Retaliation yazdı:Adım adım Y2'ye.Bu yolda başarılar.
Teşekkürler dostum, fazla acele etmiyorum şu an biraz daha ticaret içindeyim
ROSELENMORGONSİR'in Günlüğü --TEŞKİLAT--
Re: ROSELENMORGONSİR'in Günlüğü --TEŞKİLAT--
Teşekkürler dostum, fazla acele etmiyorum şu an biraz daha ticaret içindeyim
Re: ROSELENMORGONSİR'in Günlüğü --TEŞKİLAT--
Karakter Adı = Jabberwocky
Adamın gözbebekleri büyümüştü bu gizemli kişiyi duyunca . Kendisi gibi bir meraklıyı duymak hem hoşuna gidip hem de onu korkutuyora benziyordu . Çünkü onun elindeki bunca bilgi ve kafasındaki bunca deneyimin kötü insanların eline geçmesi hiç hoş sonuçlar doğurmazdı . Tekrardan Yasemin'in yanına gidip Arzuhalcinin dediklerini söylemesi gerekiyordu yine . Bu git gel işlerini sevmesede olaylar gizemli bir hal almaya başladıkça bir şekilde olayın içine sürükleniyor gibiydi kendiside . Hızlı adımlarla sahile doğru yol aldı .
Işık onu biraz bekletti ve çevredeki bir kaç kişiyle konuştuktan sonra onun yanına geldi . Yapmamız gereken şeyi başından beri doğru bildiğini söyledi ve iç geçirdi kendi kendine . Gitmen gereken yer mezarlığın karşısındaki Çetecinin yanıydı . Tüm kirli bilgiler ondan çıkardı genelde zaten ama o kadar ustaydı ki , Teşkilat asla onu gözaltına alamamıştı . Ama şimdi kendisi gidip onunla konuşacaktı . Bakalım şimdi işin içinden nasıl sıyrılacaktı bu üç kağıtçı ...
Bir şeyler bildiği belliydi ve bu bilgileri kesinlikle öğrenmesi gerekiyordu . Eli boş döndüğü halde utancından bir daha Yasemin Hanım'ın karşısına çıkamazdı . Adam 3 adet İşlenmiş gümüş istiyordu ve neyse ki buna sahipti . Hemen torbasından çıkartıp bunları ona verdi ve adam uzunca bir kontrolün ardından malları beğendiğini belirten bir yüz ifadesiyle bildiklerini anlatmaya başladı . Bu gizemli adam onlara emir veren kişiymiş meğerse . Mezarlığa girip bir ölünün boynundaki madalyayı kopartmış ve yerde yatan ölü çığlıklar atmaya başlamış . Onlarda bunu görünce korkup kaçmışlar . Gerçekten ilginç bilgilerdi ve bir an önce Yasemin'e iletmesi gerekiyordu bunları . Adama bir uyarıda kendisi yaptı rahat durması konusunda ve hızla Yasemin'in yanına yöneldi .
Olanları duyunca şok olmuştu Yasemin ve burada daha fazla durmamasını derhal Arzuhalci'nin yanına gitmesini söyledi ona bir kaç kağıt parçası vererek kendisine . Hızlı adımlarla oraya doğru yol aldı ve Arzuhalci'nin yanına vardı .
Şaşırmışa benzeyen Arzuhalci'nin dikkatini bu hikayedeki gizemli adam değil adamın ölünün boynunda kopardığı madalyon çekiyordu dikkatini . Kendisinden oraya gidip bir göz atmasını istedi ve uyardı burada ki ölülerin çok saldırgan olabileceği konusunda . Kendiside Işık'tan duymuştu bunları zaten . Şimdiyse ölülerle dolu bir mezarlığa gitmesi gerekiyordu . İşler daha ne kadar korkunç bir hal alabilirdi ki ?
Oraya vardığında ölüler ona saldırmaya başladı bir anda fakat bu ona çok etki etmiyordu çünkü sahip olduğu iyileştirme yetenekleri ve koruyucu kalkanı ona savunma sağlıyordu . Gidip orayı inceledi ve Ölü Adam'ın boynuna baktı . Sanki bir şey boynunu koparmışçasına bir yanık izi vardı bu yüzyıllık ölü cesetin üzerinde . Bu o gizemli adamın kopardığı madalyonun işaretiydi ve işler gittikçe daha korkunç bir hal almaya başlıyordu . Sonra orada bulunan dikili bir taş dikkatini çekti . Üzerinde eski alfabelerde yazan harfler ve semboller bulunuyordu . İçinden bir ses oraya gitmesini söyledi ama yapmaktan çekindi nedense . Ve hızlı adımlarla Yasemin Hanım'ın yanına doğru yöneldi .
NOT = Şifacı karakterimi 49. Seviye yapmış bulunmaktayım . Aynı şekilde bu öykülere olduğu gibi devam edeceğim fakat bir yandan da büyücü karakterime olduğu gibi şifacımada normal bir günlük tutacağım . Umarım beğeniyorsunuzdur ve sıkılmıyorsunuzdur . Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürler .
Adamın gözbebekleri büyümüştü bu gizemli kişiyi duyunca . Kendisi gibi bir meraklıyı duymak hem hoşuna gidip hem de onu korkutuyora benziyordu . Çünkü onun elindeki bunca bilgi ve kafasındaki bunca deneyimin kötü insanların eline geçmesi hiç hoş sonuçlar doğurmazdı . Tekrardan Yasemin'in yanına gidip Arzuhalcinin dediklerini söylemesi gerekiyordu yine . Bu git gel işlerini sevmesede olaylar gizemli bir hal almaya başladıkça bir şekilde olayın içine sürükleniyor gibiydi kendiside . Hızlı adımlarla sahile doğru yol aldı .
Işık onu biraz bekletti ve çevredeki bir kaç kişiyle konuştuktan sonra onun yanına geldi . Yapmamız gereken şeyi başından beri doğru bildiğini söyledi ve iç geçirdi kendi kendine . Gitmen gereken yer mezarlığın karşısındaki Çetecinin yanıydı . Tüm kirli bilgiler ondan çıkardı genelde zaten ama o kadar ustaydı ki , Teşkilat asla onu gözaltına alamamıştı . Ama şimdi kendisi gidip onunla konuşacaktı . Bakalım şimdi işin içinden nasıl sıyrılacaktı bu üç kağıtçı ...
Bir şeyler bildiği belliydi ve bu bilgileri kesinlikle öğrenmesi gerekiyordu . Eli boş döndüğü halde utancından bir daha Yasemin Hanım'ın karşısına çıkamazdı . Adam 3 adet İşlenmiş gümüş istiyordu ve neyse ki buna sahipti . Hemen torbasından çıkartıp bunları ona verdi ve adam uzunca bir kontrolün ardından malları beğendiğini belirten bir yüz ifadesiyle bildiklerini anlatmaya başladı . Bu gizemli adam onlara emir veren kişiymiş meğerse . Mezarlığa girip bir ölünün boynundaki madalyayı kopartmış ve yerde yatan ölü çığlıklar atmaya başlamış . Onlarda bunu görünce korkup kaçmışlar . Gerçekten ilginç bilgilerdi ve bir an önce Yasemin'e iletmesi gerekiyordu bunları . Adama bir uyarıda kendisi yaptı rahat durması konusunda ve hızla Yasemin'in yanına yöneldi .
Olanları duyunca şok olmuştu Yasemin ve burada daha fazla durmamasını derhal Arzuhalci'nin yanına gitmesini söyledi ona bir kaç kağıt parçası vererek kendisine . Hızlı adımlarla oraya doğru yol aldı ve Arzuhalci'nin yanına vardı .
