TORYUM hakkında o kadar şehir efsanesi dolaşıyor ki, her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. Biz de bu sesleri bir araya toplayıp toryum hakkında gerçekleri ortaya koyalım istedik. TORYUM aslında adını Norveç efsanesi tanrı Odin’in oğlu Thor’dan alan toryum elementi , yüksek verimi ve temiz nükleer enerji olması nedeniyle son yıllarda enerji sektörünün ilgi odağı haline gelmiştir. Toryum yer kabuğunda az miktarda bulunan ve çok düşük miktarda radyoaktif bir maddedir. Başta monazit ve torit mineralleri içinde fosfat ve sülfat bileşikleri halinde bulunur. Yani bir bakıma çevremizde, her yerde bir bakıma; evimizin duvarlarında, bahçe toprağında, deniz ve nehir kumlarında bulunmaktadır.Radyoaktivitesi çok düşük olduğu için zararsız kabul edilmektedir.
Toryum yakıt döngüsünde uranyumdan daha az plütonyum ve diğer trans-uranyum elementleri üretildiğinden, toryum, nükleer santrallerin en temiz yakıtı olarak kabul edilir. Çevreye daha az zarar vermesi açısından da ileride nükleer reaktörlerde uranyum yerine kullanılması düşünülmektedir. Toryumun nükleer yakıt olarak kullanılması ile ilgili çalışmalar halen devam etmektedir. Şunu da söylemek gerekir ki günümüzde toryumla çalışan ticarî ölçekli bir nükleer reaktör bulunmamaktadır.
BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR..
- MaHKuMII
- Sivri Ada Kaşifi
- Mesajlar: 2233
- Kayıt: 30 Eki 2011 20:16
- Sunucu: Tılsım
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: A. H. H
- Konum: TÜRKİYE - iSTaNBuL
- İletişim:
Re: BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR..
TORYUM hakkında o kadar şehir efsanesi dolaşıyor ki, her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. Biz de bu sesleri bir araya toplayıp toryum hakkında gerçekleri ortaya koyalım istedik. TORYUM aslında adını Norveç efsanesi tanrı Odin’in oğlu Thor’dan alan toryum elementi , yüksek verimi ve temiz nükleer enerji olması nedeniyle son yıllarda enerji sektörünün ilgi odağı haline gelmiştir. Toryum yer kabuğunda az miktarda bulunan ve çok düşük miktarda radyoaktif bir maddedir. Başta monazit ve torit mineralleri içinde fosfat ve sülfat bileşikleri halinde bulunur. Yani bir bakıma çevremizde, her yerde bir bakıma; evimizin duvarlarında, bahçe toprağında, deniz ve nehir kumlarında bulunmaktadır.Radyoaktivitesi çok düşük olduğu için zararsız kabul edilmektedir.
Toryum yakıt döngüsünde uranyumdan daha az plütonyum ve diğer trans-uranyum elementleri üretildiğinden, toryum, nükleer santrallerin en temiz yakıtı olarak kabul edilir. Çevreye daha az zarar vermesi açısından da ileride nükleer reaktörlerde uranyum yerine kullanılması düşünülmektedir. Toryumun nükleer yakıt olarak kullanılması ile ilgili çalışmalar halen devam etmektedir. Şunu da söylemek gerekir ki günümüzde toryumla çalışan ticarî ölçekli bir nükleer reaktör bulunmamaktadır.
Toryum yakıt döngüsünde uranyumdan daha az plütonyum ve diğer trans-uranyum elementleri üretildiğinden, toryum, nükleer santrallerin en temiz yakıtı olarak kabul edilir. Çevreye daha az zarar vermesi açısından da ileride nükleer reaktörlerde uranyum yerine kullanılması düşünülmektedir. Toryumun nükleer yakıt olarak kullanılması ile ilgili çalışmalar halen devam etmektedir. Şunu da söylemek gerekir ki günümüzde toryumla çalışan ticarî ölçekli bir nükleer reaktör bulunmamaktadır.
