PAPATYA OPERASYONU GÜNLÜĞÜ

Anılarını Kıyamet Günlüğü'nde sakla! Geçmişin, geleceğe ışık tutsun!
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: PAPATYA OPERASYONU GÜNLÜĞÜ

Mesaj gönderen Plafect00 »

Ama olacak! Bu işin üstesinden gelmeliydim...

12.08.1985

00:00
Kesik Osman’ın masasına kesik başı attım. Osman irkildi. Gözlerini germiş, önündeki kelleye bakıyordu. Ortadaki boşluğa geçtim. Tüm patronlar etrafımdaydı.

Ben: Derdini buna anlat.
Kesik Osman: Kimsin ulan sen?
Vehbi: O...
B: Kurtarıcınızım, peygamberiniz...
Osman: Ne diyorsun?
B: Gerçekten Yeraltı’nı yönetmek için bu kadar zeka yeterli mi? Şuraya bak... Bir avuç aptalla aynı odadayım.
O: (Silahını çekti) Sen ne cüretle bana aptal dersin? (Kesik Osman’la ters düşmemek için Vehbi dışında herkes bana silah çekti)
Vehbi: Baylar, sakin olun.
B: Hayır, olmasınlar! Şu halinize bakın, adeta aptallığınızı kanıtlıyorsunuz. Lafı fazla uzatmanın lüzumu yok. Çeteciler geliyor ve o açgözlülerin yerin üstüyle yetinmeyeceğini göremeyen siz kör herifler, gayet bencilce bir tutumla işlerinize devam ediyorsunuz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın kafasındasınız. Ufkunuzun ileriyi göremeyecek kadar dar olmasını söylerdim ama siz daha gözünüzün önünü göremiyorsunuz!

Osman biraz bekledi, düşünüyordu anlaşılan. Silahını indirdi, usulca yerine oturdu.
Osman: Önerin nedir? (Diğerleri de yerine oturdu)
B: Ben size öneride bulunacak bir konumda değilim. Sadece çetecilerin otoritenizi sarsmasına müsade etmemenizi söyleyebilirim. Onlar 1 vurursa siz 2 vurun. Gerilerinde kalırsanız kolay lokma gibi görülürsünüz. Sizden korkmalılar. Ne yapacağınız size kalmış.

Oradan çıktım. O gece toplantı 2 saat kadar devam etti. Neticeyi öğrenmeden uyudum.

10:00
Vehbi beni kahvaltıya çağırdı. Kahvaltıda bana artık onun sağ kolu olduğumu söyledi. Demir bu duruma çok bozulmuştu. Bu sırada papatya ticareti devam ediyordu. Mal satımı esnasında çetecilerle çokça kavga çıkmış, çok çeteci ölmüş. Gerilim tırmanıyor. Teşkilat planlanandan daha evvel müdahale etmek zorunda kalabilir. Bu geceyarısı Agâh’la buluşacağım. Yeraltı dünyasındakilerin adını ve son gelişmeleri aktaracağım.

Ajan D, bildirdi.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: PAPATYA OPERASYONU GÜNLÜĞÜ

Mesaj gönderen Plafect00 »

13.08.1985

00:30
Aynı eve gitmiş, bekliyordum. Agâh Bey sonunda geldi. Şapkasını çıkardı, koltuğa oturdu.

Agâh: Ne oldu?
Ben: Yeraltı suç dünyasının tüm patronlarının adını öğrendim.
A: (şaşkın) Bu nasıl mümkün olabilir.
B: Dahası da var. Bir savaş başladı, çetecilerle patronlar arasında. Yeraltı suç dünyası, yerüstü suç dünyasına karşı birleşti.
A: Nasıl?
B: Çetecilerden birini yanlışlıkla vurmuş gibi yaptım. Gerisini getirmek kolay oldu.
A: Burada olman çok tehlikeli, kimliğin açığa çıkabilir.
B: Hayır, bunu düşündüm. Vehbi’nin sağ koluyum artık. Artık benden şüphelenmiyor.
A: İnanılmazsın.
B: Ayrıca yeni bir satış politikasıyla Vehbi’yi güçlendiriyorum. Bu sayede onu diğerlerine karşı güçlendirebilirim.
A: Onlara birleştirip savaştırarak yıpratacak, sonra ayırıp iç savaşla parçalayacaksın yani.
B: Tam olarak.
A: Onun neden seni seçtiği belli. Nasıl bu kadar kısa sürede bunca şeyi başardın?
B: Meslek sırrı.
A: (güldü) Sanırım yerimi alman için teklifte bulunacağım.
B: Teklifini başka bir adaya sakla, benim yerim saha.

