ERG (Kitap)

İKV için yazdığınız hikayeler, şiirler veya kurgusal eserleriniz
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Plafect00 »

BÖLÜM 3.5 [5 AY]

Buğra bir anlığına kafasını kaldırdı, sütuna kilitlendi. Hol’ün sınırlarına sığmayan bu dev sütun insanın hayal gücüne nasıl olmuş da sığmış ? Acaba nasıl dahiyane bir beynin ürünü ? Gizitlerin başında olan Fazıl Efendi’nin (Gizit erleri ondan böyle bahsederdi.) bir dahi olduğunu zaten düşünmesine karşı, bu sütuna yakından baktığında onun bir dahiden fazlası olduğunu düşünüverdi...

(5 ay önce)

- Giysiler ?
- Hazır.
- Ekipman ?
- Hazır.
- Asansör ?
- Hazır.
- (Derin bir nefes aldıktan sonra) İndirin.

Fazıl’ın bu emriyle birlikte mekanizma sesi başlamış, Korcan ve koruyucu giysilerini giymiş 8 adam, ellerinin birinde metal bir çanta, öbüründe bir fener ile inşaat asansöründe aşağı iniyordu. Asansör zemine indi, herkes fenerlerini açtı. Önde elinde baltasıyla Korcan, arkada diğerleri ilerlemeye başladılar. Genişçe çukurun her yerini gezip, güvende olduklarına kanaat getirdikten sonra Korcan durdu. Görevliler çantalarını yere indirip içinden çeşitli ölçüm aletleri çıkardılar. Herkes bir şeyler yapıyor, Korcan’sa öylece duruyordu.

Görevleri; zeminin, sütunun temeli için uygun olup olmadığını belirlemekti. Korcan ise çukurun herhangi bir yerinde bir delik, yuva veya buna benzer bir şey olup olmadığını kontrol edecekti. Zemin tertemizdi, böcek bile görmemişti. Az sonra görevliler çantalarını kapattılar.

Asansör tekrar yükselmeye başladı, yukarı ulaştılar. Fazıl iki eli arkasından bağlı bekliyordu. Korcan kenarı çekildi. Görevlilerden biri öne çıktı, yürürken kaskını çıkardı, koltuğunun arasına aldı. Fazıl’ın 5 adım önüne kadar geldi, durdu.
- Uygun.
- Çalışmalar yarın başlasın.

****************

Geçen 5 ayda sütun neredeyse tamamlanmış, sadece ufak rütuşlar kalmıştı. Bu 5 ayda sadece sütun değil, aynı zamanda Yeni Kale 2 konutlarına bir silah fabrikası ve pek çok savunma binaları inşa edildi. Buna karşı Teşkilat birlikleri henüz Hol sınırını bile geçememişti. Gizitler, teknolojileri çok eski olmasına rağmen gerek Abdulkadir ve Korcan’nın desteğe gelmesiyle gerek Korcan’ın zekice stratejileriyle muhteşem bir savunma yapıyorlardı.

Fazıl, Gizit Klanı’nın başındaydı. Yeni Kale konutlarında inşa ettikleri “Büyük Gizit Klan Binası” (BGKB), örgütün yönetildiği yerdi. İstanbul’un -Yeraltı’nın suç çukurunu saymassak- en güvenli iki yerinden birisi burasıydı. Diğeri ise Meran Meclisi...

***************

- Hadi geçmiş olsun, bugünki yayın da bitti.
- Şiştim.
- Hergün hergün aynı şeyler...

Askerler siperin içinde, radyonun yanına oturmuş konuşuyorlardı. Yaklaşık 15 kişi kadar vardılar. Siperlerin içinde bulunan radyolardan askerler için her gün “Gizit Milliyetçiliği” yapılan yayınlar düzenlenirdi. Birkaç asker aralarında konuşmaya başladı:
- Dün Korcan çok geç kaldı, normalde daha erken gelmeliydi.
- Abdulkadir olsa zaten Korcan’a gerek kalmazdı.
- 5-10 gündür görünmemiş kimselere, öldüğünü söyleyenler bile var.
- Ölmüş mü? Hah! Mümkün değil.
- Nerede acaba ?
- Belki özel görevde falandır.
- Tatil yapıyor olmasın ?
- Yok yok, bu kadar süre siperden uzak kaldıysa kesin ölmüştür. Savaşmadan duramaz o.

