Biliyorum, seni bu saate kadar ihmal etmemem gerekiyordu ancak takdir edersinki gerçek hayattaki arkadaşlarıma da zaman ayırmam gerekiyor.Birkaç eski dostumla zaman geçirdiğim için yazamadım bu saate kadar.Affola.
Önceki günlüklere nazaran biraz daha kısa tutmaya çaba göstereceğim bu sefer.Başlayalım.
Güne İstihbarat Subayının yanında başladım.Muratla(Bayterapi) karşılaştık.Görevleri yapmak için beni bekliyormuş lakin önceden söylediğim gibi bir nefer imdadıma yetişip engerek ve tazıları benim için haklamıştı.Birlikten kuvvet doğar diyip başladık Murat'ın görevlerini yapmaya.Öncelikle mavi engerekleri hallettik.Bizi biraz zorladıklarından o ara resim almayı unutmuşum.Tazılarla olan mücadelemizden bir kaç fotoğraf:
Kesim hızımız çok düşük olduğundan biri ölmeden diğeri yeniden canlanıp yakamıza yapışıyordu.Bu durumdan baya bir gına geldi.En sonunda son 1 tazı kalmışken öldük ve bu sefer 1 tane tazıyı biz araya alıp kestik
Gün gelir devran döner tazı efendi A Ğ L A
Önceki günlükte bahsetmiştim Fare Adam köyünden.İntikam alacağımı söylemiştim.Muratla beraber intikam için yola koyulduk lakin yine sağlam sopa yedik
Lodos Sancaktaki kayalıklarda araştırma yaparken rastladığımız düello yapan neferler:
Teşkilat adına yaptığımız işler kıdem kazanmamızı sağlıyordu.Eminönüde kökünü kazıdığımız çetecilerin yakasına Meteorda da yapıştık Muratla beraber.
Şifacı olduğumuzdan mütevellit, Zincir Muhafızlardan sonrasına gücümüz yetmedi.Her ne kadar teşekkür etsek az olacak yinede teşekkür edelim.Mailman adlı büyücü ve Vitory adlı şifacının kullanıcısı olan nefer bize çeteci mağarasında çok büyük yardımlarda bulundu.Belki çok uzun sürede çökertilecek çete onun sayesinde saatler içinde çökertildi.
Burdaki işimiz bitince Muratla beraber kurt mağarasına uğradık.İkimizde 35. seviyeye ulaşana kadar bir güzel kurtların canına okuduk.
Bugünde böyleydi.Mağaralardan çıkamadığımız için saf maden yok maalesef.Okuduğunuz için teşekkür ederim sıkılmamışsınızdır umarım.Günlük içerisinde rahatsız olduğunuz konuları yazarsanız veya önerileriniz varsa merakla bekliyorum.Sağlıcakla.
TOLGARDA yazdı: ↑12 Tem 2017 21:50
Günlüğünü çok beğendim özellikle 49 seviye olmayıp şu holden hikayeler anlatmıyor olmanı. Umarım hiçbir zaman 49 olmazsın
Bunu yazarken baya güldüm, düşünsenize iyi dilek mi beddua mı belli değil.
Ciddi olduğumuz zaman evet günlüğün biraz uzun ancak kesinlikle okumaya değer. Pes etmeden yazmanı umuyorum.
Bir de gördüğüm kadarıyla diğer günlüklere göre oldukça fazla kişi günlüğün hakkında yorum yapmış. Kıskandım
-
Bir ara ben de günlük yazıyordum ancak şuan çalıştığım bir sınavım var ve oyuna pek giremiyorum.
Ha Tolgarda hocam sen bizi yazmıyoruz cevap diye yargılıyosun ama uğruyorum bakıyorum lakin forum hesabıma giriş yapmaya üşendiğimden mütevellit yazamıyorumda lütfen üzme kendini bu hususta sınavında başarılar dilerim ben senden bir yaş küçüğüm sanırım seneyede benim sınav..
yusfcuk95 yazdı: ↑13 Tem 2017 01:04
Aman klavyen bozulmasın hocam devamını isterüüz
Azminin karşını alabilmen dileğiyle...
Güzel yorumun için teşekkür ederim.