- MaHKuMII
- Sivri Ada Kaşifi
- Mesajlar: 2233
- Kayıt: 30 Eki 2011 20:16
- Sunucu: Tılsım
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: A. H. H
- Konum: TÜRKİYE - iSTaNBuL
- İletişim:
Re: BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR..
Alıntıdır.
- MaHKuMII
- Sivri Ada Kaşifi
- Mesajlar: 2233
- Kayıt: 30 Eki 2011 20:16
- Sunucu: Tılsım
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: A. H. H
- Konum: TÜRKİYE - iSTaNBuL
- İletişim:
Re: BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR..
Avrupa’nın antik geçmişinde korku salan savaşçılar olarak yer edinen Viking’lere ait bir sır uzun yıllar sonra çözülmüş olabilir. İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in hükümdarlığı esnasında Manş Adaları civarında batan bir batıkta bulunan kristal, bilim insanları arasında ‘güneş taşı’nın bulunmuş olabileceği düşüncesini doğurdu.
Fransa’nın Rennes Üniversitesi araştırmacıları tarafından 1592 yılında batan Alderney batığında yapılan aramada, geminin yön belirleyici araçlarıyla beraber bir de kristal ortaya çıkarıldı. Yapılan kimyasal analiz, taşın ‘İzlanda taşı’ olarak bilinen kalsit olduğunu gösterdi.
Kristalin, 11’inci yüzyılın başlarında Norveç’in kralı olan İkinci Olaf (nam-ı diğer Aziz Olaf) hakkındaki destanlarda bahsedilen güneş taşına ait ilk iz olduğu düşünülüyor.
DENİZCİLERE YÖN GÖSTERİYORDU
LiveScience’a açıklama yapan Alderney Denizcilik Derneği’nin koordinatörü Mike Harrison, ‘kalsit kristallerinin eşkenar şekilleri sayesinde ışığı çift görüntü oluşturacak şekilde kutuplarştırabildiğini’ belirtti. Bu da, kalsit taşının arkasında bir kişinin yüzüne bakmanız halinde, iki surat göreceğiniz anlamına geliyor.
İzlanda taşı doğru bir konumda yerleştirildiğinde ise çift görüntü tek görüntü haline iniyor, böylece kristalin doğu-batı yönünü gösterdiği anlaşılıyor.
Denizciler, güneşin olmadığı hatta gökyüzünün sisle kaplı olduğu düşük ışıklı günlerde bile İzlanda taşını kullanabiliyordu. Güneş ufuktan yok olduktan sonra bile, gemiler en fazla birkaç derece sapmayla güneşe göre rota çizebiliyordu.
Fransa’nın Rennes Üniversitesi araştırmacıları tarafından 1592 yılında batan Alderney batığında yapılan aramada, geminin yön belirleyici araçlarıyla beraber bir de kristal ortaya çıkarıldı. Yapılan kimyasal analiz, taşın ‘İzlanda taşı’ olarak bilinen kalsit olduğunu gösterdi.
Kristalin, 11’inci yüzyılın başlarında Norveç’in kralı olan İkinci Olaf (nam-ı diğer Aziz Olaf) hakkındaki destanlarda bahsedilen güneş taşına ait ilk iz olduğu düşünülüyor.
DENİZCİLERE YÖN GÖSTERİYORDU
LiveScience’a açıklama yapan Alderney Denizcilik Derneği’nin koordinatörü Mike Harrison, ‘kalsit kristallerinin eşkenar şekilleri sayesinde ışığı çift görüntü oluşturacak şekilde kutuplarştırabildiğini’ belirtti. Bu da, kalsit taşının arkasında bir kişinin yüzüne bakmanız halinde, iki surat göreceğiniz anlamına geliyor.
İzlanda taşı doğru bir konumda yerleştirildiğinde ise çift görüntü tek görüntü haline iniyor, böylece kristalin doğu-batı yönünü gösterdiği anlaşılıyor.