Bu esnada bir tıkırtı işittim. Hemen dışarı atıldım. Cübbe giymiş biri bana bakıyordu. Beni görünce kaçmaya başladı. Peşinden koştum ama yetişemedim, gözden kaybolmuştu.

15:00
Bu saatte Kerim’le devriyeye çıktık. Çeteciler ortalıkta yoktu. Anlaşılan sinmişlerdi. Bunun kısa süreli olduğunu düşündüğümden bu konu üstünde çok durmadım. Vehbi’yi güçlendirmeliydim. Satışların devam etmesini sağlamalıydım. Çeteciler kısa süreliğine de olsa ortalıkta yokken işleri yoğunlaştıracağım.

Ajan D, bildirdi.


ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: PAPATYA OPERASYONU GÜNLÜĞÜ

Mesaj gönderen Plafect00 »

14.08.1985

06:30
Kerim yanıma gelip beni uyandırdı. Bir grup çeteci Osman’ın satış yaptığı yere saldırmış. Osman hemen haber salmış, yardım istemiş. Vehbi bana Kesik Osman’ın yanına gitmemi söyledi. Onu korumalıydım.

09:00
Kurt mağarasının önünde büyük bir çatışma çıkmıştı. Kesik Osman da oradaydı. Yanına gittim. Onu Yeraltı’na götürmek için geldiğimi söyledim ve ekledim:

Ben: Burada ne işin vardı?
Osman: Bir iş için Eminönü’ne gidiyordum. Yolumu kestiler.
Ben: Eminönü’ne de mi papatya sokabiliyorsun?
O: Papatya işi değil, sadece papatyayla uğraşmıyorum. Başka bir şey için değerli bir alıcı.
B: Anlaşılan alıcı falan yok, seni oyuna getirmişler.

Çeteciler çok üstündü. Yeraltı’na doğru ağır adımlarla, dikkatlice koşmaya başladık. Yılanların yönünden birkaç çeteci bize doğru koşuyordu, anlaşılan pusu kurmuşlardı.

Adımlarımızı hızlandırdık, son sürat koşuyorduk. Çeteciler arkamızdan ateş etmeye başladı. Dönüp birini vurdum, bir çeteci mermisi ayağımı sıyırdı, az bir farkla kurtuldum. Koşmaya devam ettim. Kesik Osman yorulmuş, yavaşlıyordu. Çeteciler ona muhakkak yetişecekti. Üstelik cinler de onu rahat bırakmıyordu. Başıboş bir el arabasının ardına saklandım. Çetecilerin geçmesini bekledim. İlerime geçtiklerinde ayağa kalkıp hepsini arkasından vurdum. Sonra gidip Osman’ın yanındaki cinlerden kurtuldum. Yeraltı’na indik.

Adamları geldi, ayrıldık. Bana teşekkür bile etmedi.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: PAPATYA OPERASYONU GÜNLÜĞÜ

Mesaj gönderen Plafect00 »

15.08.1985

12:30
Savaş başlamıştı. Çeteciler ve baronlar her yerde çatışıyordu. Çetecilerin sayısı gerçekten çok fazlaydı, genelde üstün geliyorlardı. Meteor’un neredeyse tamamı onlardaydı ama tabi yeraltına giremiyorlardı.

Vehbi’ye bir toplantı ayarlamasını söyledim. Bu savaşı kazanabilmeleri için silahlara değil mantığa ve zekaya ihtiyaçları vardı. Toplantıyı ayarladı.

19:00
Aynı yere toplanmışlardı. Bu sefer konuşmuyor, beni bekliyorlardı. Odaya girdim, konuşmaya başladım.

B: Hoşgeldiniz, pek kıymetli baronlar.
Kesik Osman: Hoşbulduk. Sana teşekkür etmek istiyorum, bir can borçluyum. Ama öte yandan bizi savaşa sürükleyen sendin. Ve senin yüzünden milyonlarca lira zarara girdim. İşte bu yüzd...
B: Tamam, ne demek istediğini anlıyorum. Haklısınız, sizi savaşa sürükleyen bendim. Ama bunu keyfim için yapmadım elbet. Bu, zorunluydu.

Her neyse... Olmuş olanı değil, olacak olanı düşünmeliyiz. Evet, Meteor’da geri düştük. Ama yeraltı’nda üstünlük halen bizde.

Tilki: Ne anlatıyorsun sen? Zaten Yeraltı’na giremezler.

B: Evet ve biz de Meteor’dan vazgeçmeyeceğiz. Onları silahlarımızla yenemiyoruz. Zaten savaşı silahlar ve askerler kazandırmaz, komutanlar ve stratejiler kazandırır. En güçlü strateji de hiledir.

Bakın, daha öncede söylemiştim; çetecilerin kuralı yoktur. Siz adamlarınıza papatyayı yasaklıyorsunuz ama onlar bunu yapmıyor. Çetecilerin 10’da 9’u papatya tiryakisi. Yani papatya olmazsa, çeteci de olmaz. Dahası, bağımlılıklarından dolayı bizden papatya almaya çalışabilirler bile. Daha az düşman daha fazla müşteri. Yani eğer Meteor’u almak istiyorsak bunu Meteor’da değil...

Vehbi: Çemberlitaş’ta yapmalıyız.

B: Çünkü papatyalar sadece oradan çıkıyor.

Kesik: Peki, ne öneriyorsun?

B: Strateji... Sağlam bir stratejiyle Çemberlitaş’taki papatyaları ele geçirmeliyiz. Çetecilerin kökünü kazımalıyız. Oraya girememeliler.

Jilet Necmi: Çemberlitaş çok tehlikeli. Üstelik teşkilat tarafından korunuyor.

B: İşte bu yüzden çok iyi bir plan yapmalıyız. Hepiniz bana kafası çalışan, elinizdeki en akıllı olduğunu düşündüğünüz adamlarınızı verin. Hızlı bir şekilde stratejimizi oluşturmalıyız.

O: (Ayağa kalktı, diğerleri de onunla birlikte...) Sana 3 gün mühlet. Bizi bu beladan çabuk kurtar.

Ajan D, bildirdi.

ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: PAPATYA OPERASYONU GÜNLÜĞÜ

Mesaj gönderen Plafect00 »

16.08.1985

10:45
Söylediğim gibi, hepsi en iyi adamını göndermişti. Tarafsız bir yerde oturduk. Önümüzde Çemberlitaş’a kadar bilinen Meteor haritası vardı. Bu harita çok değerliydi, şayet bunu çizen adam hayatını kaybetmişti. Bu detaylar sadece bu haritada vardı. Söylendilere göre bu harita, Baronlar Birliği’ne (böyle bir oluşum kurdular) 10 milyona patlamış. BB’nin 1,3 milyar dolaylarında olduğu bilinen servet için bu çok da zor olmasa gerekti.

Toplantı başladı. Güvenlik gereği kimse birbirine adını vermedi. Bu yüzden isimler yerine numaralar yazacağım.

B: Hoş geldiniz, beyler. Lafı uzatmadan durumumuzu anlatayım. Çeteciler Çemberlitaş’ta da etkinliğini artırmış durumda. Bizim adamlarımızdan daha erken gidip papatya topluyorlar. Hatta papatya toplamaya giden adamlarımızdan 2’sini öldürmüşler.

