Hayırlı olsun, okurken çok keyif aldım anlatım tarzınızdan dolayı, çok iyi betimliyorsunuz ve günlük konuşmaya da çok iyi devşiriyorsunuz. Çok keyif aldım gerçekten, umarım devamı gelir.
Belki ben de size katılırım sonradan, şimdilik tekrardan bir savaşçı kasıyorum(diğer savaşçımla grup bölgelerine giremediğimden ve oyunun hikayesini daha yaşamak istediğimden) ve çoktan 39. seviyeye geldi. Ama aklımda bi' de büyücü kasma fikri vardı, eğer isterseniz imzamda bulunan karakter adlarından veya buradan bana ulaşabilirsiniz.
Tracey'nin Günlüğü [EMİNÖNÜ]
Re: Tracey'nin Günlüğü [EMİNÖNÜ]
- Yayın: https://www.twitch.tv/yigas_
- YouTube (eski yayınlar): https://www.youtube.com/@YigasHD/videos
- Eminönü: Yigas, Zekhan, Poohdini, Jacque
- Beyazköşk: Crimzon, Shekinah, Robyn
- MEGA
- Salgın Koruyucusu
- Mesajlar: 22
- Kayıt: 20 Mar 2017 03:00
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Lodos
- Lonca: Kill To Live
- Konum: İstanbul
Re: Tracey'nin Günlüğü [EMİNÖNÜ]
Günlüğünüz Hayırlı Olsun. Anlatım tarzınız çok güzel umarın daimi olur
HarryPOTTER
uLTrAsLaNNN
Königrasse
uLTrAsLaNNN
Königrasse
2011-2017
Re: Tracey'nin Günlüğü [EMİNÖNÜ]
Teşekkür ederim güzel görüşlerin için.Yafp yazdı: ↑11 Tem 2017 03:16 Hayırlı olsun, okurken çok keyif aldım anlatım tarzınızdan dolayı, çok iyi betimliyorsunuz ve günlük konuşmaya da çok iyi devşiriyorsunuz. Çok keyif aldım gerçekten, umarım devamı gelir.
Belki ben de size katılırım sonradan, şimdilik tekrardan bir savaşçı kasıyorum(diğer savaşçımla grup bölgelerine giremediğimden ve oyunun hikayesini daha yaşamak istediğimden) ve çoktan 39. seviyeye geldi. Ama aklımda bi' de büyücü kasma fikri vardı, eğer isterseniz imzamda bulunan karakter adlarından veya buradan bana ulaşabilirsiniz.
İyi kötü,zayıf güçlü demeden isteyen herkes bana katılabilir bu konuda hiçbir sıkıntı yok zaten.Dediğim gibi nostalji olsun diye oynamaya başladım ve daha önceden kadın karakter yapmadığımdan şu anki karakterimi çok seviyorum.Ayrıca sıfırdan bir sunucudan başladığım için şu an oyuna yeni başlamış bir oyuncuyla eşit seviyedeyim imkanlar bakımından.Eğer sabrım çatlamazda devam edersem bu hesabı oynamaya yeni oyuncular içinde rehber olacaktır.
Teşekkür ederim, 36 Massaka
- MEGA
- Salgın Koruyucusu
- Mesajlar: 22
- Kayıt: 20 Mar 2017 03:00
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Lodos
- Lonca: Kill To Live
- Konum: İstanbul
Re: Tracey'nin Günlüğü [EMİNÖNÜ]
Dawnguard yazdı: ↑11 Tem 2017 04:05Teşekkür ederim güzel görüşlerin için.Yafp yazdı: ↑11 Tem 2017 03:16 Hayırlı olsun, okurken çok keyif aldım anlatım tarzınızdan dolayı, çok iyi betimliyorsunuz ve günlük konuşmaya da çok iyi devşiriyorsunuz. Çok keyif aldım gerçekten, umarım devamı gelir.
