Karakter Adı: Mirzabeyoğlu
Sunucu: Anka
Tarih: 26.02.2014
Her son aslında başka bir başlangıca gebedir.
Mirzabeyoğlu'nun Günlüğü - Anka
Mirzabeyoğlu'nun Günlüğü - Anka
Bayrakları Bayrak yapan üzerindeki KANDIR.Toprak eğer uğrunda ŞEHİT varsa VATANDIR.
Re: Mirzabeyoğlu'nun Günlüğü - Anka
Karakter Adı: Mirzabeyoğlu
Sunucu: Anka
Tarih: 01.03.2014
Okuyacağınız günlük bir erkeğin ömrümü boyunca benzemeye çalıştığı kişiye (Babasına) adanmıştır.
Yıllar hızlı ve zorluklarla dolu geçiyor.Her an aklımdan çıkmayan o gazete bana çok çabalayıp kendimi o güne hazırlamama çok yardımcı oldu.Artık bugün teşkilata katılmaya hak kazanmıştım.İlk iş Agah Amcaya gittim.
Agah Amca beni kayıt işlemi için Ali Abiye gönderdi.
Kayıttan sonra Ali abi bana süper bir takım verdi.Artık gerçek bir savaşçıydım.Sonra ilk sınav hastalık saçan fareler görev kolay ve bereketli geçti.
sonraki görevlerin çoğu getir götür işleriydi ama iyi mükafatları vardı.Bide halk artık benide Teşkilatın savaşçılarından olduğumu anlamasını sağlıyordu.Çöpçatanlık bile yaptım.Bankacıyla Işık Hanım arasında
görevler zor değil taki Işık Hanım Kızgın Kumu öldürmemi isteyene kadar nasıl yapılır diye düşürken aklıma daha önce öğrendiğim dikkat dağıtma büyüsü geldi.Büyü sayesinde sadece kızgın kumu saldırabilirdim adamları işe karışmazlardı daha adil bir savaş olurdu.
Ve sonuç tamda istedim gibi oldu. Kızgın Kum navakt o günden önce iyi bir antrenman olmuştu. Işık Hn. Hediye paketide harikaydı.
Sıra Agah Amca ve komutanın cinler için hazırladığı sürpriz saldırı vardı.Antrepo Baskını üç görev kolay ve hızlıca bitirdim.Ama Azul tam bir savaş stratejisi gerekliydi. Önce yolu temizledim. sonra kendimi köşeye gizleyip kızgın kumda uyguladım taktiği uyguladım. Sadece bu taktik işime yaramazdı biraz güç ve kudret şerbeti içtikten sonra Azulun leşi artık ayakkalarımın dibindeydi.
Ve Agah amcada harika bir balta verdi.
Ve gün sonu güzel bir duş ve istirahat için eve doğru yolculuk...
Sunucu: Anka
Tarih: 01.03.2014
Okuyacağınız günlük bir erkeğin ömrümü boyunca benzemeye çalıştığı kişiye (Babasına) adanmıştır.
Yıllar hızlı ve zorluklarla dolu geçiyor.Her an aklımdan çıkmayan o gazete bana çok çabalayıp kendimi o güne hazırlamama çok yardımcı oldu.Artık bugün teşkilata katılmaya hak kazanmıştım.İlk iş Agah Amcaya gittim.
Agah Amca beni kayıt işlemi için Ali Abiye gönderdi.
Kayıttan sonra Ali abi bana süper bir takım verdi.Artık gerçek bir savaşçıydım.Sonra ilk sınav hastalık saçan fareler görev kolay ve bereketli geçti.
sonraki görevlerin çoğu getir götür işleriydi ama iyi mükafatları vardı.Bide halk artık benide Teşkilatın savaşçılarından olduğumu anlamasını sağlıyordu.Çöpçatanlık bile yaptım.Bankacıyla Işık Hanım arasında
görevler zor değil taki Işık Hanım Kızgın Kumu öldürmemi isteyene kadar nasıl yapılır diye düşürken aklıma daha önce öğrendiğim dikkat dağıtma büyüsü geldi.Büyü sayesinde sadece kızgın kumu saldırabilirdim adamları işe karışmazlardı daha adil bir savaş olurdu.