1.Adam: İşler çirkinleşiyor demek.

B: Kesinlikle ve biz de çirkinleşeceğiz. Teşkilat görevlilerinin nöbeti kaçta bitiyor?

2.Adam: 01:30

B: Doğru! İşte biz de o saatte orada olacağız.

3.Adam: Neden nöbetin o saatte bittiğini biliyor musun? Çünkü o saatlerde Çemberlitaş’ın çevresinde esrarengiz olaylar olduğu söyleniyor.

B: Evet, işte bu yüzden bir keşif ekibi kuracağız.

1.Adam: Çıldırmışsın sen!


Bir gürültü yükselmişti. Herkes, bunun imkansız olduğunu, Çemberlitaş’a girenin çıkamayacağını söylüyordu.

B: Beyler, beyler... Sessiz olun, sessiz lütfen. Evet, söylentilerden haberdarım. Ama savaş, korkaklara göre bir şey değildir. Ben size bir teklif sundum. Şu kesin ki: ben gideceğim. Ve eğer benimle gelecek olan varsa, şimdi konuşsun.

Bir müddet sessizliğin ardından 4.Adam konuştu.
- Seninleyim.

Ondan cesaret alan 1., 3. ve 5. adamlar da kabul etti. 2.Adam ise korktu, katılmayacağını söyledi. Konuşmaya devam ettim.
- Pekala, oraya en azından 2 saat erken gitmeli ve gözlemlemeliyiz. Bakın, haritaya yaklaşın lütfen. Bizim gidebileceğimiz yollar, şuradakiler. Diğer yollar çeteciler ve Teşkilat erleri tarafından tutuluyor. Gözlemi yapacağımız nokta da şurada. İşte orada buluşacağız. Sorusu olan?

4.Adam: Yanımızda adam getirmeli miyiz?

B: Sadece en güvendiğinizi. Kalabalık olmak işe yaramaz. Başka soru?

Kimseden ses çıkmayınca akşam görüşmek üzere dağıldık.

22:00
Yanıma Kerim’i almıştım. Gözlem noktasına ulaştık. 4.Adam bizden önce gelmişti. Yarım saat kadar sonra diğerleri de geldi. 4.Adam yanına çocuk denilebilecek kadar genç birini getirmişti. Bu kişi cılız, çelimsiz bir şeydi. Diğerleriyse yanlarında iri yarı, kabadayı tipli adamları getirmişlerdi.

Ben işte bu satırları yazarken kerim yanıma yaklaştı ve ne yaptığımı sordu. Ona günlük yazdığımı söyledim. Bana güldüğünde, “Hayır, sen de yazmalısın. İlerde çocuklarına bunları okuturken ne kadar büyük bir haz alacağını düşün.” dedim. Bana yazdığımı okuyup okuyamayacağını sorduğunda elbette okuyamayacağını söyleyip ekledim: “Adı üstünde, günlük...”

Ajan D, bildirdi.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: PAPATYA OPERASYONU GÜNLÜĞÜ

Mesaj gönderen Plafect00 »

17.08.1985

01:20
Bu saate kadar teşkilat muhafızlarını gözlemliyorduk. Tam bu saatte muhafızlar arkalarındaki tellerin ardındaki genişçe çimenliğe dikkat kesildi. Az sonra da hızla uzaklaştılar. Nöbetlerini 5 dakika kadar erken terk etmişlerdi. Derhal bulunduğumuz yerden çıkıp, tellere doğru ilerlemeye başladık. Bu esnada Kerim’e yaklaşıp sessizce adamlara yabani erg otlarını göstermemesini söyledim. “Savaştan sonra bize lazım olacak.” dedim.

Tellerin kesik olduğu yere gidip karşıya geçtik. Fenerlerimizi açıp zifiri karanlık arsada ilerlemeye başladık. 15 dakika kadar sonra papatyaların oraya vardık. Şimdi yapmamız gereken çetecilerin gelişini bekleyip onları gafil avlamaktı. Planladığımız buydu, duyduğumuz o korkunç sese kadar.

