Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
- MaHKuMII
- Sivri Ada Kaşifi
- Mesajlar: 2233
- Kayıt: 30 Eki 2011 20:16
- Sunucu: Tılsım
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: A. H. H
- Konum: TÜRKİYE - iSTaNBuL
- İletişim:
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Takipteyiz . Günlüklerini
- Retaliation
- Cin Sigorta Üyesi
- Mesajlar: 5030
- Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
- Sunucu: Eminönü
- Konum: İstanbul
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Merhabalar;
Hepimizin bir dileği vardır. Bazen hayattan, bazen Tanrı'dan bazen de körü körüne bağlandığı bir şeyden...
Herkes bir dilek tutar. Dileğini atar umut havuzuna. Ya tutarsa! Bendenizin de bir dileği var. Eminönü'nde artık yoğunluk görmek istemiyorum. Kimine göre hoş olsa da Arz olmamızdan mütevellit geri planda kalıyoruz. Üstüne üstlük, lonca arkadaşlarımdan dahi gerideyim. Zira iş, okul, dersler ve sosyal yaşantı düzeninde gidip geliyoruz. Buna rağmen hayattayız. Evet, evet... Hala hayattayız. Belki yozlaşmış olsa da derince içimize çektiğimiz havayı soluyup bir 'ah' çektiğimizde yine de şükretmeliyiz.
Her şey Anahtarlar [49] görevinin devamı ile başlıyor efenim. Yasemin'in güvenliğini kontrol ettikten sonra 'öfkeli deniz'in sarstığı iskeleden ağır adımlarla uzaklaştık. Bu esnada ayağımızın takırdamasıyla çıkan oluk oluk sesin iskeleyi nasıl gıcırdattığını fark ettik. Kale almadık. O esnada esrik kafasıyla dudaklarının arasından dökülen eski bir şarkıyı mırıldanan Şarapçı'yı fark ettik. Gözümüz elindeki şişeye erişti. Bitmekte olduğunu gördük. Kasasından yeni bir tane açarak eline doğru uzattık. Sevinmişti. Eskisini fondipleyip susamışçasına biraya uzandı. Kafayı kırmış olsa da bize de ikram etti lakin biz kabul etmedik! O esnada Yasemin'in bizi acır gözlerle izlediğini fark etmiştim. Sanırım bir şeyler ters gidiyordu. Şarapçı kendi kendisine konuşuyordu. Akabinde hülyalara dalması da pek uzun sürmemişti.
Yasemin, Erg'ten dolayı oluşan hastalığımızın vahim olduğunu söylüyordu. Çare diyordu, çare bulmalısınız aziz dostum diyordu. Dostum... Bu sözler beynimizde acı ile yankılanıyordu. Sarılık geçirir gibi titriyorduk. Hatta Yasemin'i çift görüyorduk. Yasemin, çaremizin Şifa Yurdu'nda olduğunu söylüyordu. Orası, Karaköy sınırları içerisindeydi. İyi de, kopan bir köprünün ardında olan bir kente nasıl ulaşabilirdik? Yasemin Hanım, bize bu konuda güveniyordu. O esnada deniz, öfkeli halini gizlemeyerek iskelede tok sesler çıkartıyordu. Tabi ya, diyorduk şimdi. Bu pek yüz ifademize yansımasa da bir şey bulmuştuk. Yasemin'e başımızın çaresine bakacağımıza dair söz verdik. İskeleden ayrıldık ve eski Fare Adamların olduğu rıhtıma yöneldik.
Orada gözümüze çarpan bir sandal ile Karaköy'e geçebilme umudu içimizde yeşerdi.
Beceriksizce de olsa sandalı karşı kıyıya kadar sürmeyi başarmıştık. Geçmişi bilinmeyen hayatımızda ilk defa deniz seyahati yapmıştık. Zira Sivri Ada'ya dahi Ruh Taşı ile gitmiştik. Güvenli bir liman görüp oraya yanaştık. Merdivenler, dik bir yamaca doğru uzanıyordu. Tedirgin bir şekilde yukarı çıkmaya başladık. Merdivenin sonunda karşılaştığımız manzara şaşırtıcıydı. Robotvari insanlar vardı. Bir cesaret ile araya atıldık. Gözler üzerimizdeydi. Hepsinin başlarındaki kasketler çok garipti. İçlerinde birinin kasketi yoktu. Üzerindekiler de diğerlerinden farklıydı. Onun yanına giderek konuşmaya başladık. Bizim bir Teşkilat Neferi olduğumuzu anlamıştı. Ancak biz emekliydik. Yine de yabancı topraklarda bir şey diyemezdik. Bizi, Büyük Lider denilen bir adam yönlendirdi. Bulundukların üssün içerisindeymiş.
Siyah boyalı, çizgili koridoru bitirdiğimizde bir kapı bizi karşıladı. Kapıdaki robot benzeri muhafızları geçip içeri girdik. Gördüğümüz şey daha da şaşırtıcıydı. Makinelere ve kablolara bağlı asker tıraşlı bir adam derin nefesler alarak odada sandalyesinde oturmaktaydı. Yanına yaklaştık. Gözleri ağırca açıldı. Hakkımızda her şeyi biliyordu. Eski bir nefer olduğumuzu, buraya nasıl geldiğimizi, geçmişimizi... Teşkilat işlerine bulaşmak istemiyorduk. Zaten tam anlamıyla bizden de bu istenmiyordu. Büyük Lider, Yılan rumuzlu birinden bahsediyordu. Onu bulmalıydık. Gizli saklı bir kimse hakkında bilgi istiyordu. Üzerinde çalışacağımızı söyledik.
Şehirdeki surlu yapıyı gezip keşif yaparken, kapının yakınındaki telsizden yardı çığlıkları cızırtılı bir şekilde yankılanıyordu. Birkaç Jandarma ekibinin başı, Gizitli Milis adlı Fare Adam birlikleri ile dertteydi. Zaman kısaydı! Teşkilat işleri ile uğraşmak istemesek de yardım etmeliydik. Etrafta bulunan Fare Adamlara ateş açmaya başladık. Sandığımızdan kısa süren bu görevin ardından yardım çağrılarını yapan askerleri bulmalıydık.
Surun ilerisindeki bir barakada mahsur kalmış birkaç asker gözümüze ilişmişti. Üstelik bulundukları yanda telsiz de vardı. Çağrıyı bu askerlerin yaptığını düşünerek yanlarına gittik. Bize hayranlıkla bakıyorlardı. Katı bir ifadeyle söze girdik: "Asker durum ne?" Sesi titreyen asker "Komutanım başımız Gizitlim Bıçakçılarla belada." demekle yetinmişti. Durumları çok kötü olan bu Jandarma erlerine yardımcı olmak boynumuzun borcuydu.
Kalabalığın arasında dalarak cenk etmeye başladık.
Görev sonunda Üsteğmen Çavuş Tahir ile tanıştık. O da bize Bombacılardan söz etmişti. Onlar, uzak menzilleri ile daha tehlikelilerdi. Neyse ki lonca arkadaşlarım sayesinde bu görevin de üstesinden gelmiş ve kendimi Galata yakınlarında bulmuştum. Burada bir diafon dikkatimizi çekti. Üzerinde bas konuş özelliği vardı. Buralarda bir kandaş bulmalıydık. Çağrımıza cevap gelmişti. "Buraya neden geldin? Giriş iznin var mı?" İç cebimize koyduğumuz birkaç kağıt yığının asansör emsali bir şeyin üzerine koyduk. Asansör hareket ederek sol çaprazdaki bir binaya gitti ve birkaç saniye sonra geri geldi. "Giriş onaylandı. Belgelerini al ve sakın kaybetme!" denildi. Belgeleri aldık ve asansörün yöneldiği binaya vardık.
Bina önünde bir makinenin gazete sattığını gördük. Burayı keşfetmeliysek, haberlerini de takip etmeliydik. Makine bozuktu ama hala çalışmaya elverişliydi. Makine, yayınevlerini teker teker saydı. 7. numarada tanıdık bir isim yer alıyordu: Umut Dergisi. 7 numarayı tuşlayarak Rağmen isimli otomattan gazete satın aldık. Gazeteyi okumaya başladığımızda kendi röportajımızı görünce artık bu dergiyi bulmanın vaktinin geldiğini düşündük. Kafamızı azıcık sağa kaldırdığımızda duvara kazınmış "Umut Dergisi" yazısını gördük. Kapıdan içeri girerek merdivenleri çıkmaya başladık. İçeride bir kadın bizi karşıladı. "Merhaba" diyerek elimizi sıktı. Biz demeden kendisi röportajımız hakkında konuştu ve bizim verdiğimiz demeci okudu. Ardından bizi takdir ederek bir VIP Kart uzattı. Kartın üzerinde 'Güdümlü Balon' yazmaktaydı. Sonra göz kırparak "Burası da senin odan. Eğer muhabirlik işi yaparsan kirayı dert etmem." dedi. Gülümsedik. "Arzuhalci'nin dostu, benim de dostumdur." dedi. Teşekkür ettik. Ardından oradan ayrılarak Güdümlü Balonu ziyaret etmeye karar kıldık.
Bugünlük de böylece bitmiş oldu. Esen kalmanız dileğiyle, selametle!
- MaHKuMII
- Sivri Ada Kaşifi
- Mesajlar: 2233
- Kayıt: 30 Eki 2011 20:16
- Sunucu: Tılsım
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: A. H. H
- Konum: TÜRKİYE - iSTaNBuL
- İletişim:
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Güzeldi okuyunca keyif aldım
- Retaliation
- Cin Sigorta Üyesi
- Mesajlar: 5030
- Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
- Sunucu: Eminönü
- Konum: İstanbul
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Sizi mutlu edebildiysek ne mutlu bize. İyi dilekleriniz için teşekkürler.
- Retaliation
- Cin Sigorta Üyesi
- Mesajlar: 5030
- Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
- Sunucu: Eminönü
- Konum: İstanbul
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
İşten yeni geldik hocam. İki üç saat sonra tekrar firariyiz. Girebilirsek şimdi girip halletmeye çalışacağım.
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Hiç bıkmadan, usanmadan sayfa sayfa yazmışsın kardeşim.. ellerine sağlık
İKV dünyasında, sadece Eminönü Sunucusu'nda; EsedullahŞifa(59), EsedullahBüyü(59) ve esedullahAli(59) isimli karakterlerim bulunmaktadır. Çakma karakterin verdiği/vereceği huzursuzluklardan mesul değilim.
ÖZGÜR FİLİSTİN
- Retaliation
- Cin Sigorta Üyesi
- Mesajlar: 5030
- Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
- Sunucu: Eminönü
- Konum: İstanbul
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
İyi dileklerin için teşekkür ederim ağabey.
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Fotomu göremedim. Beni niye çekip atmadım ahah
- Retaliation
- Cin Sigorta Üyesi
- Mesajlar: 5030
- Kayıt: 27 Haz 2015 13:39
- Sunucu: Eminönü
- Konum: İstanbul
Re: Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü
Çekilir atarız vesselam.