Belki ben de size katılırım sonradan, şimdilik tekrardan bir savaşçı kasıyorum(diğer savaşçımla grup bölgelerine giremediğimden ve oyunun hikayesini daha yaşamak istediğimden) ve çoktan 39. seviyeye geldi. Ama aklımda bi' de büyücü kasma fikri vardı, eğer isterseniz imzamda bulunan karakter adlarından veya buradan bana ulaşabilirsiniz.
İyi kötü,zayıf güçlü demeden isteyen herkes bana katılabilir bu konuda hiçbir sıkıntı yok zaten.Dediğim gibi nostalji olsun diye oynamaya başladım ve daha önceden kadın karakter yapmadığımdan şu anki karakterimi çok seviyorum.Ayrıca sıfırdan bir sunucudan başladığım için şu an oyuna yeni başlamış bir oyuncuyla eşit seviyedeyim imkanlar bakımından.Eğer sabrım çatlamazda devam edersem bu hesabı oynamaya yeni oyuncular içinde rehber olacaktır.
Teşekkür ederim, 36 Massaka
HarryPOTTER
uLTrAsLaNNN
Königrasse
uLTrAsLaNNN
Königrasse
2011-2017
- ali50
- Salgın Koruyucusu
- Mesajlar: 24
- Kayıt: 09 Şub 2016 17:31
- Sunucu: Meran
- Klan: Lodos
- Lonca: şu an yok.
- Konum: Ölümüne lodos.
Re: Tracey'nin Günlüğü [EMİNÖNÜ]
Günlüğün güzel ilerliyor. Meran sunucusunda ismin neydi ?
XxxBoReASxxX
Re: Tracey'nin Günlüğü [EMİNÖNÜ]
Kankixsinerji Secretwizard Kankixenerji
Endless Dream loncasındayım.Teşekkür ederim.
Re: Tracey'nin Günlüğü [EMİNÖNÜ]
Güzel başlangıç, takipteyim. Kısmet olursa bilgisayara kavuşunca ben de yeniden başlayacağım oyuna ve günlüğüme. Zahmetli iştir bilirim. Özenerek yazıyorsunuz devam edin.
Re: Tracey'nin Günlüğü [EMİNÖNÜ]
Teşekkür ederim.Dönüşünüzü bekliyorum
Re: Tracey'nin Günlüğü [EMİNÖNÜ]
Anılarla dolup taşan bir günün sonunda yine seninleyim günlük.Kaldığımız yerden devam edelim bakalım.
Selam olsun kıyametin korkusuz neferlerine!
Dün yaptığım ve her gün yapacağım gibi bugünde Eminönü sokaklarını gezerek güne başladım.İnsanlarla selamlaşa selamlaşa İşportacıya kadar geldim.Üzerimde satılması gereken bir kaç parça şey vardı.Hemen elden çıkardım.Bu arada teşkilattaki 2. günümüze 8 bin lirayla başlamışız.Bakalım gün sonunda elimizde ne kadar para olacak.
Gelecek kaygısıyla hesap yaparken farketmeden Komutana kadar gelmişim.Hemen halini hatrını sordum , ricasını aldım.Eminönü sokaklarında sayıları bir hayli artmış olan Kırmızı Örümcekleri temizlememi istiyordu.Baş üstüne diyerek ayrıldım.Şevket Beyin verdiği -Zehir Hasarı Artırıcı- Tacir Kapsülü İksir'i kafaya diktiğim gibi daldım aralarına.Şifacınında en sevdiğim yanı bu.Hem büyücüye yakın hasarın var, hemde savaşçı kadar dayanıklılığın.Hibrit bir sınıf gibi işte.Bayılıyorum bu duruma.
Görevin tamamlandığını bildirdikten sonra başladım maden çekmeye.Müjdemi isterim, oyundaki ilk saf madenlerimi çektim arkadaşlar!
