özel açtığı konuda paylaştığı söz. Nerul emoji
Linkini de buraya bırakıyorum. viewtopic.php?t=140705
- mirkan1453
- Teşkilat Neferi
- Mesajlar: 570
- Kayıt: 05 Ara 2009 23:51
- Sunucu: Meran
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Lotus
- Konum: Adana
Re: Kıyamette
Çürümüş domatesler, silahlar, kitaplar bunların ortak noktaları Bab-ı Ali ve Mısır Çarşısı peki Bab-ı Ali ve Mısır Çarşısının ortak noktası ne yanlış hatırlamıyorsam Elif, Elif ihanet edecek!NaudiR yazdı: ↑17 Ara 2017 02:23 Aslında biraz farklı yönden bakacak olursak şöyle bir şey de olabilir;
Bize bunları söyleyen kişi aslında bizzat bu işi yapan kişi. Yani aslında bize yaptığı işi anlatıyor;
"Kıyamette neyi satabilirsin ki? Güneş görmeyen tatsız domatesleri, çürümüş karpuzları, sıçan etini mi? Sefalet ve ölümden başka birşey deneyimlememiş zavallıların yazdığı kitapları mı? Katletmenin türlü farklı şekli olan bir kaosta, kimsenin yüzüne bakmayacağı silahları mı? Ömrün 30 yılı ender geçebildiği bir mezarlıkta ilaç mı, sağlık kürü mü? Bunlarla ancak günü kurtarırsın...
Sadece tek birşey gerçekten kazandırır, cep doldurur ve kimbilir belki de yeni bir kültürün yolunu açar...
Dehşete düştün değil mi?"
Kıyamette neyi satabilirsin ki? diyor ve anlatmaya başlıyor işte bize. Yukarıdaki saydıkları şeylerle hiçbir şey yapamadığından bahsediyor. Anca günü kurtarabileceğini söylüyor. Sonra yaptığı asıl işe geliyor. Kendi yaptığı işi söylüyor bize, sanki 'mecbur' yapmak zorunda kalmış gibi. Hatta bize gösteriyor onu. Biz de tüm söylenilenleri dinliyor, gösterilenleri izliyor ve dehşete düşüyoruz.
Tamamen alakasız olabilir arkadaşlar ama bu oyunun hikayesini yorumlamak bile zevkli gerçekten.