Şaşırmışa benzeyen Arzuhalci'nin dikkatini bu hikayedeki gizemli adam değil adamın ölünün boynunda kopardığı madalyon çekiyordu dikkatini . Kendisinden oraya gidip bir göz atmasını istedi ve uyardı burada ki ölülerin çok saldırgan olabileceği konusunda . Kendiside Işık'tan duymuştu bunları zaten . Şimdiyse ölülerle dolu bir mezarlığa gitmesi gerekiyordu . İşler daha ne kadar korkunç bir hal alabilirdi ki ?
Oraya vardığında ölüler ona saldırmaya başladı bir anda fakat bu ona çok etki etmiyordu çünkü sahip olduğu iyileştirme yetenekleri ve koruyucu kalkanı ona savunma sağlıyordu . Gidip orayı inceledi ve Ölü Adam'ın boynuna baktı . Sanki bir şey boynunu koparmışçasına bir yanık izi vardı bu yüzyıllık ölü cesetin üzerinde . Bu o gizemli adamın kopardığı madalyonun işaretiydi ve işler gittikçe daha korkunç bir hal almaya başlıyordu . Sonra orada bulunan dikili bir taş dikkatini çekti . Üzerinde eski alfabelerde yazan harfler ve semboller bulunuyordu . İçinden bir ses oraya gitmesini söyledi ama yapmaktan çekindi nedense . Ve hızlı adımlarla Yasemin Hanım'ın yanına doğru yöneldi .
NOT = Şifacı karakterimi 49. Seviye yapmış bulunmaktayım . Aynı şekilde bu öykülere olduğu gibi devam edeceğim fakat bir yandan da büyücü karakterime olduğu gibi şifacımada normal bir günlük tutacağım . Umarım beğeniyorsunuzdur ve sıkılmıyorsunuzdur . Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürler .
Re: ROSELENMORGONSİR'in Günlüğü --TEŞKİLAT--
Herkese selamlar , keyifle okumanız dileğiyle
Tekrardan hepinize sevgiler ve saygılar . Bir kaç gündür ortada yoktum . Malumunuz gerek ülkede yaşanan olaylar gerekse üniversite sınavının sonuçlarının açıklanmasının ardından yaşanan telaş ortamı bir anda . Hepsi bir araya gelince son bir kaç gündür hiç online olamadım oyunda neredeyse . Ama artık buradayım . Beni soracak olursanız sınav sonuçları ilk açıklandığında hayal kırıklığına uğradım çünkü beklediğim gibi bir sıralama elde edememiştim ama biraz araştırınca çeşitli şehirlerde güzel bölümlere puanımın ve sıralamamın yettiğini gördüm ve bu beni biraz daha umutlandırdı açıkcası . Önceliğim olan bölümü tutturamıyor olsamda bu her şeyin bittiği anlamına gelmiyor tabii ki . Bu sene tercihlerime gelmesi zor yerleri yazıp seneye daha sıkı bir biçimde hazırlanmayı düşünüyorum ama belki yazdığım tercihlerden yine sıcak baktığım bir kaç bölüm gelirse tercihimi bu senede yapabilirim . Her şeyin hayırlısı diyerek sizide maceralarımla başbaşa bırakıyorum .
Karakter Adı = ROSELENMORGONSİR
Malum şifacımı 49. seviyeye ulaştırmak için Hol'de bir arkadaşla anlaştığımdan alışverişi gerçekleştirmek için ray başında beklediğimi söylemiştim . Aynı zamanda klan kanalını sürekli yoklayıp müşteri bulmaya çalışıyordum ve uzun pazarlıklar ve konuşmalar sonucu bir arkadaşla anlaştık Kondrit konusunda kendisi biraz gönülsüzde olsa alışverişi gerçekleştirdik .
Ardından Örümcek Salgı'sı satan bir arkadaşla sohbetim oldu ve uygun fiyata bıraktığını öğrendim . Em3'e geçerek seri bir şekilde alışverişi gerçekleştirdik . Kendisine daha satmayı düşünürse buralarda olduğumu belirttim .
Ardından eksik Jadeitleri tamamlamak için arayıştayken bir arkadaş o sırada em3'teydi ve kısa bir konuşmamız oldu . Ardından alışverişi gerçekleştirdik ve Jadeit'i kasama diğerlerinin yanına koydum.
Ardından Hol'de Bölge kanalından alınacakları yazarken hesabı kasan arkadaş bana kendisinde Jadeit olduğunu ve satabileceğini belirtti . Piyasa fiyatının altında aldığımı ve böyle tanıdıklarla alışveriş yapınca kendimi kötü hissettiğimi söylememe rağmen yabancıya satmak istemediğini belirtti ve inatlaştı benimle . Ardından alışverişi açtı ve alışverişi gerçekleştirdik kendisiyle .
Malzemeleri teker teker toplasamda en azından bulabiliyor olmakta güzel bir duyguydu çünkü bazen günlerce arayıp Xenotim bulamadığım zamanları hatırlıyorum. O yüzden tek Salgı satan bir arkadaş beni Em3'e davet etti ve oraya geçtiğimde alışverişi gerçekleştirdik . Parçalar yavaş yavaş tamamlanıyor gibiydi .
Daha sonra şifacı karakterimi 17. Seviyeden 33. Seviyeye kadar kasan arkadaşa rastladım . Kendisini fazla online göremediğim için bir başkasıyla anlaşmıştım ve kendiside bunun sorun olmadığını belirtti . 16 seviye kasmıştı ve seviye başı 500 binden anlaşmıştık kendisiyle . Em3'e çağırdım onu ve emeklerinin karşılığını verdim . Kendiside teşekkür etti ve yoluna devam etti . Anladığım kadarıyla Hol'deki insanlarla bayağı sürtüşen bir arkadaş kendisi . Çok seri bir şekilde karakter kassada kavga gürültü olayları yüzünden tam odaklanamadığı gerçeği ortadaydı ve bunu kendisinede iletmiştim
Ve son olarakta şifacı karakterimi her ne kadar 49. Seviye yapsamda şu eziyet gibi olan ( yıllardır öyle hissettiriyor ) işlenmiş gümüş görevi aklıma geldi ve Klan kanalından satan olup olmadığını sordum . Bir arkadaş tanesine 500 bin fiyat çekince şaşırdım çünkü o kadar edeceğini düşünmemiştim hiç kendisine teşekkür ettim . Ardından sağolsun iyi niyetli bir arkadaş bana em3'e geçmemi söyledi ve elinde olan işlenmiş gümüşleri bana verdi karşılıksız olarak . Kendisine bu iyiliğini unutmayacağımı belirttim ve bende İşlenmiş Gümüşleri şifacıma aktararak çıkışımı gerçekleştirdim .
Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürler .
GÜNÜN ŞARKISI
Tekrardan hepinize sevgiler ve saygılar . Bir kaç gündür ortada yoktum . Malumunuz gerek ülkede yaşanan olaylar gerekse üniversite sınavının sonuçlarının açıklanmasının ardından yaşanan telaş ortamı bir anda . Hepsi bir araya gelince son bir kaç gündür hiç online olamadım oyunda neredeyse . Ama artık buradayım . Beni soracak olursanız sınav sonuçları ilk açıklandığında hayal kırıklığına uğradım çünkü beklediğim gibi bir sıralama elde edememiştim ama biraz araştırınca çeşitli şehirlerde güzel bölümlere puanımın ve sıralamamın yettiğini gördüm ve bu beni biraz daha umutlandırdı açıkcası . Önceliğim olan bölümü tutturamıyor olsamda bu her şeyin bittiği anlamına gelmiyor tabii ki . Bu sene tercihlerime gelmesi zor yerleri yazıp seneye daha sıkı bir biçimde hazırlanmayı düşünüyorum ama belki yazdığım tercihlerden yine sıcak baktığım bir kaç bölüm gelirse tercihimi bu senede yapabilirim . Her şeyin hayırlısı diyerek sizide maceralarımla başbaşa bırakıyorum .
Karakter Adı = ROSELENMORGONSİR
Malum şifacımı 49. seviyeye ulaştırmak için Hol'de bir arkadaşla anlaştığımdan alışverişi gerçekleştirmek için ray başında beklediğimi söylemiştim . Aynı zamanda klan kanalını sürekli yoklayıp müşteri bulmaya çalışıyordum ve uzun pazarlıklar ve konuşmalar sonucu bir arkadaşla anlaştık Kondrit konusunda kendisi biraz gönülsüzde olsa alışverişi gerçekleştirdik .
Ardından Örümcek Salgı'sı satan bir arkadaşla sohbetim oldu ve uygun fiyata bıraktığını öğrendim . Em3'e geçerek seri bir şekilde alışverişi gerçekleştirdik . Kendisine daha satmayı düşünürse buralarda olduğumu belirttim .
Ardından eksik Jadeitleri tamamlamak için arayıştayken bir arkadaş o sırada em3'teydi ve kısa bir konuşmamız oldu . Ardından alışverişi gerçekleştirdik ve Jadeit'i kasama diğerlerinin yanına koydum.
Ardından Hol'de Bölge kanalından alınacakları yazarken hesabı kasan arkadaş bana kendisinde Jadeit olduğunu ve satabileceğini belirtti . Piyasa fiyatının altında aldığımı ve böyle tanıdıklarla alışveriş yapınca kendimi kötü hissettiğimi söylememe rağmen yabancıya satmak istemediğini belirtti ve inatlaştı benimle . Ardından alışverişi açtı ve alışverişi gerçekleştirdik kendisiyle .
Malzemeleri teker teker toplasamda en azından bulabiliyor olmakta güzel bir duyguydu çünkü bazen günlerce arayıp Xenotim bulamadığım zamanları hatırlıyorum. O yüzden tek Salgı satan bir arkadaş beni Em3'e davet etti ve oraya geçtiğimde alışverişi gerçekleştirdik . Parçalar yavaş yavaş tamamlanıyor gibiydi .
Daha sonra şifacı karakterimi 17. Seviyeden 33. Seviyeye kadar kasan arkadaşa rastladım . Kendisini fazla online göremediğim için bir başkasıyla anlaşmıştım ve kendiside bunun sorun olmadığını belirtti . 16 seviye kasmıştı ve seviye başı 500 binden anlaşmıştık kendisiyle . Em3'e çağırdım onu ve emeklerinin karşılığını verdim . Kendiside teşekkür etti ve yoluna devam etti . Anladığım kadarıyla Hol'deki insanlarla bayağı sürtüşen bir arkadaş kendisi . Çok seri bir şekilde karakter kassada kavga gürültü olayları yüzünden tam odaklanamadığı gerçeği ortadaydı ve bunu kendisinede iletmiştim
Ve son olarakta şifacı karakterimi her ne kadar 49. Seviye yapsamda şu eziyet gibi olan ( yıllardır öyle hissettiriyor ) işlenmiş gümüş görevi aklıma geldi ve Klan kanalından satan olup olmadığını sordum . Bir arkadaş tanesine 500 bin fiyat çekince şaşırdım çünkü o kadar edeceğini düşünmemiştim hiç kendisine teşekkür ettim . Ardından sağolsun iyi niyetli bir arkadaş bana em3'e geçmemi söyledi ve elinde olan işlenmiş gümüşleri bana verdi karşılıksız olarak . Kendisine bu iyiliğini unutmayacağımı belirttim ve bende İşlenmiş Gümüşleri şifacıma aktararak çıkışımı gerçekleştirdim .
Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürler .
GÜNÜN ŞARKISI
Re: ROSELENMORGONSİR'in Günlüğü --TEŞKİLAT--
Herkese selamlar keyifle okumanız dileğiyle
Karakter Adı = Jabberwocky
Şifacı karakterimi sonunda 49.seviye yapabilmiştim ve çok güzel bir duyguydu bu . İnsanları kaldırmak , dirençlemek , savaşlarda kilit rol oynamak gerçekten oldukça eğlenceliydi . Ve bende bilmediğim bu sınıfın ayrıntılarını tamamıyla çözebilmek için uğraş veriyordum . Aynı zamanda git-gel görevlerini yapmaya başlamıştım . Sonuçta Migrat ve Çemberlitaş'a girebilmek için bunları yapmam gerekliydi . Hiç zaman kaybetmeden Mısır Çarşısına gittim ve Agop'tan görevimi aldım .
Daha sonra eskiden beri zulüm gibi gelen 3 İşlenmiş Gümüş görevini yapmak üzere Mezarlığa doğru yola koyuldum . Neyseki önceden gümüşleri çantaya attığım için saatlerce uğraşmama ve sohbet kanallarını aramama gerek yoktu . Seri bir şekilde görevi hallettim .
Sonrasında ise yolum tekrar Arzuhalci'ye düştü . Bu git-gel işleri gerçekten eziyet gibiydi hele ki M.A ayakkabı ve gözlüğünüz yoksa . Ama benim için önemli olan burada git-gel görevleri değil Şifacı karakterinden aldığım zevk olduğundan ötürü bunları yapmaya devam ettim . Sonuçta her güzel şeye giden yolda mutlaka zorluklarla karşılaşıyoruz . Sıkılarakta olsa sonunda önemli bir kısmını halletmiştim bu git-gel görevlerinin .
Sırada ki durağım ise Labirent'ti . Seri bir şekilde keşif görevlerini yapmak üzere yollara düştüm . Fakat ne kadar uzun zamandır girmiyorsam Salon'un yolunu 1 saatte anca bulabildim zaten her gittiğimde de Philethos kesilmiş oluyordu ve bu çok sinir bozucuydu çünkü yarım saatte bir çıkıyordu ve üst üste 4 defa baktığımdada kesilmişti .
Ardından yolum Meteor'a düştü bu seferde Sivri Ada görev dizisini yapmam gerekiyordu . Uzunca bir süre bu görevleri aradım . Teşkilat Hattıyla konuştuğumda neden Meran görevlerini alamadığımı uzunca bir süre düşündüm , araştırdım . Daha sonra öğrendim ki önce keşif görevlerini yapmam gerekiyormuş ve gerçekten daha uzunca bir yolum olduğu ortadaydı ama en kısa şekilde bitirmeye çalışıyordum .
Bir arkadaş sağolsun adadayken beni kırmadı ve görevlerimi yapmama yardımcı oldu . Hallettikten sonra kendisine teşekkür edip Cankurtaran'ını atarak tekrar Meteor yollarına düştüm .
Meteor'a vardığımda tam bir kaos ortamı hakimdi . Her tarafta insanlar savaşıyordu ve kendime engel olamadım . Görevlerim olduğu halde bu savaşı kaçırmak istemiyordum çünkü bu benim için hem tecrübe hem de keyifli bir iş anlamına geliyordu . Hiç durmadan savaşa atıldık . Grup teklifi almadım ama derdimde Kp kazanmak değildi zaten . Süresi geldikçe Can Kurtaran atıyor İyileştirme yapıyordum . Ardından böyle uzun bir süre oyalandıktan sonra savaş bitti ve herkes evinin yolunu tuttu
Sonrasında ise Eminönüne uğradığımda alabileceğim bir Dev Komodo görevi olduğunu hatırladım ve seri bir şekilde İdris'in yanına gidip görevi aldım . Ardından klana yardımcı olabilecek olup olmadığını sordum ve forumdan da göz aşinalığı ile tanıdığım Vezirx bana yardımcı olabileceğini belirtti . Kendisine teşekkür edip Sivri Ada yolunu tuttum ve seri bir şekilde Dev Komodo'yu yere serdik .
Çıkmadan birde Kenan grubu buldum ve bu konuda kendimi oldukça şanslı sayıyordum fakat bazı aksaklıklar ve oyundan düşmeler yüzünden heyecanımız fazla sürmedi ve bölgeden çıkmak zorunda kaldık . İlk Kenan deneyimimde daha Düşünen'i bile göremeden çıkmış olduk ama şunu söyleyebilirim ki Şifacı oyunun en zevkli karakteri .
Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürler
GÜNÜN ŞARKISI
Karakter Adı = Jabberwocky
Şifacı karakterimi sonunda 49.seviye yapabilmiştim ve çok güzel bir duyguydu bu . İnsanları kaldırmak , dirençlemek , savaşlarda kilit rol oynamak gerçekten oldukça eğlenceliydi . Ve bende bilmediğim bu sınıfın ayrıntılarını tamamıyla çözebilmek için uğraş veriyordum . Aynı zamanda git-gel görevlerini yapmaya başlamıştım . Sonuçta Migrat ve Çemberlitaş'a girebilmek için bunları yapmam gerekliydi . Hiç zaman kaybetmeden Mısır Çarşısına gittim ve Agop'tan görevimi aldım .
Daha sonra eskiden beri zulüm gibi gelen 3 İşlenmiş Gümüş görevini yapmak üzere Mezarlığa doğru yola koyuldum . Neyseki önceden gümüşleri çantaya attığım için saatlerce uğraşmama ve sohbet kanallarını aramama gerek yoktu . Seri bir şekilde görevi hallettim .
Sonrasında ise yolum tekrar Arzuhalci'ye düştü . Bu git-gel işleri gerçekten eziyet gibiydi hele ki M.A ayakkabı ve gözlüğünüz yoksa . Ama benim için önemli olan burada git-gel görevleri değil Şifacı karakterinden aldığım zevk olduğundan ötürü bunları yapmaya devam ettim . Sonuçta her güzel şeye giden yolda mutlaka zorluklarla karşılaşıyoruz . Sıkılarakta olsa sonunda önemli bir kısmını halletmiştim bu git-gel görevlerinin .
Sırada ki durağım ise Labirent'ti . Seri bir şekilde keşif görevlerini yapmak üzere yollara düştüm . Fakat ne kadar uzun zamandır girmiyorsam Salon'un yolunu 1 saatte anca bulabildim zaten her gittiğimde de Philethos kesilmiş oluyordu ve bu çok sinir bozucuydu çünkü yarım saatte bir çıkıyordu ve üst üste 4 defa baktığımdada kesilmişti .
Ardından yolum Meteor'a düştü bu seferde Sivri Ada görev dizisini yapmam gerekiyordu . Uzunca bir süre bu görevleri aradım . Teşkilat Hattıyla konuştuğumda neden Meran görevlerini alamadığımı uzunca bir süre düşündüm , araştırdım . Daha sonra öğrendim ki önce keşif görevlerini yapmam gerekiyormuş ve gerçekten daha uzunca bir yolum olduğu ortadaydı ama en kısa şekilde bitirmeye çalışıyordum .
Bir arkadaş sağolsun adadayken beni kırmadı ve görevlerimi yapmama yardımcı oldu . Hallettikten sonra kendisine teşekkür edip Cankurtaran'ını atarak tekrar Meteor yollarına düştüm .
Meteor'a vardığımda tam bir kaos ortamı hakimdi . Her tarafta insanlar savaşıyordu ve kendime engel olamadım . Görevlerim olduğu halde bu savaşı kaçırmak istemiyordum çünkü bu benim için hem tecrübe hem de keyifli bir iş anlamına geliyordu . Hiç durmadan savaşa atıldık . Grup teklifi almadım ama derdimde Kp kazanmak değildi zaten . Süresi geldikçe Can Kurtaran atıyor İyileştirme yapıyordum . Ardından böyle uzun bir süre oyalandıktan sonra savaş bitti ve herkes evinin yolunu tuttu
Sonrasında ise Eminönüne uğradığımda alabileceğim bir Dev Komodo görevi olduğunu hatırladım ve seri bir şekilde İdris'in yanına gidip görevi aldım . Ardından klana yardımcı olabilecek olup olmadığını sordum ve forumdan da göz aşinalığı ile tanıdığım Vezirx bana yardımcı olabileceğini belirtti . Kendisine teşekkür edip Sivri Ada yolunu tuttum ve seri bir şekilde Dev Komodo'yu yere serdik .
Çıkmadan birde Kenan grubu buldum ve bu konuda kendimi oldukça şanslı sayıyordum fakat bazı aksaklıklar ve oyundan düşmeler yüzünden heyecanımız fazla sürmedi ve bölgeden çıkmak zorunda kaldık . İlk Kenan deneyimimde daha Düşünen'i bile göremeden çıkmış olduk ama şunu söyleyebilirim ki Şifacı oyunun en zevkli karakteri
.Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürler
GÜNÜN ŞARKISI
Re: ROSELENMORGONSİR'in Günlüğü --TEŞKİLAT--
Karakter Adı = Jabberwocky
Olanları hemen anlattı kendisine . Ölü'nün cansız bedenini mezarlıkta başına gelen saldırıyı . Şimdi ise daha tehlikeli bir görev onu bekliyordu . Yasemin Hanım'ın gözünden anlaşılıyordu bunun geleceği . Kendisine Eminönündeki Elebaşı ile konuşması emrediliyordu . Çok iyi bilirdi o adamı . Çocukken bir çok arkadaşını kafalayıp hayatlarını berbat etmişti çoğunu bir serseri yapmıştı . Tam bir pisliğin tekiydi . Şimdiyse gidip intikam alma vakti gelip çatmıştı . Hemen ara sokaklara daldı .
Onu ölesiye dövmek o kadar iyi hissettirmişti ki . Kanın tadını almıştı bir kere ve şimdi duramıyordu . Adam yalvarıyordu ama onun durmaya hiç niyeti yoktu . Sonra olayı kişiselleştirmemesi gerektiğini hatırlayıp adamı yavaşça yere bıraktı ve her şeyi en ince detayına kadar öğrendi . Gizemli herif bir taşa dokunup kaybolmuştu demek . Bu bilgiyi teyit etmesi önemliydi . İşte burada ilgi çekici olaylar vardı . Şimdi bunları Arzuhalci'ye anlatmalıydı . Hızlı adımlarla Çınaraltı'nın yolunu tuttu ve gitmeden kendisine son bir Zehirlenme büyüsü daha atarak içi rahat bir şekilde oradan ayrıldı .
Evet . Beklediği şey oluyordu . İstediği şey de oluyor denebilirdi aslında . O taşa dokunup içine giren ilk kişi olmayı istiyordu hep ve Arzuhalci bu görevi kendisine vermeyecek diye ölesiye korkuyordu . Şimdiyse elinin altında yeni bir devrim yaratma şansı vardı . Yeni yerler keşfedip , geçmişe ışık tutmak geleceğe rehberlik etmek . Bütün şanslar onun elindeydi . Peki asıl soru bunu yapmaya hazır mıydı ?
Arzuhalciyle bu gizemli bölge konusunda uzun süre kafa yorduktan sonra orada bulabilecekleri bazı detaylara kafa yordular ve eski kitabın sayfalarını karıştırmaya başladılar . Tatmin edici sonuçlar elde ediyorlardı ve bu onları mutlu ediyordu . İkisininde gözlerinin içi parlıyordu çünkü şu anda Eminönündeki en bilge iki insandı onlar . Bir şey dikkatini çekti daha sonra sayfalar arasında . Bir çeşit geçiş gibi görünüyordu bu . Labirent'in içinde olduğu su götürmez bir gerçekti . Gözgöze geldiler ve hemen ne yapması gerektiğini anladı . Oraya gittiğinde yapması gereken ilk iş buradaki geçitten geçip karşısına neler çıkacağını görmek olacaktı . Kim bilir , belki ölüm karşılardı onu . Belki de şöhret ve zenginlik . Ama istediklerinin bu olmadığını biliyordu . Sahi o ne istiyordu ? Neden savaşıp kan döküyor ve neden bir yıldız olabilöek , bir katil olabilmek için bu kadar çabalıyordu . Bu sorulara ayıracak vakti yoktu şimdi yapması gereken şey o geçiti bulmaktı ve elini taşa dokundurdu . Sonra her şey karardı ...