Çektiğim saf madenlerin mutluluğuyla Ali'ye uğradım.Havadan sudan laflarken Umut geldi, Agah Bey'in beni istediğini söyledi.Zaman kaybetmeden ayrıldım Ali'den.Agah Bey çok sakin ve kısık sesle konuşmaya başladı.Uzun zamandır Antrepoda yürütülen cin karşıtı operasyonunun sonuna gelmiştik! Benim dahi haberimin olmadığı ajan cinlerle konuşmaya gönderildim.
Aldığım haberler çok değerliydi.Meğer cinlerin öncüsü Azul tünel kazdırıyormuş.Bunu acilen Agah Bey'e iletmem gerekiyordu.Son hızla Antrepodan çıkıp camiye yöneldim.Olanları anlattığımda Agah Bey çok sinirlendi.''Yeter artık Azul'un nefes aldığı.Vadesi bugün doldu'' dedi.Görev benim sırtıma binecekti.Biliyordum.Azul'u öldürmek tek kişinin harcı değildi, bunu da biliyordum.Neyse ki şanslıydım.Yolundan çevirdiğim teşkilat büyücüsü Jennifers korkusuzca takıldı peşime.Zaman kaybetmeden Antrepoya daldık.
Tamda düşündüğüm gibi, Azul bir kaç büyü darbesiyle yere yığıldı.(Jennifers'a çok teşekkür ederim.) Müjdeyi vermek için sabırsızlanıyordum.Agah Bey'in yanına vardım.Hiç şaşırmamış bir şekilde ''Üstesinden geleceğini biliyordum.'' dedi.Her ne kadar almamakta ısrar etsemde Yarım Ay bir asa hediye etti.Ama gerçekten bunu hakettim.
Nasıl? Yakışmış dimi Büyük görevi bitirmenin verdiği rahatlıkla Eminönü sokaklarını turlamaya koyuldum.Daha önceleride çok gördüğüm fakat ilk defa tarihini merak ettiğim yer.Asılı duran iskeletler.Tarihçede bunlarla alakalı bir şey var mı bilmiyorum.Eğer bir bilgisi olan varsa ve bizi aydınlatırsa çok mutlu olurum.
İşlenmiş Gümüş illetinden önceki gün bahsetmiştim.Çarşıda dolanırken bunun muhabbeti açıldı ve kudretli bir büyücü bu işi halledebileceğini söyledi.Gümüş ve nikelleri verdikten 30 saniye sonra İşlenmiş Gümüşler hazırdı.(ıTCBAŞBAKAN'a çok teşekkür ediyorum.)
Dolaşırken karşıma çıkan bir yılanı hakladım.Ve ağzından tam olarak ihtiyacım olan kolyeyi aldım.Max hasar Adalı Emsali Kolye.Oyunda ilk düşürdüğüm işime yarayan efsunlu item ise bu oldu.
Bir yorgunluk kahvesi içmek için Hamit'in kahvesine çöktüm.Kahvemi yudumlarken buraların yabancısı olan gizemli bir kişilikle ilgili bir kaç şey işittim.Arzuhalci.İşittiğim şeylerden en dikkatimi çeken şeyi tahmin etmişsinizdir.PARA.Cebi dolu, eli açıkmış bu gizemli kişinin.Ama sadece işini yaptırdığı kişilere.Görelim bakalım Arzuhalci denen para babasını.
İlk görüşte anladım buralardan olmadığını.Sanki bu adam kıyametin acısını hiç tatmamıştı.Çok sakin ve pürüssüz bir siması vardı.Oda geliş sebebimi anlamış olacak ki, benimle çalışmak istediğini belirterek iş teklif etti.Önümüzdeki birkaç iş git gel işi olacaktı, ama parasıyla.Sonraki bir kaç saat Arzuhalci-Agop-Yasemin-Sahaf Necmi dörtlüsünde gidip geldim.Çok ilginç konular üzerinde haberleşiyorlardı.Çok ilginç.Arzuhalciye döndüğüm sırada bir bakır madeni çektim.Siteden hediye aldığım artırıcı sayesinde tek madenden iki tane saf bakır çıkarmıştım.Çok mutlu oldum.
