172. sayfa (Toplam 203 sayfa)

Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

Gönderilme zamanı: 16 Ağu 2018 19:35
gönderen Retaliation
FiratCakiroglu yazdı: 15 Ağu 2018 21:10
Retaliation yazdı: 15 Ağu 2018 20:35
Her güne bir caps



Resim
Geçenlerde aynısını yaşadım, pişman değilim. 😁
Zamanında yaşadığım bir durum. Arkadaşlarımla aram açıldı, benden sosyalleştiler ve bazen aralarına katıldıklarında başka bir dil konuşuyor gibilerdi. Şimdi ben onları çağırıyorum dışarı ancak onlar CS'de rekabetçi atıyoruz diyorlar. :)

Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

Gönderilme zamanı: 16 Ağu 2018 19:56
gönderen Retaliation
Resim

Merhabalar;


Loş ortamdaki binadan kafamı uzatıp güneşli havaya geçiş yapıyorum. Güneş öyle kavurucu ki, içeride açık gözlerim kısılıyor, yüz hatlarım geriliyor. Artık ana görevim var ve Karaköy'de yepyeni bir maceraya sahibim, ne güzel değil mi? (!)
Biraz keşif yapmak istiyorum ve sur içini geziyorum. Her yeri aklımda tuttuktan sonra üssün çıkış kapısına yöneliyorum. Bu esnada aklımda beynimi meşgale eden tasavvufi düşünceler var. Lakin bir ses her şeyi kafamdan bertaraf ediyor. Tiz bir cızırtı işitiliyor. Sonra birkaç yakarış dolu sitem ve yardım işitiyorum. Kafamı sola çeviriyorum, ses telsizden geliyor. Telsize bakan kimse yok. Duraksıyorum, bir süre düşünüyorum. Ardından telsizin başına gidiyorum. Telsizin ahizesini alıyorum ve gelen sese bir alo diyerek kendimi tanıtıyorum.
Komutan imdat diyor ses, sıkıştık, Gustav'ı üzerimize çevirdiler, ateşleyecekler diyor. Zamanım kısıtlı harekete geçmeliyim. Dur diyorum kendime, hani Teşkilat işlerini bırakmıştın, sonra melek gibi kendimin dahi tanıyamayacağım ses "Ama onlar masum birkaç asker" diyor. Vicdanımın sesine yeniliyorum. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete...




Resim



10 dakikaya bu iş bitmeli ve hemen loncadaşlarıma çağrıda bulunuyorum, sanırsınız telekinezi yöntemine sahibim. Çağrıyı işitenler şaşırıyor haliyle, uzun süredir kimsenin beni gördüğü yok. Şaşırıyorlar, nerelerdeydin nidaları yükseliyor. Beni dinden imandan çıkarıyorlar. Velev ki yok oldum diyorum, acele edin de kaldırın kaba mabadlarınızı Teşkilat üssüne gelin diyorum. İki dakikaya kapının önünde oluyorlar, mevzuyu anlatıyorum ve taarruza geçiyoruz.



Resim



Milis kuvvetlerini durduruyor ve ilerideki askeri barakada yer alan bir başka telsizin başındaki adama gidiyorum. Kendimi bahşediyorum, Teşkilat neferi olduğumu söylüyorum ama asker yüzüme mal gibi bakıyor. Sakinliğin de bir raddesi var doluyor, yüzüne indiriyorum şaplağı ve kendine geliyor. Mevlevi insana ne yaptırıyor bu Kıyamet?
Asker dile geliyor ve diyor ki, 100 metre ileride Üstçavuş Tahir'in adamları kıstırılmış. Gustav hedeflenmiş ve ateşlenmek üzereymiş. Sonra yalvaran gözleriyle onları kurtarmamı istiyor. Ala diyerek başımla selamlıyorum... Selamlıyorum ama ne bir destek buluyorum ne de kuvvet...




Resim







Bugün de böylece bitmiş oluyor. Esen kalmanız dileğiyle, selametle!

Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

Gönderilme zamanı: 16 Ağu 2018 19:57
gönderen Retaliation
Her güne bir caps



Resim

Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

Gönderilme zamanı: 16 Ağu 2018 23:40
gönderen SaNCaKTaRIV
Retaliation yazdı: 16 Ağu 2018 19:57
Her güne bir caps



Resim
>:) >:) Eline sağlık çok iyi olmuş :D

Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

Gönderilme zamanı: 17 Ağu 2018 01:16
gönderen BayTerapi
Karakö...

- Dırş, Dırş..

😂

Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

Gönderilme zamanı: 17 Ağu 2018 10:05
gönderen Retaliation
SaNCaKTaRIV yazdı: 16 Ağu 2018 23:40
Retaliation yazdı: 16 Ağu 2018 19:57
Her güne bir caps



Resim
>:) >:) Eline sağlık çok iyi olmuş :D
Teşekkürler. :)
BayTerapi yazdı: 17 Ağu 2018 01:16 Karakö...

- Dırş, Dırş..

😂
:')

Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

Gönderilme zamanı: 17 Ağu 2018 20:28
gönderen Retaliation
Her güne bir caps



Resim

Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

Gönderilme zamanı: 18 Ağu 2018 17:05
gönderen Retaliation
Resim

Merhabalar;



366 otobüsünden inmiş, Karaköy'ün meşhur harabe binalarını aşarak Karaköy meydanına varmış bulunuyoruz efenim. Turistin ve esnafın bol olduğu bu yer en az oyunumuz kadar pahalı. :) Meydandan T1 metro hattı geçiyor ve Tophane civarına seyrediyor, yani Hakir'in bulunduğu yere. Biz ise alıyoruz elimize megapikseli düşük telefonu elimize ve oyunda Sis'in bulunduğu belediye bnasının fotoğrafını çekiyoruz.



Resim



Tabi herkesin oyundan ve Derviş Hasan'dan mütevellit çok merak ettiği Arap Cami'ne de gittik. Etraftaki mistik havayı iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Lakin içerideki tek yabancı olduğum için gözler üzerimdeydi. Tedirgin olmadığımı söylemem yalan olur. Velhasıl elimi oradaki çeşmelerin birinde yıkamış ve sonra ön cepheden fotoğrafını almış bulunduk. Lakin tasavvufi erbabı Derviş Hasan ustamızı göremedik. "O dağa bir kuş kondu, uçtu gitti; bak da gör; Dağda ne bir fazlalık var, ne bir eksiklik" derdi kendisi, acep kuş olup uçtu mu?



Resim



5 saniye bakınca kafanızda Welcome to War çalıyor. :)



Resim



Karşı tarafta eski tarihi bir bina göz kırpıyor bize. Karaköy alt geçidinden geçiyor ve karşı kaldırımda kendimizi buluyoruz. Şimdi birkaç saniye bakın resme. Tanıdınız mı? Burası, G.R.C. Club.



Resim



Oyundaki koordinatların birebir işlendiğini söyleyebilirim size. Yabancı biri gelse asla kaybolmaz. Oyundaki 'bankanın' sokağından giriyor ve sağa sapınca karşımıza katlı otopark çıkıyor. Her ne kadar oyunumuzda tek katlı, masum dursa da günümüzdeki hali şu:



Resim



Oyundakiyle şüphesiz benzerliği ile herkese gitmesini şiddetle tavsiye ettiğim bir yer: Fransız geçidi. Oyunda ismi İnsan Mahallesi olarak geçse de asıl ismi bu. Karaköy'ün en hareketli yerlerinden biri, belki de en hareketlisi. Etrafta onlarca kafe var. Dokusu, benzerliği ile İKV'deki ve reeldeki fotoğrafları yan yana gelse sırıtmayacağını görebilirsiniz.



Resim



Hakir'in arkasında harita bittiğinde sağ tarafta yıkılmış grimsi bir bina görüyoruz. İşte orası da Surp Lusarovic Kilisesi. O da benzerliği ile dikkat çekmekte.



Resim



Veee Galata Kulesi... Her ne kadar oyunumuzda siluet olarak dursa da, elbet bir gün yakınından geçeceğiz. Lakin siluet olarak gözüktüğü yerde Galata'ya çıkışta pek eğim yok gibi gösterilmiş, bu bir yalan. :) Yokuş yukarı çıkan yolu aşmak bir hayli zor. Kondisyonlu biri dahi zorlanabilir. İçeri girip fotoğraf çekmeyi çok isterdim ama 80'lerdeki tüp kuyruğundan farksız bir kuyrukla karşılaştığımız için evlerden ırak diyerek yolumuzu saptırdık.



Resim



Esen kalmanız dileğiyle, selametle!

Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

Gönderilme zamanı: 18 Ağu 2018 17:19
gönderen Cankurtarann
Göster
Retaliation yazdı: 18 Ağu 2018 17:05
Resim

Merhabalar;



366 otobüsünden inmiş, Karaköy'ün meşhur harabe binalarını aşarak Karaköy meydanına varmış bulunuyoruz efenim. Turistin ve esnafın bol olduğu bu yer en az oyunumuz kadar pahalı. :) Meydandan T1 metro hattı geçiyor ve Tophane civarına seyrediyor, yani Hakir'in bulunduğu yere. Biz ise alıyoruz elimize megapikseli düşük telefonu elimize ve oyunda Sis'in bulunduğu belediye bnasının fotoğrafını çekiyoruz.



Resim



Tabi herkesin oyundan ve Derviş Hasan'dan mütevellit çok merak ettiği Arap Cami'ne de gittik. Etraftaki mistik havayı iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Lakin içerideki tek yabancı olduğum için gözler üzerimdeydi. Tedirgin olmadığımı söylemem yalan olur. Velhasıl elimi oradaki çeşmelerin birinde yıkamış ve sonra ön cepheden fotoğrafını almış bulunduk. Lakin tasavvufi erbabı Derviş Hasan ustamızı göremedik. "O dağa bir kuş kondu, uçtu gitti; bak da gör; Dağda ne bir fazlalık var, ne bir eksiklik" derdi kendisi, acep kuş olup uçtu mu?



Resim



5 saniye bakınca kafanızda Welcome to War çalıyor. :)



Resim



Karşı tarafta eski tarihi bir bina göz kırpıyor bize. Karaköy alt geçidinden geçiyor ve karşı kaldırımda kendimizi buluyoruz. Şimdi birkaç saniye bakın resme. Tanıdınız mı? Burası, G.R.C. Club.



Resim



Oyundaki koordinatların birebir işlendiğini söyleyebilirim size. Yabancı biri gelse asla kaybolmaz. Oyundaki 'bankanın' sokağından giriyor ve sağa sapınca karşımıza katlı otopark çıkıyor. Her ne kadar oyunumuzda tek katlı, masum dursa da günümüzdeki hali şu:



Resim



Oyundakiyle şüphesiz benzerliği ile herkese gitmesini şiddetle tavsiye ettiğim bir yer: Fransız geçidi. Oyunda ismi İnsan Mahallesi olarak geçse de asıl ismi bu. Karaköy'ün en hareketli yerlerinden biri, belki de en hareketlisi. Etrafta onlarca kafe var. Dokusu, benzerliği ile İKV'deki ve reeldeki fotoğrafları yan yana gelse sırıtmayacağını görebilirsiniz.



Resim



Hakir'in arkasında harita bittiğinde sağ tarafta yıkılmış grimsi bir bina görüyoruz. İşte orası da Surp Lusarovic Kilisesi. O da benzerliği ile dikkat çekmekte.



Resim



Veee Galata Kulesi... Her ne kadar oyunumuzda siluet olarak dursa da, elbet bir gün yakınından geçeceğiz. Lakin siluet olarak gözüktüğü yerde Galata'ya çıkışta pek eğim yok gibi gösterilmiş, bu bir yalan. :) Yokuş yukarı çıkan yolu aşmak bir hayli zor. Kondisyonlu biri dahi zorlanabilir. İçeri girip fotoğraf çekmeyi çok isterdim ama 80'lerdeki tüp kuyruğundan farksız bir kuyrukla karşılaştığımız için evlerden ırak diyerek yolumuzu saptırdık.



Resim



Esen kalmanız dileğiyle, selametle!
Çok hoş O:-) .

Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

Gönderilme zamanı: 18 Ağu 2018 19:27
gönderen Retaliation
Resim

Merhabalar;



Gece o gece deniyor ve gözlerim fal taşı gibi açılıyor. GGS'ye çentik atmak ve laboratuvarı keşfederek Yılan'ı bulmanın tam zamanı. Loncadaşlarımla toplanıyoruz ve Çare Hastanesine baskını gerçekleştiriyoruz. Fanatikler bizi görünce dizlerinin bağı çözülüyor. Onların insanlara yaptığını anımsadıkça göz kırpmadan canlarını alıyoruz. Akabinde kapıdan içeri geçiyoruz ve sola dönerek o meşhur Yüce Komiser ile karşılaşıyoruz.
Herkes hazır, ben de. Ancak arkamdan bir el omzuma dokunuyor. İrkiliyor ve kafamı geriye doğru atıyorum, baktığımda Cüneyt hocamın gülümsemesi ile karşılaşıyorum. Henüz tank bile değilsin diyor, dışarıda bizim işimizi bitirmemizi bekle, sana ant olsun sonunu sen getireceksin diyor. Ala diyorum, lakin içimde bir burukluk var. Onlar başlıyor naralarını atmaya, büyülerini atmaya ve şifalarını üflemeye... Ben ise kenarda oturmuş, dizlerimi karnıma çekmiş nasıl sonuçlanacağını düşlüyorum.
Beş dakika kadar sonra bir pusula geliyor. Pusulada "Yüce Komiser ile olan münakaşamız yarım kaldı, sana lokma çıkartamadık." yazıyordu. Lakin pusula ile gelen bir torba da beni hayli şaşırtıyordu. İçini açıp baktığımda bir reçete ve pantolon gözlerimi kamaştırıyordu. Yüzümde pervasız bir gülümseme meydana geliyor.




Resim
*
Resim



Sonra bir paket daha geliyor ve bir başka pusula. Bunun içerisinden ise bir eldiven çıkıyor. Pusulada yazan ise şu: "Yaz tahtaya al haftaya" Uzun bir aradan sonra 'gerçek' bir gülüşümü sergiliyorum. Eldiven işimi görebilecek seviyenin tamamen üstünde. Kaşlarımı çatıyorum ve gaddarca gülümsüyorum, tank olma vakti giderek yaklaşıyor.



Resim







Bugün de böylece bitmiş oldu. Esen kalmanız dileğiyle, selametle!