Demin oyun içerisinde başıma gelen bir olayı paylaşmak istiyorum.Daha dün beni oyun içinde görüp Merhaba yeni oyuncusun sanırım şeklinde bir mesaj atıp muhabbete başlayan biri vardı.Taaaki ismimi öğrenene kadar.Kız olduğumu düşündü sanırım.Dün ismimi söyledikten sonra cevap vermemişti.Olsun görmemiştir işi olmuştur falan diye çok fazla takmamıştım.Bugün öyle bir gördüm meteorda, selam vereyim dedim.Verdiğim selamı bile almadı.Merak etme dostum, hesabını sırtlayıp götürmedik.Yapacağın şey selam almak.Böyle insanları gördükçe üzülüyorum.Neyse gecenin bu saatinde basit bir olaydan uzun uzun analiz yapmak istemiyorum.Karakter meselesi bazı şeyler.Sağlıcakla.
Peşin peşin özür dileyerek başlamak istiyorum.Sanırım biraz uzun olacak, çok yazıp kafanızı şişireceğim.Ama okumanızı çok isterim, mutlu olurum.Başlayalım!
Önceki günü Kurt Mağarasını ziyaretle kapatmıştık.Bugün Bab-ı Aliden gelen emir kurtların icabına bakılmasıyla alakalıydı.Artık iyiden iyiye ilerleyen seviye ve yaratıklar şifacının elini kolunu bağlıyor.Şifacıları sevin, yardım edin Tek başıma üstesinden gelebileceğimi düşünmüştüm.Ancak daha Kurt Adamları bile hızlıca kesemiyorken devamındaki görevleri yerine getirmem mümkün değildi.Lodos sancağa 3. gidişimde gecenin tamamını geçirdiğim bir dost edindim.SubTorch(Çetin Abi).Abi dememe kızıyor ama olsun en azından burda böyle yazayım.Yavaş yavaş geleceğiz neler yaptığımıza.
Öncelikle kurt mağarasındaki görevlerime sıkılmadan biiir bir yardımcı oldu.
Kendisi benimde eski sunucum olan Merandan gelmiş.Betadan beri oynayan köklü oyunculardan.E haliyle iki tarih öncesi dönemlerden beri IKV oynayan oyuncu olarak oyunun eski halini bol bol yâd ettik.Kurt mağarasındaki görevlerden sonra
kendisinde birçok kadın şifacı eşyası bulunduğunu, bana hediye etmek istediğini söyledi.Borç olarak verirse alacağımı belirttim.
İçinde bu değerli gözlüğünde bulunduğu ve 2 item hariç tamamının İbni Cevriye efsunlu olduğu 7 eşya aldım kendisinden.Ne kadar teşekkür etsem az.Arzuhalci yanına gitmem için haber uçurmuş.Giderken çektiğim saf kromu bırakayım şuraya.
Acaba ne istiyor diye içim içimi yemeye başladı.Hiç sevmiyorum bu adamı dostlar,değişik bir korku var içimde ona karşı.Bu adamla iş yapmaya başladıktan sonra değiştiğimi hissediyorum.İleride bu konuya çok değineceğim.Bu arzuhalci denen adam harbiden eli kolu uzun biri.Adamın tek sözüyle her an arkasında kimin olduğunu merak ettiğim teşkilat hattıyla konuşturdular beni.Artık işler gerçekten ciddileşiyor.Eminönüden defolup giden ve bizi Fare Adamlarla başbaşa bırakan Kuklacı.Şu her taraftan bir şekilde izi çıkan Selami Kelaynak.Sessiz sakin ama çok sinsi Arzuhalci.Bunlar yetmezmiş gibi teşkilat hattındaki gizemli seste eklendi.Bunların arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyorum.Bakalım çıkar kokusu yakında.
Hayır yani sonuçta ben bir teşkilat neferiyim orası tamam.Hizmet etmek boynumun borcu.Ama neden Arzuhalcinin tek sözüyle bir anda teşkilattaki kıdemim yükseliyor ve bu adamlar bu adadan ne istiyorlar?En son merak saldığı Labirentte spartaküs bozuntusu bir hortlağı katlettik.Hayrola.
Teşkilat hattının söylediği tarife uygun, konuşan bir fare adam buldum.Ama öyle bir fare adamki.Aksiiii , laneet, huysuz.Dil döke döke konuşturdum sonunda.Peşinde olduğum şeyin önceden ziyaret ettiğimiz fareköydeki totem altında olduğunu söyledi.Yola koyuldum.
Söylediği totemi buldum bulmasına, altındaki kağıtlarıda toparladım.Ama şu farelerden 3. kez sopa yemek çok koydu.Kuklacının notlarını Arzuhalciye götürdüm.Taşkanat denen yaratıkların çizimleriymiş bunlar.Bir anda hiddetlendi.Neyi koruyor bu taşkanatlar diye volta atmaya başladı.Aniden kafasını kaldırıp ''Oraya git, ne kadar taşkanat bulursan kellelerini al gel'' dedi.Arzuhalci bey ne yapıyorsunuz şifacıyım ben.Hoş kanser taşkanatları 49 seviye dizili büyücüler anca kesiyor.Neyse başladım yine yardım arayışına.IıHarrYPotteRıI adlı oyuncu 1 dediğimi 2 etmedi hemen yardıma koştu.Şöyle o taşkanatların icabına bakadursun, bende bir tanesini yakalayıp derisini yüzdüm.