Ve sonuç tamda istedim gibi oldu. Kızgın Kum navakt o günden önce iyi bir antrenman olmuştu. Işık Hn. Hediye paketide harikaydı.
Sıra Agah Amca ve komutanın cinler için hazırladığı sürpriz saldırı vardı.Antrepo Baskını üç görev kolay ve hızlıca bitirdim.Ama Azul tam bir savaş stratejisi gerekliydi. Önce yolu temizledim. sonra kendimi köşeye gizleyip kızgın kumda uyguladım taktiği uyguladım. Sadece bu taktik işime yaramazdı biraz güç ve kudret şerbeti içtikten sonra Azulun leşi artık ayakkalarımın dibindeydi.
Ve Agah amcada harika bir balta verdi.
Ve gün sonu güzel bir duş ve istirahat için eve doğru yolculuk...
En son KRABBY tarafından 01 Mar 2014 18:56 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Sebep: Tarih eklendi.
Sebep: Tarih eklendi.
Bayrakları Bayrak yapan üzerindeki KANDIR.Toprak eğer uğrunda ŞEHİT varsa VATANDIR.
Re: Mirzabeyoğlu'nun Günlüğü - Anka
Karakter Adı: Mirzabeyoğlu
Sunucu: Anka
Tarih: 02.03.2014
Sabah uyandıktan sonra ufak bir atıştırma ve biraz para kazanmak için her zamanki mekan eski mezarlığa hortlak kesmeye gittim.
Her zaman ki gibi bereketli bir gündü ama mezarlıktaki üzerinde yapılan olan taş hep ilgimi çekmişti.
Eşyaları işportaya satmaya ve Işık hanıma bir iş var mı diye sormaya gittiğim Işık hanım bana yeni birinin geldiğini ve merakım olan o taşın sırrını bildiğini söyledi bende heyecanla adamın nerede bulacağımı sordu.Nerede bulacağımı ve kim olduğunu söyledi. Arzu Halci
Tanışmıştım. Çok bilgili ve kibar biriydi. Onun ve benim merakım olan taşlar için çok inanılmaz şeyler anlatmaya başladı.Ve bir sürü getir götür ve suikast işleriyle gün akşamı buldu.
İstirahat için ev girdim ama aklımda bir sürü soru vardı.Sabah ilk işim Komutan uğramak olmalıydı.Beni çağırtmıştı.
Sunucu: Anka
Tarih: 02.03.2014
Sabah uyandıktan sonra ufak bir atıştırma ve biraz para kazanmak için her zamanki mekan eski mezarlığa hortlak kesmeye gittim.
Her zaman ki gibi bereketli bir gündü ama mezarlıktaki üzerinde yapılan olan taş hep ilgimi çekmişti.
Eşyaları işportaya satmaya ve Işık hanıma bir iş var mı diye sormaya gittiğim Işık hanım bana yeni birinin geldiğini ve merakım olan o taşın sırrını bildiğini söyledi bende heyecanla adamın nerede bulacağımı sordu.Nerede bulacağımı ve kim olduğunu söyledi. Arzu Halci
Tanışmıştım. Çok bilgili ve kibar biriydi. Onun ve benim merakım olan taşlar için çok inanılmaz şeyler anlatmaya başladı.Ve bir sürü getir götür ve suikast işleriyle gün akşamı buldu.
İstirahat için ev girdim ama aklımda bir sürü soru vardı.Sabah ilk işim Komutan uğramak olmalıydı.Beni çağırtmıştı.
Bayrakları Bayrak yapan üzerindeki KANDIR.Toprak eğer uğrunda ŞEHİT varsa VATANDIR.
Re: Mirzabeyoğlu'nun Günlüğü - Anka
Karakter Adı: Mirzabeyoğlu
Sunucu: Anka
Tarih: 02.03.2014
Sabah ilk iş olarak komutanın yani vardım. Gizit klanı ve fare admalarla ilgi bir saldırı planı vardı. Ve hemen uygulamaya geçtik.
Fare adamlara epey bir hasar verdikten sonra tekrar Arzu halcini yolunu tutmuştum.
