Öncelikle herkese iyi forumlar dilerim. Bugün itibari ile günlük oluşturmaya karar verdim. Günlükte sadece geçmişte önemli olan anılarımı anlatmaktayım. Daha sonra güncele döneceğim.
İlk olarak geçmişe dönük, daha sonra güncel olarak devam edeceğim. Oyuna döndüğümde kimseyi tanımıyordum, zamanla arkadaşlıklar edindim ve sevgili başkanım ben ona abim diyorum Delikadir ile tanıştım. Loncasına (Osmanlı Devleti) katılmak istediğimi söyledim ve kabul edildim. Elimde o anki grup bölgelerine girecek tılsım olmadığı için sadece para ve maden kasmakla yetindim. Daha sonra kuzenimi de ikna edip beraber bir başlangıç yapmaya karar verdik. Burdan kendisine de selamlar Salgı ve peplit kasma ile başladım Salgı ve peplit düşürme çabaları sürerken oyunun ufak aksilikleri yakamı bırakmadı.Peplit ve düşürdüğüm salgıların böyle bir şey yapmayacağımı düşünerek görüntülerini almamıştım. Peplit ve salgı kasarken madenleri de çekmeyi ihmal etmiyordum, umduğumu buldum diyebilirim. Yaz tatili... Bir buçuk ay sonra geldiğimde kuzenim epey bir uğraşlar sonucunda tılsım malzemeleri toplamış. Son 5 10 maden kalmıştı hep bir elden madenleri toplayıp uzun uğraşlar sonucunda yıldırım2 mizi ürettik. Ertesi gün oyuna girdiğimde meteorit madeninden kondrit çekmiştim. İlk defa kondrit çekmiştim şaşkınlığı üzerimden atmam kolay olmadı Ve peplit kasmaya devam ettim.Peplit düşmedi ama torbalardan alıp işportacıya sattığım çöpler ile yavaş yavaş ilerliyordum. Sevgili kuzenimin de yardımlarıyla kıyamet ayakkabımı ürettim.(Daha önce) Maden çekmeden ve peplit kasmadan sıkılıp ara ara kenana kaçamaklar yapıyordum. Transformatör asa ürettiğim gün. BUNDAN SONRAKİ GÖNDERİLER GÜNCEL OLACAKTIR. YUKARIDAKİ GÖRSELLER KARIŞIK OLABİLİR.
GÜNCEL-DEVAM Can sıkıntısından gezinmeye çıkmıştım, bir kişi kendisini ''dost'' olarak tanıtması gülmeme sebep oldu Can sıkıntısını Topkapıda bulunan komodolarda geçirmeye calıştım Biraz peplit ve salgı kasmaya çalıştım fakat hüsranla sonuçlandı. Sıkılmıştım yapacak başka bir şeyler arıyordum ki gaffara büyücü aradıklarını gördüm ve hemen makina atıp gaffara doğru yola çıktım. Bölgeye giriş yaptık. Hızlı adımlarla semihaya sonra da gaffara ulaştık. Gaffardan sonra ise hemen stuart efendiyi kestik. Keşke eldiveni ihtiyacı olan birisine verseydi. Hidra Ceket,Siyanür Ceket,Transformatör eldiveni alıp bölgeyi terk ettik. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. (MARTEN, MylittleKnight,Nötroloji,Raiden ve Elkahin) Sağlıcakla kalın, beklemede kalın...
Lonca toplantımızı beklerken akılıma birden bir şeyler yapmak geldi. O anda ihtiyacım olan şeyi... Eminönü sokaklarında az zamanımız geçmedi kimlerle tanışmadık ki ne denildi ise eksiksiz yerine getirildi. Eski cıvıl cıvıl Eminönü sokaklarında şuursuz bir sessizlik, bu sessizliği bozmak biraz dertleşmek için Eminönü sokaklarının hakimlerini,sahiplerini ziyarete gittim... İlk olarak Hamit Pehlivanı ziyaret ettim. İstanbul'un eski günlere ihtiyacı olduğunu söyledi. Sizlere de selamını getirdim. Oradan çıkınca Arzuhalciye uğradım hala elinde bir kitap merak içinde bana sorular sormakta. Mühürün gizemini, Tılsımları , Philetosu,Kadimi,İflisi ve nicelerini... Hepsini çoktan hercümerc etmiştik. Ardından garip mi garip hala dertli hala kederli olan Şarapçı ile iki lafın belini kıralım dedik. Eline epesini alıp iskeleyi tehlikelere karşı koruyan Yasemin... Hala aklında hamsiler,lüferler kabullenmek istemiyordu hepsinin sonunun geldiğini. Ben anlattıkça derin bir offf...offf çekip; Bir şarkı mırıldanmaya başladı '' Hamsi attum tavaya da başladi oynamayaa.., Hüzünlenmemek elde değil. İnanın inanın inanın çocuklar, güzel günler göreceğiz güneşli günler, motorları maviliklere süreceğiz..