****************

Karanlık mağaranın içinde tüfekleri ve fenerleriyle 7 asker ilerliyorlardı, en önde de Abdulkadir. Gelmiş oldukları noktada ya ileri gideceklerdi ya da sola döneceklerdi. Arkadan biri haritayı getirdi. Abdulkadir feneri haritaya tuttu. Sola döndü, birkaç adımın ardından durdu, feneri ileri tuttu. Karşısına koca bir tren hattı çıktı. Telsizini çıkardı:
- Bulduk.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Plafect00 »

BÖLÜM 3.6 [AÇILIŞ]

Durgun görünüyordu. Ortalıkta hiç düşman yoktu. Siperde sadece 5 nöbetçi kalmıştı. Onlarda dışarıya bakmıyorlar, öylece oturmuş sigaralarını içiyorlardı.
- Ben de gidebilir miyim ?
- Ya tabi, bizim günahımız ne ?
- Haklısın abi.

Son iki haftadır bir silahın (eski olduğundan) arızalı olup olmadığını öğrenmek için atılan bir kurşundan başka silah sesi duyulmamıştı. 5 aydır haftada bir patlak veren, yarım saat kadar süren ufak ve çoğu zaman kayıpsız çatışmalar son 2 haftadır yoktu. Belli ki bunun sebebi son çatışmanın çok büyük olmasıydı.

Siperde sadece 5 kişi vardı, bunların da 2’si uyuyor, 3’ü oturmuş sigara içip sohbet ediyordu. Kalan herkes Hol’deydi. Bugün Sütun’un açılışı vardı. İçerde bir sahne kurulmuştu. Gelen habere göre bugün Fazıl Efendi açılışa teşrif edecekti. Hol’deki tüm Gizit erleri çok heyecanlıydı. Onu ilk kez göreceklerdi. Fazıl Efendi’nin değeri onlar için çok büyüktü. O Yeni Kale’ye yerleştirilerek halktan uzaklaştırılan, aşağılanmış insanlara onurlu bir hayat yaşama fırsatı vermişti. Bu Gizit Klanı’nın davasıydı. Tabi, As Gizit’in değil...

İnsanlar zaten dar olan Hol koridorlarında iki büklüm olmuşlardı. Güvenlik için görevlendirilmiş askerler, insanların Sütun’un çevresindeki korkuluklara çok yaklaşmamasını sağlıyor ve sahnenin etrafında insanların sınırı geçmemesi için nöbet tutuyordu. Çok büyük bir gürültü vardı. Görebilenler heyecanlı gözlerle sahneye bakıyordu. Boyu kısa olanlar ise etrafındakilerden yardım istiyor, Fazıl Efendi’nin henüz gelip gelmediğini öğrenmeye çalışıyordu.

Az sonra birkaç asker kalabalığı yararak bir yol açtı. Sonunda Fazıl Efendi ve korumaları ortaya çıkmıştı. Sahneye doğru yürürken herkes meraklı gözlerle onu süzüyordu. 2 dakikalık bir yürüyüşün ardından sahneye çıktı. Mikrofon yoktu ama herkes sesini duyabileceğinden emindi. Az sonra o büyük gürültü azaldı, azaldı, dindi. Fazıl sahneye çıktı. Sütun’un tam önünde duruyordu. Kıyafetlerini düzeltti, beli hizasında sol elini sağ eliyle kavradı.

“Selamlar, şanlı Gizitliler!” Büyük bir gürültü koptu. Herkes ellerini parçalarcasına alkışlıyor, sloganlar, çığlıklar atıyordu. Fazıl, sağ elini kaldırarak gürültünün dinmesini sağladı. “Bugün, burada sizlerle bir arada bu mühendislik harikasının açılışını yapmaktan gurur duyuyorum. Ama asıl gurur sizlere, Sütun’un yapılmasında emeği bulunan siz emektarlara ait! Siz olmasaydınız Sütun da Gizit Milliyetçiliği fikri de hayata geçemezdi. Bugüne kadar gerçekleşen küçük çatışmalarda çok şehit verdik, çok kan kaybettik. Artık acılarımızın sonu geldi. Az sonra Sütun’u açıp fabrikalarımızı çalıştırdığımızda İstanbul’un hiç görmediği kadar büyük bir güçle Teşkilat’ı devireceğiz ve gerçek bir medeniyet kuracağız! Savaş başlasın!”

Hol’ün koridorlarında yankılanan müthiş gürültü eşliğinde Fazıl sahneden indi. Gürültü sürekli olarak devam ediyor, dinmek bilmiyordu. Tam gitmeye hazırlanıyordu ki Korcan, yanında Buğra’yla çıkageldi. Buğra çok heyecanlıydı. Korcan, Fazıl’a seslendi.

- Evet Korcan, mevzu nedir ?
- Bu Buğra, kendisi bir sıhhiyedir ama sadece bir sıhhiye değil. Aynı zamanda bir cesaret abidesi. (Buğra kızardı.) Çatışma esnasında kurşunların arasında bir siperden fırlayıp öbürüne koştu. Diğer askerler siperi terk etmeye başladığında o hala oradaydı. Ayrıca çok zeki ve eğitimli birisi.
- (Fazıl, Buğra’yı biraz süzdükten sonra) Memnun oldum, yoldaş.
- Onur duydum efendim.
- Sanırım terfi etmelisin, bunu ister miydin?
- (Biraz korkarak) Özür dilerim efendim, ama bunu istemezdim.
- Neden? Yeni rütbe, daha çok saygınlık ve daha çok konfor demek değil mi ?
- Aynı zamanda daha çok sorumluluk demek.
- Sorumluluktan korkuyor musun ?
- Hayır efendim, başarısızlıktan korkuyorum.
- O halde asker, başarılı olacağına eminim. Tebrikler.

Tüm bunlar olurken Fazıl’ın yüzünden en ufak bir duygu okunamıyordu. Buğra ise çok heyecanlıydı. Fazıl ve korumaları kalabalığı yarıp geçerken Buğra onları hayranlıkla seyredalmıştı.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Plafect00 »

BÖLÜM 3.7 [KAMYON]

Sütun açılalı 15 gün olmuştu. Hala her yer durgundu. Gizit erleri aralarında birbirlerini doldurmak için “Fırtına öncesi sessizlik bu.” diyorlardı. Siperlerden yükselen duman şimdilik sadece izmaritlerden tütüyordu.

“Geçse de yıllar insan değişmeyecek,
Hep olacak zulüm, hep var cinayet.
İnsan olmasaydı güç ve para peşinde,
Ne zulüm olurdu ne de kıyamet.”

Yanık sesli bir asker, müzik olmamasına rağmen bu dörtlüğü sürekli tekrarlıyordu. Silah arkadaşları onun şarkı söylemesini hep isterlerdi. Şarkılar onları kısa da olsa bir müddet dinginleştiriyordu. Her gün saatlerce nöbet tutan askerler sıkıldıklarında ya şarkı söyler ya da aralarında el oyunları oynarlardı.

****************

- Şu ana kadar kaç adet üretildi ?
- 1800.
- Çok az.
- Tam güçle günde 120 silah üretebiliyoruz.
- Ama 80bin askerimiz var. Buradaki (Yeni Kale 1) fabrika ne durumda ?
- Her şey hazır, artık sadece erge ihtiyacı var.
- Enerjiyi taşıyacak borular ve kablolar bitmedi mi ?
- Vardiyalı olarak 7/24 çalışıyoruz, Sütun’da olduğu gibi. 1 aylık işi kalmış.
- O kadar zamanımız yok, savaşın başladığını ilan ettim. Bu insanların en çok nefret ettikleri şey yalan, benim kadar iyi biliyorsun.
- Öyle...
- Bir ay daha bekleyecek sabır kimsede kalmadı, bende bile. (Biraz düşündükten sonra gözleri parladı. Sandalyesinden kalkmadan) Karaköy... Orada kamyonlar var, nakliye işleri için. 3-4 tanesi işimizi görür.
- Asım Bey alabilir.
- Olur mu öyle şey ? Dünyanın parasıdır onlar.
- Hatırlatırım, Asım Bey’de dünyanın zengini.
- Mesele sadece bizim kazanmamız değil, onların da kaybetmesi.
- Yani çalacak mıyız ?
- Sessiz olmanızı istiyorum, en iyi adamları al. Patlama yok, çatışma yok.
- Zor olacak. (Duvara yasladığı baltasını kaldırıp omuzuna koydu.) Ama olacak.

Korcan çıktı. BGKB’nin idari bölmesinden savunma bölmesine geçti. Furkan ve onun özel ekibi buradaydı. Korcan kapıda belirdi, söyledi ve devam etti:
- Bu gece, 2’de.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Plafect00 »

BÖLÜM 3.8 [AYAK İŞLERİ]

Köprü onarılıp ulaşım için kullanılmaya başlayınca Karaköy’ün, yerleşimden ziyade depolama için çok elverişli olduğu düşünüldü. Zaten dönemin İstanbul’unda en büyük ihtiyaçların başında depolama geldiğinden bu fikir herkes için çok cazipti. Çok geçmeden halk Eminönü, Meteor Bölgesi ve Yeraltı şehirlerine taşındı -bir kısımda evsizlere katıldı- ve Karaköy, depolama için kullanılmaya başlandı. 38 antrepo bulunan Karaköy’de haliyle kamyona hayli ihtiyaç oluyor

Tekne Haydarpaşa Garı’nın ilerisindeki sahilden çıkmıştı. Korcan en önde, feneri tutuyor. Teknede Furkan ve Korcan dışında 6 kişi daha var. Hepsi özel eğitimli, uzman katiller. Galata kulesi’nden tutulan dev fenerin ışıklarına yakalanmamak için manevra yaparak Karaköy sahiline sessizce yaklaştılar.

Önce Korcan çıktı. Sonra Furkan ve peşisıra diğerleri. Antrepoların arasından ilerliyorlardı. Korcan durmalarını işaret etti. Antrepolardan birinin arkasında birisi uyuşturucu satıyordu. Satış bitti, satıcı Korcan’ın bulunduğu yere doğru geldi. Korcan onu yakaladı, eliyle ağzını kapadı. “Bizi görmedin.” Adamı bıraktı. İşaret etti, devam ettiler. Kamyonların bulunduğu yere ulaştılar.

Kamyonlardan biri çıkış yapıyordu, 5 adet kamyon alandaydı. 3 kişi, 3 aracın direksiyonuna geçti, kalanlarsa en önde gidecek kamyonun dorsesine atladı. Araçlar hareket etti. Normalden hızlı giden kamyonlar bazı çalışanların dikkatini çekti. Ana yola çıktılar. Dorseleri boş olan kamyonların son hız gittiğini gören askerler yolu kapattı:
- Araçları durdurun.

Korcan ayağa kalkarken bağırdı:
- Hızlan!
Korcan nişan aldı, önlerindeki kamyona ateş etti. Büyük bir gürültüyle patlayan kamyonun hala yanmakta olan enkazına doğru son hız ilerliyorlardı. Furkan ve diğerleri de ayağa kalktılar. Teşkilat askerleriyle sıkı bir çatışmaya giriştiler. Korcan tekrar bağırdı:
- Sıkı durun!

Bu seferki ikazın kendilerine olduğunu anlayan Gizitler dorsenin kenarlarından sıkıca tuttular. Kamyonları yanmakta olan enkaza sertçe çarptı ama hala hızla ilerliyordu. Çarpışmanın etkisiyle biri yere düştü. Diğerlerinin yardımıyla tekrar ayağa kalkar kalkmaz kafasından vuruldu. Furkan acı dolu gözlerle cesedi kenara çekti. Kalkıp çatışmaya devam etmeliydi, öyle de yaptı. Bu sefer daha öfkeli, daha hırslıydı.

Sonunda Galata köprüsüne ulaşmışlardı. Köprüye çıktılar, artık asker yoktu, arkalarından ateş edenler hariç. Arkadan gelen mermilerden biri en arkadaki kamyonun tekerine isabet etti. Kamyon, köprünün engellerinden sıçrayarak Haliç’e daldı. Yukarı yüzen Gizit subayı ise yüzünü parçalayan mermilerle davasına veda etti.