Olanları hemen anlattı kendisine . Ölü'nün cansız bedenini mezarlıkta başına gelen saldırıyı . Şimdi ise daha tehlikeli bir görev onu bekliyordu . Yasemin Hanım'ın gözünden anlaşılıyordu bunun geleceği . Kendisine Eminönündeki Elebaşı ile konuşması emrediliyordu . Çok iyi bilirdi o adamı . Çocukken bir çok arkadaşını kafalayıp hayatlarını berbat etmişti çoğunu bir serseri yapmıştı . Tam bir pisliğin tekiydi . Şimdiyse gidip intikam alma vakti gelip çatmıştı . Hemen ara sokaklara daldı .
Onu ölesiye dövmek o kadar iyi hissettirmişti ki . Kanın tadını almıştı bir kere ve şimdi duramıyordu . Adam yalvarıyordu ama onun durmaya hiç niyeti yoktu . Sonra olayı kişiselleştirmemesi gerektiğini hatırlayıp adamı yavaşça yere bıraktı ve her şeyi en ince detayına kadar öğrendi . Gizemli herif bir taşa dokunup kaybolmuştu demek . Bu bilgiyi teyit etmesi önemliydi . İşte burada ilgi çekici olaylar vardı . Şimdi bunları Arzuhalci'ye anlatmalıydı . Hızlı adımlarla Çınaraltı'nın yolunu tuttu ve gitmeden kendisine son bir Zehirlenme büyüsü daha atarak içi rahat bir şekilde oradan ayrıldı .
Evet . Beklediği şey oluyordu . İstediği şey de oluyor denebilirdi aslında . O taşa dokunup içine giren ilk kişi olmayı istiyordu hep ve Arzuhalci bu görevi kendisine vermeyecek diye ölesiye korkuyordu . Şimdiyse elinin altında yeni bir devrim yaratma şansı vardı . Yeni yerler keşfedip , geçmişe ışık tutmak geleceğe rehberlik etmek . Bütün şanslar onun elindeydi . Peki asıl soru bunu yapmaya hazır mıydı ?
Arzuhalciyle bu gizemli bölge konusunda uzun süre kafa yorduktan sonra orada bulabilecekleri bazı detaylara kafa yordular ve eski kitabın sayfalarını karıştırmaya başladılar . Tatmin edici sonuçlar elde ediyorlardı ve bu onları mutlu ediyordu . İkisininde gözlerinin içi parlıyordu çünkü şu anda Eminönündeki en bilge iki insandı onlar . Bir şey dikkatini çekti daha sonra sayfalar arasında . Bir çeşit geçiş gibi görünüyordu bu . Labirent'in içinde olduğu su götürmez bir gerçekti . Gözgöze geldiler ve hemen ne yapması gerektiğini anladı . Oraya gittiğinde yapması gereken ilk iş buradaki geçitten geçip karşısına neler çıkacağını görmek olacaktı . Kim bilir , belki ölüm karşılardı onu . Belki de şöhret ve zenginlik . Ama istediklerinin bu olmadığını biliyordu . Sahi o ne istiyordu ? Neden savaşıp kan döküyor ve neden bir yıldız olabilöek , bir katil olabilmek için bu kadar çabalıyordu . Bu sorulara ayıracak vakti yoktu şimdi yapması gereken şey o geçiti bulmaktı ve elini taşa dokundurdu . Sonra her şey karardı ...
Re: ROSELENMORGONSİR'in Günlüğü --TEŞKİLAT--
Herkese selamlar , keyifle okumanız dileğiyle
Karakter Adı = ROSELENMORGONSİR
Oyuna Mısır Çarşısında hızlı bir giriş yaptım diyebilirim . Girer girmez Jadeit satan bir arkadaşla muhabbetimiz oldu ve kendisinden 3.5 M karşılığında Jadeit'i alıp kasama koydum ve yeni anlaşmalar için sohbet kanalına yazmaya koyuldum .
Ardından Şifacı karakterim aklıma geldi ve ona ileride Ejderha K.K iksirin lazım olabileceğini düşünüp bir yandan da onu aramaya başladım . Bulmak oldukça kolay olmuştu . Hemen bir arkadaşla s3'te buluştuk ve kendisinden 10 Adet aldım . Ardından ileride Şifacı Karakterime aktarmak üzere çantamdaki diğer iksirlerle birleştirdim .
S3'te oturuyorken tek başıma bir anlaşma daha yaptım Klan kanalı üzerinden ve bir arkadaş 2 Salgı ve 1 Jadeit'i 10 M'den sattığını söyledi . Hemen kendisine s3'e gelmesini rica ettim ve burada buluşup alışverişimizi gerçekleştirdik .
Ardından eksik olan Peptit ve Salgılarımı aramaya öncelik vermiştim . Çünkü Jadeitler ve Xenotimler tamamlanmıştı . Ama hep dediğim gibi öncelikli amacım hemen tılsımı basmak değil ticaret yaparak kenara bir miktar para koymak ve öyle basmak . Ve bu amaçta bir arkadaş Peptit aradığını belirtince kendisine 3.5 M'den satabileceğimi söyledim . Kendisiyle s3'te buluştuk ve alışverişi gerçekleştirdik .
Bu aralar oldukça çok Alım yaptığımı ve hiç satış yapamadığımı düşünüyordum ve tam o sırada Kondrit arayan birisine rastladım . Kendisi elimdekilerin hepsini tanesini 6.5 M'den almayı teklif etti ve reddettim . Tam o sırada bir arkadaş kendisine 3 adet lazım olduğunu belirtti ve hepsine 21 M vermeyi kabul etti . 6.5'tan almayı isteyen arkadaşta hepsine 7 M vereceğini belirtince hesap biraz karıştı diyebilirim . Fakat birisine söz verdiğim 3 adeti diğeriniyse elimde kalan son 4 adeti satarak alışverişleri gerçekleştirdim .
Daha sonra bir arkadaş .acil Jadeit aradığını belirtti ve elimde 1 adet olduğunu fazladan kendisinede bunu satabileceğimi söyledim ve aldığım fiyatın 500 bin kadar fazlasına Jadeit'i ona bıraktım .
Daha sonra biraz Yeraltında maden turuna çıkmaya karar verdim çünkü piyasa bu aralar durgundu . Uzunca uğraşlar sonu Lokmanlardan bir sonuç alamasamda beni şaşırtacak bir şekilde Alexandrite çekmeyi başardım ve hemen kasadaki diğer madenlerin yanına ekledim .
Ve son olarakta kısa bir süre önce Sivri Ada'da Pul kasarken düşürdüğüm reçetelerden bir tanesini parlatmaya ilgi duyan bir arkadaşa sattım . Kendisi uzun zamandır bu reçete için gönüllüydü fakat ben indirim yapmıyordum . Daha sonra inadımdan vazgeçtim ve Çifte reçetesini 5 M'den satarak oyundan çıkışımı gerçekleştirdim
Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürler .
GÜNÜN ŞARKISI :!:
Karakter Adı = ROSELENMORGONSİR
Oyuna Mısır Çarşısında hızlı bir giriş yaptım diyebilirim . Girer girmez Jadeit satan bir arkadaşla muhabbetimiz oldu ve kendisinden 3.5 M karşılığında Jadeit'i alıp kasama koydum ve yeni anlaşmalar için sohbet kanalına yazmaya koyuldum .
Ardından Şifacı karakterim aklıma geldi ve ona ileride Ejderha K.K iksirin lazım olabileceğini düşünüp bir yandan da onu aramaya başladım . Bulmak oldukça kolay olmuştu . Hemen bir arkadaşla s3'te buluştuk ve kendisinden 10 Adet aldım . Ardından ileride Şifacı Karakterime aktarmak üzere çantamdaki diğer iksirlerle birleştirdim .
S3'te oturuyorken tek başıma bir anlaşma daha yaptım Klan kanalı üzerinden ve bir arkadaş 2 Salgı ve 1 Jadeit'i 10 M'den sattığını söyledi . Hemen kendisine s3'e gelmesini rica ettim ve burada buluşup alışverişimizi gerçekleştirdik .
Ardından eksik olan Peptit ve Salgılarımı aramaya öncelik vermiştim . Çünkü Jadeitler ve Xenotimler tamamlanmıştı . Ama hep dediğim gibi öncelikli amacım hemen tılsımı basmak değil ticaret yaparak kenara bir miktar para koymak ve öyle basmak . Ve bu amaçta bir arkadaş Peptit aradığını belirtince kendisine 3.5 M'den satabileceğimi söyledim . Kendisiyle s3'te buluştuk ve alışverişi gerçekleştirdik .
Bu aralar oldukça çok Alım yaptığımı ve hiç satış yapamadığımı düşünüyordum ve tam o sırada Kondrit arayan birisine rastladım . Kendisi elimdekilerin hepsini tanesini 6.5 M'den almayı teklif etti ve reddettim . Tam o sırada bir arkadaş kendisine 3 adet lazım olduğunu belirtti ve hepsine 21 M vermeyi kabul etti . 6.5'tan almayı isteyen arkadaşta hepsine 7 M vereceğini belirtince hesap biraz karıştı diyebilirim . Fakat birisine söz verdiğim 3 adeti diğeriniyse elimde kalan son 4 adeti satarak alışverişleri gerçekleştirdim .
Daha sonra bir arkadaş .acil Jadeit aradığını belirtti ve elimde 1 adet olduğunu fazladan kendisinede bunu satabileceğimi söyledim ve aldığım fiyatın 500 bin kadar fazlasına Jadeit'i ona bıraktım .
Daha sonra biraz Yeraltında maden turuna çıkmaya karar verdim çünkü piyasa bu aralar durgundu . Uzunca uğraşlar sonu Lokmanlardan bir sonuç alamasamda beni şaşırtacak bir şekilde Alexandrite çekmeyi başardım ve hemen kasadaki diğer madenlerin yanına ekledim .
Ve son olarakta kısa bir süre önce Sivri Ada'da Pul kasarken düşürdüğüm reçetelerden bir tanesini parlatmaya ilgi duyan bir arkadaşa sattım . Kendisi uzun zamandır bu reçete için gönüllüydü fakat ben indirim yapmıyordum . Daha sonra inadımdan vazgeçtim ve Çifte reçetesini 5 M'den satarak oyundan çıkışımı gerçekleştirdim
Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürler .
GÜNÜN ŞARKISI :!:
Re: ROSELENMORGONSİR'in Günlüğü --TEŞKİLAT--
Herkese selamlar , keyifle okumanız dileğiyle
Karakter Adı = Jabberwocky
Öncelikle tekrardan selamlar hepinize . Şifacı karakterimede artık normal bir günlük ayıracağımı belirtmiştim ve buda onun ilk meyvesi diyebilirim . Öykülerede devam edeceğim zaten bir yandan . Uzun zamandır Kenan'a giriş için bekliyordum Mısır'dan geçen arkadaşlar fark etmiştir belki . Fakat bir türlü grup bulamıyordum çünkü hiç kimse gitmiyordu benim olduğum saatlerde ve kimse olmayınca tam Meran görevlerini yapayım diye yeraltına çıktığımda Kenan'a grup çıkıyordu ve bu biraz sinir bozucuydu açıkçası . Her neyse Meran görevlerinden bazılarını halledip Mısır'a döndüğümde bir arkadaş Junon'a katılıp katılmayacağımı sordu ve ona Meran görevlerini yapmadığımı söyledim kendisi buna gerek olmadığını belirtti ve herhangi bir görev yapmadan da Migrat'a girebileceğimi belirtti . Bunu duyunca kendimi inanılmaz aptal gibi hissettim ve koşa koşa Sivri Ada'nın yolunu tuttum çünkü Kara Kemik görevini felan yapmam gerektiğini düşünüyordum bu yüzden uzunca zaman Ada'dan uzak durmuştum ve varır varmaz gruba aldılar . Sonunda Migrat'taydım .
Grubumuzda 3 Büyücü 1 savaşçı ve 2 Şifacı vardı . Bir karakter afk'tı zaten tahmin edebileceğiniz üzere . Büyücülerimizden ikisinde Y2 vardı ve bu yüzden oldukça seri gidiyorduk . Oldukça sakin ve rahat bir şekilde ağırdan alarak ilerliyorduk . Uzunca bir süre ölen kalanımız oldu . Diğer şifacı arkadaşlada kısa bir sürenin ardından kordine olabilmeyi başardık artık hiç konuşmadan ne yapmamız gerektiğini biliyorduk sanki . Ve Centurion'a vardık .
Seri bir şekilde kesime başladık ve kısa bir süre içinde Centurion'u devirmeyi başardık . Tatil hediyesindeki Migrat artırıcınında verdiği şans ile birlikte ilk Boss'tan ilk itemimi almayı başardım . Ve hemen çantama atarak yoluma devam ettim ( İbni Cevriye olsa daha bir güzel olurdu sanki
)
Ardından Çukurlara gittik oraları seri bir şekilde temizledik . Zaten bir kişinin bütün yılanları üzerine çekip Y2'nin hepsini aynı anda öldürmesi inanılmaz bir rahatlık veriyordu nedense Ama fazla torba düşmüyordu bana Çukur'dan sanırım plus olmadığı içindi ve ya şansla ilgiliydi orasını bilemem . Daha sonra Tazı'lı kesim yapacağımızı konuştuk çünkü Savaşçı'nın görevi vardı . Seri bir şekilde Zindan'a giden yolu temizlemeye başladık .
Sonra Junon kesimine başladık bir kaç aksaklık oldu ve savaşçı görevini alamadan kesime başladık ama şansa bakın ki Junon'un zindana attığı ilk kişide savaşçı oldu . Hem görevini aldı hemde onu attığı için biraz şanslıydık çünkü kesime son hız devam edebiliyorduk . Ardından son canlara doğru Junon Tankımızı Zindana attı . Bir an herkes panikledi çünkü başka tankımız yoktu . Junon'un döndüğü büyücü arkadaşlara Ck attık birisi öldü . Kalan arkadaşı hayatta tutmaya çalışırken Junon 3 Candaydı ve ona atmam gereken Ck'yi kendime atıp onun ölümüne sebep oldum (acemilik ) Tank arkadaş '' GELDİM GELDİM ! '' diyordu sürekli ve biz 2 şifacı Junon'u tanklamayı başardık . Ardından onunda gelişiyle 2 vuruş sonra Junon yere indirdi . Tahmin edebileceğiniz üzere eli boş döndüm . Gruptan kimse Şaheser eşya alamadı ama oldukça keyifli bir bölgeydi . Ölen arkadaşları kaldırdık onlarda torbalarını aldı ve birbirimize teşekkür edip bölgeden çıktık .
Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürler
GÜNÜN ŞARKISI :!:
Karakter Adı = Jabberwocky
Öncelikle tekrardan selamlar hepinize . Şifacı karakterimede artık normal bir günlük ayıracağımı belirtmiştim ve buda onun ilk meyvesi diyebilirim . Öykülerede devam edeceğim zaten bir yandan . Uzun zamandır Kenan'a giriş için bekliyordum Mısır'dan geçen arkadaşlar fark etmiştir belki . Fakat bir türlü grup bulamıyordum çünkü hiç kimse gitmiyordu benim olduğum saatlerde ve kimse olmayınca tam Meran görevlerini yapayım diye yeraltına çıktığımda Kenan'a grup çıkıyordu ve bu biraz sinir bozucuydu açıkçası . Her neyse Meran görevlerinden bazılarını halledip Mısır'a döndüğümde bir arkadaş Junon'a katılıp katılmayacağımı sordu ve ona Meran görevlerini yapmadığımı söyledim kendisi buna gerek olmadığını belirtti ve herhangi bir görev yapmadan da Migrat'a girebileceğimi belirtti . Bunu duyunca kendimi inanılmaz aptal gibi hissettim ve koşa koşa Sivri Ada'nın yolunu tuttum çünkü Kara Kemik görevini felan yapmam gerektiğini düşünüyordum bu yüzden uzunca zaman Ada'dan uzak durmuştum ve varır varmaz gruba aldılar . Sonunda Migrat'taydım .
Grubumuzda 3 Büyücü 1 savaşçı ve 2 Şifacı vardı . Bir karakter afk'tı zaten tahmin edebileceğiniz üzere . Büyücülerimizden ikisinde Y2 vardı ve bu yüzden oldukça seri gidiyorduk . Oldukça sakin ve rahat bir şekilde ağırdan alarak ilerliyorduk . Uzunca bir süre ölen kalanımız oldu . Diğer şifacı arkadaşlada kısa bir sürenin ardından kordine olabilmeyi başardık artık hiç konuşmadan ne yapmamız gerektiğini biliyorduk sanki . Ve Centurion'a vardık .
Seri bir şekilde kesime başladık ve kısa bir süre içinde Centurion'u devirmeyi başardık . Tatil hediyesindeki Migrat artırıcınında verdiği şans ile birlikte ilk Boss'tan ilk itemimi almayı başardım . Ve hemen çantama atarak yoluma devam ettim ( İbni Cevriye olsa daha bir güzel olurdu sanki
)Ardından Çukurlara gittik oraları seri bir şekilde temizledik . Zaten bir kişinin bütün yılanları üzerine çekip Y2'nin hepsini aynı anda öldürmesi inanılmaz bir rahatlık veriyordu nedense
Ama fazla torba düşmüyordu bana Çukur'dan sanırım plus olmadığı içindi ve ya şansla ilgiliydi orasını bilemem . Daha sonra Tazı'lı kesim yapacağımızı konuştuk çünkü Savaşçı'nın görevi vardı . Seri bir şekilde Zindan'a giden yolu temizlemeye başladık . Sonra Junon kesimine başladık bir kaç aksaklık oldu ve savaşçı görevini alamadan kesime başladık ama şansa bakın ki Junon'un zindana attığı ilk kişide savaşçı oldu . Hem görevini aldı hemde onu attığı için biraz şanslıydık çünkü kesime son hız devam edebiliyorduk . Ardından son canlara doğru Junon Tankımızı Zindana attı . Bir an herkes panikledi çünkü başka tankımız yoktu . Junon'un döndüğü büyücü arkadaşlara Ck attık birisi öldü . Kalan arkadaşı hayatta tutmaya çalışırken Junon 3 Candaydı ve ona atmam gereken Ck'yi kendime atıp onun ölümüne sebep oldum
(acemilik ) Tank arkadaş '' GELDİM GELDİM ! '' diyordu sürekli ve biz 2 şifacı Junon'u tanklamayı başardık . Ardından onunda gelişiyle 2 vuruş sonra Junon yere indirdi . Tahmin edebileceğiniz üzere eli boş döndüm . Gruptan kimse Şaheser eşya alamadı ama oldukça keyifli bir bölgeydi . Ölen arkadaşları kaldırdık onlarda torbalarını aldı ve birbirimize teşekkür edip bölgeden çıktık . Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürler
GÜNÜN ŞARKISI :!:
Re: ROSELENMORGONSİR'in Günlüğü --TEŞKİLAT--
Öncelikle herkese selamlar oylama işleri felan olmuş günlüklerle ilgili ve bende dereceye girmişim. Gerçekten çok mutlu oldum ve teşekkür ederim beni buraya layık gördüğünüz için . Özel mesaj yoluyla ulaşan arkadaş sayesinde öğrendim tekrardan teşekkürler
Bilenlerin olacağı üzere üniversite kayıt işleri 4 temmuz 23:59'a kadar uzatıldı ve ben bu sürede gerçekten her üniversiteyi gezdim diyebilirim bilgi almak adına . Önceliğim bu işi halletmekti ve yarım saat öncesi itibariyle kayıtlarda bitmiş oldu tercihlerimi yaptım artık çıkacak sonucu bekleyeceğim ve tekrardan aktif olmaya çalışacağım İnşallah . Son günlerde aktif olamasamda bu ödüle layık gördüğünüz için teşekkürler bu stresli süreçte çok tatlı bir hediye oldu bu , teşekkürler
Bilenlerin olacağı üzere üniversite kayıt işleri 4 temmuz 23:59'a kadar uzatıldı ve ben bu sürede gerçekten her üniversiteyi gezdim diyebilirim bilgi almak adına . Önceliğim bu işi halletmekti ve yarım saat öncesi itibariyle kayıtlarda bitmiş oldu tercihlerimi yaptım artık çıkacak sonucu bekleyeceğim ve tekrardan aktif olmaya çalışacağım İnşallah . Son günlerde aktif olamasamda bu ödüle layık gördüğünüz için teşekkürler bu stresli süreçte çok tatlı bir hediye oldu bu , teşekkürler
Re: ROSELENMORGONSİR'in Günlüğü --TEŞKİLAT--
Herkese selamlar keyifle okumanız dileğiyle
Karakter Adı = Jabberwocky
Şifacı karakterimle oyuna tekrar giriş yaptığımda ( uzuuuunca bir aradan sonra ) önce etrafta dolandım öğlen saatlerinde , fazla oyuncu bulamadığımdan ve Meran görevlerimide tek başıma halletmem çok zor olduğundan üşenip oyundan çıktım Akşam saatlerinde tekrar oyuna giriş yaptım ve arzların bizim çocuklara saldırdığını gördüm . Fazla bir yararım olmasa da etraftaki büyücülere ck dağıtıp , can basıyordum ve bu oldukça keyifli bir olaydı . Tam o sırada HaWaMBaTSıNisimli bir arkadaş '' sen roselenmisin ? '' diye sordu ve bende evet cevabını verdim . Günlüğümü takip ettiğini ve kendisininde bu günlüğün bir parçası olmayı istediğini belirtti . Bende Meran Şehrine gideceğimi ve bana yardımcı olabileceğini belirttim ayrıca beni tanımasınında beni çok mutlu ettiğini söyledim ona . Hızlı bir şekilde Meran Şehrine doğru sohbet eşliğinde yol almaya başladık .
Yeraltına vardık ve bende Lonca Lisansı olmadığı için bu gelip gitme işleri gerçekten eziyet gibi geliyordu . Ama kendime Çemberlitaş'a girmek için bunları yapmam gerektiğini söyleyerek yola devam ettim ve tek başıma sıkıcı bir yolculuktansa yeni dostumla eğlenceli bir sohbet eşliğinde gittiğim için mutlu oldum .Ardından bu gizemli labirent'e bir kez daha giriş yaptım .
