Ada, her zamanki gibi sıcaktı.Deniz çarşaf gibiydi, herşey çok güzeldi fakat burnuma tekrar o mahlukların kokusu geldi.Sanırım neyden bahsettiğimi anlamışsındır. O pis yeşil yaratıklar. Yanımdaki dostumdan onların adının Komodo olduğunu öğrendim. Sanırım buraya hikayemi yazsam iyi olucak, malum hayatımız tehlikede, hikayemin unutulup gitmesini istemem.Beni zihninizde canlandırmanız için can dostumla fotoğrafımı bu sayfaya koyuyorum.
En son AFRASiYAB tarafından 17 Mar 2016 19:23 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Sebep:İleti, sahibinin isteği doğrultusunda düzenlenmiştir.
Kendimi bildim bileli bu adada yaşıyorum. Tanıştığım tek kişi can dostum. Ona böyle demek zorundayım çünkü kendisi konuşamıyor. Konuşmayı unutmamak için onunla yine konuşuyorum, fakat gün geçtikçe kelime haznem zayıflıyor. Dostumun bana öğrettiği tek şey, şifa büyüleri. Bunun için ona minnettarım çünkü bu yeteneğim de olmasa sanırım kendimi şu serin sulara bırakırdım. Geçmişime dair hiçbir şey bilmiyorum. Tek bildiğim şey, çadırdaki şu fotoğraf. Sanırım onlar benim annem veya babam. Ya da ebeveynlerim, ya da burada benden önce yaşamış yalnız bir adamın eşiyle fotoğrafı. Olasılıklar kafamı karıştırıyor. Cesaretimi toplamalıyım ve adayı araştırmalıyım. Çadırdaki fotoğrafı alıp, günlüğün bu sayfasına koyuyorum. Umarım fotoğrafın sahibi bir gün benden onu geri istemez.
İddialı ve güzel bir başlangıç yapmışsınız, devam ederseniz bizleri kendisine hayran bırakacak satırları kaleme alacağınızdan şüphemiz yok. İlaveten; 06-31 Mart tarihleri arasında düzenlenen Kıyamet Günlükleri etkinliği kapsamında, etkinlik süresi içerisinde günlük tutan oyuncularımıza motivasyon amaçlı ufak tefek hediyeler vermeyi düşünüyoruz. Oyuna girdiğiniz günleri ve saatleri bize özel mesaj yoluyla belirtirseniz size de ufak tefek sürprizler yapmak isteriz.
İddialı ve güzel bir başlangıç yapmışsınız, devam ederseniz bizleri kendisine hayran bırakacak satırları kaleme alacağınızdan şüphemiz yok. İlaveten; 06-31 Mart tarihleri arasında düzenlenen Kıyamet Günlükleri etkinliği kapsamında, etkinlik süresi içerisinde günlük tutan oyuncularımıza motivasyon amaçlı ufak tefek hediyeler vermeyi düşünüyoruz. Oyuna girdiğiniz günleri ve saatleri bize özel mesaj yoluyla belirtirseniz size de ufak tefek sürprizler yapmak isteriz.
Artık bu adayı keşfetmenin zamanı gelmişti. Yanıma birkaç malzeme alıp gezinmeye başladım. Tek korkum, şu yeşil yaratıklardı. Daha önce bir insanı canlı canlı yediklerine şahit olmuştum. Üstelik bu adada gördüğüm tek insandı, daha tanışamadan, konuşamadan, sadece bağrışlarını duymuştum. Üstelik elimden gelicek hiçbirşey yoktu. O zamanlar şifa büyülerini bilmiyordum. Ama artık, bu alanda ustalaştığıma inanıyorum. Bu yaratıklar, önüme çıksa dahi bir şekilde kendimi kurtarabilirim. Etrafta biraz gezindikten sonra birkaç parşömen buldum. Biraz ıslanmış ve eskimişti fakat ne olduğu hala anlaşılıyordu.
Parşömenin arkasını çevirdiğimde, bir mektupla karşılaştım.
Biricik oğluma bir hediye,
Sana 4 adet parşömen yolladım, bunu okuyorsan parşömenler sana ulaşmış demektir. Bunlar yalnızca şifa büyüsüne hükmedenlerin kullanabildiği kudretli silahlar. Silahlar için gerekli materyalleri adada bulabilirsin. Yanındaki adam, benim öğrencim Yalnız Adam'dır. Onu seni eğitmesi için göndermiştim. Konuşamadığını ben de biliyorum, fakat Şifa Büyüleri sözle anlatılacak şeyler değildir. Yalnızca kendini Şifa Büyüsü'ne adamış üstadlar tarafından öğretilebilir. Yalnız Adam, bu üstadlardan biridir.
Sevgilerimle,
İsmet Bey
Bu mektup da neyin nesiydi? Bana mı yazılmıştı yoksa benden önce burda yaşayan adama mı? Kafam çok karışık. Ayrıca İsmet Bey de kimdi? Sorularımın cevabını aramalıyım. Bu mektubu bana gönderen kişi başka bir yerde yaşıyor olmalı.Yani bu adadan mutlaka bir çıkış olmalı, etrafa iyice bakmalıyım. Keşfetmediğim bir karış alan kalmamalı. Fakat bu yolculuk için parşömendeki asayı üretmem lazım. Asayı ürettikten sonra ilk işim yola koyulmak. Bu silah için gerekli materyalleri toplamaya gitmeliyim.Oltamı alıp sahilde biraz balık avlamam da gerekli. Can dostumla ya da gerçek adıyla "Yalnız Adam"la bu akşam karnımızı doyurmalıyız. Yarın ona da benimle gelmesini teklif edeceğim. Akşama kadar balık işi ancak biter. Materyal aramaya yarın çıkabilirim. Bu mektup sayesinde hala yaşayan insanlar olduğunu öğrendim. Umarım İsmet Bey'i bir gün bulurum ve onunla tanışma fırsatını elde ederim. Yarın parşömenleri bulduğum yere gidip kayıp olan 2 parşömeni de bulmalıyım. Belki de mektubun devamı, sorularımın cevabı, kayıp parşömenlerdedir.
Birkaç gündür, bu sayfaları kirletmemenin nedeni kaleminin kaybolmuş olması. Bu zamanlarda kalem bulmak biraz zor, anlarsın ya . Kalemimi bulur bulmaz bu sayfayı yazmaya başladım. Yazamadığım günlerde başımdan geçenleri anlatmakla başlayayım. 2 gün önce, adada gezerken uzaktan bir ses duydum. Sanki biri yere düşmüştü. Koşarak, sesin geldiği tarafa doğru gittim. Ve yerde yığılmış birini gördüm. Hemen yanına gittim. Zorlanarak bana birşeyler söyleme çalıştı. "Bunu al..." tek anladığım buydu ve elindeki bir parça kağıdı bana uzattı. Ardından kafası adanın o cansız kumuna düştü.
Verdiği kağıdı biraz inceledim. Bu bir haritaya benziyordu. Üst tarafında sivri ada yazdığını farkettim. Ve haritanın belirli noktalarında işaretler vardı. Bu adadaki materyallerin sıklıkla nerelerde bulundugunun listesiydi. Bu harita işime çok yarayacak. Harita sayesinde kudretli Mevlana Asa'sını üretebilecek, hatta kullanabilme fırsatına erişebilecektim. Bu isimsiz kahramanı asla unutmayacağım. Mezarının olduğu yere bir işaret koydum. Bundan sonra o noktadan her geçtiğimde, onu hatırlayacağım.
Geçtiğimiz günleri anlatmaya devam ediyorum.. Birkaç günüm malzeme toplamak için adayı gezmekle geçti. Gerekli bütün malzemeleri topladıktan sonra Yalnız Adam'ın da desteğiyle Mevlana Asa'yı nihayet ürettim. Onu elime ilk aldığımda çok heyecanlandım. İlk defa böyle bir şeyi tutuyordum. Artık ayrılmaz bir parçam olduğunu hissettim. Resmen vücudumun bir uzvu gibiydi.
Asayı birkaç gün boyunca denedim ardından haritada gördüğüm, adanın en uç noktasına doğru yola koyuldum. Bu adadan bir kurtuluş varsa, burası o nokta olmalıydı. Bir köprü bir sal veya medeniyet adanın ucuna yakın bir yerde olmalıydı. Sabah güneşi görür görmez yola çıktım. Öğleden sonra ancak varış noktasındaydım. Bir dikilitaş olduğunu farkettim. Üzerinde anlamsızca birkaç harf yazıyordu. Dikilitaşa iyice yaklaştım. Garip bir çınlama sesi duydum ve harfler birden anlamlı bir hal aldı. "Etkileşim İçin Dokun" . Sağ işaret parmağımı dikilitaşa doğru uzattım ve..
Parlak bir ışık gördüm. Güneşten daha keskin, bakamayacağım kadar keskin bir ışık. Gözümü kısa bir süreliğine kapadım. Birkaç dakika sonra ışık kayboldu. Gözlerimi tekrar açtığımda hiçbirşeyi göremiyordum. Etraf çok bulanıktı. Ayakta zor duruyordum. Birkaç dakika oturup dinlendim. Görüşüm tekrar düzelince etrafa baktım. Burası da neresiydi!
Bu topraklar, Sivri Ada'nın kumundan daha sıcaktı. Koşarak bu bölgeden uzaklaşmaya çalıştım. Fakat her taraf sıcaktı. Sanırım bu bölgede garipsenen bir durum değildi. Etraftaki yılanlar bu bölgede rahatça yaşıyorlardı. Etrafımı dikkatlice inceleyerek ilerledim. Akrepler ve Cin'ler bu bölgede sıkça rastlanan mahluklardı. Onlarla baş etmek, komodolardan daha kolay olacaktı.
Yolda ilerlerken duvarda asılı bir ilan buldum. Lodos klan seçmeleri yapılacakmış. "Başvuru için Meteor Bölgesi Sancağı'yla iletişime geçin" yazıyordu. O da ne! İlandaki adam, benim çadırımdaki fotoğraftaki adamla aynı adam. Bıyığı ve giydiği zırh, aynı kişi olduğunu gösteriyordu.
[quote][/quote]
Aklımdaki bir sorunun cevabı daha netleşmek üzereydi derken; Hızlı adımlarla gelen birinin ayak seslerini duydum ve ileriye doğru baktım. Bir kişi bana doğru koşuyordu.
Yanıma yaklaştı ve elimdeki ilana baktı. Yüzüme bir kez daha baktı ve aniden yıldırım sesi duydum.
İlaveten; 06-31 Mart tarihleri arasında düzenlenen Kıyamet Günlükleri etkinliği kapsamında, etkinlik süresi içerisinde günlük tutan oyuncularımıza motivasyon amaçlı ufak tefek hediyeler vermeyi düşünüyoruz. Oyuna girdiğiniz günleri ve saatleri bize özel mesaj yoluyla belirtirseniz size de ufak tefek sürprizler yapmak isteriz. 