Arzuhalci dünkü araştırmalar sonucu taşların başka biryere ışınlanmaya yaradığını anlattı.Çok şaşırmıştım nasıl olacağını sorduğumda taşın yanında okumam gereken sözleri söyledi.Hemen denemeliydim.
Evet gerçektende başka bir yere ışınlanmıştım.
Hemen Arzuhalciye anlatmaya gittim.Arzuhalci araştırmamı ama çok dikkatli olmamı söyledi. Oradaki kötülük mezarlıktakinin kat ve kat fazlası olduğunu anlattı.
O an aklıma kasamdaki Baba yadigarlarını kullanmak geldi.
Hemen gidip kasama baktım ama daha kullanacak olgunluğa ve bilgeliye erişmemişti.
Bu yeni yer benim için süper bir antrenman yeri olacaktı.
Besmele çekip girdim içeri Arzuhalcinin dediğinden daha zordu içerisi kasvetli dar koridorlar ilk kez gördüğüm yeni yaratıklar
insan ruhuyla beslemem bir yaratık
yeni aletler
ve en önemlisi kocaman bir salon ve yaratıklara emirler veren bir komutan
Herşeyi Arzuhalciye anlatmak için yanına gittim.
Arzuhalci anlatıklarımı can kulağıyla dinledi bazı notlar aldı getirdiklerimi inceledi ve sonra bana aklındakini anlatmaya başladı. Ve sonuç olarak adının Philothoes olduğunu öğrendiğim yaratığı öldürmeli ve üzerindeki kolyeyi almalıydım.
Zorlu bir yolculuktan sonra salona tekrar ulaşmıştım ve hedefim olan yaratığa emin adımlarla ilerledim.
Sert ve zorlu bir mücadeleden sonra zaten çoktan ruhu çıkmış olan bedeni yere serilmişti.
Malzemelerle Arzuhalcinin yanına vardım.
Arzuhalci dinlendikten sonra Işık hanıma gitmemi tembihledi.Bende az sonra Işık hanım yanına vardığımda gözlerine inanamadım. Bu her savaşçının hayali olan Islık Çalandı.
Ve komutandan acil bir durum için yanına çağıran bir mesaj aldım.
Hızla komutanın yanına vardım. Yaptığımız saldırı Gizitleri çok kızdırmıştı ve Gizit klanı için artık komutan rütbesinde olan Kuklacının Seçilmişi olayı yerinde incelemek için yeri gelmişti.Tam istediğim fırsat doğmuştu.
Komutana bu işi tek yapabileceğimi ikna ettikten sonra planımı işleme koydum.
İlk Babamın kıyafetleri giymekle başladım.Yeraltı operasyonlarından sonra artık kıyafetler için gerekli mertebeye ulaşmıştım.
Kıyafetleri giydikten sonra gemiyi rahat gözetleyebileceğim bir noktaya gizlendim.ve zaman kollamaya başladım.
Zamanı gelmişti.Artık yavaş yavaş o Katilin yanına yaklaşmalıydım
Sessizce ilerlerken yoluma çıkanları da etkisiz hale getiriyordum.
Ve o tam karşımdaydı.Birden saldırmamak için kendimi zor tutuyordum. Her şeyi mahvetmemeliydim.
Yavaşça görüş alanına girdim ve dikkat dağıtma büyüsüyle kendime çektim
Bir an kendimi kaybetmişcesine vurmaya başladım.Hem ağlıyor hemde vuruyordu.
Daha ne olduğunu anlayamadan o katilin leşi ayakların dibindeydi.
İçimde anlatmak mümkün olmayan bir duygulya hızla oradan uzaklaştım.
Artık alnımın aklıyla Babamın mezarına gidebilecek ve o fare adamın nasıl ölmemek için yalvardığını anlatacaktım.
Artık misyonu tamamlamıştım. Bana bu güne kadar yardım eden herkesle helalleştikten sonra kendime başka bir yol çizmeliydim.
Her son aslında başka bir başlangıca gebedir.
Sunucu: Anka
Tarih: 02.03.2014
Sabah ilk iş olarak komutanın yani vardım. Gizit klanı ve fare admalarla ilgi bir saldırı planı vardı. Ve hemen uygulamaya geçtik.
Fare adamlara epey bir hasar verdikten sonra tekrar Arzu halcini yolunu tutmuştum.
Arzuhalci dünkü araştırmalar sonucu taşların başka biryere ışınlanmaya yaradığını anlattı.Çok şaşırmıştım nasıl olacağını sorduğumda taşın yanında okumam gereken sözleri söyledi.Hemen denemeliydim.
Evet gerçektende başka bir yere ışınlanmıştım.
Hemen Arzuhalciye anlatmaya gittim.Arzuhalci araştırmamı ama çok dikkatli olmamı söyledi. Oradaki kötülük mezarlıktakinin kat ve kat fazlası olduğunu anlattı.
O an aklıma kasamdaki Baba yadigarlarını kullanmak geldi.
Hemen gidip kasama baktım ama daha kullanacak olgunluğa ve bilgeliye erişmemişti.
Bu yeni yer benim için süper bir antrenman yeri olacaktı.
Besmele çekip girdim içeri Arzuhalcinin dediğinden daha zordu içerisi kasvetli dar koridorlar ilk kez gördüğüm yeni yaratıklar
insan ruhuyla beslemem bir yaratık
yeni aletler
ve en önemlisi kocaman bir salon ve yaratıklara emirler veren bir komutan
Herşeyi Arzuhalciye anlatmak için yanına gittim.
Arzuhalci anlatıklarımı can kulağıyla dinledi bazı notlar aldı getirdiklerimi inceledi ve sonra bana aklındakini anlatmaya başladı. Ve sonuç olarak adının Philothoes olduğunu öğrendiğim yaratığı öldürmeli ve üzerindeki kolyeyi almalıydım.
Zorlu bir yolculuktan sonra salona tekrar ulaşmıştım ve hedefim olan yaratığa emin adımlarla ilerledim.
Sert ve zorlu bir mücadeleden sonra zaten çoktan ruhu çıkmış olan bedeni yere serilmişti.
Malzemelerle Arzuhalcinin yanına vardım.
Arzuhalci dinlendikten sonra Işık hanıma gitmemi tembihledi.Bende az sonra Işık hanım yanına vardığımda gözlerine inanamadım. Bu her savaşçının hayali olan Islık Çalandı.
Ve komutandan acil bir durum için yanına çağıran bir mesaj aldım.
Hızla komutanın yanına vardım. Yaptığımız saldırı Gizitleri çok kızdırmıştı ve Gizit klanı için artık komutan rütbesinde olan Kuklacının Seçilmişi olayı yerinde incelemek için yeri gelmişti.Tam istediğim fırsat doğmuştu.
Komutana bu işi tek yapabileceğimi ikna ettikten sonra planımı işleme koydum.
İlk Babamın kıyafetleri giymekle başladım.Yeraltı operasyonlarından sonra artık kıyafetler için gerekli mertebeye ulaşmıştım.
Kıyafetleri giydikten sonra gemiyi rahat gözetleyebileceğim bir noktaya gizlendim.ve zaman kollamaya başladım.
Zamanı gelmişti.Artık yavaş yavaş o Katilin yanına yaklaşmalıydım
Sessizce ilerlerken yoluma çıkanları da etkisiz hale getiriyordum.
Ve o tam karşımdaydı.Birden saldırmamak için kendimi zor tutuyordum. Her şeyi mahvetmemeliydim.
Yavaşça görüş alanına girdim ve dikkat dağıtma büyüsüyle kendime çektim
Bir an kendimi kaybetmişcesine vurmaya başladım.Hem ağlıyor hemde vuruyordu.
Daha ne olduğunu anlayamadan o katilin leşi ayakların dibindeydi.
İçimde anlatmak mümkün olmayan bir duygulya hızla oradan uzaklaştım.
Artık alnımın aklıyla Babamın mezarına gidebilecek ve o fare adamın nasıl ölmemek için yalvardığını anlatacaktım.
Artık misyonu tamamlamıştım. Bana bu güne kadar yardım eden herkesle helalleştikten sonra kendime başka bir yol çizmeliydim.
Her son aslında başka bir başlangıca gebedir.
Bayrakları Bayrak yapan üzerindeki KANDIR.Toprak eğer uğrunda ŞEHİT varsa VATANDIR.