Merhabalar, uzun zamandır devam ettiğim İKV serüvenine bir günlükte elimden geldiğince ben katmaya çalışacağım.
Günlük olarak yaptığım şeylerden bazen benim bile sıkılabildiğimi düşünürsek bu konuyu tam anlamıyla bir günlük olarak değilde, birazda hayal gücü ile yoğurup servis edeceğim. Biraz hikaye olacak içinde
Umarım sizlerde beğenirsiniz
İlk işim karakterimi ve saç sakalını yaratmak oldu. Saç sakal konusunda ne zamandır beğendiğim bir modeli denedim, ilerleyen zamanlarda eşyalar oturdukça göreceğiz yakışıp yakışmadığını
İlk görevim olan Teşkilat'a katılış görevini aldım. Yarım saat boyunca Agah bey'in karşısında dikildim durdum. Meğer zamanında (gençliğinde) gizli bir görevde kendi ekip arkadaşlarından birisi tarafından sırtından hançerlenmiş, kişiyi görmemesi için gözlerini hain ellere teslim etmiş Teşkilat başkanımız Agah başkan beni yüce TÜRK sancağımızın altında daimi nöbette bulunan Jandarma Ali'ye yönlendirdi.
Jandarma Ali ile bir hatıra fotoğrafı çekmeden edemedim.
Ayrıca gün içerisinde yeni karakter açan bir çok oyuncuya denk geldim. Bu beni umutlandırmadı değil
Agah başkan'ın ricası üzerine sahildeki haşerelerin icabına baktıktan sonra tanımlayamadığım şekilde efsunlu bir eşyayı bana hediye etti.
Giyince elim ayağım titredi, garip bir şekilde üzerimde bir ağırlık ve güven duygusu belirdi
Konuşmasından anlamaya çalıştığım kadarıyla karadenizli olduğunu çıkartabildiğim bir dayıyla tanıştım. İsmi İdris reis.
Biraz muhabbet ettik, önceden çok zenginlermiş, hamsi işleme tesisleri varmış.
Hamsiden kolonya dahi yapıyorlarmış, gel zaman git zaman İdris reis kötü alışkanlıklara bulaşmış. Evi barkı tekneyi gemiyi satmış, kötü alışkanlıklara yatırmış. Şimdilerde ise bin pişman ama nafile, arada bir komutan ve demirciyle bir araya gelip çilingir sofrası kuruyoruz bir gün senide davet edeceğum diyerek bu güzel muhabbetimizi sonlandırdık.
Yol üzerinde balyoz var silah var kılıç var asa var diye bağıran genç birine denk geldim. Benden iyi fiyat vereni bulursan gel suratıma tükür diyerek elime bir balyoz tutuşturdu. Baktık denedik güzeldi pazarlıktı öyleydi böyleydi derken 1000 liradan ağzını açtığı balyozu en son ya al git lanet olsun diyerek 94 liraya bıraktı. Eski yatağanı'mı da verip yeni balyozumu alarak yoluma devam ettim.
Jandarma Ali cüzdanını banka'da unutmuş. Nöbet yerinden ayrılamam gidip getirebilir misin diye bir soru sordu. eyvAllah diyerek yola koyuldum. Orada bankacı ile tanıştım. Kendisi eski kulağı kesiklerden birisine benziyor gibi derken işin rengini değiştirdi. Vay ben 10 yıldır Işık hanım'a çiçek yolluyorum, beni red ediyorum bilmem ne. Oturduk detaylı görüştük. Bana Işık hanım için neler yaptığını anlattı. 3 yıl boyunca girilmeyen karakterlerin banka hesaplarını boşalttığını, 1 seviye karakter açıp aktarım yaptığını, hortumladığı eşyalarıda meteor bölgesi lodos sancakta ucuzdan elden çıkartıp Işık için harcamalar yaptığını anlattı. GM'lerin bu konuyu duymaması hususunda beni sıkı sıkıya tembihledi. Benden akıl istedi, neler yapabileceği hususunda. Oturduk düşündük ve sonunda cevabı BULDUK.
Işık hanım masa başı bir iş sevmeyen birisine benziyordu, aksiyon seviyordu. Işık'dan Bankacıya yar olmayacağını anlayan Bankacı Hamdi'ye Yasemin'i önerdim. Yasemin eski moda kılıçları seven, sakin yaşamıyla öne çıkan bir insan sonuçta. Haramdan uzak duran, kendi halinde hayatını sürdüren birisi. Bankacıyla ertesi gün için Yasemin'in ağzını aramak ve gerekirse çiçeği ŞLAP diye önüne çıkarmak için sözleştik ve günü bitirdik..
Tam oradan ayrılacakken yeni bir arkadaşla tanıştım. ( İzin almayı unuttuğum için gerçek ismini ve oyun içerisindeki karakter adını paylaşmıyorum) Kendisine grup isteği atarak 3-5 fare kestiririm oturduğum yerde diye düşünürken skype adresimi istedi. Skype araması sonucunda 1 saat kadar sohbet ettik. Kendisi 13 yaşındaymış, oyunu yeni öğrenmiş. Hiç bozmadan kendimi yaşıtı olarak tanıştırıp biraz olsun samimiyet yakalamaya gayret ettim. Sesim'in kalınlığını sorduğunda ise hastayım diyerek geçiştirdim
Yardımlaşarak bir iki görev yaptıktan sonra günü bitirdim.
FiratCakiroglu yazdı:Hayırlı olsun günlük, umarım kısa soluklu olmaz.
Ayrıca oyunda denk gelirsek zor görevlerine eşlik etmek isterim.
Şansın bol olsun.
Çok teşekkür ederim, umarım oyun içerisinde denk geliriz. Vakit buldukça yazmaya çalışacağım
25.12.2016
Bugün facebook sayfasında paylaşılan 10. Yıl özel videosu'nu izledim. İçime bir ümit tohumu serpilmedi değil hani
Bugün sabah şarapçı Kenan komutan ile eminönü köprüsünde oturmuş sohbet ederken;
(Bilmeyenler için :https://www.youtube.com/watch?v=Gb6CYvo-JIQ)
Yanıma ufak bir kız çocuğu geldi. Evlerinin orada örümcek olduğunu, kendisi bu örümceklerden korkup evine gidemediğini anlattı. Kontrol etmek için yola koyuldum. Evlerinin orada ciddi anlamda örümcek istilası olduğunu gördüm, biraz örümceklerle uğraşırken kızını eve yolladım. Epey'de tecrübe kazanmadım değil hani.
Ardından içim kıpır kıpır oldu, Agah başkanın yanına gitme isteği doğdu içimde.
Gittiğimde per perişan halde Agah başkan bana muhbir cinlerle görüşmemi istedi.
Antrepoya girip cinleri buldum ve konuşmaya çalıştım. Bkz;
Gittiğimde ise çok dramatik bir olayla karşılaştım. Meğer bu cinler zamanında yalan söyledikleri için Azul tarafından dilleri kesilmiş cinlermiş. Hebele hübele yarım saat kadar dediklerini anlamaya çalıştım. En sonunda anlaya bildiğim kadarıyla çevirip bir kağıda not aldım
Ardından Agah başkan gizli bir şekilde Azul'un infaz emrini verdi. Soru sormamamı söyledikten sonra beni Antrepoya gönderdi.
Bir iki denemeden sonra Azulu tek başıma infaz edemeyeceğimi anlayarak grup arayışına girdim. 2 Kişi bulduktan sonra işe koyulduk..
Azul'u bir türlü öldürtükten sonra, Agah başkan teşkilat işlerinde kullanmak için üzerime zimmetli bir balta hediye etti.
Daha öncesinde AFRASİYAB 'dan gördüğüm kadarıyla baltayı satmayı denedim. Ve bölge kanalına yansıttım.
Bir oyuncu mesaj atıp, ne kadar olduğunu sordu. AFRASİYAB 2m'e satmıştı. Ben şansımı zorlayıp 2.5 istedim , sözde koleksiyoncu arkadaş tamam deyip beni Eminönü Bankaya çağırdı. Cidden alacağını tahmin etmiyordum ama satışı gerçekleştirdik
Ardından Sahaf Necmi ile tanıştım. O katliam görevler ufak ufak gelmeye başladı.. Oraya git , buraya gel.
Şunu götür , şunu getir. Beni ofice boy yapan Necmi abiye teşekkürler
Mısır çarşısının arkasında kobra keserken ( Avustralya, Afrika Çölleri , Tropikal iklimde yaşayan kobranın İstanbulun ortasında ne işi varsa ) bir tabelaya denk geldim. Yıllardır önünden gelip geçerim ilk defa gördüm. İKV resmen reklam almış..
Bir hatıra fotoğrafı çekip yılanlarla işimi bitirdim..
Bölge kanalına Kütük Yaran yansıtan bir oyuncuyla görüştüm. Ufak bir pazarlık sonucunda bana 1 milyon karşılığında çift efsunlu kütük yaran satmayı kabul etti. Sağolsun Azul'un baltasından elime geçen paranın 1milyonunu kütük yaran için harcadım. (İlerleyen seviyelerde işime yarayacağını düşünüyorum)
Arzuhalci ile tanışıp labirentin fotoğraflarını çektim.
Ardından verdiği kitabe görevini sallayarak Hamit pehlivanın kahvesinden 1 white chocolate mocha 1 de karışık meyve kokteyli söyleyerek Suzan ile sohbete girmeye çalıştım. Bana ne kadar yakışıklısın sen diyince bu günü bitirme kararı aldım. Suzan ile sohbet ederken bir hatıra fotoğrafı alıp günü kapattım. Kim bilir belki Işık hanım'ı ikna eder Arzuhalcinin ayağını kaydırırız. Suzan'ı da ben sahiplenirim
Not: Oyun içerisinde yardımcı olmaya çalışan, yeni oyunculara destek çıkan bir çok oyuncu gördüm. Gerçekten herkese teşekkür ederim