Şu Arzuhalciyi hiç gözüm tutmadı arkadaşlar.Neyse bizde ekmeğimizdeyiz işte.Arzuhalci hakkında dedikodu yapmak için Ali'ye döndüm.Ama başında bir sıkıntı vardı.Çarşı çevresini yılanlar sarmıştı.Sabah karşılaştığım yılan gibi.Dert etme Ali'm deyip çarşıyı turlamaya başladım.
Yılanların icabına baktıktan sonra içimden bir his Arzuhalcinin yanına gitmeye itti beni.Yanına vardığımda mezarlık konusu üzerine konuştuk.Yasemin'e birkaç gel gitten sonra beni mezarlığa göndermeye karar verdi.Mezarlık hakkında bilgi almak için vardığımda bir Çeteci ile karşılaştım.Serserinin ağzı sıkı çıkınca çat diye koydum önüne İşlenmiş Gümüşleri.Sicim gibi çözülüverdi.
Dönüş yolunda ilk saf demirimide çektim.
Çeteciden aldığım bilgiler doğrultusunda buldum çetenin mekanını çöktüm tepelerine.
Elebaşı öleceğimden emin bir şekilde beni izliyordu.Tüm çete üyelerini asitimle erittiğimi görünce süt dökmüş kediye döndü.Arzuhalcinin istediği ne bilgi varsa bir bir şakımaya başladı.
Bu işin karşılığında Arzuhalciye göre küçük bana göre gayet yeterli bir ücret aldım.Arzuhalci biraz düşündükten sonra ruh taşını kullanmak üzere mezarlığa gönderildim.Hayatımda daha önce böyle bir şey yaşamamıştım.Çok farklı bir duyguydu.Girdiğim rutubetli yerin çıkışını zar zor bularak dışarı çıktım.Fotoğrafını çekmeyi başarmıştım.
Döndüğümde Arzuhalci konuşmama fırsat dahi vermeden labirentte bulunan bir Kitabeyi araştırmaya gönderdi.Bu işi tek başıma yapamayacağımdan daha kıdemli birinden yardım istedim.(Philetheos görevime kadar tüm labirent görevlerine yardım eden xMoNSTeRx'e teşekkür ediyorum.)
Örümcek şeklindeki bir geçitten geçtikten sonra akrep ver örümceklerle dolu bir koridora çıktık.Kıdemli dostum bir bir haklıyordu mahlukatları.
Yolun sonuna vardığımda Arzuhalci'nin bahsettiği kitabeye vardım.Aceleyle bir kopyasını alıp kendimi dışarı attım.
Arzuhalci adeta gittiğim yeri benden daha iyi biliyordu.Tabiki bu bildiklerini kitabeden öğrenmişti.Orada bir salon olduğunu, ve gidip ne var ne yok bilgi getirmemi istedi.xMoNSTeRx ile yola koyulduk ve kudretli büyüleri sayesinde çok geçmeden labirentin sonuna vardık.
Salonda gladyatörlere benzeyen ve hortlaklara hükmettiğini gördüğüm biri vardı.Bu kişi üzerine konuştuğumuzda öldürülmesi gerektiğine karar verdik.Büyücü dostum ben daha salona varmadan onu benim için öldürdü.Bu işin sonunda hayal edemeyeceğim bir şaheser elde ettim:
Yeni silahımı elime alabilmek için yeterli tecrübem yoktu.Bende bana söylendiği gibi işim bitince komutanın yanına vardım.Teşkilat bu sefer cinlerden sonra fare adamlara büyük darbeyi vurmanın planlarını yapıyordu.Kupiadaisy adlı büyücü'nün yardımlarıyla önce Fare Adamları sonra Tetikçileri en sonunda ise Kuklacının Seçilmişini eceline kavuşturduk.
Ve tum bu emeklerin sonundaaaaaa :
Bence çok güzel durdu
Yeni şaheserimle çarşıda hava atarken Rüstem beni yanına çağırdı.Labirente girdiğimin haberini almış birilerinden.Labirentte bulunan antik mızraklardan 10 tane istedi.Baş üstüne deyip döndüm labirente.Kaptım mızrakları çok beğendiğim heykellede bir fotoğraf çektirip yola koyuldum.
Yoldayken bir saf demir ve bir ada sürgünü çektim.Bahtımız açık bugün
Günün sonunda Şevket beyin ricasını yerine getirirken, Kupiadaisy daha demin düşürdüğü bir kolyeyi hediye etti çok mutlu oldum.Tekrar teşekkür ederim.
Günü 28 seviye olarak 250 bin lira ve böyle bir kasa ile kapattık.Çok şükür dolu dolu bir gündü.8 binden 250 bine demekki Arzuhalci gerçekten para babasıymış
Günlük çok uzamasın diye bu saatte yazıyorum, bu saatten sonra olacakları yarının günlüğünde yazacağım.Umarım oda çok kabarmaz.Kendinize çok iyi bakın, sağlıcakla.
Selam olsun kıyametin korkusuz neferlerine!
Dün yaptığım ve her gün yapacağım gibi bugünde Eminönü sokaklarını gezerek güne başladım.İnsanlarla selamlaşa selamlaşa İşportacıya kadar geldim.Üzerimde satılması gereken bir kaç parça şey vardı.Hemen elden çıkardım.Bu arada teşkilattaki 2. günümüze 8 bin lirayla başlamışız.Bakalım gün sonunda elimizde ne kadar para olacak.
Gelecek kaygısıyla hesap yaparken farketmeden Komutana kadar gelmişim.Hemen halini hatrını sordum , ricasını aldım.Eminönü sokaklarında sayıları bir hayli artmış olan Kırmızı Örümcekleri temizlememi istiyordu.Baş üstüne diyerek ayrıldım.Şevket Beyin verdiği -Zehir Hasarı Artırıcı- Tacir Kapsülü İksir'i kafaya diktiğim gibi daldım aralarına.Şifacınında en sevdiğim yanı bu.Hem büyücüye yakın hasarın var, hemde savaşçı kadar dayanıklılığın.Hibrit bir sınıf gibi işte.Bayılıyorum bu duruma.
Görevin tamamlandığını bildirdikten sonra başladım maden çekmeye.Müjdemi isterim, oyundaki ilk saf madenlerimi çektim arkadaşlar!
Çektiğim saf madenlerin mutluluğuyla Ali'ye uğradım.Havadan sudan laflarken Umut geldi, Agah Bey'in beni istediğini söyledi.Zaman kaybetmeden ayrıldım Ali'den.Agah Bey çok sakin ve kısık sesle konuşmaya başladı.Uzun zamandır Antrepoda yürütülen cin karşıtı operasyonunun sonuna gelmiştik! Benim dahi haberimin olmadığı ajan cinlerle konuşmaya gönderildim.
Aldığım haberler çok değerliydi.Meğer cinlerin öncüsü Azul tünel kazdırıyormuş.Bunu acilen Agah Bey'e iletmem gerekiyordu.Son hızla Antrepodan çıkıp camiye yöneldim.Olanları anlattığımda Agah Bey çok sinirlendi.''Yeter artık Azul'un nefes aldığı.Vadesi bugün doldu'' dedi.Görev benim sırtıma binecekti.Biliyordum.Azul'u öldürmek tek kişinin harcı değildi, bunu da biliyordum.Neyse ki şanslıydım.Yolundan çevirdiğim teşkilat büyücüsü Jennifers korkusuzca takıldı peşime.Zaman kaybetmeden Antrepoya daldık.
Tamda düşündüğüm gibi, Azul bir kaç büyü darbesiyle yere yığıldı.(Jennifers'a çok teşekkür ederim.) Müjdeyi vermek için sabırsızlanıyordum.Agah Bey'in yanına vardım.Hiç şaşırmamış bir şekilde ''Üstesinden geleceğini biliyordum.'' dedi.Her ne kadar almamakta ısrar etsemde Yarım Ay bir asa hediye etti.Ama gerçekten bunu hakettim.