Denizciler, güneşin olmadığı hatta gökyüzünün sisle kaplı olduğu düşük ışıklı günlerde bile İzlanda taşını kullanabiliyordu. Güneş ufuktan yok olduktan sonra bile, gemiler en fazla birkaç derece sapmayla güneşe göre rota çizebiliyordu.
- MaHKuMII
- Sivri Ada Kaşifi
- Mesajlar: 2233
- Kayıt: 30 Eki 2011 20:16
- Sunucu: Tılsım
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: A. H. H
- Konum: TÜRKİYE - iSTaNBuL
- İletişim:
Re: BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR..
Görülen rüyaların yaklaşık %99’u unutulur. Araştırmalara göre uykudan uyandığınız ilk beş dakika da rüyanızı hatırlarsınız. Yaklaşık 10-15 dakika sonra %99’u hafızanızdan silinmiştir. Eğer rüyanızı tam olarak hatırlamak istiyorsanız, baş ucunuzda bir kağıt ve kalem bulundurun kalkar kalkmaz hemen yazın.
Bütün insanlar rüya görür. Eğer çok ciddi bir psikolojik sorun ya da ciddi bir ilaç kullanmıyorsanız mutlaka rüya görürsünüz. Hayır rüya görmüyorum demeyin, sadece rüyanızı hatırlamıyorsunuzdur.
Hayvanların tamamı rüya görür. Yapılan araştırmalarda hayvanlarında bizler gibi rüya gördüğü kesinleşmiştir. Bir kediyi uyurken seyredin. Mutlaka patileri ya da kuyruğu hareket ediyordur. Keşke ne gördüklerini anlatabilseler.
Rüyalarda bildiğimiz olaylar ve tanıdığımız insanları görürüz. İnsan beyni bir şeyi yoktan var edemez. Gün içinde ve yaşamımız boyunca milyonlarca yüz ve yer görürüz. Bu da beynimize rüyada bize göstermek için seçenekler sunmaktadır.
Renkli rüyalar hepimiz için geçerli değildir. Bazılarımız siyah beyaz rüya görür bazıları ise renkli rüyalar görür. yapılan araştırmalarda televizyonun renkliye geçmesinden önce insanların ağırlıklı olarak siyah beyaz rüya gördüğünü ortaya çıkarmaktadır.
Rüyalar sembolik anlamlar taşır. Rüya görürken anlam veremediğiniz obje ve noktalar varsa genellikle sembolik anlam taşımaktadır. Bunun sebebi, beynin gün içinde hızlı çalışarak kayıt yapması ve semboller ile size dikkat etmediğiniz olayları anlatmasıdır.
Kadınlar ve erkekler farklı şekilde rüya görürler. Erkeklerin rüyalarında çoğunlukla erkek gördükleri ve daha agresif oldukları ortaya çıkarılmıştır. Kadınlarsa genelde hem kadın hem de erkek ve doğa görürler.
Bütün insanlar rüya görür. Eğer çok ciddi bir psikolojik sorun ya da ciddi bir ilaç kullanmıyorsanız mutlaka rüya görürsünüz. Hayır rüya görmüyorum demeyin, sadece rüyanızı hatırlamıyorsunuzdur.
Hayvanların tamamı rüya görür. Yapılan araştırmalarda hayvanlarında bizler gibi rüya gördüğü kesinleşmiştir. Bir kediyi uyurken seyredin. Mutlaka patileri ya da kuyruğu hareket ediyordur. Keşke ne gördüklerini anlatabilseler.
Rüyalarda bildiğimiz olaylar ve tanıdığımız insanları görürüz. İnsan beyni bir şeyi yoktan var edemez. Gün içinde ve yaşamımız boyunca milyonlarca yüz ve yer görürüz. Bu da beynimize rüyada bize göstermek için seçenekler sunmaktadır.
Renkli rüyalar hepimiz için geçerli değildir. Bazılarımız siyah beyaz rüya görür bazıları ise renkli rüyalar görür. yapılan araştırmalarda televizyonun renkliye geçmesinden önce insanların ağırlıklı olarak siyah beyaz rüya gördüğünü ortaya çıkarmaktadır.
Rüyalar sembolik anlamlar taşır. Rüya görürken anlam veremediğiniz obje ve noktalar varsa genellikle sembolik anlam taşımaktadır. Bunun sebebi, beynin gün içinde hızlı çalışarak kayıt yapması ve semboller ile size dikkat etmediğiniz olayları anlatmasıdır.
Kadınlar ve erkekler farklı şekilde rüya görürler. Erkeklerin rüyalarında çoğunlukla erkek gördükleri ve daha agresif oldukları ortaya çıkarılmıştır. Kadınlarsa genelde hem kadın hem de erkek ve doğa görürler.
Re: BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR..
Ahi Evran, Ahiliğin kurucusu sayılan dericilerin piri, 32 çeşit esnaf ve sanatkârın lideri, Türk filozoftur.
Daha fazlası için Vikipedi'de bulunan sayfasına göz atabilirsiniz; https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahi_Evran
Aynı zamanda kendisi tek sevdiğim moderatördür, bunu okuyorsan kolay gelsin abi
Daha fazlası için Vikipedi'de bulunan sayfasına göz atabilirsiniz; https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahi_Evran
Aynı zamanda kendisi tek sevdiğim moderatördür, bunu okuyorsan kolay gelsin abi
- KARADAVUTs
- Antrepo Bekçisi
- Mesajlar: 754
- Kayıt: 22 Mar 2015 09:50
- Sunucu: Teşkilat
- Klan: Lodos
- Lonca: Gölge Haramileri
- İletişim:
Re: BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR..
Ahievran en son 2010 da aktifti :mrgreen:TOLGARDA yazdı:Ahi Evran, Ahiliğin kurucusu sayılan dericilerin piri, 32 çeşit esnaf ve sanatkârın lideri, Türk filozoftur.
Daha fazlası için Vikipedi'de bulunan sayfasına göz atabilirsiniz; https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahi_Evran
Aynı zamanda kendisi tek sevdiğim moderatördür, bunu okuyorsan kolay gelsin abi
Re: BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR..
Hayır, bu iletiye cevap bile verdi. Bir de bu mesajı paylaşmamı istemiyorsan silersin abi kullanıcı isteği diye.KARADAVUTs yazdı:Ahievran en son 2010 da aktifti :mrgreen:TOLGARDA yazdı:Ahi Evran, Ahiliğin kurucusu sayılan dericilerin piri, 32 çeşit esnaf ve sanatkârın lideri, Türk filozoftur.
Daha fazlası için Vikipedi'de bulunan sayfasına göz atabilirsiniz; https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahi_Evran
Aynı zamanda kendisi tek sevdiğim moderatördür, bunu okuyorsan kolay gelsin abi
- KARADAVUTs
- Antrepo Bekçisi
- Mesajlar: 754
- Kayıt: 22 Mar 2015 09:50
- Sunucu: Teşkilat
- Klan: Lodos
- Lonca: Gölge Haramileri
- İletişim:
Re: BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR..
TOLGARDA yazdı:Hayır, bu iletiye cevap bile verdi. Bir de bu mesajı paylaşmamı istemiyorsan silersin abi kullanıcı isteği diye.KARADAVUTs yazdı:Ahievran en son 2010 da aktifti :mrgreen:TOLGARDA yazdı:Ahi Evran, Ahiliğin kurucusu sayılan dericilerin piri, 32 çeşit esnaf ve sanatkârın lideri, Türk filozoftur.
Daha fazlası için Vikipedi'de bulunan sayfasına göz atabilirsiniz; https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahi_Evran
Aynı zamanda kendisi tek sevdiğim moderatördür, bunu okuyorsan kolay gelsin abi
O zaman kusura bakma kardeşim
- KARADAVUTs
- Antrepo Bekçisi
- Mesajlar: 754
- Kayıt: 22 Mar 2015 09:50
- Sunucu: Teşkilat
- Klan: Lodos
- Lonca: Gölge Haramileri
- İletişim: