77. sayfa (Toplam 87 sayfa)

Re: ıTANRIKUTLUGı & ıTENGRİKUTLUGı Günlüğü -[EMİNÖNÜ]-

Gönderilme zamanı: 01 Şub 2018 21:14
gönderen CHAPPIE
Göster
FiratCakiroglu yazdı: 01 Şub 2018 20:37
Resim

Görüntüdeki şiirin tamamını gizlenmiş içerikte bulabilirsiniz.
Gizlenmiş İçerikGöster
Eski Bir Sonbahar

Sonbahardı… Seninle geçiyorduk o yoldan;
Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu.
Bize yaklaşıyordu.

Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu.
Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün;
Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu…
Havada bir serinlik… Tatlı bir hayal gibi…
Torak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi?
O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu.
Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin;
Yapraklar gibi yere dökülüyordu enin;
O nağme mesafeyi, zamanı aşıyordu.
O bir beste değildi: Kuşlar ağlaşıyordu.
En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır.
Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır.

Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla…
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..
Hüseyin Nihal ATSIZ
Atsız'ın sevdiğim şiirlerindendir. Bu da seslendirilmiş hâli:

Re: ıTANRIKUTLUGı & ıTENGRİKUTLUGı Günlüğü -[EMİNÖNÜ]-

Gönderilme zamanı: 01 Şub 2018 21:36
gönderen romendiyojen
FiratCakiroglu yazdı: 01 Şub 2018 20:37
Resim

Görüntüdeki şiirin tamamını gizlenmiş içerikte bulabilirsiniz.
Gizlenmiş İçerikGöster
Eski Bir Sonbahar

Sonbahardı… Seninle geçiyorduk o yoldan;
Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu.
Bize yaklaşıyordu.

Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu.
Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün;
Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu…
Havada bir serinlik… Tatlı bir hayal gibi…
Torak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi?
O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu.
Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin;
Yapraklar gibi yere dökülüyordu enin;
O nağme mesafeyi, zamanı aşıyordu.
O bir beste değildi: Kuşlar ağlaşıyordu.
En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır.
Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır.

Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla…
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..
Hüseyin Nihal ATSIZ
Baltam Deli Gibi Parlıyormuş :(

Re: ıTANRIKUTLUGı & ıTENGRİKUTLUGı Günlüğü -[EMİNÖNÜ]-

Gönderilme zamanı: 01 Şub 2018 22:50
gönderen FiratCakiroglu
romendiyojen yazdı: 01 Şub 2018 21:36
FiratCakiroglu yazdı: 01 Şub 2018 20:37
Resim

Görüntüdeki şiirin tamamını gizlenmiş içerikte bulabilirsiniz.
Gizlenmiş İçerikGöster
Eski Bir Sonbahar

Sonbahardı… Seninle geçiyorduk o yoldan;
Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu.
Bize yaklaşıyordu.

Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu.
Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün;
Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu…
Havada bir serinlik… Tatlı bir hayal gibi…
Torak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi?
O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu.
Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin;
Yapraklar gibi yere dökülüyordu enin;
O nağme mesafeyi, zamanı aşıyordu.
O bir beste değildi: Kuşlar ağlaşıyordu.
En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır.
Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır.

Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla…
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..
Hüseyin Nihal ATSIZ
Baltam Deli Gibi Parlıyormuş :(
Resim

Re: ıTANRIKUTLUGı & ıTENGRİKUTLUGı Günlüğü -[EMİNÖNÜ]-

Gönderilme zamanı: 01 Şub 2018 22:52
gönderen FiratCakiroglu
CHAPPIE yazdı: 01 Şub 2018 21:14
Göster
FiratCakiroglu yazdı: 01 Şub 2018 20:37
Resim

Görüntüdeki şiirin tamamını gizlenmiş içerikte bulabilirsiniz.
Gizlenmiş İçerikGöster
Eski Bir Sonbahar

Sonbahardı… Seninle geçiyorduk o yoldan;
Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu.
Bize yaklaşıyordu.

Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu.
Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün;
Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu…
Havada bir serinlik… Tatlı bir hayal gibi…
Torak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi?
O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu.
Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin;
Yapraklar gibi yere dökülüyordu enin;
O nağme mesafeyi, zamanı aşıyordu.
O bir beste değildi: Kuşlar ağlaşıyordu.
En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır.
Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır.

Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla…
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..
Hüseyin Nihal ATSIZ
Atsız'ın sevdiğim şiirlerindendir. Bu da seslendirilmiş hâli:
İlahi taktir, her yönüyle kuvvetli bir kişi Atsız Beğ.

ıTANRIKUTLUGı & ıTENGRİKUTLUGı Günlüğü -[EMİNÖNÜ]-

Gönderilme zamanı: 04 Şub 2018 12:42
gönderen FiratCakiroglu
Resim

Görüntüleri tam boyut görmek için resme sağ tıklayıp yeni sekmede açabilirsiniz.
Görüntüdeki şiirin tamamını gizlenmiş içerikte bulabilirsiniz.
Gizlenmiş İçerikGöster
Türk Oğullarına

Düşman yine öz yurduna el attı,
Mezarından Ata'n kılıç uzattı,
Yürü diyor, hakkı zulüm kanattı,
Attilâ'nın oğlusun sen unutma!

Medeniyet deme, duymaz, o sağır;
Taş üstünde taş kalmasın durma kır:
Kafalarla düz yol olsun her bayır,
Attilâ'nın oğlusun sen unutma!

Koş, Plevne yine al bayrak taksın,
Gece gündüz Tuna suyu kan aksın,
Yaksın kahrın, bütün Balkan'ı yaksın;
Attilâ'nın oğlusun sen unutma!
Ziya GÖKALP

Re: ıTANRIKUTLUGı & ıTENGRİKUTLUGı Günlüğü

Gönderilme zamanı: 10 Şub 2018 20:55
gönderen FiratCakiroglu
Resim

Görüntüleri tam boyut görmek için resme sağ tıklayıp yeni sekmede açabilirsiniz.
Görüntüdeki şiirin tamamını gizlenmiş içerikte bulabilirsiniz.
Gizlenmiş İçerikGöster


Ötüken'de arslanlar var.
Kür Şad onların biridir.
Çok yiğitler vardır ama
Kürşad erlerin eridir.

Kür Şad'ı doğuran ana,
Ne emzirmiş acep ona?
Erlik, ululuktan yana
Tanrı Kür Şad'dan geridir.

Acunda var nice çeri
Kimi üstün, kimi geri
Kür Şad adlı Gök Türk eri
Anadan doğma çeridir.

Kılıcı yıldırım çeler,
Attığı ok demir deler,
Ölüm gelse Kür Şad güler
On sekiz yıldan beridir.

Yiğitlikte en ileri,
Kalacak on bin yıl diri.
Gök Türklerin gönülleri
Şimdi Kür Şad'ın yeridir.
Bozkurtların Ölümü adlı kitapta geçmekte.Sf 54

Re: ıTANRIKUTLUGı & ıTENGRİKUTLUGı Günlüğü

Gönderilme zamanı: 11 Şub 2018 14:21
gönderen FiratCakiroglu
Son 1 aydır oyunda neredeyse hiç vakit geçiremiyorum.İş yoğunluğunun verdiği yorgunluk beni bitkin bırakıyor.Oyun bir kenara diğer sorumlu olduğum işleri dahi yapamaz oldum.

Kış mevsimi bana göre değil.Gün ağarmadan işe girip , gün battıktan sonra çıkıyorum.Psikolojik olarak biraz çökertiyor insanı bu durum.Yaza az kalmakla beraber Karaköy'e de az kaldı.İşten çıktıktan sonra oyuna ve diğer sorumluluklarıma ayıracağım çokça vakit bulunacak.

Bundan mütevellit günlüğe de oyun içi yaşanmışlıklarımı buraya aktaramaz oldum haliyle.Ben de çok sevdiğim şiirleri paylaşmak istedim bu boş geçen süre zarfında.Karakterlerimi oyunun farklı mekanlarında fotoğraflayarak paylaşım yapmaya devam edeceğim haftada 1 yada 2 defa.



Resim

Görüntüleri tam boyut görmek için resme sağ tıklayıp yeni sekmede açabilirsiniz.
Görüntüdeki şiirin tamamını gizlenmiş içerikte bulabilirsiniz.
Gizlenmiş İçerikGöster


Yalnızlık

Yine aklımda bugün sen varsın,
Yine derdinle hayalim hasta.
Bürüsün kalbimi derdin sarsın;
Bir ümit var bu tükenmez yasta.

Bir yaram var! Ona merhem vurman,
Bir hayaldir ki gönülden taşıyor.
Ayırırken bizi yollar ve zaman,
Sana kalbim daha çok yaklaşıyor.

Nerde bilmem o geçen günlerimiz?
Artık onlar yeniden gelmeyecek.
Nerde kırlar, uzayan yol ve deniz,
O öten kuş, o güzel pembe çiçek?

Göklerin ziyneti mes’ut kuşlar
Ötüşürlerdi yağarken yağmur.
Şimdi onlarda melul olmuşlar,
Çünkü artık ne ışık var, ne de nur.

Dinledik rüzgarı sessiz sessiz
Okuyorken bize bir gamlı kitap.
Suya çizmişti gümüşten bir iz,
Yükselirken gece dağdan mehtap.

Şimdi hülyaya gömülmüş ölüyüm;
Ne gelen var, ne giden var, ne soran.
Iztırap yaylasıyım gam çölüyüm;
Esiyor sadece gönlümde boran.

Bir hayal alemi ardında; uzak,
Sisli iklimlere sürdüm, gittim.
Varlığım burda sönüp kaybolacak...
Belki ben şimdiden öldüm... Bittim...

Hüseyin Nihal ATSIZ


Karaköy'e gelirsek:Hazırlık yapmıyorum iksir dışında.Hırsım , hedefim yok.Sadece akşam işten gelince 1 2 tane görev yaptıktan sonra azıcık miktarda Fare Adam kardeşlerimizi kesmek , beklentim bu.İlk itemi ben alacakmışım , ilk 59 ben olacakmışım bla bla bla.Hiç kafamı yoramam bu saatten sonra İKV için.Çok lazım olursa alırım akçemi , bakarım keyfime modundayım. :relaxed:

ıTANRIKUTLUGı & ıTENGRİKUTLUGı Günlüğü

Gönderilme zamanı: 17 Şub 2018 11:27
gönderen FiratCakiroglu
Resim

Görüntüleri tam boyut görmek için resme sağ tıklayıp yeni sekmede açabilirsiniz.
Görüntüdeki şiirin tamamını gizlenmiş içerikte bulabilirsiniz.
Gizlenmiş İçerikGöster


Gel Buyruğu

Tanrının 'gel' buyruğu tatlılıkla erince
Ona doğru can kuşu nice uçmasın, nice?
Ne yaşamak tasası, ne dünyanın yasası,
Ne de bir kaygı kalır can yükünü derince.

Bu dirlik bir kılıçsa ölüm onun kınıdır;
İkisini birlikte verirler bir verince.
Ecel dedikleri şey erlerin kevseridir;
Gözünü kırpmadan iç, içme çağı erince.

Bir yumunca gözünü, kaybedince özünü
Çalamazsın sazını öyle inceden ince
Ne güneş kalır, ne ay; ne ırmak akar, ne çay;
Dünyaya gelmedin say yağız yere girince.

Bildiğin, neyse unut, Tanrı'ya kavuştun tut,
Bir gün ölüm meleği seni yere serince.
Şu gördüğün ne varsa birer damladır,
Bir denize akıyor hepsi yerli yerince

Bitiş gördüğün baştır, mezar beşiğe aştır,
Ölü diriye eştir, düşün biraz derince.
Atsız! Ölüm gerekmek teninde can yaşarken,
Sen burada olmazsın ölüm kanat gerince...
Hüseyin Nihal ATSIZ

Re: ıTANRIKUTLUGı & ıTENGRİKUTLUGı Günlüğü

Gönderilme zamanı: 17 Şub 2018 11:32
gönderen romendiyojen
FiratCakiroglu yazdı: 17 Şub 2018 11:27
Resim

Görüntüleri tam boyut görmek için resme sağ tıklayıp yeni sekmede açabilirsiniz.
Görüntüdeki şiirin tamamını gizlenmiş içerikte bulabilirsiniz.
Gizlenmiş İçerikGöster


Gel Buyruğu

Tanrının 'gel' buyruğu tatlılıkla erince
Ona doğru can kuşu nice uçmasın, nice?
Ne yaşamak tasası, ne dünyanın yasası,
Ne de bir kaygı kalır can yükünü derince.

Bu dirlik bir kılıçsa ölüm onun kınıdır;
İkisini birlikte verirler bir verince.
Ecel dedikleri şey erlerin kevseridir;
Gözünü kırpmadan iç, içme çağı erince.

Bir yumunca gözünü, kaybedince özünü
Çalamazsın sazını öyle inceden ince
Ne güneş kalır, ne ay; ne ırmak akar, ne çay;
Dünyaya gelmedin say yağız yere girince.

Bildiğin, neyse unut, Tanrı'ya kavuştun tut,
Bir gün ölüm meleği seni yere serince.
Şu gördüğün ne varsa birer damladır,
Bir denize akıyor hepsi yerli yerince

Bitiş gördüğün baştır, mezar beşiğe aştır,
Ölü diriye eştir, düşün biraz derince.
Atsız! Ölüm gerekmek teninde can yaşarken,
Sen burada olmazsın ölüm kanat gerince...
Hüseyin Nihal ATSIZ
Çok Güzel Bir Şiirmiş Hasan :)

Re: ıTANRIKUTLUGı & ıTENGRİKUTLUGı Günlüğü

Gönderilme zamanı: 17 Şub 2018 11:36
gönderen FiratCakiroglu
romendiyojen yazdı: 17 Şub 2018 11:32 Çok Güzel Bir Şiirmiş Hasan :)
Piiz yaparken olmazsa olmaz. :relaxed: