Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
- Retaliation
- Cin Sigorta Üyesi
- Mesajlar: 5030
- Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
- Sunucu: Eminönü
- Konum: İstanbul
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Seni mi kıracağız aziz dostum. Buyurun, yalnız buradaki zırh, en son paylaşılan değildir. Önceden ipucu vermeyelim.
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Bir an için zırhın parladığını düşündüm. Allah’tan zihin atıldığını farketmem fazla uzun sürmedi.
- Windowss
- FareAdam Düşmanı
- Mesajlar: 482
- Kayıt: 03 Şub 2013 13:00
- Sunucu: Eminönü
- Lonca: Parallax Phenomenon
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Zırh yakışmış
"Bizler daimi tanıklarıyız hep varolan kentimizin şimdi ve kıyamette!"
- MaHKuMII
- Sivri Ada Kaşifi
- Mesajlar: 2233
- Kayıt: 30 Eki 2011 20:16
- Sunucu: Tılsım
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: A. H. H
- Konum: TÜRKİYE - iSTaNBuL
- İletişim:
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Çantayı da hava olsun diye açmış ki paraları görelim burdan derin bir offff cekelim he
- Retaliation
- Cin Sigorta Üyesi
- Mesajlar: 5030
- Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
- Sunucu: Eminönü
- Konum: İstanbul
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
İnşallah önümüzdeki güncelleme de o da olur.
Teşekkürler.
Oyunda hep çanta ve harita açık gezerim. Alışkanlık olmuş artık. Yoksa biz de mazlumuz fakiriz yani. O paranın o çantada hiçbir değeri yok, hele ki Eminönü gibi bir sunucuda oynuyorsanız.
- Retaliation
- Cin Sigorta Üyesi
- Mesajlar: 5030
- Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
- Sunucu: Eminönü
- Konum: İstanbul
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Merhabalar;
Uzun bir aradan sonra tekrar burada olmak güzel. Karışık duygular içinde yaşam sürüyoruz vesselam. Tek güzel şey lonca ve lonca içi arkadaşlık. Hayattan arta kalan vakitte onlarla vakit geçirdiğimizde anlıyoruz ne güzel bir duygu olduğunu. Derviş Hasan gibi kalın sesimizle sakince "Ne güzel ne hoş..." diyoruz halimizce. Velhasıl, çok çok geriden geleceğiz efendim bağışlayın. Mart 11'den yazmaya çalışacağız. Hakkımızda hayırlısı.
Tecrübe puanı kasmak için girdiğim bir Pazar sabahında lonca savaşçılarımız için harikulade bir reçete düşürdük.
Ardından Kerime'ye uğrayarak Organik Tohumlarını teslim ettik. Buluğ çağındaki kız bu durumdan oldukça memnun ve müteşekkirdi. Gamzeli çehresinde güneş gibi parlayan gülümsemesi başımızdaki mor dumanı dağıtmıştı. Biz hülyalara dalmaya başlarken sesi kulaklarımızda yankılanmıştı: "Hasan Amcaya selamımı söyle."
Derviş Hasan'a vardığımızda yine o "başka alemler" dünyasındaydı. Sıhhatli duruşu bizi şaşırtıyordu. Gözleri kapalıydı. Göz kapaklarından fırlamış bir damar izinin kırışıklılığını fark etmiştik. Biz bir şey demeye kalmadan geldiğimizi anlamıştı ve konuşmaya başlamıştı. Yine felsefi sözleri ile içimize sual tohumlarını atarak, ıssız bir köşede kafamızı onaylayarak sallayarak "Evet, tabi ya" diyeceğimiz sözleri işitiyorduk. Bu sözleri nasıl böyle bir değnek gibi kullandığını sorduk. O ise bunların kendisine ait olmadığını söyledi ve her şeyi geride bırakarak Kerime'yi sordu. Ona olanları anlatmıştık. Saadet ile "Ne güzel ne hoş..." demişti. Ardından bize Şifa Yurdu için bir görevi verdi. İksirler ve karışımlar için gerekli olan Lale Yapraklarına ihtiyacı olduğunu beyan etti. Onaylar anlamda kafamızı salladığımızda yine o saadetle "Ne güzel ne hoş..." sözünü işittik. Çok sevmiştim bunu.
Lale Yapraklarını toplamış ve Şifa Yurduna bağışlamıştık. Ortada aylak aylak (her zamanki gibi) gezerken aklımıza Sis için yaptığımız Dev Tırtıl olayı ve Galata Rats Club üyelik kartı geldi. Merkez binasının ışıklı tabelası gökyüzü semalarına uyarıcı yeşil ışıklar saçmaktaydı. Sanırım zamanı gelmişti. Gidip o kartı alacak ve Karaköy'de yaşananlar hakkında daha da bilgi sahibi olacaktık. Merkez, eski Bankalar Caddesi üzerindeydi. Raylı yolu bitirip binaya girdiğimizde bizi bir fareadam durdurmuştu. Bu, şimdiye kadar gördüğümüz fareadamların en ilginç olanıydı. Zira üzerinde bir smokin vardı ve İstanbul Türkçesini çok akıcı konuşmaktaydı. Adeta bir insan gibi... "Klan kartı ve 50 tane Meteor Altını efendim" dedi. Klan Kartını Sis'ten temin etmiştik. Meteor Altını ise garip bir materyaldi. Şimdiye kadar bir önem arz etmeyen Teşkilat Madalyalarının içerisinde yer alan bir materyal olduğunu öğrendik. Elde etmek için eritmeliydik. Zanaatkarlığımız uzun süre sonra konuşacaktı. Çok uzun sürmeden altınları topladık ve teslimatını yaptık.
Artık bir Klan üyesiydik, tabi Arz klanını da saymazsak... Salondaki asansör dikkatimizi çekti. Asansörü kullanarak yukarı çıkmaya karar kıldık. Asansörü çıktıktan sonra güzel bir oda bizi karşıladı. Oda içerisinde kolları arkada bağlı düzgün giyimli orta yaşlı bir adam gezinmekteydi. Bizi gördü ve gülümsedi. Ağır ağır konuşmaya başlamıştı. "Hoş geldin! Yakışıklı(!), güçlü ve zekisin." diyordu. "Tek eksik yönün iyi giyinmemen." demişti ekleyerek. Ardından kuşkuyla devam etti. "Sen Umut Dergisi'ne röportaj veren eski Teşkilat neferisin, değil mi?" dedi. Şaşırmıştık ancak onaylar biçimde kafa salladık. "Telaşlanma dostum. Biz buralarda anıları biriktiriyoruz. Geçenlerde o kadınla yaptığın röoprtajı hatırlıyorsun, dergi onları bizim için topluyor. Biz de parasını veriyoruz ve burada bir gösteriye sunuyoruz. Eğer merak ediyorsan bodrum katına in." dedi. Tedirgin bir şekilde adımlayarak asansöre yöneldim. Bir şeyler dönüyor olmalıydı.
Bodrum katına indiğimizde bir sinema ile karşılaştık. Sinemada bir yazı belirdi. "Bu gösteri G.R.C'nin Rüya Tekniği ile yapılmıştır." Filmi izlediğimizde mest olmuştuk. Filmi dikkatlice izlediğimizde bunun, birinin gözünden çekildiğini anlamıştık. Koltuğumuzdan irkelerek kalktık. Burası Londra'ydı ve gözlerin sahibi Yaşlı Kadın'dı. Aklımız karışmıştı. Anılar beyaz perdeye mi aktarılmaya başlamıştı? Fehim Bey'le bu konu hakkında konuştuktan sonra söz Yılan'a geldi. Yılan'ı o istemeden bulamayacağımızı söylemişti. Tepemiz attı ve odadan çıkarak Derin'e bu konu hakkında bilgi vermek istedik.
Derin'e G.R.C.'ye üye olduğumuzu ve sinemadan bahsettik. O da para karşılığı anıları verdiğini ancak onun da ötesinde onların topraklarında bir Dergi oldukları için yapması gerektiğini söylemişti. Haklılık payı vardı ancak Fehim'den o da şüphe duymuştu, ne de olsa o bir gazeteciydi. Aldığı bir malumata göre bir Fareadam, Galata varoşlarında "Ben Fehim'im" diye feryat figan bağırıyormuş. İşin ilginç kısmı, Fehim'in bu fareadam peşinde düşmesi. Derin, eğer bu işe kendisini bulaştırmazsa akıbetinin araştırılabileceğini söylemdi. Biz de Fehim'den ve Yılan hakkındaki sözlerinden şüphe duyarak Dergi'nin kapısından hışımla çıktık. Fareadamı Hortlakların orada bulduk. Kafayı sıyırmış gibi konuşuyordu. "Fehim'im ben, ben Fehim'im... Ama yok, Fehim'im ben." Üzerinde 95 yazısı kazınmıştı. Laf arasında Çare Hastanesi, ruh bilimi ve seyahatinden söz etmişti. İşler giderek tuhaflaşıyordu.
Derin'e Çare Hastanesi'ni sorduk. O ise bize oranın Köşk dönemlerinde, Karaköy sığınaklarına inşa edilmiş bir hastane olduğunu ancak 90'ların sonlarında kapandığını söyledi. Kadına Konak 15'den bahsettiğimizde aşırı yaşlı olduğunu söyledik. O ise şaşırarak "İlk jenerasyon farelerdendir." dedi ancak biz ekleyerek göğüsünde 95 yazılı bir dövme olduğunu söyledik. Bunun üzerine gözleri fal taşı gibi açıldı. 95 yazdığına emin misin zira fareadanlarda tek üretilmiş olan farelerde dövme olur" dedi. 60'lardan beri üretilmemiş Fareadamlar nasıl şimdi üretiliyordu? Derin'e hastanenin yerini sorduk. Bilmediğini, ancak Gizit bölgesinde saklı tutulduğunu söyledi. Akabinde bu tarz şeylerin gizemli ama tehlikeli olduğunu; gazeteciliğin ise gizli ve tehlikesiz olduğunu söyledi. Bu bir imaydı. Bu, kira vaktinin geldiğinin bir imasıydı. Elimize bir fotoğraf verildi ve Kemeraltı Caddesi üzerindeki rayların üzerinde yer alan, fotoğrafının çekilmesi yasak olan Gustav topunun fotoğrafının çekilmesi istendi. Birkaç yardımla bu işin de üstesinden geldik.
Gün sonuna yakın giderek etkisini kaybeden Çemberlitaş eşyalarının yerine Karaköy eşyalarına geçmenin yararlı olduğunun farkına vardık. Zira her seviye yükseldiğinde bir risk alıyorduk. Bu yüzden eldiven ve ceket ile işe başlamak istedik. Oktay Hocam'ın hediye ettiği materyaller ile ufak ufak başlamış olduk.
Bugünlük de böylece bitmiş oldu. Esen kalmanız dileğiyle, selametle.
-
- Demirci Çırağı
- Mesajlar: 662
- Kayıt: 03 Ağu 2016 15:27
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: So Real
- Konum: 31 - 07
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Fevkaladenin fevkinin de fevkinde bir reçete elde etmişsin. Hayırlı olsun.Retaliation yazdı: ↑01 Nis 2018 13:43
Merhabalar;
Uzun bir aradan sonra tekrar burada olmak güzel. Karışık duygular içinde yaşam sürüyoruz vesselam. Tek güzel şey lonca ve lonca içi arkadaşlık. Hayattan arta kalan vakitte onlarla vakit geçirdiğimizde anlıyoruz ne güzel bir duygu olduğunu. Derviş Hasan gibi kalın sesimizle sakince "Ne güzel ne hoş..." diyoruz halimizce. Velhasıl, çok çok geriden geleceğiz efendim bağışlayın. Mart 11'den yazmaya çalışacağız. Hakkımızda hayırlısı.
Tecrübe puanı kasmak için girdiğim bir Pazar sabahında lonca savaşçılarımız için harikulade bir reçete düşürdük.
Bugünlük de böylece bitmiş oldu. Esen kalmanız dileğiyle, selametle.
LethieN
İnzivaya Çekilmiş Münzevi
Mehmet Ali A.
- Retaliation
- Cin Sigorta Üyesi
- Mesajlar: 5030
- Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
- Sunucu: Eminönü
- Konum: İstanbul
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Teşekkürler.LethieN yazdı: ↑01 Nis 2018 14:55Fevkaladenin fevkinin de fevkinde bir reçete elde etmişsin. Hayırlı olsun.Retaliation yazdı: ↑01 Nis 2018 13:43
Merhabalar;
Uzun bir aradan sonra tekrar burada olmak güzel. Karışık duygular içinde yaşam sürüyoruz vesselam. Tek güzel şey lonca ve lonca içi arkadaşlık. Hayattan arta kalan vakitte onlarla vakit geçirdiğimizde anlıyoruz ne güzel bir duygu olduğunu. Derviş Hasan gibi kalın sesimizle sakince "Ne güzel ne hoş..." diyoruz halimizce. Velhasıl, çok çok geriden geleceğiz efendim bağışlayın. Mart 11'den yazmaya çalışacağız. Hakkımızda hayırlısı.
Tecrübe puanı kasmak için girdiğim bir Pazar sabahında lonca savaşçılarımız için harikulade bir reçete düşürdük.
Bugünlük de böylece bitmiş oldu. Esen kalmanız dileğiyle, selametle.
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Merhaba ;
Bende sana düşen reçetenin zırh olanı var kapıştıralım bir ara
Bende sana düşen reçetenin zırh olanı var kapıştıralım bir ara