Diğer iki araç çöle ulaşıp Yeni Kale’ye doğru ilerledi. Araç yavaşlamaya başladı. Silahını doğrultmuş olan kapıdaki nöbetçiler Korcan’ın işaretiyle silahlarını indirdiler, kapıyı açtılar. BGKB’nin geniş avlusuna çıkmış olan Fazıl elleri arkasında bekliyordu. Araçlar Fazıl’ın önünde durdu. Korcan dorseden atlayan ilk kişiydi. Araçtan cesedi indirdiler, içeri götürdüler. Fazıl cesedi gördü ama pek etkilenmemiş görünüyordu.

- 3 adet demiştim.
- (Fazıl’ın yanından hızla geçti. İçeri girerken öfkeyle) Biri Haliç’in dibinde.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Kullanıcı avatarı
KraToSs
Meteor Kaşifi
Meteor Kaşifi
Mesajlar: 1656
Kayıt: 01 Ağu 2010 23:04

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen KraToSs »

]Mahrur gözleri artık uyumak için yalvarıyordu. Uyumayı istemiyor ama gözlerine sözünü geçiremiyordu. Yatmadan önce forumu bir kontrol etmeyi düşündü. Forumu açtı, kitabına yorum yapıldığını gördü. Yorumları okuduğunda gözlerindeki ağırlık birden kayboldu, yüzündeki engel olamadığı gülümseme uykusuna galip geldi. Doğruldu, yazılanlar için teşekkür etti. Şimdi sıra henüz dirilmiş gözlerini yeniden bayıltmaktaydı

Bundan yok mu bundan :D çok açım ama
Herhangi bir düşünce,konuya,fikiri sindirmeye çalışan,silen, özgürlük sunmayan ikv yönetimi yüzünden pek yorum atasım gelmiyor.
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Plafect00 »

BÖLÜM 3.9 [JANT]

- Bu, bir erg tüfeği. Makinalı tüfek gibi çalışır ancak daha hafiftir. Tetikten parmağınızı çekmeden kesintisiz ateş edebilirsiniz. Silahta kurşun yok. Ergcam dediğimiz bir madde silahın içerisindeki erg enerjisinin dönüştürülmesiyle tetikleniyor. Tahribatı kurşuna göre çok daha yüksektir. Her silahta bir erg ufak-bataryası bulunur. Bu bataryalar 300 mermili bir şarjör gibidir ancak değiştirilemezler. Her savaş alanında bulunacak olan erg bataryalarıyla silahınızın enerjisini yenileyebilirsiniz. Takribi olarak 2 saniye içerisinde silahınız yeniden yüklenmiş olur. Silahların kullanımını iyice kavrayabilmeniz için üç günlük bir talim yapacaksınız. Aynı zamanda komutanınız Mareşal Korcan ADALI’nın direktiflerini ve üst düzey komutanlarımızın tecrübelerine (Aslında son yüz yılda savaş olmadığından tecrübesi olan yoktu. Sadece insanları cesaretlendirmek için böyle söylüyordu.) dayanarak savaşta izlenmesi gerektiğini düşündükleri stratejileri iyice öğreneceksiniz.

Fazıl insanların kendisini görmesi için çıktığı yükseltiden indi. Elinde tuttuğu silahın kullanımını askerlere anlatmalıydı çünkü o güne kadar Gizitlerin kullandığı hiç bir silaha benzemiyordu. O ana kadar üretmiş oldukları 2400 adet silahı bir bölüğe dağıtmışlardı. Askerler üç gün eğitim görecekti. Her şey rayına oturmuş gibiydi ama hala bir problem vardı: Bataryaları taşıyacak araçlar zırhlandırılmalıydı.

Aslında pek de zor olmayan bu iş için asıl sorun nasıl zırhlandırılması gerektiğiydi. Kamyonların hareket kapasitesini çok kısıtlamamalılardı ama aynı zamanda sadece 2 kamyonları olduğundan çok iyi bir zırhlandırma yapmalılardı. Fazıl BGKB’ye döndü. Özel toplantı odasına geçti. İçerde bir masa etrafına toplanmış 11 kişi vardı.

- Fikirler...
Önce saçları tamamiyle beyaz bir adam ayağa kalktı. Oldukça genç görünüşünden saçlarını boyattığı anlaşılıyordu.
- Bence efendim, aracın tamamını ağır platin zırhlarla kaplamalıyız. Zırh aracın tekerlerinin önüne kadar uzanmalı, bu sayede lastikleri de güvene almış oluruz.
- Katılmıyorum. Bu, masanın Fazıl’a en uzak noktasında oturan şık giyimli 25’inden fazla göstermeyen bir adamdı. Bence, daha hafif zırhlar kullanmalıyız. Bu sayede araç daha hızlı hareket edebilir. Tekerlerin önünü de araçtan uzanan ağır bir zırhla kapatırız. Bu sayede hem mobiliteyi çok düşürmemiş oluruz hem de tekerleri koruruz.
- Ancak bahsettiğiniz ağır zırh tekerlerin hareketini kısıtlayabilir. Boşa kürek çekiyormuş gibi görünüyoruz.
Yaşı diğerlerinden daha büyük görünen bu adamın söylediği Fazıl’ı sinirlendirdi.
- Bu işe bir çözüm bulana dek buradan çıkmayacaksınız!

Fazıl arkasını döndü odadan çıkmak üzereydi. Bir sesle arkasına döndü:
- Efendim! Sesin kaynağını arıyordu ama kimin söylediğini kestiremedi. Ta ki adam sözlerine devam edene kadar.
- Bence çapı tekerlerinkiyle aynı bir jant ile bu işin üstesinden gelebiliriz.

Odada derin bir sessizlik oluştu. Herkes birbirinin suratına doğru ama kendine “Bu kadar basit bir şey benim neden aklıma gelmedi?” diye haykırıyormuşcasına bakıyordu. Sessizliği Fazıl bozdu:
- (Yüzünde cevabını zaten biliyormuş gibi bir tebessüm oluştu.) Tamam, bu makul bir çözüm. Derhal halledin şu işi. Akif, sen yanıma gel. (Odadan çıktı.)

Fazıl’ın bu emrinin üzerine Akif, dışarı çıktı.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Keith
Acemi Savaşçı
Acemi Savaşçı
Mesajlar: 1
Kayıt: 24 Oca 2018 02:00

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Keith »

Merhaba hocam. Şans eseri konuya denk geldim, tüm hikayeyi soluksuz okudum. Kaleminiz çok başarılı. Devamını beklemekteyim. İyi çalışmalar, iyi geceler.
Kullanıcı avatarı
yun1010
Labirent Rehberi
Labirent Rehberi
Mesajlar: 1304
Kayıt: 11 Ara 2009 10:13
Sunucu: Teşkilat
Klan: Lodos
Lonca: Ancient Legends
Konum: Şanlıurfa / Viranşehir
İletişim:

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen yun1010 »

Kral biraz daha hızlı yaz. Hikayenin öncesini unutuyorum.
------------------------------------------Ancient Legends Lonca Lideri-----------------------------------------
Youtube Kanalım: https://www.youtube.com/watch?v=v_G6kEwdzfI
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Plafect00 »

BÖLÜM 3.10 [SOHBET]

- Bu basit sorunun cevabını bunca zamandır bulamamaları ne kadar dramatik öyle değil mi ?