Taşkanat Derisi:
Şanssızlık bu ya 2 defa bağlantım koptu, 2 defasındada görevimi yeniden yaptı.Üçüncü bağlantı kopmasında yardım isteyecek yüzüm kalmadı, teşekkür edip başkasından yardım istemeye gittim.İçerdeyim adlı lodos büyücü sağolsun yardıma geldi.Arkasından MuHTaRBeY adlı lodos avcısı arz.Sağolsun rica ettik, bize dokunmayı geçtim yardım etti.
Adanın sonuna vardığımda diğerlerinden farklı bir taşkanat gördüm.Rengi daha farklıydı.Dönüp Arzuhalciye haber verdim.Şaşırtmayacak üzere gidip onun canını almamı istedi.Çiçek devri bitti herkese mermi modunda takılıyor bu adamda anlamadım gitti.İçerdeyim adlı arkadaş AyaraDevam adlı savaşçısına geçti ve Büyük Bronz işinide halletti sağolsun.
Aramızda geçen bi diyaloğu anlatmak istiyorum.Ben sürekli teşekkürler,sağolasın,zahmet ettin gibi şeyler söylemişim farkında olmadan.Abartmışım yani.Adam en sonunda isyan etti, 'Yeter be ağız tadıyla yardım ettirmedin'' diye Tekrar teşekkür edeyim ozaman
37. seviye 85 tecrübe puanında takılı kalmıştım.Çetin Abi(SubTorch) beni yeraltına çağırdı ve gecenin uzun muhabbeti orda başladı.Ben 39 seviye olana kadar Kara Cin Mağarasında gidip geldi.Ben daha görmedim tabi orayı görücez yakında.39. seviye olduğumda Mebrure Hanım bana çok ilginç bir teklifte bulundu.Yeraltına inme teklifi.Bir anda olaylar çok ciddileşti, o kapıyı açıp aşağı inersem eski ben olmayacağım çok iyi biliyorum.Yeraltına indim, Kanpençe ve Topalla tanıştım.Çetin Abi mağaradaki görevleri hallederken, bende Topalın istediği yeraltı mantarlarını toplamaya başladım.
Şöyle şurayada şu yaz sıcaklarında bizi rahatlatacak bir görüntü bırakalım ve bir tanede 40. seviye Tracey çizelim.
Çantamda ilk defa 1m parayı gördüğüm an
Geri mağaraya döndüğümde benim seviyelerimde bir büyücü sessiz sedasız cin kesiyordu.Peşime taktığım bir bombacıyı onun yanında patlattım, cankurtaran beni kurtardı ama onu kurtarmadı Biraz bekledim acaba tepkisi ne olacak diye, hiç birşey söylemedi.Kaldırdım ve cin kesmeye kaldığı yerden devam etti.Bayılıyorum böyle adamlara sessiz sedasız işinde gücünde
Şu cin mağarasındaki çilekeş folklor cinlerinden bahsetmeyeceğim bile.Çok üzülüyorum yavrucaklara.Söyledikleri bir dizi şeyi yaptıktan sonra Dişi Örümceği öldürmemi istediler.Belli çok çekmişler, yardım etmek istedik.
Burdan sonra abi demeyi kesiyorum, kızacak biliyorum çükü Çetinde getirdi Tank Savaşçısını kendine hs ata ata kesti yavaş yavaş.E tabi ödülümüzü aldık.
Şuraya da şöyle çok güldüğüm 2 sohbet anımı bırakmak istiyorum.Birincisinde IKV nin aşkına nasıl düştüğümüzü konuşuyorduk.İkincisinde çilekeş cinleri
Şöyle şurayada çektiğim insanlık için değersiz ama benim için değerli saf madenleri bırakayım.
Tek madenden çıkan 2 saf demir:
Kripraz:
Budaksız Meşe:
Saf demir :
Son olarak saf krom:
Bugünde bu kadardı.Şükür dostlara bir yenisini daha ekledik.Buraya kadar aralıksız okuduysanız çok teşekkür ederim.Neticede siz güzel şeyler okuyun diye ekstra emek veriyorum.Umarım beğenmişsinizdir.Hadi sağlıcakla!