Yolculuk oldukça eğlenceli geçiyordu çünkü ikimizde buralara oldukça bir süre uzak kalmıştık ve şehre giden yolu bulma konusunda sıkıntılarımız vardı Sağa sola saparak , çıkmaz odalara girerek , sağda solda bombaları patlatarak yolumuza devam ediyorduk
Ve sonunda bu görkemli şehre varmayı başardık . Hazır sakin bir ortamı yakalamışken kendisine tekrardan teşekkür edip bir hatıra fotoğrafı çekinmeyi unutmadım tabii ki
Ardından hızlı adımlarla Şehir Meydanına doğru yol aldık . Buz büyücüleri yeni dostumu oldukça zorluyordu çünkü kendisi buralara uzak kaldığından Buz büyücüsü kalkanı açınca Direnç Kırma atmayı unuttuğundan boş yere skill shotlarını harcıyordu Kendisini bu konuda uyardım ve gülüştük ardından daha hızlı bir şekilde yolumuza devam ettik . Y2'yede sahip olduğu için oldukça hızlı bir şekilde yolumuza devam edebiliyorduk . Meydana çıkıp görevi tamamladım ve ardından Eminönüne uzanan o yolu tekrar geri dönmeye başladım 
Görevi tekrar alıp yeraltına giriş yaptım ve hızlı adımlarla dostumla birlikte Meran Şehrine doğru yola koyulduk . Yolda giderken Tılsım birleştirme olayını sordu bana kendisine bu konuyu hiç bilmediğimi ve acayip meraklı olduğumu belirttim . Daha sonra bana bu konuda bilgi edinebileceğimi belirterek kendi y2'sini gösterdi . Ardından sohbetimize devam ettik . Bu hoş sohbet eşliğinde görev yapmak oldukça keyifliydi . Şimdi ki amacımız ise Gong'ların yerini belirlemekti çünkü ikimizde bilmiyorduk Daha sonra hatırladığım kadarıyla kendisine yolu tarif ettim ve doğru yolda olduğumuzu anladık , şimdi sürekli yükseğe çıkmamız gerekecekti .
Ve son olarakta İfflis tarafına çıktım görevi tamamlamak için ( yeni dostumu aşağıda ölüme terk ettiğimide ayrıca belirtmem gerekiyor :lol: ) ardından bunuda tamamladıktan sonra kendisine teşekkür ettim ve oda bana oyundan çıkacağını belirtti . Bende kalan görevlerimi yarın tamamlamak üzere oyundan çıkışımı gerçekleştirdim ve yeni dostumu Arkadaş Listeme ekleyerek oyundan çıktım .
Ayrıca bugün Eminönü sunucusuna uğrayıp etkinliği kazanan arkadaşlarımdan Retaliation ve FıratÇakıroğlu'nu tebrik ettim . ( Retaliation ile oyundan konuşamadık fakat forum üzerinden hoş bir sohbetimiz oldu ) Kendilerine onları arada sırada ziyaret edebileceğimi belirterek oradan da çıkışımı gerçekleştirdim , kendilerini tekrar tebrik ederim
Etkinlikten kazandığım şaheser eşya ödülünüde şifacı karakterim Jabberwocky için Mevlana Asa olarak belirledim . Forum üzerinden Game Master'lara ulaştım ve isteğimi belirttim ( Özel Mesaj atamadıklarıma da buradan belirteyim :lol: ) . Umarım en kısa zamanda Asa hesaba yüklenir ve bende yeni maceralarıma bu kadim eşya ile devam edebilirim , sağlıcakla kalın
Karakter Adı = Jabberwocky
Şifacı karakterimle oyuna tekrar giriş yaptığımda ( uzuuuunca bir aradan sonra
) önce etrafta dolandım öğlen saatlerinde , fazla oyuncu bulamadığımdan ve Meran görevlerimide tek başıma halletmem çok zor olduğundan üşenip oyundan çıktım Akşam saatlerinde tekrar oyuna giriş yaptım ve arzların bizim çocuklara saldırdığını gördüm . Fazla bir yararım olmasa da etraftaki büyücülere ck dağıtıp , can basıyordum ve bu oldukça keyifli bir olaydı . Tam o sırada HaWaMBaTSıNisimli bir arkadaş '' sen roselenmisin ? '' diye sordu ve bende evet cevabını verdim . Günlüğümü takip ettiğini ve kendisininde bu günlüğün bir parçası olmayı istediğini belirtti . Bende Meran Şehrine gideceğimi ve bana yardımcı olabileceğini belirttim ayrıca beni tanımasınında beni çok mutlu ettiğini söyledim ona . Hızlı bir şekilde Meran Şehrine doğru sohbet eşliğinde yol almaya başladık . Yeraltına vardık ve bende Lonca Lisansı olmadığı için bu gelip gitme işleri gerçekten eziyet gibi geliyordu . Ama kendime Çemberlitaş'a girmek için bunları yapmam gerektiğini söyleyerek yola devam ettim ve tek başıma sıkıcı bir yolculuktansa yeni dostumla eğlenceli bir sohbet eşliğinde gittiğim için mutlu oldum .Ardından bu gizemli labirent'e bir kez daha giriş yaptım .
Yolculuk oldukça eğlenceli geçiyordu çünkü ikimizde buralara oldukça bir süre uzak kalmıştık ve şehre giden yolu bulma konusunda sıkıntılarımız vardı
Sağa sola saparak , çıkmaz odalara girerek , sağda solda bombaları patlatarak yolumuza devam ediyorduk Ve sonunda bu görkemli şehre varmayı başardık . Hazır sakin bir ortamı yakalamışken kendisine tekrardan teşekkür edip bir hatıra fotoğrafı çekinmeyi unutmadım tabii ki
Ardından hızlı adımlarla Şehir Meydanına doğru yol aldık . Buz büyücüleri yeni dostumu oldukça zorluyordu çünkü kendisi buralara uzak kaldığından Buz büyücüsü kalkanı açınca Direnç Kırma atmayı unuttuğundan boş yere skill shotlarını harcıyordu
Kendisini bu konuda uyardım ve gülüştük ardından daha hızlı bir şekilde yolumuza devam ettik . Y2'yede sahip olduğu için oldukça hızlı bir şekilde yolumuza devam edebiliyorduk . Meydana çıkıp görevi tamamladım ve ardından Eminönüne uzanan o yolu tekrar geri dönmeye başladım Görevi tekrar alıp yeraltına giriş yaptım ve hızlı adımlarla dostumla birlikte Meran Şehrine doğru yola koyulduk . Yolda giderken Tılsım birleştirme olayını sordu bana kendisine bu konuyu hiç bilmediğimi ve acayip meraklı olduğumu belirttim . Daha sonra bana bu konuda bilgi edinebileceğimi belirterek kendi y2'sini gösterdi . Ardından sohbetimize devam ettik . Bu hoş sohbet eşliğinde görev yapmak oldukça keyifliydi . Şimdi ki amacımız ise Gong'ların yerini belirlemekti çünkü ikimizde bilmiyorduk
Daha sonra hatırladığım kadarıyla kendisine yolu tarif ettim ve doğru yolda olduğumuzu anladık , şimdi sürekli yükseğe çıkmamız gerekecekti .Ve son olarakta İfflis tarafına çıktım görevi tamamlamak için ( yeni dostumu aşağıda ölüme terk ettiğimide ayrıca belirtmem gerekiyor :lol: ) ardından bunuda tamamladıktan sonra kendisine teşekkür ettim ve oda bana oyundan çıkacağını belirtti . Bende kalan görevlerimi yarın tamamlamak üzere oyundan çıkışımı gerçekleştirdim ve yeni dostumu Arkadaş Listeme ekleyerek oyundan çıktım .
Ayrıca bugün Eminönü sunucusuna uğrayıp etkinliği kazanan arkadaşlarımdan Retaliation ve FıratÇakıroğlu'nu tebrik ettim . ( Retaliation ile oyundan konuşamadık fakat forum üzerinden hoş bir sohbetimiz oldu ) Kendilerine onları arada sırada ziyaret edebileceğimi belirterek oradan da çıkışımı gerçekleştirdim , kendilerini tekrar tebrik ederim
Etkinlikten kazandığım şaheser eşya ödülünüde şifacı karakterim Jabberwocky için Mevlana Asa olarak belirledim . Forum üzerinden Game Master'lara ulaştım ve isteğimi belirttim ( Özel Mesaj atamadıklarıma da buradan belirteyim :lol: ) . Umarım en kısa zamanda Asa hesaba yüklenir ve bende yeni maceralarıma bu kadim eşya ile devam edebilirim , sağlıcakla kalın
-
oOxJOKERxOo
- İskele Babası
- Mesajlar: 27
- Kayıt: 12 Tem 2016 02:29
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Lodos
- Lonca: Voice Of Voiceless