3.Adam bir mekanizma sesi duydu. Feneri o yöne tuttuğumuzda gözlerimize inanamadık. Bir buçuk metreye yakın bir demir bize doğru son sürat geliyordu. Ateş etmeye başladık. Mermilerimizden etkilenmemişti. 1.Adam’ın yanına gidiyordu. Adam kaçmaya başladı ama cihaz daha hızlıydı. Adamın yanına gittiğinde çok yüksek miktarda bir ateş birden parladı. O kadar ki, ilk saniye o yöne bakamadık. Adam yere yığılmıştı. Kaçmaya başladık.

Hepimiz başka yöne kaçıyorduk. Ben koşarken 1.Adam’ın yanan bededine bastım. Ayağım göğüs kafesini parçalayıp içine girdi, yere düştüm. Ayağımı zar zor çıkarıp kalktım ve koşmaya devam ettim. Cihaz diğerlerine doğru gitmişti. Bir an için durup Kerim’e baktım. O da diğerleriyle aynı yöne kaçmış olmalıydı, onu görememiştim. Oraya gitmeyi düşündüm ama duyduğum başka bir mekanizma sesiyle irkildim. Tekrar koşmaya başladım.

İlerde ışık görüyordum. Işıkların yükseldiği yere doğru döndüm. Mekanizma sesleri arttı, ışıklar da öyle... Işıkların olduğu yöne koşmaya devam ediyordum. Işıkların yerden değil de yerin 15 metre kadar derinine inşa edilmiş bir şehirden geldiğini sonradan fark edecektim. Hızımı alamayıp düştüm. Bayılmıştım.

18:00
Uyandım, yanımda yine o illet makinelerden biri vardı. Korkuyla doğruldum. Cihaz yavaşça odadan çıktı. Az sonra bir hekimle beraber döndü. Beyaz önlüklü hekim korktuğumu fark ettiğinden gülümsedi.

Hekim: Korkmayın, bu bir sıhhiye robotudur, size zarar vermez.

Ben: Saçmalama doktor! Bugün bunlardan bir tanesinin bir adamı canlı canlı yaktığını gördüm.

H: (okkalı bir kahkaha patlattı) Siz taarruz robotu görmüşsünüz. Sıhhiyeler zararsızdır. Tabi arsadakilerden bazısı farklı programlanmıştır ama onlar da ateş kullanamaz.

B: Neredeyim ben? Burada ne yapıyorsunuz.

H: Ajan D, çok kötü düştünüz. İstirahat etmelisiniz, yarın sorularınızın yanıtlarını alacaksınız.

Adımı nasıl bildiğini anlayamamıştım. Şaşkın bakışlarımı yanımdaki sehpanın üstünde duran günlüğümü işaret ederek sonlandırdı.

Ajan D, bildirdi.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: PAPATYA OPERASYONU GÜNLÜĞÜ

Mesaj gönderen Plafect00 »

18.08.1985

03:00
Uyandım. Dışarı çıktım. Gözlerime inanamadım. Devasa yapıların arasında dolaşan kocaman makineler gördüm. Korkmuştum, başka bir dünya gibiydi. Her yerde makineler vardı. Büyüklü küçüklü envai makine...

Omuzuma dokunan bir elle irkildim. “Yerinize dönmelisiniz, Gaffar Bey gündüz sizinle görüşecek.”

Döndüm, yattım.

10:00
Uyandım. Hekim girdi içeri. Bana her şeyin tamam olduğunu artık gidebileceğimi söyledi. Gaffar Bey’in yanına gidecekmişim.

Bir adamı takip ettim beni heybetli bir yere götürdü. Bu büyük oda İstanbul’dan en az 50 yıl ilerideydi. Gaffar Bey beni ayakta karşıladı.

Gaffar: Hoş geldin. Ben Gaffar.

B: Sen... Adını duymuştum.

G: Evet, o Gaffar benim. Haydi, gel. Dışarı çıkalım.

Gaffar Bey’le yan yana Çemberlitaş sokaklarında yürümeye başladık.

B: İnsanlar öldüğünüzü düşünmeye başlamıştı.

G: İnsanlar düşünür, D... Sana hitap edebileceğim başka bir isim yok mu? Hani şu Vehbi denen adama söylediğin yalan isim, neydi o? Serkan... Yok yok, Serhat. Evet, sana böyle hitap edebilirim değil mi?

B: Tabi, nasıl isterseniz. Günlüğümü okumuşsunuz.

G: Evet, darılmadın umarım. Operasyon günlüğünün kişisel olduğunu sanmam.

B: Evet, ama gizlidir. Yani, Teşkilat dışında...

G: Evet, Teşkilat...(iç çekti) Şu operasyon... Takdir ettim. Teşkilat tarafsızlık ilkesini ilk benimsediğinde açıkçası biraz hayal kırıklığına uğramıştım. Tabi bunun bir görünmezlik pelerini olabileceğini de tahmin etmiştim, haklı çıkmışım. Her neyse, sen özel birisin. Buraya gelmeyi başaran ilk kişi. Bu yüzden sana saygı duyuyorum. Eğer bana buradan kimseye bahsetmeyeceğine ve bu konuştuklarımızı unutacağına dair söz verirsen, gitmekte özgür olursun.

B: Söz veriyorum.

G: Şunu bilmeni istiyorum, Biz burada kötü bir şey yapmıyoruz.

Bana bir şeyler daha söyleyecekti ama durdu. Nasıl yapacağını bilemiyor gibiydi. Her ne diyecekse ondan vazgeçip gece 1:30’dan sonra gidebileceğimi söyledi.

Ajan D, bildirdi.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: PAPATYA OPERASYONU GÜNLÜĞÜ

Mesaj gönderen Plafect00 »

19.08.1985

01:30
Tellere kadar bana genç bir adam eşlik etti. O robotların sesleri yine geliyordu ama bu sefer bize saldırmıyorlardı. Telleri geçtim.

03:00
Agâh’ın yanına gittim. Gördüklerimi bir bir anlattım. Gaffar’dan ve Çemberlitaş’tan bahsettim. Bu konuyla ilgileneceğini çok iyi bir iş çıkardığımı söyledi. Kalmam için bana bir yer ayarladı. Sabah kalkıp gidecektim.

11:20
Yeraltı’na, Vehbi’nin mekanına ulaştım. Be olduğunu sordular. Çemberlitaş’tan bahsetmeden bir yalan uydurdum. Canımı zor kurtardığımı söyledim. “Bunun için çabalamaya devam etmen gerekecek.” dedi. Bu son başarısızlığım bardağı taşıran son nokta olmuş. O gün robot tarafından 3 adam daha öldürülmüş. Kesik Osman başıma ödül koymuş.

Vehbi’ye bir toplantı daha ayarlamasını söyledim. Çok zor olduğunu, en erken yarın ayarlayabileceğini söyledi. Bugün, tüm gün burada saklanacağım. Yarın toplantıya gidip, planımı açıklayacağım.

Ajan D, bildirdi.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: PAPATYA OPERASYONU GÜNLÜĞÜ

Mesaj gönderen Plafect00 »

20.08.1985

20:00
Toplantı başladı ben gizleniyordum. 10 dakika kadar sonra ortalarına atladım. Kesik Osman derhal ayağa kalkıp silahını çekti ve beni kolumdan vurdu.

Kesik Osman: Bir sonrakinin kafana gelmemesi için konuş!

B: Özür dilerim. Evet, sıçtım! Ama harika bir planım var, savaşı kazanacağız.

O: Konuş!

B: Çemberlitaş, teller... Orada nöbet tutacağız, içeri hiçbir çeteci giremeyecek. Zaten çok fazla çeteci gelmiyor. Orayı tutabiliriz.

Rıfkı: Ama biz orayı tuttukça daha fazlası gelecek.

B: Evet ve bir zaman sonra tüm güçleriyle oraya hücum edecekler. İşte biz de bunu bekleyeceğiz.

Jilet: Ölmek için mi?

B: Hayır. Onlar tüm güçleriyle hücum ettiğinde tellerden içeri kaçacağız. Ne güçlü adamlara ihtiyacım var ne de akıllı. Sadece en hızlı adamlarımız orada olacak. En hızlı koşanlar.

O: Kaçarak kazanmayı mı düşünüyorsun?

B: Hayır, adamlarınızı yakan robotlar, onları peşimize takıp kaçacağız. Çetecilere doğru kaçacağız. Robotların onlara saldırmasını sağlamalıyız. Bir robot bile yeter.

Tilki: Savaşı bir... Robotla mı kazanacağını söylüyorsun?

B: Evet, bir tanesi bile yeter. O aptal çeteciler robotlara saldıracaktır. Bu da sonları olacak.

Bir müddet sessizlik oldu, düşünüyorlardı. Osman konuştu:
- Tamam, yarın sabah nöbete başlayın.

Ajan D, bildirdi.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Plafect00
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 874
Kayıt: 11 Mar 2017 15:14
Sunucu: Eminönü
Lonca: Gizit

Re: PAPATYA OPERASYONU GÜNLÜĞÜ

Mesaj gönderen Plafect00 »

21.08.1985

04:00
Nöbete başladık. Bazımız tellere yakın binaların arkasına sakladı, arkadan kıstırmak için.

04:40
Birkaç çeteci geliyordu. İşaret verdim. Çatışma başladı. 10 dakika kadar sonra hepsini yere serdik. Bu sırada içeride papatya toplayan adamlarımız da geldi. Teşkilat muhafızlarının gelmesine yakın, gittik.

15:00
Dağıtıma çıkan adamlarımızı teftiş için dışarı çıktım. Tesbihçinin adamları beni yakaladı. Kafama bir çuval geçirip beni götürdüler. Çuval açıldığında Rıfkı’nın karşısındaydım.

R: Hoş geldin, cengaver. (güldü)

B: Açıkçası pek hoş gelmedim.

R: (güldü) Çok zeki bir adamsın. Ayrıca iyi bir dövüşçü olduğunu da duydum.

B: Saçmalama, dövüştüğümü gören olmadı.

R: Ama ben duydum.

Belli ki beni dövüştürmek istiyordu.

B: Tamam, ne dövüşü bu?

R: İşte, zeki bir adamsın! Ama benim en iyi adamımı öldürdün. Pistte ölümüne dövüşeceksin.

Kanun dışı dövüş tertip ediyormuş. Yeraltı’nın bilinmeyen şehirlerinde bilmediğimiz çok suç işleniyor.

İlk rakibim kolaydı. Sonraki daha güçlüydü ama dövüşmeyi bilmiyordu. Onu da yendim. Sonraki adam daha iriydi ve iyi dövüşüyordu. Beni epey hırpaladı. Üstüm başım kan içinde kalmıştı. Rıfkı dövüşü bitirdi. Bana yaklaşıp, “Osman Bey’i karşıma almak istemem.” dedi.

18:00
Vehbi’nin yanına gittim, paramparça bir halde. Vehbi:
- Üzgünüm, Rıfkı’yla yapmam gereken bir anlaşmaydı bu. Seni mahvetmişler. Bu kadar dayak yiyeceğini tahmin etmemiştim.

Ona ağız dolusu sövmek, hatta onu vurmak istiyordum. Ama sadece şunu söylemekle yetindim:
- Sen bir de onları gör.

Vehbi’nin kahkahaları eşliğinde odama gittim. Yarın nöbet var, istirahat etmeliyim.

Ajan D, bildirdi.
ERG

Erg, insanı ele geçirebilen çok tehlikeli bir güçtür. Şimdi görüyorum ki para ondan da betermiş.

Fazıl SARRAFOĞLU
Cevapla