Kısa Bir Mola
- Bugünkü paylaşımlarımız;
- 01.10.2017 Tarihte Bugün
- Günün Müziği: Berkant - Samanyolu
- Günün Hikayesi: Kibrit Çöpü
- Günün Şiiri: Bundan Sana Ne - Kaygusuz Abdal
- Günün Atasözü: Ak akçe kara gün içindir.
- Kitap Önerimiz: Miskinler Tekkesi - Reşat Nuri Güntekin
- Film Önerimiz: Forrest Gump
Tarihte Bugün
- Afyon, Dinar'da Richter ölçeğine göre 6,1 şiddetinde deprem oldu; 90 kişi öldü, 250 kişi yaralandı. Başta kamu binaları olmak üzere 4000 bina yıkıldı. (1995)
- Mihail Gorbaçov Sovyetler Birliği devlet başkanlığını üstlendi. (1987)
- İsrail, Tunus'taki Filistin Kurtuluş Örgütü, FKÖ bürolarına hava saldırısı yaptı; 50 kişi öldü. (1985)
- Niğde Cezaevi'nde 300 tutuklu açlık grevine başladı. (1979)
- Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği, TÖB-DER genel merkez ve şubeleri kapatıldı. (1976)
- Boksör Cemal Kamacı, 63,5 kiloda Avrupa şampiyonu oldu. (1972)
- İstanbul Üniversitesi Senatosu, öğrenci tepkisi üzerine, harç zammını geri aldı. (1964)
- Cezayir Devlet Başkanı Ahmet Ben Bella, Cezayir'deki Fransızlara ait tüm toprakların kamulaştırılması emrini verdi. (1963)
- Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliği'ne bomba atıldı. Bombayı Nasırcıların attığı belirlendi. Bunun üzerine Mısır'ın Ankara büyükelçisinden Türkiye'yi terk etmesi istendi ve Kahire'deki Türkiye büyükelçisi geri çağrıldı. (1961)
- Nijerya bağımsızlığını ilan etti. (1960)
- Yazar Eflatun Cem Güney Andersen Masal Ödülü'nü kazandı. (1956)
- Amerikalı askerler, Güneybatı Kore'de gösteri yapan esir Çinlilere ateş açtı; 52 ölü, 140 yaralı. (1952)
- Mao Zedong önderliğinde Çin Halk Cumhuriyeti kuruldu. (1949)
- Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti kuruldu.Başkan Profesör Ali Fuat Başgil. Cemiyetin amacı, siyasete karışmaksızın her türlü totaliter gidişe ve taassuba karşı çıkmak olarak açıklandı. (1947)
- Nürnberg duruşmaları sona erdi. 12 Nazi ölüm, Rudolf Hess ömür boyu cezası aldılar. (1946)
- Bakanlar Kurulu eğlence yerlerinin akşam saat onda kapatılması kararını verdi. (1942)
- Türkiye'de Pazarlıksız Satış Kanunu uygulaması başladı. (1936)
- General Franco, İspanya milliyetçi hükümetinin başına geçti. (1936)
Ölenler
- Eric Hobsbawm, ingiliz tarihçi, yazar (2012)
- 'Samanyolu' şarkısı ile bir döneme damgasını vuran ünlü sanatçı Berkant yaşamını yitirdi. (2012)
- Tanju Duru, müzisyen(DY-1963) (2008)
- Richard Avedon, ABDli fotoğrafçı (DY-1923) (2004)
- Mehmet Ali Kağıtçı, kağıt sanayisinin kurucularındandır. (DY-1899) (1982)
- Meclis eski başkanlarından Abdülhalik Renda. (1957)
- Şair Ali Faik Ozansoy. (1950)
- Olive Borden, sinema oyuncusu (DY-1906) (1947)
- Ressam Ruhi Arel. (1931)
- Antoine Bourdelle, Fransız heykeltıraş (DY-1861) (1929)
- Abdurrahman Han, Afgan emiri (DY-1844) (1901)
- Pierre Corneille, Fransız oyun yazarı (DY-1606) (1684)
Doğanlar
- Serenay Aktaş, futbolcu, oyuncu (1993)
- Hazal Kaya,dizi ve sinema oyuncusu (1990)
- Julio Baptista, Brezilyalı futbolcu (1981)
- Walewska Moreira de Oliveira, Brezilyalı voleybolcu (1979)
- Ümit Karan, Türk futbolcu (1976)
- Melihat Gülses, Klasik Türk müziği sanatçısı (1958)
- Andrus Ansip, Estonyalı siyasetçi (1956)
- Michael Gruber, Amerikalı yazar (1940)
- Tunç Başaran, yönetmen (1938)
- Stella Stevens, Amerikalı aktris (1936)
- Julie Andrews. Dört oktavlık sesi ve oyunculuk yeteneğiyle tanınan İngiliz sahne sinema ve müzik sanatçısı. (1935)
- Richard Harris, irlandalı aktör, şarkıcı (ÖY-2002) (1930)
- George Peppard, Amerikalı aktör (ÖY-1994) (1928)
- Jimmy Carter. ABD'nin 39. Başkanı (1977-81 de Başkanlık Yaptı). (1924)
- Vladimir Horowitz, piyanist (1904)
- Fernand Pelloutier. Anarako-sendikalist hareketin felsefe yöntemi üzerinde derin etkileri olan, önde gelen Fransız işçi hareketi örgütçüsü ve teorisyeni. (1867)
- Annie Besant, ingiliz reformcu, feminist eylemci (1847)
- Sergei Aksakov, Rus yazar (ÖY-1859) (1791)
- Pierre Baillot, Fransız besteci (ÖY-1842) (1771)
- William Thomas Beckford, ingiliz yazar ve politikacı (ÖY-1844) (1760)
- Anton Cajetan Adlgasser, Alman besteci (ÖY-1777) (1729)
- Giovanni Battista Cirri, italyalı besteci (ÖY-1808) (1724)
- Arthur Onslow, ingiliz politikacı (ÖY-1768) (1691)
- Guido Grandi, italyalı matematikçi (ÖY-1742) (1671)
- Alessandro Stradella, italyalı müzisyen besteci (ÖY-1682) (1644)
- Nicolaes Pieterszoon Berchem, Hollandalı ressam (ÖY-1683) (1620)
- Giacomo Barozzi da Vignola, italyan mimar (ÖY-1573) (1507)
- I. Frederick, Danimarka kralı (ÖY-1533) (1471)
- III. Henry, ingiltere kralı (ÖY-1272) (1207)
Günün Müziği
Günün Hikayesi
Kibrit kutusundaki kibritler, toplumun içinde yaşayan insanlar gibidir. Hepsi birbirinin aynı gibi görünseler de her biri farklıdır. İnsanın yaşamı gibi her bir kibrit önce yanar ve sonunda kül olup sönüverir ama etkileri farklı farklı olur. Kimi kibrit çöpü bir amaca hizmet etmek için yanar, kimi amaçsız tüketir ömrünü. Kimi yanarak zarar verir çevresine…
– Bazıları öyle incedir ki her an kırılacak, yanmaz diye düşünürsünüz ama en iyi de onlar yanar.
– Bazıları öyle kalındır ki yanınca hiç sönmeyecek diye düşünürsünüz ama alev bile almadan ucundaki kimyasal madde bir anda yanıp sönüverir.
– Kimileri düzgün değildir ama yine de eksiksiz görevini yerine getirir.
– İlk yanan kibrit çöpleri hep en üstekilerdir.
– Binlerce kibrit çöpü bir ağaçtan çıkar da, bir kibrit çöpü yeter koca bir ormanı yakmaya…
– Islanmış bir kutuda yanabilecek kuru bir kibrit kalmamıştır artık… İnsan içinde yaşadığı toplumdan ayrı düşünülemez, ister istemez etkilenir.
– Bazı kibrit çöpleri kutuda aykırı bir şekilde diğer yöne bakar ve kutu açıldığında ilk önce onlar fark edilir ve ilk önce onlar yanar.
– Bazı kibrit çöpleri birbirine yapışıktır. Biri yanınca diğeri de yanar.
– Bazı kibrit çöpleri de kendisiyle birlikte kutuyu da yakan kibrit çöpleridir. İçinde bulundukları toplumu da beraberinde yakarlar.
– Bazı kibrit çöplerinin ucunda yanıcı kimyasal maddesi yoktur. Çöp olmaktan öteye geçemez. Kutu içinde amaçsızca işe yaramadan öylece durur. Toplumun içerisinde amaçsız ve işe yaramadan yaşar giderler.
Hayat akarken, kibrit çöpü karar vermez nasıl ve neden yanacağına, insan bulunduğu toplumda kendi yolunu çizebilir kader izin verdiği ölçüde…
– Bazıları öyle incedir ki her an kırılacak, yanmaz diye düşünürsünüz ama en iyi de onlar yanar.
– Bazıları öyle kalındır ki yanınca hiç sönmeyecek diye düşünürsünüz ama alev bile almadan ucundaki kimyasal madde bir anda yanıp sönüverir.
– Kimileri düzgün değildir ama yine de eksiksiz görevini yerine getirir.
– İlk yanan kibrit çöpleri hep en üstekilerdir.
– Binlerce kibrit çöpü bir ağaçtan çıkar da, bir kibrit çöpü yeter koca bir ormanı yakmaya…
– Islanmış bir kutuda yanabilecek kuru bir kibrit kalmamıştır artık… İnsan içinde yaşadığı toplumdan ayrı düşünülemez, ister istemez etkilenir.
– Bazı kibrit çöpleri kutuda aykırı bir şekilde diğer yöne bakar ve kutu açıldığında ilk önce onlar fark edilir ve ilk önce onlar yanar.
– Bazı kibrit çöpleri birbirine yapışıktır. Biri yanınca diğeri de yanar.
– Bazı kibrit çöpleri de kendisiyle birlikte kutuyu da yakan kibrit çöpleridir. İçinde bulundukları toplumu da beraberinde yakarlar.
– Bazı kibrit çöplerinin ucunda yanıcı kimyasal maddesi yoktur. Çöp olmaktan öteye geçemez. Kutu içinde amaçsızca işe yaramadan öylece durur. Toplumun içerisinde amaçsız ve işe yaramadan yaşar giderler.
Hayat akarken, kibrit çöpü karar vermez nasıl ve neden yanacağına, insan bulunduğu toplumda kendi yolunu çizebilir kader izin verdiği ölçüde…
Günün Şiiri
Bundan Sana Ne
Ademi balçiktan yogurdun yaptin,
Yapip da neylersin, bundan sana ne
Halk ettin insani saldin cihana
Salip da neylersin bundan sana ne
Bakkal misin teraziyi neylersin
Isin gücün yoktur gönül eglersin
Kulun günahini tartip neylersin
Geçiver suçundan bundan sana ne
Katran kazanini döküver gitsin
Mümin olan kullar didara yetsin
Emreyle yilana tamuyu yutsun
Söndür su atesi bundan sana ne
Sefil düstüm bu alemde naçarim
Kildan köprü yaratmissin geçerim
Sol köprüden geçemezsem uçarim
Geçir kullarini bundan sana ne
Kaygusuz Abdal der cennet yarattin
Cehenneme nice kullari attin
Nicesin ates-i ask ile yaktin
Yakip da neylersin bundan sana ne
Ademi balçiktan yogurdun yaptin,
Yapip da neylersin, bundan sana ne
Halk ettin insani saldin cihana
Salip da neylersin bundan sana ne
Bakkal misin teraziyi neylersin
Isin gücün yoktur gönül eglersin
Kulun günahini tartip neylersin
Geçiver suçundan bundan sana ne
Katran kazanini döküver gitsin
Mümin olan kullar didara yetsin
Emreyle yilana tamuyu yutsun
Söndür su atesi bundan sana ne
Sefil düstüm bu alemde naçarim
Kildan köprü yaratmissin geçerim
Sol köprüden geçemezsem uçarim
Geçir kullarini bundan sana ne
Kaygusuz Abdal der cennet yarattin
Cehenneme nice kullari attin
Nicesin ates-i ask ile yaktin
Yakip da neylersin bundan sana ne
Kaygusuz Abdal
Günün Atasözü
Ak akçe kara gün içindir.
Emek vererek, alın teri dökerek kazandığımız para, sıkıntılı anlarımız ve zor günlerimiz içindir; bizi darlıktan bu para çekip kurtarır, rahata erdirir. Dara düşülen günlerimizde bu parayı harcamaktan da geri durmamalı, çekinmemeliyiz.
Kitap Önerimiz
Kitap, Türkiye’deki dilencilerin dünyasını ve cahil hocaları başarıyla tasvir eder. Yazarın en dikkate değer eserlerinden biridir. Padişah II.Mahmut dönemi ileri gelenlerinden olup padişaha yakınlığıyla tanınan Kocabaş Kazasker Şemsettin Molla’ nın torununun hayatı üzerine kurulmuş bir kitaptır. Padişahın ekmek kırıntılarının kat kat işlemeli bohça ve sedef kutularda saklandığı bir ortamda, padişah dilencisi bir dedenin torunu olan ve hem meşrutiyet hem cumhuriyet dönemlerinde yaşayan roman kahramanı, bir çeşit soya çekimle dilenciliği meslek edinir.
Film Önerimiz
I.Q. seviysi düşük olan, yürümekte de bir hayli güçlük çeken gencin hayatını konu alan 1994 yapımı filmdir. Filmdeki kulaklara aşina olmuş 'Koş, Forrest, koş!" repliği ile, Forrest adlı gencin gelecekte neyde yetenekli olduğunu anlayabiliyoruz. Şans eseri ve tesadüfle birçok şeye girişmiş ancak yaptıklarıyla büyük övgü toplayan bir birey olmuş. Öyledir ki; ülkesi adına ping pong turnuvasında yer almış, Vietnam savaşına katılmış ve koşuculuk yapmıştır. Amerikan futbol dahi yapmıştır. Zeka olarak düşük seviyede olsa da, fiziken başarılı bu gencin, çocukluk arkadaşına olan bitmek bilmeyen aşkı da film içerisinde çokça bahsedilmektedir.