Fazıl’ın bu sorusuna “Bilmem öyle mi?” diyecek oldu. Hemen vermesi gereken cevabı verdi.
- Siz öyle diyorsanız öyledir efendim.
- Sence bu iş ne zaman biter ?
- 2 gün içerisinde jantları kamyonlara takmış oluruz.
- Hayır, ondan bahsetmiyorum, jantları zaten taktık. (Akif şaşırdı.) Ben savaştan bahsediyorum.
- Net bir şey söyleyemem ama kazanan tarafın biz olacağımızdan eminim efend...
- (Lafını kesti.) Bana herkesin verdiği cevapları vermediğini sandığımdan seni yanıma çağırmıştım oysa. Ayrıca bana efendim demekten vazgeç. Şimdi bırak rol yapmayı. İstediğimi değil, gerçek cevapları ver.
- Peki e... (Efendim diyecek oldu.) Kanaatimce 3 ay içerisinde tüm Eminönü ve Meteor’u almış oluruz.
- Bu kadar çabuk mu ?
- Bizim elimizde cehennem var. Onlardaysa sadece küçük su kovaları. Bu kovalarla öyle bir ateşi söndüremezler.
- (Bu cevabı çok beğendi. Gülümseyerek) İşte gerçek cevap. İşinin başına dönebilirsin Akif.
- Bir soru sorabilir miyim?
- Tabi...
- Madem kamyon işini zaten halletmiştiniz, neden bizi bu konuda düşünmeye sevk ettiniz ?
- (Gülümsemesi tazelendi.) Zeki olmayan insanlarla sohbet edememek gibi kötü bir huyum var.
- Fakülteden hiç arkadaşınız yok mu?
- (Kemal’i hatırladı, hüzünlendi. Toparlandı ve suratını astı.) O odadakiler de Fakültedendi.

Hiddetle döndü, uzunca koridoru bitirene kadar Akif ondan gözlerini alamadı.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 876
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: ERG (Kitap)

Mesaj gönderen Plafect00 »

BÖLÜM 3.11 [İLK ERGCAM]

Ayak sesleri, her adımda titreyen zeminle birleşince daha da korkunç oluyordu. Yeni Kale’den hareket eden 300 kişilik birlik doğruca Eminönü’ne ilerliyordu. Çölü bitirip sokaklara ulaşmak üzerelerdi. Müthiş bir intizamla ilerleyen askerlerin ayak sesleri yekpare bir biçimde yankılanırken sokakların sınır noktalarından bir kaç teşkilat muhafızının hızla koşmaya başladığı görüldü. Kimi askerler silahlarını oynatmak istediyse de Korcan’dan emir gelmemişti. O güven veren metal gövdesiyle adeta yürüyen bir kaleydi. Askerleri o da görmüştü ama tavrında hiçbir değişim olmamıştı.

300 kişinin bu kadar düzenli ve aynı zamanda bu kadar hızlı hareket ettirilebilmesi büyük marifetti. Askerlerin eğitiminin sadece tasarım aşamasında bile, başta Korcan olmak üzere Furkan, Abdulkadir, Nureddin ve diğer bazı alt kademe komutanlar bir hafta Merkez Bina’dan çıkmamışlardı. Şimdi o sancılı günler meyvesini veriyordu, dahasını da verecekti.

Sokaklara ulaştıklarında herhangibir direnmeyle karşılaşmadılar; tahmin ettikleri gibi. Öngörülerine göre Galata Köprüsü’nün önüne hızla toplanıp büyük bir direniş yapmaya çalışacaklardı. Sokaklara girdiklerinde geniş bir alan boyunca dağıldılar. Farklı sokaklardan çıkıp düşmanı her taraftan kuşatmayı amaçlıyorlardı. Askerler -yine büyük bir düzenle- sokaklara dağıldılar. Henüz meydanı görecek durumda konuşlanmamışlardı. Ancak en ufak bir emirle bunu yapabileceklerdi. Her birliğin başındaki subayda bir adet telsiz vardı. Korcan, telsizi eline aldı. “1. grup, hazır mısınız ?”, “1. grup hazır!” 15. gruba kadar kontrol sürdü. Tüm gruplar hazırdı. 300 kişi 20’li 15 gruba ayrılmıştı. Hiçbir grubun birbirinden haberi yoktu. Herkes yalnızca grubundakilerden mesuldü.

300 kişiden çıt çıkmıyordu. Sokaklarda adeta kaybolmuşlardı. Köprünün önüne araçlardan kurulan siperin arkasında nöbet tutan askerler korkuyorlardı. Düşmanı göremiyor ve duyamıyorlardı ama varlıklarından haberdarlardı. Onları görseler bu kadar korkmayacaklardı. Sonuna kadar gerilmiş gözler ve titreyen ellerle siperin arkasından çarşı hizasına silah doğrultuyorlardı. Korcan telsize tekrar yaklaştı ve kıyameti başlattı “Ateş!”
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Cevapla