Nasıl? Yakışmış dimi Büyük görevi bitirmenin verdiği rahatlıkla Eminönü sokaklarını turlamaya koyuldum.Daha önceleride çok gördüğüm fakat ilk defa tarihini merak ettiğim yer.Asılı duran iskeletler.Tarihçede bunlarla alakalı bir şey var mı bilmiyorum.Eğer bir bilgisi olan varsa ve bizi aydınlatırsa çok mutlu olurum.
İşlenmiş Gümüş illetinden önceki gün bahsetmiştim.Çarşıda dolanırken bunun muhabbeti açıldı ve kudretli bir büyücü bu işi halledebileceğini söyledi.Gümüş ve nikelleri verdikten 30 saniye sonra İşlenmiş Gümüşler hazırdı.(ıTCBAŞBAKAN'a çok teşekkür ediyorum.)
Dolaşırken karşıma çıkan bir yılanı hakladım.Ve ağzından tam olarak ihtiyacım olan kolyeyi aldım.Max hasar Adalı Emsali Kolye.Oyunda ilk düşürdüğüm işime yarayan efsunlu item ise bu oldu.
Bir yorgunluk kahvesi içmek için Hamit'in kahvesine çöktüm.Kahvemi yudumlarken buraların yabancısı olan gizemli bir kişilikle ilgili bir kaç şey işittim.Arzuhalci.İşittiğim şeylerden en dikkatimi çeken şeyi tahmin etmişsinizdir.PARA.Cebi dolu, eli açıkmış bu gizemli kişinin.Ama sadece işini yaptırdığı kişilere.Görelim bakalım Arzuhalci denen para babasını.
İlk görüşte anladım buralardan olmadığını.Sanki bu adam kıyametin acısını hiç tatmamıştı.Çok sakin ve pürüssüz bir siması vardı.Oda geliş sebebimi anlamış olacak ki, benimle çalışmak istediğini belirterek iş teklif etti.Önümüzdeki birkaç iş git gel işi olacaktı, ama parasıyla.Sonraki bir kaç saat Arzuhalci-Agop-Yasemin-Sahaf Necmi dörtlüsünde gidip geldim.Çok ilginç konular üzerinde haberleşiyorlardı.Çok ilginç.Arzuhalciye döndüğüm sırada bir bakır madeni çektim.Siteden hediye aldığım artırıcı sayesinde tek madenden iki tane saf bakır çıkarmıştım.Çok mutlu oldum.
Şu Arzuhalciyi hiç gözüm tutmadı arkadaşlar.Neyse bizde ekmeğimizdeyiz işte.Arzuhalci hakkında dedikodu yapmak için Ali'ye döndüm.Ama başında bir sıkıntı vardı.Çarşı çevresini yılanlar sarmıştı.Sabah karşılaştığım yılan gibi.Dert etme Ali'm deyip çarşıyı turlamaya başladım.
Yılanların icabına baktıktan sonra içimden bir his Arzuhalcinin yanına gitmeye itti beni.Yanına vardığımda mezarlık konusu üzerine konuştuk.Yasemin'e birkaç gel gitten sonra beni mezarlığa göndermeye karar verdi.Mezarlık hakkında bilgi almak için vardığımda bir Çeteci ile karşılaştım.Serserinin ağzı sıkı çıkınca çat diye koydum önüne İşlenmiş Gümüşleri.Sicim gibi çözülüverdi.
Dönüş yolunda ilk saf demirimide çektim.
Çeteciden aldığım bilgiler doğrultusunda buldum çetenin mekanını çöktüm tepelerine.
Elebaşı öleceğimden emin bir şekilde beni izliyordu.Tüm çete üyelerini asitimle erittiğimi görünce süt dökmüş kediye döndü.Arzuhalcinin istediği ne bilgi varsa bir bir şakımaya başladı.
Bu işin karşılığında Arzuhalciye göre küçük bana göre gayet yeterli bir ücret aldım.Arzuhalci biraz düşündükten sonra ruh taşını kullanmak üzere mezarlığa gönderildim.Hayatımda daha önce böyle bir şey yaşamamıştım.Çok farklı bir duyguydu.Girdiğim rutubetli yerin çıkışını zar zor bularak dışarı çıktım.Fotoğrafını çekmeyi başarmıştım.
Döndüğümde Arzuhalci konuşmama fırsat dahi vermeden labirentte bulunan bir Kitabeyi araştırmaya gönderdi.Bu işi tek başıma yapamayacağımdan daha kıdemli birinden yardım istedim.(Philetheos görevime kadar tüm labirent görevlerine yardım eden xMoNSTeRx'e teşekkür ediyorum.)
Örümcek şeklindeki bir geçitten geçtikten sonra akrep ver örümceklerle dolu bir koridora çıktık.Kıdemli dostum bir bir haklıyordu mahlukatları.
Yolun sonuna vardığımda Arzuhalci'nin bahsettiği kitabeye vardım.Aceleyle bir kopyasını alıp kendimi dışarı attım.
Arzuhalci adeta gittiğim yeri benden daha iyi biliyordu.Tabiki bu bildiklerini kitabeden öğrenmişti.Orada bir salon olduğunu, ve gidip ne var ne yok bilgi getirmemi istedi.xMoNSTeRx ile yola koyulduk ve kudretli büyüleri sayesinde çok geçmeden labirentin sonuna vardık.
Salonda gladyatörlere benzeyen ve hortlaklara hükmettiğini gördüğüm biri vardı.Bu kişi üzerine konuştuğumuzda öldürülmesi gerektiğine karar verdik.Büyücü dostum ben daha salona varmadan onu benim için öldürdü.Bu işin sonunda hayal edemeyeceğim bir şaheser elde ettim:
Yeni silahımı elime alabilmek için yeterli tecrübem yoktu.Bende bana söylendiği gibi işim bitince komutanın yanına vardım.Teşkilat bu sefer cinlerden sonra fare adamlara büyük darbeyi vurmanın planlarını yapıyordu.Kupiadaisy adlı büyücü'nün yardımlarıyla önce Fare Adamları sonra Tetikçileri en sonunda ise Kuklacının Seçilmişini eceline kavuşturduk.
Ve tum bu emeklerin sonundaaaaaa :
Bence çok güzel durdu
Yeni şaheserimle çarşıda hava atarken Rüstem beni yanına çağırdı.Labirente girdiğimin haberini almış birilerinden.Labirentte bulunan antik mızraklardan 10 tane istedi.Baş üstüne deyip döndüm labirente.Kaptım mızrakları çok beğendiğim heykellede bir fotoğraf çektirip yola koyuldum.
Yoldayken bir saf demir ve bir ada sürgünü çektim.Bahtımız açık bugün
Günün sonunda Şevket beyin ricasını yerine getirirken, Kupiadaisy daha demin düşürdüğü bir kolyeyi hediye etti çok mutlu oldum.Tekrar teşekkür ederim.
Günü 28 seviye olarak 250 bin lira ve böyle bir kasa ile kapattık.Çok şükür dolu dolu bir gündü.8 binden 250 bine demekki Arzuhalci gerçekten para babasıymış
Günlük çok uzamasın diye bu saatte yazıyorum, bu saatten sonra olacakları yarının günlüğünde yazacağım.Umarım oda çok kabarmaz.Kendinize çok iyi bakın, sağlıcakla.
- Retaliation
- Cin Sigorta Üyesi
- Mesajlar: 5030
- Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
- Sunucu: Eminönü
- Konum: İstanbul
Re: Tracey'nin Günlüğü [EMİNÖNÜ]
İnat Kıran hayırlı uğurlu olsun. Çok güzel yazıyorsun, böyle devam etmeni temenni ederim.